sufiforum.com
http://sufiforum.com/

ŞARLATAN
http://sufiforum.com/viewtopic.php?f=48&t=2664
2. sayfa (Toplam 3 sayfa)

Yazar:  Ebu Hamza [ 06.10.09, 07:17 ]
Mesaj Başlığı:  Re: ŞARLATAN

Ebu Hanif yazdı:
Ebu Hamza yazdı:
demircan'ın belki şu an dini bile yok.ALlahu alem..

fefhem cidden..
bu şekilde "KELLİ FELLİ ÖFKELİ" yazılar yazmanın küpe zararı dokunur...biline...


Her kim ayeti inkar eyledi gümledi...bilesin..sende kendine çeki düzen veresin.. :!:

Yazar:  raber [ 06.10.09, 10:42 ]
Mesaj Başlığı:  Re: ŞARLATAN

Rabiatül Adeviyye'den :

Sana cennetin için ibâdet ediyorsam, beni cennetine koyma!Eğer sana cehenneminden korktuğum için ibâdet ediyorsam, beni cehenneminden çıkarma!.. Eğer sana senin rızân için ibâdet ediyorsam, beni cemâlini seyretmekten mahrûm etme!"

büyükler bunu söylerken Allah cemali için yarış ederken -söylemek bana düşmez ama- bunları tartışmak çok da gerekli değil gibi..

Yazar:  Ebu Hanif [ 06.10.09, 19:54 ]
Mesaj Başlığı:  Re: ŞARLATAN

Ebu Hamza yazdı:
Ebu Hanif yazdı:
Ebu Hamza yazdı:
demircan'ın belki şu an dini bile yok.ALlahu alem..

fefhem cidden..
bu şekilde "KELLİ FELLİ ÖFKELİ" yazılar yazmanın küpe zararı dokunur...biline...


Her kim ayeti inkar eyledi gümledi...bilesin..sende kendine çeki düzen veresin.. :!:



adam ayeti inkar etmiyor ; "ZEVVECE" fiiline farklı bir anlam veriyor...dolayısıyla eğer "sallıyorsa" olsa olsa "BİDATÇI" olur...

kendini "A'LA" diğerlerini "MUALLA" görmekten vazgeç...seni çekiyorum hala düzensiz fiilsin...unutma....

Yazar:  Ebu Hanif [ 06.10.09, 20:00 ]
Mesaj Başlığı:  Re: ŞARLATAN

nurullah_hacilar yazdı:
Cenneti nefsi için taleb eden hurileri çiftleşmek için ister.
cenneti Allah rızasının zuhuru olduğu vechile taleb eden hurileri birleşmek için taleb eder.
insanlar zahiren hep insandır.
batınen ya hayvan ya insandır.

işte insanların başındaki insan üstü insan sallalahu aleyhi vessellem bana dünyanızdan 3 şey sevdirildi ...diye başlayan kelamı mübarekinde kadını namaz gibi vuslat sebebi saymıştır.

arifler bu yoldadır..sadık müridan da...
imamı rabbani zahir ismi şerifini kadın aynasında görmüştür.


gerisininki çiftleşmedir.birincisi için kokusu dünyada aslı ahirette olan zevki manevi...

diğeri için cennet sex otelidir.haşa..
böylelerinin maksadı Allah olamaz.

marifet ahirette cennete girmek değildir.Bu sadece rahmettir.
marifet dünyadayken cennete girmektir.Bu çaba sonucu rahmettir.
ve ikisi aynı değildir.



azizim muhterem ;

o bahsettiğin "KADIN" dünya hanımıdır...peygamberimize sevdirilen, imama ayna olan dünya hanımıdır...

değil mi?

Saygılar...

Yazar:  nakshi [ 06.10.09, 20:07 ]
Mesaj Başlığı:  Re: ŞARLATAN

tasavvuf ehli cenneti istermi istemez mi tartışması gibi bir tartışmanın yada şu hocanın üslubu çok kötü konusu bu değil. konu farklı, huriler zevce mi dir başka birşey mi? bu bazı kanalların ve 21 yy. insanın beyinsel fonksiyonunu ilerlemiş zannetmiş olmasındandır ki; kadın erkek eşittir(aslında inanmamasından hocamı tenzih ederim) tezini savunuyorlar bununla birlikte islamı kendilerine göre yorumluyorlar. bu kesindir ki huriler evlendirilmişlerdir erkekler ile. kadınlarda imanlı erkeklere verilecektir. işte burda kadınların gönlünün alınması için kimisi huri nin görevi yardımcılıktır veyahut kadına da gılman vardır gibi -gılman hizmetçidir- bazı yanlış yere ayetleri çekiyorlar. hadislerde de vardır bu, evliyaullahın kelamlarıda vardır. yani konuyu sağa sola çekilecek bir şey yok. birbirimizi kırmanında...

Yazar:  raber [ 06.10.09, 20:59 ]
Mesaj Başlığı:  Re: ŞARLATAN

bence herkes -ben de dahil- nefsini düzeltmeye çalışmalı, Allah yolunda çalışıp insanlığa hizmet etmeli huri zevce midir yardımcı mıdır konusunu fetva verme makamında ve bilgisinde olan büyüklere bırakmalıdır.
huriler yardımcı olsa cennet için çalışmaktan vaz mı geçeceksiniz? herkes cenneti ister derviş de ister ama dervişin farkı Allah cemalini herşeyden önce ve öte istemek olmalıdır..

Yazar:  Ebu Hanif [ 10.10.09, 20:44 ]
Mesaj Başlığı:  Re: ŞARLATAN

Cennet hurileriyle takas edilen hüznün hikâyesi
Cennet zevklerini ayrıntılandırmayı marifet bilen zavallı sözde hocalara yazıklar olsun! Cennet restaurantının menüleri, artık yeterince zenginleşmiş metropol dindarları için hakikaten cezbedici bir anlam ifade ediyor mu emin değilim!

Etmeli mi? İşte tartışılması gereken nokta da burası!

Yeşilliklerle örülü çiçekli bahçeler, köşklerin önünden şırıl şırıl akan nehirler, her tattan meyveler, narlar, üzümler, vs.

Başka?...

Bir de gencecik hatunlar.

Başka?...

Hepsi bu kadar! Çeşit olarak değil, cins ve nev olarak!

Yani sadece mideye ve bacak arasına hitab eden zevkler! Hepsi de iştah ve şehvetin tatmini!


* * *
Ey benim sevgili hocalarım! İştah ve şehveti, Allah için, daha ne kadar bayağılaştırabilirsiniz, hiç düşündünüz mü?

Başlıca maksadı güzel ahlâk olarak bir dini, bütün işleri sizi ve inançlarınızı ti'ye almak olanlara sevimli göstermek için başka ne tür numaralar çekebilirsiniz?

Ayrıntılandırmayı marifet bildiğiniz zevkler karşılığında ne istiyorsunuz muhataplarınızdan? İbadet etmelerini mi? Mahiyetini sizin de adam gibi bilmediğiniz birtakım credo'lara (itikad) inanmalarını mı? İyi birer insan olmalarını mı?

Söyleyin, vaadleriniz karşılığında ne bekliyorsunuz?

Teklif ettiğiniz zevkleri daha dünyadayken küçümseyenlere söyleyeceğiniz neyiniz var sizin?

En iyisi, siz mideyi ve genital bölgeyi bırakın, insan gönlüne hitap eden bir sözünüz var mı, asıl onu söyleyin!

Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin, hem de son peygamberin mesajını, niçin az bir pahaya satma ihtiyacı duyuyorsunuz? Kur'an'da konuşmaya değer bir konu mu bulamıyorsunuz da huri muhabbetinden bir adım öteye gidemiyorsunuz?

Acaba konuları başkaları seçiyor da siz sadece ağzınızı mı açıp kapıyorsunuz?


* * *
— "İnsanlığın çoğu sorunu, birer fani olduğumuzu bilmemizden kaynaklanıyor. Bu, bilgi'nin ve dilin lânetidir! Bu ise çaresizliği ve manik çözümleri beraberinde getiriyor. Bütün bunlar ölümsüzlüğe ulaştığımızda ortadan kalkacak!"

Bu ifadelerinden de anlaşılacağı üzere, yahudi yönetmen Stanley Kubrick'in en büyük takıntısı ölümdü, ölmekten korktuğu kadar başka bir şeyden korkmuyordu. (Filmlerini yorumlarken, Kubrick'in bilincini böylesine derin bir korkunun şekillendirdiğini aslâ gözardı etmemeli!)

Kendisi, bilimin bir gün ölüme çare bulacağına da tüm samimiyetiyle inanıyordu. Nitekim 1968'de kendisiyle yapılan bir söyleşide şöyle diyor:

— "Ölüm bir hastalık ve tıpkı diğer bütün hastalıklar gibi tedavi ihtimali var."

Peki nasıl?

Aşağıdaki satırları okurken, ünlü yönetmenin sesindeki gizli iyimserliğe de dikkat etmeli!

— "Biyolojik ölümsüzlüğe aşağı yukarı 100-150 yıl içinde sahip olacağız. Hücre gençleştirme işlemi gerçekleşecek ve yaşlanma ortadan kalkacak!"

Kubrick, 1960'larda Fizikçi Robert Ettinger'in, yeniden hayata döndürülecekleri güne kadar insanları likit nitrojen içinde dondurabilecekleri önerisini de hararetle destekler, hatta bir gazeteciye, teknik imkânlar yeterli olsa, kendi bedenini dondurmayı düşünebileceğini de söylemekten kaçınmaz.


* * *
Bilmek gerekir ki büyük sanatçıların çoğunun en büyük sermayesi ölüm korkusudur! Ölümün hüznüyle başı belâda olmayan büyük sanatçı yoktur çünkü! Olmamıştır!

Bütün hüzünler, en temelinde, ölüm hüznünün, yani önceden tutulan yasın ürünüdür. Bütün korkular, bir tek korkunun nüshalarıdır. İnsanın macerasını dilediğin nüshadan okuyabilirsin.

İnsan!.. Öleceğini bilen tek canlı! Alemde, öleceğinden korkan tek zavallı!

Dinî açıklamaların tümü, nasıl ki gerçekte bu ezelî korkuyu teskin etmeye matuf ise, sanatın kendisi de bu yokoluş duygusuna karşı durmanın bir başka yoludur!

Sanat, bir tür ölümü geciktirme, dönüştürme tekniği!

Yaratan öleceğine inanmaz, inanamaz! Ama yine de ölür!


* * *
— "İnsanoğlu 20 yıl içinde ölümsüzlüğe kavuşacak!"

"Modern Edison" olarak da anılan Amerikalı bilimadamı Ray Kurzweil'ın seslendirdiği bu iddia, çok değil, daha bir iki hafta önce gazetelerin manşetlerini süslüyordu.

Acaba Kubrick'in beklentileri bu sefer gerçek mi oluyor? Kubrick 1960'larda yüz-yüz elli yıl diyordu, bir bilimadamı ise şimdi yirmi yıl diyor!

Peki nasıl olacak bu iş?

Şöyle: Gelecekte nanobot adı verilen hücre boyutunda milyonlarca robot üretilecekmiş, bu robot-hücreler damarlarda dolaşarak yaşlanma sonucu ölmeye başlayan beyin hücrelerini, kasları, atardamarları, kemikleri onaracaklarmış ve böylece insanların sonsuza kadar genç kalmaları mümkün olacakmış.

Anlaşılan, ölümlerine önceden yas tutanların biraz dişlerini sıkmaları gerekiyor.


* * *
— "Bilim insanları, genetik müdahaleyle dişi farelerin ömrünün 20 yıl uzamasını sağladı."

Bu haber de daha dün yayımlandı.

1) London College Üniversitesi'nden bilimciler, bir proteinin üretilmesini durdurmak üzere yapılan genetik müdahaleyle dişi farelerin ömrünün yüzde 20 uzamasını sağlamışlar.

_Sağlıklı ve uzun yaşama ilişkin bir başka haber de Danimarka'dan:

2) Güney Danimarka Üniversitesi'nde yürütülen araştırmaya göre, iki yüzyıldır uzayan insan ömrü aynı tempoda devam ederse, kalkınmış ülkelerde bugün doğan bebeklerin yarıdan fazlası 100'üncü yaş gününü kutlayabilecekmiş.

Yaşamını veresiye üzerine kurmaktan büyük zavallılık olur mu?


* * *
Bizim cahil taşra hocalarının söylemleriyle modernitenin söylemleri arasındaki mahiyet farkı nedir?

Esasta hiçbir fark yok! Çünkü iki taraf da insanın 'insanı'na değil, insanın 'hayvanı'na hitab ediyor!

Dünyada uzun yaşamaya inanmak güzel! Peki ama ne için?

Cennette sonsuza kadar yaşamak da güzel! Peki ama ne için?

O tür hocalar da, bilimadamları da, iştah ve şehvetten yahut mide ile bel altının tatmininden gayrı bildikleri, tattıkları bir tek insanî (ilmî/entelektüel) hazdan veya bir tek ilahî (irfanî/sanatsal) zevkten haber versinler de görelim!

Aslında kimseyi kınamamalı, herkes kendi hakikatince konuşuyor. Çünkü cennetin kapısında oturan o hocaların "ilahî hikmet"ten nasib ve hisseleri bu kadar!

Ne yazık ki hepsi bu kadar!


http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/Defaul ... eCundioglu

Yazar:  Ebu Hamza [ 04.01.10, 08:22 ]
Mesaj Başlığı:  Re: ŞARLATAN

Ebu Hanif yazdı:
adam ayeti inkar etmiyor ; "ZEVVECE" fiiline farklı bir anlam veriyor...dolayısıyla eğer "sallıyorsa" olsa olsa "BİDATÇI" olur...

kendini "A'LA" diğerlerini "MUALLA" görmekten vazgeç...seni çekiyorum hala düzensiz fiilsin...unutma....


ilgili ayeti bir yazarmısın.. anlaşılsın kim a'la kim mualla.

1 - hak teala biz onları huriler ile eşleştirdik evlendirdik - nikahlandır dık diyor buda diyor ki onlar bir nevi sekreter konumunda..imdi ayetin işaret etdiği açık manaya ters bir mana yükleyerek ve de muhatabına şarlatan diyerekden yok onlar cinsel partner değil sekreterdir diyenden daha .... kim vardır..

tefsir - tevil nedir ne değildir diye sanırım biliyor konuyu açan ..

2 - ''olsa olsa '' .. dolayısıyla ve eğer sallıyorsa o kadar zorlandın ve de zorlandın ki .. olsa olsa bidatçı olur deyiverdin..

dolayısıyla ve eğer lafızlarını bu cümlede kullanma sebebin bu hususta ki şüpheye mi dalaletdir.?

Allahım '' dinini tahrif edenlerden'' bizleri koru amin..

Yazar:  Ebu Hamza [ 04.01.10, 08:25 ]
Mesaj Başlığı:  Re: ŞARLATAN

Ebu Hanif yazdı:
Ebu Hamza yazdı:
demircan'ın belki şu an dini bile yok.ALlahu alem..

fefhem cidden..



bu şekilde "KELLİ FELLİ ÖFKELİ" yazılar yazmanın küpe zararı dokunur...biline...


ALlah'u alem...

--

bin yıllık yanlışları da düzeltmek kaderi olmuş beyefendinin..

Yazar:  Ebu Hamza [ 04.01.10, 08:28 ]
Mesaj Başlığı:  Re: ŞARLATAN

heyhey yazdı:
Efendim,
Hoca efendiye sormak gerekir, Mesela bu bir yapilmis tevil ise, bu tevil ilmini kimden nasil almis?
Kendisi acaba bu bahsetiklerinin hakikatlerini görmüsmü? Bu hususta hangi ilimlerden kimlerden faydalanmistir.?
Zannedersem o zaman mesele daha iyi anlasilacaktir.
Talibin kardesin dedigi gibi bazi seyleri cekinmeden söylüyor,
Amma bu onun ilminin ki eger varsa dogru oldugunuu göstermez.

Bana Göre Alim Odurki SAV. efendimizin Hadisi serifine tam anlamiyla uysun." Benim Ümmetimin Alimleri Beni isralin Peygamberleri gibidir."
Yanlis yapan Hocalar cok.
Allah bu Ümmete uyaniklik versin.


cennetdeki hurilerin eş olmadığını yani bu şarlatanın [1] iddia gibi bir bakıma sekreter olduğunu iddia eden kimdir.? varmıdır tarihde böyle bir fırka.??

[1] gerçi hem konuyu açana hemde hurileri sekreter görene göre şarlatan cübbeli oluyor ... :!:

2. sayfa (Toplam 3 sayfa) Tüm zamanlar UTC + 2 saat
Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group
http://www.phpbb.com/