Kadir Gecesinin Anlatmak İstediğini Keşfedelim
Kadir süresi Kur’anda 97nci suredir ve meali aşağıdaki gibidir.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla 1 — Doğrusu Biz, onu Kadr gecesinde indirdik 2 — Kadr gecesinin ne olduğunu bilir misin sen? 3 — Kadr gecesi; bin aydan daha hayırlıdır 4 — Melekler ve Rûh, o gece Rablarının izniyle her iş için iner de iner 5 — O, tanyeri ağarıncaya kadar bir selâmettir
Kadir’in kelime anlamı ise: Kuvvetli, güç sahibi - Değer, onur, şeref.
Müslüman’ın Allah tarafından tüm insanlara öğüdü olan Yüce Kur’an Kadir gecesinde inmeye başlamıştır. Böylece Allah’ın tüm insanlara rahmet olarak sunduğu öğütler kıyamete kadar kalıcı ve baki olacaktır.
Her kaynak doğduğu yerde safi ve gösterişlidir. Dağları delen suların yere düşmesiyle ırmak olur kurumuş toprak, böylece hayat bu suyun etrafında yeşerir. Cennet bahçelerini andırır adeta. Kadir gecesi de böylesi kutsi ve doğuşun başladığı andır. İndikçe verdiği mesajlar, insanları yeniden doğmuş şekle sokar ve safi bir ruha büründürür.
Her ne kadar, bir ırmak kaynağının bulunduğu yer bilinse de, Kur’anın indiği gece tam olarak bilinmemektedir. Allah bize bunu açıklamamıştır. Çeşitli rivayetler ve sahih olup olmadığı tam kesin olmayan hadislerle Ramazan ayının 27nci gecesini bir kabul ile kutluyoruz.
Peki, neden bu gece net olarak söylenmemiştir? Çünkü o gece bin aydan hayırlı, yapılan ibadet ve dualar normal günlerdekinden 1000 kat daha fazladır. Buda bir insanın 80 yıllık yaşamına denk geliyor. Bu gece bilinseydi her kişi için sanki bir gecelik ibadetle 80 yılı kurtaracakmış gibi iman zafiyeti yaşayacaktı. Normal yaşantısında her türlü günahı ve dünyayı yaşarken, o gün geldiğinde her şeyden el etek çekip, ibadetle meşgul olmak gibi din anlayışı oluşacaktı.
Müslüman’ım diyen kişideki samimiyette şüphe yok. Kime sorsanız gururla Müslüman’ım der. Ama Allah için ne yaptın bugün deseniz, bir dua bile etmemiştir belki de. Bu yüzden sanki yaşlanabilmek garantiymiş gibi insanlar yaşlanmayı beklemekte, o zaman din kavramını yaşamına dönüştürmenin ancak mümkün olabileceği geleneği sıklıkla desteklenmektedir toplumuzda. Yaşlanan insanın bedenen, içinde dünyadan beklentisi olsa dahi hiçbir hareketi gerçekleştiremeyeceği aşikârdır. O zamanki bedeni ile yapabileceği tek amel din olacağı kabul görmektedir, huzur sokağında. Oysa bu ne büyük yanılgıdır.
Hacca giden insanların yaşlarının 60 yaş üstü olması, Bu tip kandil gecelerinde camilerin dolması, Kur’an bilenlerin bu gecede Kur’an okuması, Bu günlerde hastane ve mezarlıkların hatırlanması, Sılayı Rahim’in tatbik edilmesi,
Buna birkaç örnek teşkil eder. Allah Kur’anı bir ömür içinde yaşanması ve mutluluk formülü olarak müjdelemiştir. Kişi her an aczini ve fakrını bilerek Allah’a kendisinin kul olduğunu göstermesini beklenmektedir. İçinde geçen Kadir süresindeki bir cümle için değil. Düşünseniz, Allah’ı kim kandırabilir ki… O geceyi seçseniz ve bulsanız bile, eğer samimi değilseniz, bir çıkar ile bunu yapıyorsanız, nasıl bir hayır bulacaksınız ki… Her yaşanılan anımızın filme alındığı ve hesap gününde kimsenin itiraz edemeyecek şekilde göreceği bir ölüm sonrası, ahrete inanıyoruz. İnsanların buna inanması mı Allah’ın buna inanması mı bizim tercihimiz olmalı, düşünelim.
Kaldı ki, Kur’an bizim mutlu olmamız için Allah’ın bize verdiği bedava öğütlerdir. Onu tatbik etmedikçe kötülükten, dertten, hastalıktan, savaştan, depremden, zelzeleden, selden, fırtınadan… Kurtulmamız mümkün değildir. Örneğin her felaket, bizim bu tavsiyeler üzerine yaşamamızdan kaynaklanmaktadır. Kur’anda İsraf haram derken, zaman israfıyla ömrü heba eden, gıda israfıyla obezite bedeni taşımak zorunda kalan, söz israfıyla cinayetleri gören bizler değil miyiz?
Müslüman’ım derken siz O yüce kitabın bir sayfasını açıp, içinde ne yazıyor diye merak edip okudunuz mu? Namaz kılıyorsanız okuduğunuz ayetlerin ne manaya geldiğini biliyor musunuz? Her yerde kanun ve kurallar varken, bunların ihlal edilmesi durumunda ayıplar ve cezalar varken, ilahi bir temelde bu nasıl olmasın ki… Her kanun ya da kural Kur’anın gölgesidir oysa.
Bu gece Kadir gecesi, bin aydan hayırlı Kur’an öğütlerini keşfetme gecesi. Eğer biz Kur’anı anlarsak ve bu gece keşfedersek, ömrümüzün her anı bin aydan daha hayırlı olacaktır emin olun. Bu geceye has değil, bir ömrün her gecesine girecektir Kur’an mucizesi…
Saffet Kuramaz
|