Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Dr. Hayati Bice: “Hillary Nakşîlere Merak Salmış!”
MesajGönderilme zamanı: 14.06.11, 14:10 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 07.12.10, 00:24
Mesajlar: 424
Küresel Oyunda Senaristler & Figüranlar: “Hillary Nakşîlere Merak Salmış!”

Dr. Hayati Bice

14 Haziran 2011


Okyanus ötesindeki karanlık odalarda bütün İslâm coğrafyası kesilip biçildiği gibi ülkemiz üzerinde de hesablar yapılmaktadır. Bundan emin olabilirsiniz.

Kaderin garib bir cilvesi Karl Marks’ın İmam Şamil hakkında yazdığı övgüler konusundan bir makalesini referans olarak gösterdiğim Paul B. Henze tam da yazımın yayınlandığı günlerde yaşadığı ağır sağlık sorunları nedeniyle bulunduğu klinikte ömrünün son günlerini yaşıyormuş. Geçenlerde medyamıza yansıyan bir haber, Paul B. Henze’nin 19 Mayıs 2011 günü 86 yaşında hayatını kaybettiğini bildiriyordu. (1) Vefatı ile ilgili verilen bilgide “Friend of Turkey and Central Asia” (=Türkiye ve Orta Asya’nın Dostu) şeklinde bir ibarenin yer alması Fuller hakkında yazdığım bir önceki yazımda bahsettiğim küresel hesaplarda Türkiye sözkonusu olduğunda Paul B. Henze’nin her zaman bilgisine başvurulan bir uzman oluşunun kanıtı olarak da kabul edilebilirdi.

Paul B. Henze isminin ülkemiz entellektüel çevrelerinde yaygın olarak bilinmesinde Uğur Mumcu’nun Henze hakkında yazdığı onlarca makalenin de önemli bir yeri vardır. 1970’lerde Ankara’da CIA İstasyon şefi olarak çalışırken 12 Eylül 1980 darbesini zamanın ABD başkanına “Our boys have done it” (=Bizim çocuklar yaptı o işi…) şifresi ile haber verdiği şeklindeki bugüne kadar da resmen yalanlanamayan iddiaya konu olması ile tanınır. (2) 12 Eylül Darbesi’nin yargılanmasının gündeme geldiği Türkiye’de darbenin ardındaki uluslararası destek de sorgulanmalıdır.

Aslında Paul B. Henze’yi sadece 12 Eylül 1980 darbesiyle ilgili bu anekdot ile hatırlamak haksızlık olur. Henze, Türkiye ve hatta genel çerçevede Türk dünyasının kültürel ve siyasi birikimi konusundaki uzun süre içerisinde oluşturduğu uzmanlığı ile son asrın ilginç kişiliklerindendir. Ölümünden sonra özgeçmişi hakkında bilgi veren kaynağa göre Harvard Üniversitesi’nden Sovyet Araştırmaları alanında master derecesi alan Henze ile bir diğer önemli stratejist olan Brzezinski’nin uzun yıllar süren bir mesai arkadaşlığı olduğunu da önemli bir not olarak kaydedelim. (3)

...

Wikileaks Belgelerinde Ülkemiz: "Nakşilerle Gülencilerin arası nasıl?"

Bu yılbaşından bu yana ülkemiz basınına da yansıyan bazı Wikileaks belgeleri ABD yönetiminin ülkemiz ile ilgili hesaplarını da açıkça gözler önüne sermektedir. Şu sırada halen ABD Dışişleri Bakanı olarak görevde olan Hillary Clinton’un 22 Temmuz 2009 tarihli bir telgrafında "Nakşilerle Nurcuların arası nasıl?" sorusu yanında diğer sordukları da ülkemiz üzerindeki ABD ilgisinin ne kadar ince ayrıntılarda yoğunlaşarak devam ettiğini de kanıtlamaktadır.(8)

“Türkiye’deki tarikatların üyelerinin ne kadarı Kürtlerden oluşuyor?” sorusu Hillary Clinton imzalı mesaja niçin girmiştir dersiniz? Ya da bu soruya verilen cevap ile “Diyanet imamları arkasında namaz kılmama” boykotu arasında bir sebep-sonuç ilişkisi var mıdır?

Ya şu sorulara ne dersiniz? “Fethullah Gülen’in takipçileri de dahil olmak üzere, Nurcu Hareketi’ne Kürtlerin katılımı ne düzeyde? Kürtler genel olarak Gülen’e nasıl bakıyorlar? Nakşibendi ve diğer geleneksel tasavvufî gruplar, özellikle Gülen Hareketi ile nasıl bir ilişki ve/veya rekabet içindeler?”

“Fethullah Gülen” adının geçtiği her satıra müvekkili adına derhal uzun uzun açıklamalar yapan ‘resmî’ Gülen avukatları, Hillary Clinton’un ‘Hocaefendi’ye ‘özel’ ilgisi’ni yansıtan yayınlara neden sessiz kaldılar dersiniz? ZAMAN gazetesi neden bu oturaklı sorular ile Hocaefendi’nin ilgisi olmadığını isbat etmek bâbında sayfa sayfa yazılar, röportajlar döşenmedi acaba?

Acaba Hillary Clinton’ın özel merakı mıdır bu ‘ilginç’soruları sordurtan? Yoksa Hillary’nin ‘Başkan Adaylığı’ sürecinde “seçim kampanyasına yüklü bir bağış yaptıran Türk kim?” diye yaptırdığı araştırmanın bir parçası mıdır ?!.

O kadar da saf değiliz her halde !.. Hele ki “Gülen Hareketi”ni çok iyi ve yakından tanıyan, ‘Hocaefendi’ hakkındaki övgüleri kayıtlara girmiş Graham E. Fuller’in Afganistanlı mücahid liderlerinin ABD’nin Orta-Batı eyaletlerinden birisinde özel eğitim programına alındığını kanıtlayan satırlarını; Paul B. Henze’nin “Sovyet Müslümanları Arasında İkinci Dil Olarak Rusçayı Yaygınlaştırmanın Gittikçe Artan Önemi” başlıklı makalesini okuduktan sonra…

“Irak Nakşbendî Ordusu” da Neyin Nesi?

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un ülkemize yönelik Nakşî odaklı merakını yansıtan bilgi edinme talebini okuyunca ister istemez şunu düşündüm: Hillary Hanımefendi’nin bu Nakşbendî merakının kaynağı nedir?

Bu noktada aklıma Irak’taki Amerikan karşıtı Sünni direniş odaklarından birisini oluşturan ve internette birkaç video kaydını gördüğüm “Irak Nakşbendî Ordusu” geldi. Bu maksatla internet üzerinde yaptığım kısa bir araştırma ilginç ipuçları veriyordu. Devrik Irak Diktatörü Saddam’ın yakın yönetim halkasının bir üyesi olan eski Irak Devlet Başkan Yardımcılarından Baas Partisi liderlerinden İzzet İbrahim el-Duri tarafından organize edildiği iddia edilen “Irak Nakşbendî Ordusu”nun görünürdeki lideri, Abdurrahman en-Nakşbendî olarak gösteriliyor. (9) 2003 yılında yeraltına çekilen Baas Partisi’nin asker üyelerince Amerikan işgalinin hemen sonrasında İzzet İbrahim el-Duri’nin temelleri atılan bu yer altı örgütü Saddam’ın 30 Aralık 2006 gününde infaz edilen idamının hemen ardından en etkili sabotaj eylemlerini sergilediği kaydedilmiştir. (10)

Irak’taki Amerikan karşıtı Sünni direnişin merkezi olmak “suçu(!)”u ile yerle bir edilen Felluce’nin Irak Nakşbendîlerin önemli bir merkezi olduğu biliniyordu. Yüze yakın tasavvuf dergâhı ile sufi bir şehir denebilecek Felluce’deki Amerikan vahşetine ilişkin görüntüler, camileri talan eden ‘Coni’lerin iğrenç görüntüleri hâlâ hafızalarda olmalı. Irak Nakşbendî Ordusu’nun web üzerinden propaganda maksatlı yayınlarının abartılmaması gerektiği ileri sürülürken gerçek kadrosunun niceliği hakkında kesin bir bilgi yoktur.(11) Burada önemli olan nokta bu ordunun askerlerinin sayısı, komutanlarının kim olduğunun ötesinde İslâm adına cihad için ortaya çıkan bir tasavvufî organizasyondur. Bunun İslâm coğrafyası üzerine emperyalist planlar kuranlar tarafından önemsenecek kadar ciddî bir etkinlik kazanmasıdır. Nerdeyse bir asırdır cihad söylemlerinden uzaklara itilmiş olan tasavvufî cihad damarının yaşadığının ortaya çıkışıdır. Emperyalistlerin hesabını bozacak olan ve tarih boyu “ölmeden önce öl”müş mücahidlerin omuzlarında yükselen bu damarı korumak, bizim de boynumuzun borcudur.

Hillary’nin ülkemizdeki Nakşbendî aktivitelerine merak salmasını hayra yormak, tarihi boyunca cihad ile birlikte anılmış olan Nakşbendî gruplarının ülkemizdeki tarihî varlığını ve etkinliğini düşündüğümüzde, işte bu yüzden çok ama çok zordur.

Son Söz ya da Erken Uyarı

Okyanus ötesindeki karanlık odalarda bütün İslâm coğrafyası kesilip biçildiği gibi ülkemiz üzerinde de hesablar yapılmaktadır; üstelik de Nurcusundan Nakşbendîsine tüm etkin organizasyonları inceden inceye ölçülüp tartılarak...

Ey bu ülkeyi seven bütün insanlar… Hesab bizlerin hepimizin dini-inancı-cemaati-tarikatı üzerinedir. Tedbirlerimizi şimdiden düşünelim.

Gün bugündür.

---------------------------------------------------------

(1) 12 Eylülde 'bizim çocuklar' diyen ses öldü!.. ; 4 Haziran 2011; http://www.haber10.com/haber/243120/

(2) "Our boys have done it" (Bizim çocuklar yaptı!) : “12 Eylül 1980 cuntacıları anılan tarihte (uzunca bir süre boyunca "şartların olgunlaşmasını" bekledikleri) darbelerini nihayet yapıp anayasal düzeni paldır küldür yıktıklarında, CIA'nın o dönemdeki Ankara istasyon şefi Paul B. Henze'nin yine aynı dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter'ı telefonla arayarak, müttefik Türkiye'nin topraklarında neler olup bittiğini merak eden Carter'a "Endişelenmeyin Sayın Başkan, darbeyi bizim çocuklar yaptı. Herşey kontrolümüz altında" şeklinde ifadeler kullandığı, uzun yıllar boyunca dilden dile dolaşan bir rivayetti. Her ne kadar Henze, söz konusu iddianın sahibi Türk gazeteci Mehmet Ali Birand'ı defalarca yalanladıysa da Birand, sonradan arşivinin derinliklerinde sabırla arayıp bulduğu bazı ses bantlarını kamuoyuna ifşâ ederek, CIA'nın Anadolu topraklarındaki ileri karakoluna bakan bu gizemli adamın o sözleri gerçekten söylediğini kanıtlayacaktı. “
http://yenisafak.com.tr/Cumartesi/?t=25 ... 0&i=281178

(3) Ülkemizde daha çok “Hürriyet Radyosu” olarak bilinen Radio Free Europa/Radio Liberty halen de 21 ülkeye yönelik olarak 28 dilde yayın gerçekleştirerek faaliyetine devam etmektedir. Radyonun websitesi halen faal olan yayın dillerini şu şekilde sıralamaktadır: Afghan, Armenian, North Caucasus (Avar), Azerbaijani, Belarusian, North Caucasus, North Caucasus (Chechen), Farda, Georgian, Caucasus Echo, Iraqi, Kazakh, Kazakh-Russian, North Caucasus (Kabardian), Kosovo(Albanian), Kyrgyz, Kyrgyz-Russian, Macedonian, Moldovan, Mashaal, Romanian, Russian, South Slavic, Tajik, Tatar-Bashkir, Türkmen, Ukrainian, Uzbek.
Geniş bilgi için bkz: http://www.rferl.org/info/about/176.html

(4) Paul B. Henze, former CIA and national security specialist, dies at 86, (3 Haziran 2011); http://www.washingtonpost.com/local/obi ... story.html

(5) Bu makalenin İngilizce aslı için bkz.: Henze Paul B., Alphabet changes in soviet Central Asia and communist China, Royal Central Asian Journal, Volume: 1957 Number:2(April), 1957.
http://www.rsaa.org.uk/journals/article ... oviet-cent

(6) Bice, Hayati; Şamil’i de Karalamışlardı Bir Zamanlar; http://haber10.com/makale/24147/

(7) Sovyet Müslümanları Arasında İkinci Dil Olarak Rusçayı Yaygınlaştırmanın Gittikçe Artan Önemi; Yazan: Paul B. Henze; (Çeviri : Prof. Dr. Yuluğ Tekin Kurat), The USSR and The Muslim World, Yaacov Roi (editör), London (Ailen + Unwin) 1984, yayınından alınmış ve O.D.T.Ü. Asya-Afrika Araştırmaları Grubu’nun 35. yayını olarak 1986’da Türkçe olarak yayınlanmıştır.
Bu ilginç makalenin tam metnini okumak için bkz: viewtopic.php?f=166&t=5777

(8) Wikileaks açıkladı: (Hillary Clinton) “Nakşilerle Nurcuların arası nasıl?”; 23 Mart 2011.
http://www.risalehaber.com/news_detail.php?id=102193

(9) İzzet İbrahim el-Duri’nin başına 10 milyon $ ödül konulduğu iddia edilmekteydi. http://www.npr.org/templates/story/stor ... =105507397

(10) Irak’taki ABD işgal ordusunun resmi dokümanlarında Irak Nakşbendî Ordusu “Sünni Direniş Güçleri” arasında gösterilmektedir.
http://www.usf-iraq.com/?option=com_con ... &Itemid=45

(11) Bir raporda Irak Nakşbendî Ordusu’nun sadece Kerkük bölgesinde 2.000 - 3.000 kişilik bir milis gücünü kontrol ettiği kaydedilmiştir.
http://www.france-irak-actualite.com/ar ... 93205.html

KAYNAK: http://haber10.com/makale/24450/


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Dr. Hayati Bice: “Hillary Nakşîlere Merak Salmış!”
MesajGönderilme zamanı: 04.07.11, 12:15 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 07.12.10, 00:24
Mesajlar: 424
KAYNAK: http://haber10.com/makale/24450/


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye