Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 8 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Şeyhi "şeytan" olanlar...
MesajGönderilme zamanı: 04.01.09, 22:53 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1108
“Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır” sözü, zaman zaman yanlış kullanılmaktadır.

Bu söz, bir mürşide bağlanmayı ifade eder.

İnsan o sınırlı aklıyla gerçekler aleminin bütünüyle kavrayamaz. Kendisinin bir Yaratıcısı olduğunu bilse bile, o Yaratıcının kendisinden neler istediğini, emir ve yasaklarının neler olduğunu, önündüki ölüm yolculuğunun ötesinde ne gibi alemler bulunduğunu, hangi hallerin, fiillerin ve sözlerin onu cennete, hangilerin cehenneme götüreceğini bilemez.

Bu noktada Kur’anın ve o İlâhî fermanı insanlara tebliğ eden Resulullah’ın irşadına muhtaçtır.

“Âlimler peygamberlerin varisleridir” (Aclûnî, II, 64) hadisinin hükmünce, âlimler mürşittirler. Onlara uymayıp derslerini dinlemeyen bir kişi, hocadan uzak duran bir öğrenciye benzer.

Nefsin terbiye edilmesi ve kalbin tasfiyesi yani bütün kötülüklerden arındırılması için de mürşitlerin keşfe dayalı olarak ortaya koydukları bir takım esaslar vardır.

Bir kişi o zatları dikkate almadan bu yola kendi başına girdiği taktirde bir takım yanlışlıklar yapabilir ve kendisine bilmeyerek zarar verir.

***

ALINTI:

Öbür dünya koçları

MİLLİYET

cengizeren@erenlp.com

Okuduğum cümle şöyleydi: "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır."

Bu cümle çok etkili ve duyan herkesi bir şeyhe yöneltecek bir yapıyı içeriyor.

Yaşayan kişi ölümü bilmezken "Her canlı bir gün ölümü tadacaktır" cümlesinin de etkili olduğu gibi.

Şeyhin söyledikleri, yorumları tarikat üyelerini "yönetilir" hale getirebilme amaçlı.

Şimdi yeni bir moda var: Kişiye nasıl yaşayacağını gösteren yaşam koçları.

Yaşam koçları da farkında olmadan kendilerine ait inançları aktararak şeyh durumuna düşebilirler.

Kendi hayatını yönetmekte zorlanan kişi kendi kararları için bir onay mekanizmasına ihtiyaç duyacaktır.

Şeyhler de tarikat üyelerinin ne yapmaları gerektiğini sürekli olarak söyler veya yazarlar.

Ancak daha çok ölümden sonraki hayatı önemsedikleri için şeyhlere "öbür dünya koçu" diyebiliriz.

Hayatınızı yaşarken otorite olarak gördüğünüz kişilerden korkuyor, karar veremiyor ve istediklerinizi yapamıyorsanız, bu veya öbür dünya koçuna ihtiyaç duyabilirsiniz.

Size ne yaşamanız gerektiğini söyleyen kişilere vereceğiniz bir "hayır" cevabı, çok hayırlı bir başlangıç olabilir.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şeyhi "şeytan" olanlar...
MesajGönderilme zamanı: 04.01.09, 23:16 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.12.08, 23:18
Mesajlar: 245
el-Mudill'in o fettan hizmetçisi şeytan aleyhilla'ne insanın kan damarlarında cereyan ediyor.. eğer el-Hadi mazharı kamil bir şeyhin yoksa şeytanın eline ocağına düştün demektir..

Ekremü'l-Ekremin olan Allah'ın izni ihsanı ile her müntesib dairede mahsub (sayılmış/sahib çıkılmış) bir bahtiyardır.. Abdulhakim-i Arvasi Hz. (Ks.) üstad Necib Fazıl'a (rh.a) ".. sen bizimsin; bizdensin.. üstüne basılan bir paspas da olsan sana verilen senden alınmaz.." demiştir; bu ne büyük bir devlet.....

böyle 'koru-n-ma ve kolla-n-ma' herkese nasib olmaz.. bak, Kemal Efendi Hz. (Ks.) "..Evliya son nefesde yetişir imdada.." diyor..

malum olsun ki bu kapuda her ademin mahsub bir dosyası vardır.. ; efendi..! defter-i divana yazılanlarla yazılmayanlar bir değildir...

mesela keşf ile bilinen bir gerçektir ki; Nakşi-Halidi'lere ruz-i mahşerde zebaniler dokunamaz.. evet, Nakşi-Halidi'lerin özel bir 'dokunulmazlığı' vardır; o zebaniler "..ben nakşibendi tariki, halidi kolundanım.." deyene ilişemezler; azizlerimizin beyanı budur...

imdi, şeyh ve tarikat neme lazımdır ? diyenler aslında şeytanın esiri oldukları içün öyle derler ama tesir altında esir olduklarını bilmezler.. zira şeytanın üflemesi insanı kör eder basiretleri bağlar...

hiç kimse " benim şeyhim (ya da üstadım) şeytandır.." demez.. ama (fil-vaki) şeytan kendi hizbine sahib çıkar; onlar hizb-i iblis olduğun kabul etsin veya etmesin...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şeyhi "şeytan" olanlar...
MesajGönderilme zamanı: 04.01.09, 23:16 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.12.08, 23:18
Mesajlar: 245
Mevlana Mahmud Efendi Hz. (Ks.) Kurban Bayramı namaz öncesi Şeyhülislam İsmail Efendi Cami-i şeriflerine telefonla bağlanarak (ağlamaklı bir ses tonuyla) şunları söyler;

''Şeytan bizi kandırmak istiyor. Şeytan bizi çalmak istiyor. kanmayalım aldanmayalım!''


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şeyhi "şeytan" olanlar...
MesajGönderilme zamanı: 04.01.09, 23:17 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.12.08, 23:18
Mesajlar: 245
'şeyh benim neme lazım ?' diyen o bedbahtları şeytan aldatmıştır.. bunlar halden anlamaz birer koyun ve kütük makulesidir..

eğer öyle olmasaydı nida-i Nezir hazretinden agah olup onun sadasını kaval sadasıyla bir tutma etmezlerdi..

Cenab-ı Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) bir gün ashabına kabrin dehşetli hallerini tasvir ediyorlardı; anlatılanları guş-i can edenler feryad u figan ile ağlaşmaya başladılar... ila-ahir... (Hadis-i şrf. k.sitte'de mevcuddur...)

Ramazanoğlu Mahmud Sami Hz. (Ks.) ve Mevlana Ali Haydar Hz. (Ks.) ve Zahid Kotku Hz. (Ks.) ve diğer büyükler.... bu zatlar dahi bir meclisde cennet veya cehennemi tasvir ettikleri zaman onları istima' (biş-nev) edenler ahval-i 'gaybı' adeta göz önünde ve yanlarında bulurlardı..

zira bu zatlar 'Halife'dirler; halife ise müstahlifin hey'eti üzre olup zahiren ve batınen tesir icra eder.. bu manevi tesirden behredar olmayanlara şeyhin lüzumu vücubunu isbat edemezsiniz...

binaenaleyh berhudarlar ile bedbahtların hali bir değildir..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şeyhi "şeytan" olanlar...
MesajGönderilme zamanı: 10.06.09, 16:32 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 03.01.09, 22:40
Mesajlar: 926
“Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır”

Şeyhi "şeytan" olanlardan olmaktan Allah'a sığınırım.

_________________
" Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şeyhi "şeytan" olanlar...
MesajGönderilme zamanı: 10.06.09, 17:40 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator

Kayıt: 01.01.09, 18:04
Mesajlar: 145
Konum: http://askinsonhecesi.com
‘‘Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır’’ sözünden maksat nedir?

Bâyezid Bistâmî’ye atfedilen bu söz pek çok kaynaklarda yer almaktadır. Buradaki ‘‘şeyh’’ kelimesi mutlak mânâda mürşid demektir. Bütün uygulamalı ilimlerde o ilmin öğrenilmesi, bir üstad aracılığıyla olur. O konuya dair eserleri okumak, o ilmi öğrenmek için yetmez. Meselâ İslâmî ilimlerden ‘‘Kırâat’’ uygulamalı bir ilim olduğundan ‘‘fem-i muhsin’’den (yetkili ağız) öğrenilir. Tecvid ve kıraat kitapları okunarak kurrâ olunamaz. Marangozluk, kaportacılık gibi çağdaş meslekler, futbol, karate gibi sporlar bile mutlaka bir ustadan öğrenilir. Hatta Tıp Fakültesini bitiren kimse nasıl bir uzmanın yanında ihtisas görmeden uzman olamaz ve olmaya kalkıştığında insanları canından ederse, aynı şekilde bir üstadın (usta) yanında tasavvufî eğitim görmeden kendi kendine sûfîlik etmeye kalkışan kimse de mutlaka yanılır ve şeytanın oyuncağı haline gelir. Bu sözle şeyhsizlikten maksad, tasavvuf ilminin şeyhsiz öğrenilip uygulanamayacağıdır.([1])

Nefsin terbiye edilmesi ve kalbin tasfiyesi yani bütün kötülüklerden arındırılması için büyük mürşitlerin keşfe dayalı olarak ortaya koydukları bir takım esaslar vardır. Bir kişi o büyük zatları dikkate almadan bu yola kendi başına girdiği takdirde bir takım yanlışlıklar yapabilir ve kendisine bilmeyerek zarar verir. Kişi tarikat yoluna kendi başına girmemeli ve o yolun bir safhası olan riyazeti de kendi kendine uygulamaya kalkışmamalıdır.([2])

Yukarıdaki sözü, gerek cehaletten, gerekse tarikat yolundaki bu gibi tehlikeli sonuçlardan kurtulmak için “insanın kendi aklına güvenerek yalnız başına hareket etmekten kaçınması, âlimlerin ve mürşitlerin tavsiyelerine uyması” gerektiği şeklinde anlamak lazımdır. Yoksa, bu ifadeyi; “İlla bir tarikat şeyhine bağlanmak lazım. Yoksa, şeyhin şeytandır” şeklinde kullanmak, çok yanlış olur.([3])

Seyr-i sülûk esnasında insan çeşitli aşamalar kat eder. Bu aşamaların en tehlikelilerinden biri de nefs-i mülheme makâmıdır. Bu makamda bulunan kişi ilhâma mazhar olmuştur, ancak kalbine gelen bu ilhâmlar Rabbânî olabileceği gibi şeytânî de olabilir. Kişi bunları tek başına ayırt edemez ve şeytandan gelen fısıltılara aldanabilir. Bu noktada bir mürşidin kılavuzluğuna başvurmak gerekir. Kişi bu sayede şeytanın oyuncağı olmaktan kurtulur.

[1] H. Kâmil Yılmaz, İslâm Tasavvufu, Altınoluk yay., İstanbul 1996, s. 480.

[2] Doç. Dr. Şadi Eren, Sorularla İslâmiyet sitesi. (www.sorularlaislamiyet.com).

[3] Doç. Dr. Şadi Eren, Sorularla İslâmiyet sitesi. (www.sorularlaislamiyet.com).


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şeyhi "şeytan" olanlar...
MesajGönderilme zamanı: 09.01.10, 19:29 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 17.11.09, 20:45
Mesajlar: 96
http://www.eflatunnur.com/index.php?option=com_content&view=article&id=50:eyh-olmayanin-eyh-eytandir&catid=5:evliyalardan-nasihatler

okunası bir alıntıdır...

buna rağmen tereddüt taşıyana Rabbim acilen bir Mürşid-i Kamile biatı nasip eylesin...
vesselam...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şeyhi "şeytan" olanlar...
MesajGönderilme zamanı: 13.02.10, 19:04 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.01.10, 16:36
Mesajlar: 44
Alıntı:
Kur’an’ın ve Rasulullah’ın uyarıları “Mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır” sözü, Hz. Kur’an’a aykırı değildir; aksine birçok ayet tarafından desteklenmektedir. Çünkü, tek başına kalan bir kimesenin insan ve cin şeytanlarına yem olacağına Kur’an’daki pek çok ayet işaret etmektedir. Allahu Tealâ, kendi yolunda topluca hareket etmemizi emrediyor. Parçalanmayı, dağılmayı, tek başına kalmayı yasaklıyor (Al-i İmran/102-103). Bunun, düşmanlar karşısında zayıflık ve mağlubiyet sebebi olacağını belirtiyor (Enfal/46). Cenab-ı Hak hepimizi gerçek takvaya çağırıyor ve bunun için sadık kullarla beraber olmamızı istiyor (Tevbe/119). Allah’ın zikrinden kaçanların şeytanın kucağına düştüğünü de Kur’an-ı Kerim şöyle ifade ediyor: “Her kim Rahman olan Allah’ın zikrinden gafil kalırsa, biz ona bir şeytan musallat ederiz; o şeytan ondan hiç ayrılmaz. Bu şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar, onlar ise kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.” (Zuhruf/36-37)

“Rehberi olmayanın, tek başına kalanın rehberi şeytandır” sözü, bir çok hadis-i şerifin ortak manasını da ifade etmektedir. Şöyle ki, Rasulullah (A.S.) Efendimiz, şeytanın insan kurdu olduğunu, herkese pusu kurduğunu ve cemaattan ayrılan, tek başına kalan kimseyi kolayca yuttuğunu haber veriyor. İşte Rahmet Peygamberi’nin uyarıları: “Şeytan insan kurdudur; sürüden ayrılan, tek başına kalan koyunu dağdaki kurt nasıl kaparsa, cemaatten ayrılan kimseyi de şeytan öylece kapar.” (Ahmed, Tabaranî) “Sizin cemaat halinde bulunmanız gerekir. Ayrılıktan, tek başına kalmaktan sakının. Şüphesiz şeytan tek başına kalanla beraberdir. O, (Allah için beraber olan) iki kişiden uzak durur.” (Tirmizî, Ahmed, Hakim) “Şüphesiz Allahu Tealâ, ümmetimi sapık fikir ve fitne üzerinde bir araya getirmez. Allah’ın eli (rahmet ve desteği) cemaatin üzerindedir. Kim cemaattan ayrılırsa ateşe düşer.” (Tirmizî, Tabaranî)

Dr. Dilaver Selvi


Tamamı: http://www.eflatunnur.com/index.php?opt ... nasihatler


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 8 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye