Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: "Türkistan Rüyası" yayınlandı.
MesajGönderilme zamanı: 23.12.08, 11:21 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1108
Resim

İNTERNETTEN SATIŞ:
Kitapyurdu.com
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=596547

***

"TÜRKİSTAN RÜYASI"


Bir gün her zaman olduğu gibi yatsı namazını kıldıktan sonra Türkistan'da başladığım hatim için bir miktar Kur'an-ı Kerim okuduktan sonra iyi yorumlanması gereken bir rüya gördüm:

Bulutsuz, açık bir günde vakit ikindiyi aşıp akşama doğru yaklaşırken gökyüzünün sarıdan turuncuya,turuncudan kızıla yöneldiği saatlerde aniden bir fırtına kopuyordu. Ben bu sırada ,Hoca Ahmed Yesevi hazretlerinin türbesinin ana giriş kapısının bulunduğu güneydoğu tarafındaki tepeciklerden birisinde bulunuyordum. Fırtınanın kopuşu ile beraber toz-dumana karışıyor ve türbe civarında adeta kıyamet kopuyordu.Oldukça sıcak olan bir günde adeta bir kum fırtınasına kapılan insanlar deliler gibi sağa-sola kaçışıyor ve bu esnada her biri başka bir sayha ile bağırışıyorlardı.

Bütün bu manzarayı bir kenardan seyrederken , bakışlarımı türbeye doğru çevirdiğimde yedi yüzyıldan uzun süredir ayakta duran türbenin kumdan bir kalenin eriyip olduğu yere yığılması gibi adeta bulunduğu yerde yerin içine çekildiğini görüyordum.Birkaç saniye içinde olduğu yerde bir taş ve toprak yığını haline gelen türbenin yıkılışını görmek beni üzüntüye boğuyor ve neredeyse ağlayacak hale getiriyordu.

Türbenin yıkılışından sonra ortalık aniden sakinleşiyor,hava duruluyor ve gökyüzü açılıyordu.Etrafa kaçışan insanlardan bazılarının türbenin güneyindeki hakim bir tepecikte, türbeye yaklaşık ikiyüz metre bir mesafede bulunan şantiye binasına gittiklerini görünce ben de şantiye binasına gidiyor ve herkesin girdiği , U şeklinde dizilen masalar etrafında oturduğu toplantı salonuna benzer bir yere giriyordum.Salonda bulunan ve masaların etrafına yerlemiş bir çok insan arasında türbenin restorasyonunda çalışan iki işçi ile Hoca Ahmed Yesevi Üniversitesi'nin Türkiye'den gelen rektör yardımcısından başka tanıdığım kimse olmuyordu.

Kim olduklarını bilemediğim şahıslar kendi aralarında bir ağızdan konuşuyor ve sanki bana duyurmak istermişçesine ufak bir fırtınada Ahmed Yesevi'nin türbesinin yıkıldığı , böylece "Hazret"in büyüklüğünün bir masal olduğunun ortaya çıktığı gibi sözlerle Yesevi hazretlerini çekiştiriyorlardı. Ortaya konuşan üniversitenin o zamanki rektör yardımcısı ise daha önce türbede burnuna gelen güzel kokunun da türbenin yıkılması ile ortadan kaybolduğunu söylüyor ve bu sözleriyle Yesevi hazretlerine dil uzatanları destekliyordu.

Ahmed Yesevi hazretlerinin büyüklüğüne bütün gönlümle inanmış olduğum için , bu sözler üzerine öfkeleniyor ve sesimi yükselterek "Sesinizi kesin...Hazret Sultan Hoca Ahmed Yesevi hazretlerinin türbesinin tepesine namazsız-abdestsiz insanları çıkardınız ve yedi asırdır ayakta duran türbeyi yerle bir etmeyi başardınız. Bununla ne kadar öğünseniz azdır" sözlerimle Ahmed Yesevi hazretleri hakkında ileri geri konuşanların sesini kesiyordum. Ben türbenin tepesine namazsız abdestsiz insanların çıkmasının bu yıkıma yol açtığını söylerken bakışlarımı kendilerine yönelttiğim restorasyonda görevli Türkiyeli iki işçi utançtan büzüşerek adeta masanın altına siniyorlardı.

Yesevi hazretleri hakkında ileri - geri konuşulmasına çok sinirlenerek bu sert sözlerimle ortamı bir anda sessizliğe boğduktan sonra sözlerimi tamamlayıp o salondan ayrılıyordum.Dıışarı çıktıktan sonra duvarları yıkılan, kubbesi yerle bir olan türbenin Ahmed Yesevi hazretlerinin kabrinin bulunduğu kısmına denk düşen duvarı dibine geliyordum. Burada üzüntümden boğazıma düğümlenen hıçkırıkları zor tutar halde, gözlerim yaşararak "Türbesinin duvarları yıkılsa, kubbeleri çökse bile Ahmed Yesevi hazretleri işte burada yatıyor.Ne yazık, bu cahil insanlar bu mübarek zatın hakkında bile ileri geri konuşabilme cesaretini gösterebiliyorlar.." diye kendi kendime mırıldanırken gözyaşlarını tutamıyordum..."

Bu rüyanın bazı yönleri tamamıyle açık-seçik olduğu halde bazı yönlerden tefsirine ihtiyaç vardı.Beni çok etkileyen bu rüyayı Türkiye'ye döndüğümde Buhara'da tanıştığımız Nakşbendi şeyhi Mustafa Karadağ (*) Efendi'ye tabir ettirmeğe karar vererek bir süre için unuttum gitti...

***

(*) Mustafa Karadağ -K.S.-'un hayat hikayesini forumda
Hazret-İ Şeyh Mustafa iHSAN Karadağ başlığından okuyabilirsiniz.

(**) Yeni Şafak gazetesinde Dr. Hayati Bice imzası ile yayınlanan "Türkistan Rüyası" adlı yazı dizisinde kayda girmiş bir rüyadır.


-----------------------------

"TÜRKİSTAN RÜYASI"NIN YORUMU :

Hazret-i Şeyh Mustafa İhsan Karadağ Efendi ile görüşmek ve özellikle Türkistan'da gördüğüm rüyayı tefsir ettirmek üzere evlerine telefon ederek ziyaret için randevu istedim.Telefonda görüştüğümüz Mustafa İhsan Karadağ Efendi, kapısının bize her zaman açık olduğunu ve çekinmeden gelmemizi söyleyince içime düşen sıkıntı dağılıp gitmişti.

Kısa sorularla hal ve hatır sormalardan sonra Mustafa İhsan Karadağ Efendi'nin biraz bozulduğunu öğrendiğim sağlık durumu konusunda bir süre konuştuk.Vaktin biraz daralmasını da düşünerek asıl ziyaret sebebimi oluşturan rüyayı anlatmağa başladım.

Anlattığım rüyayı kemal-i ciddiyet ile dinleyen Mustafa İhsan Karadağ Efendi'nin yüzü biraz asılır gibi oldu.Rüyayı anlatmam bittikten sonra adeta bir murakabe yapar gibi bir süre sessizleşen ve adeta içine gömülmüş gibi olan Mustafa Karadağ Efendi, konuşmağa başladı:

"-Evladım, bu rüyan tamamen Ahmed Yesevi hazretlerinin ruhaniyeti tesiriyle görülmüştür ve elhak haktır.Ayan-beyan görülüyor ki Ahmed Yesevi hazretleri kendi adı geçirilerek ve kendi adı kullanılarak yapılan bazı işlerden rahatsız olmaktadır.Ayrıca türbe inşaatında çalışan bazı insanların kebair günahlarla meşguliyetleri ve hatta gusül abdestine dikkat etmemeleri Hazret'in gücüne gitmektedir.

Bu rüya üzerine senin üzerine düşen ve ALLAH rızası için yerine getirmen gereken iki görev var:

Bunlardan birincisi türbe inşaatının sorumlusu ile görüşmen ve işçilerini ikaz etmesini ve özellikle cünüb halde türbe üzerine çıkarak çalışmamalarını öğütlemesini benim adıma rica etmendir. Eğer bu ricaya rağmen aynı masiyetlere ve saygısızlığa devam ederlerse korkarım ki çoluk-çocuklarının, beldelerinin başına büyük musibetler musallat olur.

ALLAH dostlarının şakası yoktur, evladım...

İkinci hususa gelince rektör yardımcısı beye de söyle kendisine dikkat etsin.Manevi bir tokat yiyebilir; kendisine çekidüzen versin.

ALLAH dostlarının şakası yoktur, evladım...

Senin rüyanın sonunda Yesevi hazretleri ve türbe hakkında sarf edilen ileri-geri laflar üzerine çok üzülmen ve Yesevi hazretlerinin büyüklüğü hakkındaki fikrinde sebat etmen senin Hazret'e duyduğun muhabbete ve bu husustaki sıdkının sağlam olduğuna işarettir.Bu rüya vasıtasıyla Hazret'in rahatsızlığını bildirmesi ise senin Hazret'e duyduğun muhabbetin karşılıksız olmadığına işaret olsa gerektir."

Bu sözleri birbiri ardına adeta zihnime kazır gibi söyleyen Mustafa İhsan Karadağ Efendi, daha sonra derin bir nefes alarak arkasına yaslandı ve bir süre gözlerini kapayarak sessizleşti.

Rüyamın yorumu bitince ortalığı kaplayan sessizlik esnasında içimden ALLAH'a hamdettikten sonra tevdi ettiği görevleri Türkistan' a dönünce yerine getireceğime dair Mustafa İhsan Karadağ Efendi'ye söz verdim.

(...)

***

Rüyadan sonra Ahmed Yesevi'nin türbesinin bulunduğu Kazakistan'da tecelli eden zuhuratlar Hazret-i Şeyh'in "ALLAH dostlarının şakası yoktur, evladım..." sözünün gerçekliğini ve Hazret Sultan Ahmed Yesevi'nin yeryüzündeki tasarrufatının halen de devam etmekte olduğunu gösterdi.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: "Türkistan Rüyası" yayınlandı.
MesajGönderilme zamanı: 28.02.12, 20:24 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.03.09, 09:49
Mesajlar: 311
Resim

İNTERNETTEN SATIŞ:
Kitapyurdu.com
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=596547

***

ALLAH dostlarının şakası yoktur!..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye