Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 4 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: HATEM-İ VELİ HZ.LERİNİN YETİŞMİŞ OLDUĞU SİLSİLE-İ ŞERİF
MesajGönderilme zamanı: 28.12.10, 22:05 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 06.07.10, 17:50
Mesajlar: 280
SİLSİLE-İ CELİLE-İ ÂLİYE
Hâlik-ı arz-u semâya eyleriz hamdü senâ,
Ahmed-i Muhtar’ı kıldı âleme nûr-i hüda.
Hazret-i Sıddîk-u Selman, Kâsım-u Câfer gibi,
Eylemiş neşr-i hakikat Bayezid-i rehnûma.
Bûl Hasen zât-ı mükerrem bû Ali kân-ı kerem,
Yusuf-i vâlaşiyem sâlâr-ı ceyş-i asfiyâ.
Hâce Abdülhâlik oldu Ârif-i Mahmûda pir,
Şeyh Ali, Baba, Külâl etti cihânı rûşenâ.
Vâris-i taht-ı tarikat şâh-ı âlem Nakşibend,
Eyledi Hâce Alâeddini halka pîşuvâ.
Oldu Yâkub’a Ubeydullah Ahrârî halef,
Hazret-i Zâhid’le geldi âleme zevk-u safâ.
Nûr-i çeşm-i mârifet Derviş Muhammed Hâcegi,
Feyz-i Bâki’yle cihân-ı mânevi buldu bekâ.
Hazret-i Ahmed Müceddid Urvetü’l-Vüskâ olup,
Şeyh Seyfeddin-u Seyyid Nûr’a nûr i’tilâ.
Habîbullah Mazhar-ı Şah Abdullah pîr-i Dehlevi,
Hazret-i Hâlid’le oldu kalb-i sâlik pür-ziyâ.
Seyyid-i âli neseb Tâha’l-Hakkâri’den sonra,
Pirimiz Tâha’l-Harîrî oldu kutb-i evliyâ.
Hâiz-i makam-ı Kutbu’l-aktab Gavs-i müceddid,
Eşşeyh Muhammed Es’ad Erbili bilütf-i Hüdâ.
Hayatında nice mürde dili ihyâ eyledi.
Her cihetten her an halkı Hakk’a irşad eyledi.
Vâris-i mensûb-i Es’ad, mürid-i esrâr-ı Hakk,
Ol Mübarek Kutbu’l-aktab Halil Fevzi kulunu kılma gufrandan Cüda.
Eyleriz arz-ı dehâlet dergâh-ı sâdâta biz,
Hâtem-i Veli ve ihvânını mağfiret kıl ey Hüdâ!
Ve sallallahu alâ seyyidinâ Muhammedin nûrin-nûr
Sübhânel-melikil-azîzil-kadîril-ğafûr.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: HATEM-İ VELİ HZ.LERİNİN YETİŞMİŞ OLDUĞU SİLSİLE-İ ŞERİF
MesajGönderilme zamanı: 21.01.11, 23:17 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 06.07.10, 17:50
Mesajlar: 280
yasinkutlu yazdı:
halil fevzi k.s hazretimizden sonra silsile-i aliye devam etmedimi acaba ?



Bizim bildiğimiz silsile-i şerif bu kardeş...Eğer, sizin bildiğiniz bir başka silsile varsa buyrun ilâve edin.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: HATEM-İ VELİ HZ.LERİNİN YETİŞMİŞ OLDUĞU SİLSİLE-İ ŞERİF
MesajGönderilme zamanı: 22.01.11, 12:57 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 17.11.09, 20:45
Mesajlar: 96
Mahmud Sami Ramazanoğlu kaddesallahu sırrahu ile devam eden silsile ve Erenköylü Hikmet Efendi ile yürümüyor muydu cehlimi mazur görün?


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: HATEM-İ VELİ HZ.LERİNİN YETİŞMİŞ OLDUĞU SİLSİLE-İ ŞERİF
MesajGönderilme zamanı: 22.01.11, 15:00 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 06.07.10, 17:50
Mesajlar: 280
Arkadaşlar,
Bu silsile-i şerifler öteden beri bir pirin icazetli veya icazetsiz halifeleri tarafından yürütülebilir. Bilindiği gibi, Mevlâna Ziyâüddin-i Halid Bağdadi (k.s.) Efendimizin Nakşbendiyye, Kadiriyye, Sühreverdiyye, Kubrevivye ve Çeştiyye tarikatlarından icazeti vardı ve bu tarikatlardan yüzlerce halife yetiştirmiştir. Herbir halifesi silisle-i şerifte ayrı bir kol oluşturmuş ve öylece irşad vazifeleri sürdürelegelmiştir. Muhammed Esad Erbili (k.s.) Efendimiz de Nakşi ve Kadiri olmak üzere 40' ı aşkın halife yetiştirmiş bunların bazıları dahi silisle-i şerifi kendi isimleri ile devam ettirmişlerdir. İşgüzârlıkta ve bencillikte sınır tanımayan ve bu hakikatlardan hiç haberdar olmayan bazı nadânlar, sanki Esad Efendimizin bir tek (icazetli veya icazetsiz) halifesi Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.) Efendi imiş gibi davranmakta ve özellikle bu forumlarda çirkin ve nefsani takaddümlerde bulunmaktadırlar. İyi biliniz ki, bunların tasavvuf yolundan hiçbir nasibleri yoktur ve böyle davranmakla da sadece çığrıtkanlıklarını ve kara cahilliklerini göstermektedirler. Bu bağlamda herkes iyi ve kesinlikle aşina olsun ki, Düzceli Şeyh Halil Fevzi Meriç (k.s.) Efendi Esad Efendinin (k.s.) en seçkin halifelerinden birisidir.


Halil Fevzi Meriç (k.s.) Efendimzizin Tasavvuf İntisabı ve yetişmesi :
Bâtın ve Ledün ilmin ummanlarında seyri sûluku 1924 yılında zamanın Gavs’ı Erbilli Şeyh Muhammed Es’ad -kuddise sırruh-Efendi Hazretlerini İstanbul Erenköy’deki köşkte ziyareti ile başlar. Köşkte kırk beş gün kadar misafir edilirler. Çok cezbelidirler. Bu çok kısa süreyi takiben tâlib-i tarikat olanları tâlime mezun ve Hazretlerinin halifesi olarak irşâd-ı ibada memur buyurulmuşlardır.

Şöyle ki:

Şeyh Muhammed Es’ad Erbilî -kuddise sırruh-Hazretleri Erenköy’deki köşkte müridleri ile birlikte bulunduğu bir gün halifesini tayin edeceğini söyler.

Eski dervişandan Sabri Kaptan’ın anlattığına göre, bir Hilâfet merasimi için bir elbise dikiliyormuş. Şeyh Es’ad Efendi -kuddise sırruh-Hazretlerinin birçok halifesi varmış, fakat Hilâfet elbisesi ancak iki-üç kişiye dikilmiş. O gün yeni dikilen Hilâfet elbisesinin kime dikildiğini kimse bilmiyormuş.

Herkes toplanmış, Halil Fevzi -kuddise sırruh-Efendi Hazretleri de o mecliste hazır bulunuyor. Hatta içinden:

“Bu bahtiyar insan kimdir?” diye geçer.

İşaretleri üzerine Tarikat-ı Nakşibendiye’nin Silsile-i şerif’inin okunmasından sonra Şeyh Es’ad Efendi -kuddise sırruh-Hazretleri dikilen elbise ile, o hilâfet tacını getirip Halil Fevzi -kuddise sırruh- Efendi Hazretlerinin baş-ı şeriflerine koyuyorlar ve:

“Benden sonra halifem Hacı Halil Efendidir! Tebrik edin.” buyuruyorlar.

O anda ağlamışlar ve öyle bir cezbeye tutulmuşlar ki, bir fırlayışta ortada duran içi ateş dolu büyük mangalı bir anda devirmişler. Emir verilmediği için, hiçbir kimse de kıpırdayamamış, mangalı da toplamamışlar. Bir müddet cezbeli halde bulunmalarından sonra Şeyh Es’ad Efendi -kuddise sırruh-Hazretlerimiz emir vermişler, ateşi mangala doldurmuşlar, halının bir teli bile yanmamış.

Halil Fevzi -kuddise sırruh- Efendi Hazretleri, kendisine bu tacın giydirileceğini hayalinden bile geçirmemiş. Âniden mübarek başlarına konunca, o anda cezbeye tutulmuşlar.

Bu olanların şâhidi olan Sabri Kaptan:

“Fakat benim en çok dikkatimi çeken, birkaç kişiye ancak bu elbise dikilmişti de, bir tanesi de Halil Fevzi -kuddise sırruh-Efendi Hazretleri idi.” demiştir.

Halil Fevzi -kuddise sırruh-Efendi Hazretleri kırk beş günlük iken hilâfet tacını giymişler, orada bulunan ihvanlar kucaklaşmışlar ve tebrikleşmişler.

Hatta orada İbrahim Efendi isminde bir zât varmış, çok muhterem bir zâtmış. Senelerdir tabii bu hale eremeyince, taaccüp etmiş. İbrahim Efendinin kalpten dahi geçirmesi onlara mâlum. Onun için: “O dolu geldi.” buyurmuşlar.


Not : Ayrıca Muhammmed Esad Erbili (k.s.) Efendimizin 98. Mektubu sadece Halil Fevzi Meriç Efendimize atfedilmiş bir mektubtur. İlgilenenler Mektubat adlı esere müracaat edebilirler.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 4 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye