Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Kafkasya'da Balkar İsyanı
MesajGönderilme zamanı: 09.12.09, 14:48 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.03.09, 17:58
Mesajlar: 123
Toprak kurşun gibi ağır -1-
Elbrus’dan dönmesi muhtemel hesaplar! -2-

Kabardey Balkar'daki kriz, Kabardey- Balkar ekseninden Kabardeylerle ırkdaşı Kanokov'un yönetimi arasındaki gerilime dönüşüverdi.

05 Aralık 2009

Fehim Taştekin


Karaçay-Çerkes'te Çerkesler siyasal alanda zemin kaybından 'Çerkes özerk bölgesi' talebiyle 'Büyük Çerkesya' hülyasına bir kez daha kapılırken komşu cumhuriyet Kabardey-Balkar'da topraklar üzerine oynanan bir oyun, cumhuriyetin iki ana etnik unsurunu birbirine düşman etti. Balkarlar ve Kabardeyler (Adıgeler/Çerkesler) arasına 'toprak' girerken, Kabardeylerin egemen olduğu iktidar bir yanağından Kabardey diğer yanağından Balkar tokadı yer hale geldi.

Altı yıldır kâh üzeri küllenen kâh alevi harlanan krizin kod adı 'mera', resmi adı 'yerel sınırların tayini'. Mesele ülkenin meralarını kimin kontrol edeceğinde düğümleniyor... Sorun 2003'te Rusya Federasyonu'nun kabul ettiği belediye sınırlarının tayiniyle ilgili 131 nolu kanunla başladı. Kanunu hayata geçirmek için yerel düzenlemeler yapılırken Kafkasya gibi toprakları küçük ama çok milletli bir bölgeye sıra gelince ortaya 'devasa' sorunlar çıkıverdi. Esasen 131. madde köylere ait toprakların yani kolhoz ve sovhozlardaki toprakların köylere devredilmesini ve köylerin bütçelerinin buralardan sağlanmasını öngörüyor. Her iki kesim de yasanın özüne değil yerel uygulamasına yönelik düzenlemelere karşı çıkıyor.

Kabardey ve Balkarları karşı karşıya getiren 'mera' krizinin künhüne varmak için hikâyeyi başa sarıp bugüne gelelim:

27 Şubat 2005'de 'Kabardey-Balkar İdarenin Yapısı Kanunu' ve 'Kabardey-Balkar Belediye Sınırları ve Statüsü Kanunu' adıyla iki kanun çıkaran Kabardey-Balkar yönetimi 'köyler arası bölge' tanımını geliştirerek köylerin ekip-biçtiği tarlaların dışındaki otlak alanları merkezin kontrolüne aldı.

Yasalar Kabardeyleri etkilese de esas gürültü Balkar tarafından koptu. Bir kere potansiyel turistik yatırım bölgesi Hasanıya ve Belaya Reçka'nın statüleri iptal edilerek Nalçik'e bağlanması Balkarlar açısından en büyük darbeydi. Ama benzer şekilde Kabardey cephesinde Adiyukh ve Kenje köyleri Nalçik'e, Dugulubgoy köyü Baksan'a bağlandı. Kabardeyler kim bilir iktidarı kendilerinden bildikleri için tepkisiz kaldılar. İki Balkar kasabanın sakinleri ise eskiye dönmek için referandum kararı alırken merkezi yönetim bunu peşinen yasadışı ilan etti. Hasanya 29 Mayıs 2005'te referanduma gitmekte ısrar edince oylamaya iki hafta kala Belediye Başkanı Artur Zokayev öldürüldü. Balkarlara göre olay fail-i malum, iktidara göre ise fail-i meçhul. Zokayev'in ölümüyle milliyetçilikte iyice bilenen Balkarlar, statü sorununun çözümü için yönetime ihtar çekip eğer eski düzene dönülmezse Kabardeylerle ortaklığa son verip Balkarya'yı kurma tehdidiyle ciddiyetini gösterdi. Bu arada Balkarların yeni ulusal taleplerine sözcülük edecek bir hareket de doğdu: 'Balkar İhtiyarlar Heyeti'. Heyet, eski General Sufyan Beppayev'in başkanlığındaki Balkar sivil örgütü Alan'ın iktidar yanlısı tutumundan kaynaklanan boşluğu doldurdu.

Kanokov rahatlattı ama

'Tek adam' Valeri Kokov'un ardından 2005'de devlet başkanlığı koltuğuna atanan ve 'uzlaşı' kültürünü öne çıkaran Arsen Kanokov, 2006'da Bezengi, Kara-Suv, Verkhniy Balkar ve Babugent'ten 'köyler arası bölge'ye aktarılmış toprakların bir kısmının geri verilmesini öngören bir karara imza atarak Balkar öfkesini hafiften dindirdi. Ama sorunlar tamamen çözülmedi. Balkarlar, 8 Mart 2007'de başkent Nalçik'te bir miting düzenledi. Talepler şunlardı: 'Köyler arası bölge' tamamen iptal edilsin; Balkar halkının sürgün edildiği 1944'ten önceki Balkarya idari düzeni yeniden tesis edilsin; 1991 tarihli 'sürgün edilen halkların rehabilitasyonu kanunu'nun gereği yapılsın. Balkarlara göre, 1957'de sürgünden döndüklerinde dört Balkar yerleşim merkezinden sadece üçü yeniden oluşturuldu. Kabardeylerse oluşturulmayan dördüncü yere karşılık bir Kabardey bölgesinin tahsis edildiğini hatırlatıyor.
Ültimatomlarla yetinmeyen Balkar İhtiyarlar Heyeti hukuk savaşına girişip 3 Nisan 2007'de Rusya Anayasa Mahkemesi'nden 131. yasada nüfusu yoğun bölgeler için istisna getiren bir kararla Nalçik'e döndü.

Nalçik mahkeme kararına karşı çıkış yolu arayışındayken Balkar İhtiyarlar Heyeti, Kanokov yönetimiyle restleşmenin dozunu artırınca kapatma davasıyla karşı karşıya kaldı. Yerel mahkemenin Rusya Federasyonu'nda teröre eşdeğerdeki 'aşırılıkçı' suçlamasıyla aldığı kapatma kararı 2008'de Rusya Yüksek Mahkemesi'nden döndü. Karşılıklı suçlamalardaki üslup daha da acıtır hale geldi. Etnik fay hatları kırılırken nihayetinde parlamento, 25 Kasım 2008'de Balkarların yaşadığı Babugent, Bezengi, Verkhniy Balkar (Çerek Rayonu), Verkhniy Çegem (Çegem Rayonu), Verkhniy Baksan (Baksan Rayonu) bölgelerindeki 100 bin hektardan fazla toprağın Balkarlara devrini öngören tasarı ilk okumada kabul edildi. Hasanıya ve Belaya Reçka'nın statüleri iade edilmedi. Ancak bu kez Balkarları memnun eden yeni düzenlemeye Kabardeyler isyan etti. Çünkü yasayla Balkarların yaşadığı bölgelerindeki 'köyler arası bölgeler' bu bölgelerdeki yerel belediyeler arasında paylaştırılırken Kabardey-Balkar'daki Kabardeyin yaşadığı Zolski ve Terek ile ve Rusların yoğun olarak bulunduğu Prohladna'daki 'köyler arası bölgeler' devletin mülkiyetinde kaldı. Terek ve Prohladna'da Sovyetler döneminden beri tarım kuruluşlarının kullandığı meralar da aynı statüyü aldı. Haymaşa ve Aursenth dahil Kabardeylere ait meralar da elden çıktı.

Kabardeylerin hesabına göre toprak transferleri

Kabardeylerin tepkisi üzerine Aralık 2008'de tasarının ikinci oylaması ertelenirken Kanokov, Mart 2009'da ortak formül bulunması için Kabardey, Balkar ve Ruslardan 12'şer temsilcinin yer aldığı bir uzlaşı komisyonu kurdurdu. Komisyonda Balkarları 'Alan', Rusları 'Veçe' örgütü temsil etti. Komisyondaki Kabardey sivil örgütleri, 2005'ten önceki statüye dönülmesini, mesafelere bakılmaksızın meraların tarihte oluşmuş geleneklere göre bütün Kabardey-Balkar köylüleri arasında eşit paylaştırılmasını istiyordu.

Uzlaşı komisyonunda Kabardeylerin önerileri kabul edilmezken Balkarların tasarısı bir oldubittiyle parlamentoya sunulup 31 Ekim 2009'da kabul edildi.
Kabardeylere göre iktidarın toprak kumarında açıkları iyi kullanan Balkarlar, 2005'ten itibaren önce 243 bin hektar, ardından 126 bin hektar toprak elde etmiş oldu. Nihai tabloda 40 bin kişilik kırsal Balkar nüfusuna yani nüfusun yüzde 4.5'ine 430 bin hektar toprak düşüyor. Bu da cumhuriyet topraklarının yüzde 34'üne denk geliyor. Böylece her bir Balkar'a bir Kabardey'den 10 kat fazla toprak düşmüş oluyor. 'Köyler arası bölge' diye Kabardeylerden alınan topraklar Balkarlara yapıldığı gibi geri verilmezken tarihsel olarak Kabardeylerin kullandığı dağlık bölgeler de ellerinden alınmış oldu.

Adıge sivil örgütleri toprak transferine dair kendi zaviyelerinden geçmişe dönük bir başka hesap daha çıkardı. Buna göre Balkarlara tarihte şu şekilde toprak transferleri oldu: Ağırlıklı olarak Kabardeylerin sürgüne maruz kaldığı 1860-1880 arasında Baksan nehrinin yukarısı, Çegem, Çerek ve Hulama-Bezengi boğazında yaşayan Balkarların meralara ihtiyacı vardı. Topraksız Balkar köylülerin Kabardey topraklarına göç ettirilmeleri kararı alındı. 1867'de Hasaut ve Çijik-Kabak, 1868'de Gundelen (Kendelen) ve Belaya Reçka, 1873'te Habaz, 1875'te Kaşhatau köyleri oluşturuldu. Bu köylere 19 bin 559 hektar ayrıldı. 22 Şubat 1879'da Kafkasya valilik konseyinin aldığı kararla Kabardey dağ meralarından Balkarlara 43 bin hektardan fazla yer ayrıldı. 1913'de ise topraksız Balkar köylülerine 42 bin 588 hektar daha verildi. Ayrıca Osetya'ya 6 bin 341 hektar; İnguşetya'ya 2 bin 359 hektar; Karaçay'a 53 bin 935 hektar verildi. Eylül 1921'de Kabardey'in Dağlık Cumhuriyetleri yapısından çıkmasıyla komşu halklar Kabardey'den kendilerine, Kabardey prens ve asilzadelerinin eski topraklarından verilmesini talep ettiler. Karaçay'a 100 bin hektar, Balkarya'ya 50 bin hektar, diğer halklara 109 bin hektar ayrıldı. 1918-1922'de toplam olarak Kabardey'den 135 bin 937 hektar koparılmış oldu.

Kabardeylere göre ihanet

31 Ekim'de kabul edilen yasanın ardından Kabardey cephesinde Khase Başkanı İbrahim Yağan, Dünya Adıge Kardeşliği Başkanı Zamir Şuhov ve Çerkes Kongresi Başkanı Ruslan Keşev ortak açıklama ile yönetime ültimatom çekerek düzenlemelerin iptal edilmesini istedi. Üç lidere göre bütün bu oldu bittilerin arkasındaki isim devlet başkanının parlamentodaki temsilcisi Z.K. Kaşirokov. Çünkü istenmeyen adam ilan edilen Kaşirokov tasarının parlamentoya sevkinden önce meraların tasarıda yer almadığı sözünü vermişti, tam tersi çıktı. Kaşirokov 2005'den itibaren emin adımlarla cumhuriyeti parlamamaya dönük adımlar atmakla, Kabardey ağırlıklı parlamento radikal Balkar örgütlerin şantajlarına boğun eğmekle, Devlet Başkanı Arsen Kanokov da halkına ihanet etmekle suçlandı.
Kabardey cinsi at yetiştiricisi Yağan'ın başını çektiği Adıge cephesi, her zaman 'meraların tüm zamanlarda, ülkenin tüm yerleşim yerlerince eşit şekilde kullanıldığını bu yüzden meraların özel bölge olarak kalması gerektiğini' vurguladı.

17 Kasım'da başkent Nalçik'teki Abhazya Meydanı'nda düzenlenen mitingde Kabardeyler 2005 öncesi duruma dönülmesi taleplerini yineledi. 'Adıge Sivil Hareketleri Koordinasyon Konseyi' temsilcisi Jelyabi Kumehov, ülkedeki istikrarsızlık sürecinden Balkar Halkı İhtiyarlar Heyeti'ni sorumlu tutarak ağır eleştiriler yöneltti: "İstikrar bozucu güçler tüm Kabardey halkına savaş ilan etti. Karaçay-Balkar etnik tarihçileri kendi ırkdaşlarında, baş düşmanlarının Kabardeyler olduğu düşüncesini oluşturmayı başardı. Bu platformda uzak planları için etnik seferberlik halindeler. Kabardey-Balkar'da en eski halkın Balkarlar olduğunu, Kabardeylerin ise daha sonra geldikleri düşüncesini aşılıyorlar. Bundan dolayı onlar, Balkarların meralarda hakları olduğunu düşünüyorlar. Sovyetler döneminde Balkarlara 200 bin hektardan fazla Kabardey toprağı verildi ve bu topraklarda şu anda 16 Balkar yerleşim yeri bulunuyor. Eğer Kabardey'den ayrılıp Balkarya cumhuriyetini oluşturma fikrini olgunlaştırmasalardı bundan söz etmeyebilirdik."

Kabardeyler sessizken Balkarlar meydandaydı

Toprak yasasıyla ilgili 2009'da komisyon süreci işlerken Kabardeylerin suskunluğuna karşın Balkarlar seslerini duyurmak için Moskova'ya bile çıkarma yaptı. Moskova'nın farklı bölgelerinde 26-29 Ekim arasında ardı ardına düzenlenin mitinglerde 'Kabardey ağırlıklı yönetimin Balkarlara karşı ayrımcılık yaptığı', 1991 tarihli 'sürgün edilen halkların rehabilitasyonu kanunu'nun gereğini yerine getirmediği' suçlamaları işlendi. Karaçaylar da bu mitinglerde 'Kabardey-Balkar'daki kardeşlerinin kaderlerine seyirci kalmayacakları' ve 'bu sorunlarla yüzleşirken onları yalnız bırakmayacakları' vaatlerini içeren pankartlarda eşlik ediyordu.

Temmuz 2009'da Balkarlar, Nalçik'te yönetime karşı gösteri düzenlerken Kanokov iktidarının da sivil uzantılarıyla ağustos başında karşı gösteri organize ederek tepkileri dengelemeye çalışması dikkatten kaçmadı. Ağustosta İhtiyarlar Heyeti, Nalçik'te bir kez daha gösteri düzenlemek istedi ama izin koparamadı. Bunun üzerine Balkarlar ya Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ya da Başbakan Vladimir Putin'le görüşme hedefiyle Nalçik'ten Moskova'ya yürümeye karar verdi. 20 ile 84 yaş arasında 300 kişinin yürüyüşe katılması öngörüldü. 4 Ekim'de başlayacak yürüyüş Kremlin'den gelen bir telefon üzerine 29 Ekim'e ertelendi. Nalçik'e Medvedev'in Balkarların sıkıntılarının ay sonuna kadar çözüleceğine dair sözü uçurulmuştu. Gösterilerini sürdürmeye kararlı olduklarını gösteren Balkarlar Nalçik'ten gelen olumlu haberle pankartlar zulalarına atarken bu kez meydana inme sırası Kabardeylere gelmişti. Balkarların gösterisi ile el altından karşı gösteriyle yanıt veren Kanokov bu kez kendisine köklerini hatırlatan Kabardeylerle karşı karşıya kalmıştı. Çünkü bu yasalar Kabardey vekillerin oyu ve Kabardey ağırlıklı hükümetin desteği olmadan parlamentodan geçme imkânı yoktu.

Kabardeyden Kabardeye zorbalık

17 Kasım 2009'daki Kabardey mitinginde "Adıgey tarafının ne Balkar Halkı İhtiyarlar Heyeti, ne diğer Balkar sivil örgütü Alan'a bir diyeceği var. Bunu bizim Adıge milletvekillerimiz ve bürokratlarımız yapıyor. Balkarlara eleştirimiz yok" diyen Çerkes Kongresi Başkanı Ruslan Keşev'i 30 Kasım'da Khase ofisinde burnu ve kolunu kırıp hastanelik eden iktidarın 'sivil müdahale gücü' işlevini gören Kabardey sporculardı. İddiaya göre, Alikos takma adını kullanan 'çete başı' Şogentsukov Alisag liderliğindeki saldırganlar arasında Albert Nazranov'un 'Negr' lakaplı korumaları da vardı. Kabardey örgütlere göre saldırının hedefinde Keşev'le birlikte Khase Başkanı İbrahim Yağan ve Dünya Adıge Kardeşliği Başkanı Zamir Şuhov da vardı. Amaç ise 5 Aralık 2009'daki mitingin iptal edilmesi için gözdağı vermekti.

28 Kasım'da ise Nalçik'te 200 kişinin katılımıyla 'Kabardey-Balkar Gençliği Barış İçin' adlı bir forum düzenlenerek toprak yasasına karşı çıkan Kabardey sivil örgüt liderleri 'kendi çıkarları için cumhuriyette gerilim peşinde koşan provokatörler' olarak afişe edildiler. İthamların etrafındaki kişilerden bir tek Keşev'e söz hakkı tanınırken Yağan susturuldu. 5 Aralık gelip çattığında Kabardey sivil örgütlere 'kan akar' ihtarları çekilmekle kalmayıp mitingde ısrar eden Yağan'a da ofisinin önünde dayak atıldı. Mitingin yapılacağı Abhazya Meydanı da normalde kenarda kurulan pazar merkeze kaydırılarak eylem sabote edildi. Abhazya Meydanı yerine Kuzey Kafkasya Sanat Enstitüsü önünde sukut halinde bir gösteri olurken bir grup Balkar da Balkar Tiyatrosu önünde eylem yaptı.

Güncel mera krizi Balkarlarla Kabardeyler arasında tarihsel münakaşaları depreştirirken iktidar yanlısı Adıgelerle, sessiz kalmamayı seçen Adıge sivil örgütleri arasında da derin güven bunalımına yol açtı. Üstelik Kafkasya'daki bu gerilime Adıgey ve Karaçay-Çerkes'teki Adıge-Çerkeslerin yanı sıra Moskova, Türkiye, Ürdün ve İsrail diasporası da ortak olmaya başladı. Anavatandaki ateş diasporadaki tartışmaları da alevlendirdi…

***

Elbrus’dan dönmesi muhtemel hesaplar! -2-

Kabardey-Balkar'da altı yıldır durup durup alevlenen ve 31 Ekim'den beri zirve yapan mera yasasıyla ilgili kriz etnik unsurların birbirlerine karşı eteklerindeki taşları dökmesine neden oldu. Kabardeylere göre Balkarlar mera yasasını fırsat bilip ele geçirdikleri topraklarla Balkarya Cumhuriyeti'nin temelini atıyor. Balkarlar ise Kabardeyleri topraklarını yağmalamanın yanı sıra Kabardey-Balkar'ın siyasi ve ekonomik yapısından silmekle itham ediyor.

Ocak 2009'da Kabardey-Balkar Adıge Khase Başkanı Muhammed Hafıtse, Kabardey Kongresi Başkanı M. Haçetlov, Kabardey-Balkar Abhaz Gönüllüler Birliği Başkanı A. Bekşokov, Dünya Adıge Kardeşliği Başkanı Z. Şuhov, Ce Mak Başkanı G. Murzakanov, Çerkes Kongresi Başkanı Ruslan Keşev, Çiftçi ve Kiracı Birliği Başkanı K. Kardanguşev ve Perıt Başkanı M. Utij'ın imzasıyla Kanokov ve parlamenterlere gönderilen mektupta Balkarların meralarla ilgili hesabının Kabardey-Balkar yapısından çıkıp Balkarya özerk bölgesi ilan etme planına yönelik bir ön pazırlık olarak değerlendiriliyordu. Bu örgütlere göre fanatik Balkarlar yasal karışıklığı kullanarak şimdilik hukuken var olmayan Balkarya'ya büyük mera alanları transfer etmenin derdindeydi. Balkar planı tutarsa ülke halkının sadece yüzde 5-6'sının yaşayacağı Balkarya, Kabardey-Balkar'ın yüzde 50-60'ını kapsayacak.

Mektupta meralar meselesini Kremlin, Rusya hükümeti, Rusya başsavcılığı ve diğer federal organların gündemine taşıyan Balkar asıllı Duma üyesi M. Ç. Zalihanov'un başını çektiği gruba şu eleştiri yöneltiliyordu:
"Bugün başlarında Zalihanov'un bulunduğu Balkar ayrılıkçılar, defalarca Balkarya'nın Karaçay ile birleşeceğini veya Stavropol Kray'a gireceğini açıkladı. Her şeyi, Balkarya'nın Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti ve Stavropol Kray sınırlarına girmesi için yapıyorlar. Meraların az sayılı Balkar köylerine verilmesi onlara böyle bir imkan sunacak."

Balkarların gözüyle Kabardey hesabı

Zalihanov Aralık 2008'de 45 Duma üyesinin de imzasını toplayarak gönderdiği mektupta Kabardeylerin asla kabul etmediği şu suçlamaları yöneltiyordu:

"Köyler arası bölge bahanesiyle Balkarların yüzyıllardan beri yaşadıkları yerlerin yüzde 80'nini ellerinden alıyorlar. Rusya başsavcısı bu işe el atmazsa Kabardey ve Balkarların arası giderek kötüleşecek. Üç senedir Balkar halkı kendi yurdunda yurtsuz gibi yaşıyor. Nüfus çoğunluğu avantajıyla yönetim ve karar mekanizmalarındaki çoğunluklarına güvenerek Kabardeyler, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'ni, Kabardey Cumhuriyeti şekline dönüştürmüştür. Doğruluktan yana olan dağlı halkı dövmek, öldürmek, işten atmak adet halini aldı. 15-17 Ekim'de Kendelen'de binlerce adam toplanmış, Kabardey ile Balkarlar arasında savaş çıkmasına ramak kalmıştır. Kabardey-Balkar'da haksızlık kol geziyor. Birbir aralarında sınır bütünlüğü olmamasına rağmen Kabardey-Adıge-Çerkes birliğini oluşturmak isteyen ayrılıkçı güçler, kendilerini Gürcistan ile sınır komşusu yapıp, bu şekilde sınır bütünlüğü oluşturma gayesindedirler. Fakat arada kalan bölgede Balkar ve Rus halkı yaşamaktadır. Kabardey bölgede yaşayan halkı kurutmak için her bir yolu denemektedir. Gürcistan'a bağlı Güney Osetya halkını korumak için seferber olan Rusya, kendi bünyesindeki bir cumhuriyette yaşayan Balkar halkının yok edilişine niçin seyirci kalıyor! Balkar halkının doğduğu yurdu, tarihi anıtlarını, yer adlarını, yaşam kaynaklarının tümü yok ediliyor. Kabardey-Balkar Cumhuriyeti yasal zemine dönmez ise Balkarların ismi dahi korunamayacak. Rusya'nın kanunlarına uymamak, Rusya'nın düşmanlarına yardım etmek demektir. Kafkasya'nın yeni bir savaşa ihtiyacı yok."

Kabardeylerin yürüttüğü lobi sayesinde Zalihanov'un mektubuna imza atan milletvekillerinden 33'ü imzasını geri çekti. Zalihanov'un sözünü ettiği Kendelen'deki gerilim Balkarların, 15 Ekim 2008'de Kırım Hanlığı'na karşı 1708'de kazanılan Kanjal Savaşı'nın yıldönümünde Kabardeylerin Kanjal Dağı'na atlı yürüyüşüne engel olması nedeniyle iki halk karşı karşıya gelmişti. Kabardey sivil örgütleri bu mektup nedeniyle ortak bildiri yayımlayarak "Milletvekilinin istikrar bozucu ve tahrik edici faaliyetinin kınanmasını, gerekli önlemlerin alınmasını istiyoruz. Zalihanov mektubunda Kanjal savaşındaki zaferi 'efsane' olarak adlandırarak Kabardey halkının tarihi hatırasıyla açıkça alay ediyor" demişti. Kabardeyler açından Kanjal Savaşı'nda ise şu olmuştu: 1708'de Kırım Hanı Kaplan Girey, Çerkesya'ya saldırıp her yıl haraç olarak üç bin delikanlı ve genç kızın verilmesini istemişti. Çerkesler ise reddetmişti. Bunun üzerine Kırım Hanı Çerkesya üzerine büyük bir ordu göndermişti. Barış istemek zorunda kalan Kabardeyler, 30 seçkin savaşçıyı Han'a köle olarak göndermiş, bu kişiler de bir gece fırsatını bulup Tatar subaylarını teker teker öldürmüş ve ardından Çerkesler ani baskınla Tatar ordusunu yenmişti.
Zalihanov, Kanjal dağı eteklerindeki Zolski bölgesini 'Balkarya'nın kalbi' olarak ilan ederken Balkarca isimlerin Kabardeyceye çevrildiğini öne sürmüştü. Kabardey örgütler ise Ekim 2008'de bölgenin Balkarya ile alakasının olmadığını belirtip şu yanıtı vermişti:

"1990'da Balkar kökenli eski Başbakan Hüseyin Çeçenov zamanında Elbrus bölgesi, Baksan bölgesinin 'Kabardey' hesabından iki katı kadar arttırıldı. Devrimden sonra hemen tüm Kabardey köylerinin isimleri değiştirildi ve birçoğuna Türkçe isimler verildi. 1990 ortalarında da bazı Kabardey köylerine önceki isimleri yeniden verildi. Bu süreç tüm ülkede yaşanıyor ve bu Zalihanov'un spekülasyonlarına alet edilmemeli. Bunun tam tersi örnekleri de var; Adıgece Gundelen olan köy ismi Balkarca Kendelen olarak değiştirildi."

Zalihanov Moskova'da kayda değer bir Balkar lobisi yürütürken Balkar sivil örgütleri de 2005'den itibaren gerek meydanlarda gerek yayımladıkları bildirilerde güncel taleplere eski hesapları da katmayı ihmal etmediler. Sıklıkla Balkarya özerk bölgesi ilan etme tehditleriyle öne çıkan İsmail Sabanciyev liderliğindeki Balkar İhtiyarlar Heyeti ile Babalanı Ruslan başkanlığındaki Balkarya'nın ortak argümanları şöyleydi:

- Meralarla birlikte Belaya Reçka ve Hasaniya'nın statüleri de geri verilmeli.

- Balkarlar Kabardey-Balkar hükümetinde yeterli oranda temsil edilmiyor.

- Balkarların yaşadığı yerler en fakir bölgeler.

- En fazla işsizlik Balkarlar arasında.

- Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde Rusya Federasyonu Anayasası ve federal yasalar uygulanmıyor.

- 1943-1944'de Karaçay ve Balkarların Orta Asya'ya sürgün edilmesinin ardından Gürcüler, Osetler ve Kabardeylere dağıtılan toprakların tamamı 1957'de sürgün dönüşünde geri verilmedi.

- Sürgün dönüşü Hulama-Bezengi bölgesi yeniden oluşturulmadı.

- 1991'de sürgün edilen halklardan özür dileyen dönemin Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in Nisan 1991'de çıkarttığı 'sürgün edilen halkların rehabilitasyon' kanunu uygulanmadı.

'Balkarya kurulur resti'

11 Ekim 2008'de Balkar İhtiyarlar Heyeti, Nalçik'te yer tahsis edilemediğinden açık alanda yapılan kongresinde, Kabardey-Balkar yönetimine bir ihtar daha çekti; Kongrenin sonuç bildirisinde 16 Ocak 1922'de Balkarya ile Kabardey'in 'her iki halkın kendi bölgelerinin korunması' ve 'yönetim organlarında her iki halkın temsilcilerinin eşit şekilde yer alması' şartıyla birleştiği hatırlatılıyor ve bu iki esasın 31 Ocak 2009'a kadar ülke anayasasına yansıtılması istendi. Bunun yerine getirilmemesi halinde şu ilan edilecekti:

'Balkarya ve Kabardey'in birleşmesinin hukuki anlamı kalmamıştır ve 17 Kasım 1991'deki Balkar Halkı Birinci Kongresi'nin kararı yürürlüğe girecektir.'

1991'deki karar Balkarya Cumhuriyeti'nin kurulmasını öngörüyordu. 6 Ocak 1922'de Dağlık Cumhuriyeti'nden ayrılan Balkarlar, 'Balkar özerk bölgesi'ne kurmuş ama 10 gün sonra bölge Kabardey ile birleştirilerek Kabardey-Balkar Özerk Bölgesi ismini almıştı. 1937'de ise özerk bölge Kabardey-Balkar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne dönüştürülmüştü. Kasım 1996'da da devlet başkanlığı seçimlerinden iki ay önce Balkar Halkı Milli Konseyi'nin öncülük ettiği Balkar Halk Kongresi, 'Balkarya Cumhuriyeti'ni ilan etmişti. Ancak birkaç gün sonra konsey başkanı emekli General Sufyan Beppayev iktidardan seçim vaadi koparınca devlet televizyonundan nedamet getirmişti.

Meraların önemi

İki halk arasında eski defterlerin masa üzerine çıkarılmasına yol açan ve 'kardeşiz' söylemini örseleyen meralar neden bu kadar önemli? Kuşkusuz mesele sırf Kabardeylerin ya da Balkarların hayvanlarına otlatacak yer bulmakta zorlanacak olmaları değil. Evet 31 Ekim'de Balkarlara verilen topraklar tarih boyunca ortak kullanılan dağlık meralardı. Şimdi Balkar belediyelerin denetimine girmiş oldular. Buralarla ilgili herhangi bir tasarrufta muhatap belediyeler olacak. Meralar otlak olmalarından çok geleceğin yatırım alanları olarak görülmesinden dolayı kritik önem arz ediyor. Devlet Başkanı Arsen Kanokov, 'Balkarya' fikrinin kitleselleşmesini ve ülkeyi bölünme noktasına götürmesini bloke etmek için Balkarlara istediğini vermek durumunda kaldı. Belki bu gelecek yıl yeniden devlet başkanı belirlenirken kaderine karar verecek olan Moskova'nın baskısıyla oldu. Ama Kanokov'un Elbrus'daki kayak turizmi için öngördüğü yatırımların bulunduğu Kabardey bölgesi Zolski'yi 'köyler arası bölge' statüsünde tutmayı seçti. İddia o ki, Kanokov böylece Elbrus bölgesindeki ticari çıkarlarını garantiye aldı. Bir başka iddiaya göre de, Kanokov Prielbrus'a yatırım yapacak sermayedarlara toprak sözü vermişti. Bu nedenle toprağı adil bir şekilde paylaştırmayıp ırkdaşları Kabardeyler tarafından 'hain' ilan edilmeyi göze aldı.

Kabardey-Balkar'da resmi olarak hala toprak satın almak mümkün olmadığından satın almaya eşdeğer uzun vadeli kiralama yöntemi uygulanıyor.

'Köyler arası bölge' yatırımcıya toprak tahsisinde sihirli bir formül. 'Köyler arası bölge' ile ilgili yasal düzenlemenin ardından özellikle Balkar köylülerinin hayvan otlattığı yerlerde lokanta ve eğlence merkezleri ya da tatil tesislerinin çoğalması tesadüf değildi. Balkarlar işte o zaman 'Topraklarımız Kabardey zenginlere gidiyor' diye feverana başlamıştı. Kanokov, 2007'de toprağın 'tamamen özelleştirileceğini' vaat edince Balkarlar arasında meraların Ortadoğu ve Türkiye'deki zengin Adıgelere dağıtılacağına dair korku ivme kazanmıştı. Kabardey yöneticileri 'yağmacı' diye suçlayan Balkar yazarlar bile çıktı. 31 Ekim'deki düzenlemeyle birlikte rahatlayan Balkarlar, öfke nöbetini devralan Kabardeylere 'Neden bu kadar öfkeleniyorsunuz, kendi topraklarımız geri verildi, adalet az da olsa yerini buldu' diyor.

Kabardeyler ise öfkelerini Balkarlardan öte bu yasaların mimarı Kabardey siyasi ve bürokratlara yöneltmiş durumdalar. Yani kriz Kabardey ve Balkar ekseninden Kabardey sivil örgütleri ile Kanokov yönetimi arasında gerilimi dönüşüverdi. Ama alev topu bu, kimi ne zaman pas geçeceği, kimin kalesine ne zaman gireceği belli olmaz…

http://www.dunyabulteni.net/news_detail.php?id=97922

http://www.dunyabulteni.net/news_detail.php?id=98142


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye