Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Mevlevîlik'in Fikir Babası Mevlânâ'dır
MesajGönderilme zamanı: 30.09.09, 19:52 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 31.12.08, 16:59
Mesajlar: 308
Mevlevîlik'in Fikir Babası Mevlânâ'dır

30 Eylül 2009


Aydınlar Ocağı’nda konuşan Prof. Dr. Küçükdağ, “Mevlevîlik tarikatının fikir babası Mevlâna’dır. Daha sonra belli kurallara bağlanan Mevlevîlik, hep devletin yanında yer almıştır” dedi.

Elektronik Haber Ajansı (e-ha) muhabirinin edindiği bilgiye göre, Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, yanlış bilinen ve çok tartışılan Mevlevîlik konusuna “Mevlevîlik, Mevlânâ’nın fikirleri üzerine kuruldu. Daha sonra kurallara bağlandı” şeklinde açıklık getirdi.

Konya Aydınlar Ocağı tarafından Sille Kültür Evi’nde düzenlenen Salı Sohbeti’nde “Mevlevîlik” konusunu anlatan Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, Mevlânâ Celâleddin Rûmî’nin hayatını, yaşadığı coğrafyayı ve göç yollarını özetledikten sonra Mevlânâ’nın, köklü bir aileden geldiğini ve Konya’nın, onun döneminde hareketli bir kültür ortamına kavuştuğunu söyledi.

Hz. Mevlânâ’nın bulunduğu türbeyi ziyaret etmeden önce Şems-i Tebrizî’nin ziyaret edildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Küçükdağ, Şems’in bulunduğu bölge hakkında da şunları kaydetti: Şems Zaviyesi’nin bulunduğu yerde sonra ikinci bir zaviye oluştu. Şems Parkı’nın olduğu yer mezarlıktır. Şems’i ve Mevlevîleri sevenlerin mezarları orada bulunuyordu. 1940’lı yıllarda kaldırılıyor ve tarih yok ediliyor. Orada bir park oluşturuluyor. Ne olacaksa park?! Keşke eski şekilleriyle kalsaydı daha iyi olurdu.”

KONYA, MEVLÂNA’YLA HAYAT BULDU

Konuşmasına “Konya’da Mevlâna’nın sağlığında çok hareketli bir kültür ortamı vardı” diye devam eden zamanın büyük âlim ve evliyalarından Fahreddîn-i Râzî ile Cemâleddîn Aksarayî’den söz eden Prof. Dr. Küçükdağ, Mevlânâ’nın köklü bir aile mensup olduğunu belirterek şunları söyledi: “Cemâleddîn Aksarayî’nin soyundan gelen Cemal Halife, Çelebi Halife var. Bunlar Halvetî’dir. Pirî Mehmet Paşa da Çelebi Halife’nin oğludur. Yani köklü bir aile. Anadolu’da iz bırakan aileler bunlar. Mevlânâ köklü bir aile. Osmanlı Devleti’nde iki ailede önemli yerlere gelmişler ve önemli hizmetler yapmışlardır. Size şunu söyleyeyim: Pirî Mehmet Paşa sayesinde Osmanlı Devleti, Kanunî döneminde yükselme dönemini yaşadı. Şimdi biz hep padişahlara atfederiz. Hayır. Veziriâzam’lar, vezirler kaliteli olduğu zaman devlet yükselir.”

Mevlevîlik Tarikatı’nın Hz. Mevlâna döneminde kurulduğunu ve fikir babasının da Mevlânâ olduğunu belirten Prof. Dr. Küçükdağ, bununla ilgili şu bilgilere yer verdi: Mevlâna Dergâhı’nın bulunduğu yerde eskiden “tekke” vardı. Tekke ve Zaviyeler eğitim yuvaları idi. Buralarda tasavvuf yoluyla yeni fikirler üretilirdi. Mevlevîlik ise, Mevlânâ’nın fikirleri üzerinde kuruldu. Mevlâna zamanında belli kurallara bağlanmamıştı. Mevlevîlik en fazla yiğitlik, mertlik, cömertlik anlamına gelen Fütüvvet’ten etkilendi.” Anadolu’nun, 1502’li yıllarda Şah İsmail tarafından kurulan Şiî-Safevî Devleti ve dolayısıyla Safevî akımından son derece etkilendiğine işaret eden Prof. Küçükdağ, Safevîlik’i önlemek için Osmanlı Devleti’nin II. Beyazid döneminde Halvetî’yi örgütlediğini ve Yavuz Sultan Selim’in, Çaldıran Savaşı öncesi ordusuyla uğradığı dönemde Mevlânâ Dergâhı’nın başında, Osmanlı taraftarı Karahüyüklü Sinan Dede’nin bulunduğunu hatırlatarak “Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’le görüşen Sinan Dede, bir velî olarak Yavuz’a, savaşı kazanacağını söylüyor. Yavuz, 1514’te Çaldıran Ovası’nda yapılan savaşı kazanarak Şiî-Safevî Devleti’nin kurucusu Şah İsmail’i ağır bir yenilgiye uğratır. Bu bunalımlı devirde Safevî taraftarları dergâhta etkili yerlere gelerek Sinan Dede’ye büyük hakaretlerde bulunuyorlardı. Çaldıran zaferi dönüşü Yavuz Sultan Selim’in “dile benden ne dilersen” dileğine karşılık çeşitli isteklerde bulunan Sinan Dede, Konya’da Mevlevîlik’i yeniden örgütlüyor. Mevlevîlik bu sayede tekrar Osmanlı’nın kontrolüne geçiyor. Bu sebeple Mevlevîlik, hep Osmanlı Devleti’nin yanında yer almıştır.”



OSMANLI’YI DEVŞİRME SİSTEMİ YIKTI

Osmanlı’nın yıkılmasıyla ilgili önemli açıklamalar da yapan Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, Celâlî isyanlarının temelinde Safevîlik cereyanın bulunduğunu ve Osmanlı Devleti’nin gerilemesi ile yıkılmasına Safevîlik ve Devşirme Sistemi ile eğitimde kalitenin düşmesinin sebep olduğunu söyledi. O dönemde, üretmek ve yeni şeyler yapmak felsefesi üzerine kurulu olan Tekke ve Zaviyeler’den, tasavvuf yoluyla yeni fikirlerin gelmediğini ve üretilmediğini ifade ederek Osmanlı’nın gerilediğini, Veziriâzam (sadrâzam)ların müderrislerden değil, devşirmelerden seçilmeleri ile yıkılmaya doğru gittiğini kaydeden Prof. Küçükdağ, “Osmanlı Devleti’nin yıkılma sebeplerinden en önemlisi eğitimde kalitenin düşmesidir. İkinci sebep Safevîlik, üçüncüsü de Fatih devrinden sonra devşirmelerin sadrâzamlığa getirilerek padişaha yalakalık yapmalarıdır” dedi.

Arif Çelebi’nin reformist bir veziriâzam, Pirî Mehmet Paşa’nın da Türk kökenli sadrazam, Çandarlı Halil Paşa’nın da Konyalı olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Küçükdağ, Amerikan sisteminin, Osmanlı Devlet sisteminin aynısı olduğunu belirtti.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 9 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye