Kayıt: 01.04.10, 00:05 Mesajlar: 220
|
Bu gece Seyyidî İsmâil Hakki Bürûsevî (k.s.a) hazretlerinin Şerh-u şû'abi'l-imân nam kitâbını mütalaa ederken şöyle bir ibâre gözüme erişti:
''Ve hadiste gelir ki (...) Ya'nî İmam silsile-i Kureyşten olur sâir Arap'tan olmaz.Zira Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellemin ol silsileye irtibâtı emr-i imâmetin dahî irtibâtını iktizâ etmiştir.Sâir onlara tâbi'dir.Eğerçi hâlâ şerîf-i Mekke olanlarda za'f-ı gâlip vardır ve imdâd-ı mülûk-i Osmâniyye'ye muhtaçlardır.Zîrâ mülûk-i Osmâniyye'de (...) sırr-ı te'yit vardır.Ânınçün devletleri- devlet-i mehdiyyeye muttasıldır.''
Acaba kardeşlerim bu ifadeyi nasıl anladılar,neye yordular?Zira kendime idrâki müşkil göründü.Şimdiden teşekkürler...
_________________ Ne Dervişlikte, ne Şeyhlikte, ne İmamlıkta iş yok... İş, Allah'ın rızasını kazanabilmekte!.. İş, Allah'ın rızasını kazanabilmekte!.. İş, Allah'a kul olabilmekte!..(MZK)
|
|