sufiforum.com
http://sufiforum.com/

Evliyânın Halktan Biri Gibi Görünmesi
http://sufiforum.com/viewtopic.php?f=35&t=3476
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Yazar:  rabbani [ 15.12.09, 09:37 ]
Mesaj Başlığı:  Evliyânın Halktan Biri Gibi Görünmesi

Rabbani Evliyaullah

24. Bölüm: Evliyânın Halktan Biri Gibi Görünmesinin Hakîkati:

Velîleri gizleyen kubbeler, onların beşeriyet sıfatlarıdır.
Diğer insanlar neye muhtaç ise, bu büyükler de aynı şeylere muhtaçtırlar. Velîlik, onları ihtiyaçtan uzaklaştırmaz.

Onların öfkelenmesi de diğer insanların öfkesine benzer. Peygamberlerin Efendisi (a.s): “İnsanların kızdığı gibi ben de kızarım” buyurunca evliyâya ne düşer?

Aynı şekilde bu büyük zâtlar yeme, içme, âile ve akrabâları ile ilişki ve onlarla ünsiyet konusunda diğer insanlarla ortaktırlar.

İnsanlığın ayrılmaz bir özelliği olan farklı dünyevî bağlantılar, seçkin insanlardan da avâm halktan da kopup gitmez.

Hak Teâlâ peygamberler hakkında şöyle buyurur: “Biz onları yemek yemez birer ceset olarak yaratmadık” (el-Enbiyâ, 21/8). Sâdece dış görünüşe bakan kâfirler ise: “Bu nasıl peygamber? Yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor” (el-Furkân, 25/7) diyorlardı.

İşte her kim ehlullâhın zâhirine ve dış görünüşüne bakarsa mahrûm kalır, dünya ve âhirette sermâyesi sâdece hüsran olur.

Bu zâhire bakma yanılgısı, Ebû Cehl ve Ebû Leheb’i İslâm nimetinden mahrûm bıraktı, ebedî hüsrâna attı.

Saâdete ulaşan o kişidir ki, gözü evliyânın dış görünüşüne bakmaz, onların iç âlemine âit özelliklerine nüfûz eder ve sâdece içe bakar. Onlar (velîler) Mısır’ın Nil nehri gibidir, perdeli olan gâfillere belâ, sevilenlere ise su gibidir.

Şu ilginç bir iştir, beşerî sıfatlar ehlullahta görüldüğü kadar diğer insanlarda görülmez.
Bunun sebebi şudur, karanlık ve bulanıklık, engebeli ve kirli yerde daha çok olsa bile fazla görülmez, düz ve temiz bir yerde ise az da olsa çok görülür.
Fakat karanlık ve beşerî sıfatlar avâm halkın her yerine sirâyet eder, beden, kalp ve rûhuna işler, havâsta yani seçkin insanlarda ise bunlar sâdece beden ve nefste kalır. Seçkinlerin de seçkinleri olan velîlerde ise nefs de arınır, karanlık (dünyevî ve beşerî özellikler) sâdece bedende kalır. Ayrıca bu karanlık, avâmda noksan ve hüsrâna sebep olurken havâsta olgunluk ve parlaklığa sebep olur. Seçkin insanların karanlığı, halkın karanlığını giderir, onların kalplerini temizler, tasfiye eder, nefslerini tezkiye edip arındırır. Eğer (evliyâdaki) bu karanlık olmasaydı halk ile münâsebet kuracak bir ortam ve yol bulamazlardı. Fayda verme ve faydalanma yolu kapalı kalırdı. Bu karanlık seçkin insanlarda uzun süre kalmaz ki onları bulandırsın. O karanlığın ardından bu insanların pişmanlık ve tevbeleri sebebiyle başka bir çok karanlık ve bulanıklık da yok olur ve o zâtlar daha yüksek makâmlara terakkî ederler.

Bu karanlık, meleklerde yoktur, bu sebeple ilerleme ve yükselme yolu onlara kapalıdır. Buna “karanlık” demek kötülemeye benzeyen övgü türündendir.

Sıradan insanlar, ehlullâhın beşerî sıfatlarını kendi beşerî sıfatları ve nefsânî özellikleri gibi zannederler, mahrûm ve ziyanda kalırlar. Görülmeyeni görülene kıyas etmek fâsiddir, geçersizdir. Her makâmın kendine mahsus özellikleri vardır, her yerin de gerektirdikleri ayrı ayrıdır.

Selâm, hidâyete tâbi olana ve Mustafâ’nın (a.s) yolunu tutana.

MEBDE’ VE ME‘ÂD
RABBÂNÎ İLHAMLAR

İMÂM-I RABBÂNÎ

Doç Dr. Necdet TOSUN

SUFİ Kitap

1. sayfa (Toplam 1 sayfa) Tüm zamanlar UTC + 2 saat
Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group
http://www.phpbb.com/