Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Peygamberimizin Kabrinde Diri Olması Ve Namaz Kılması
MesajGönderilme zamanı: 14.01.09, 10:40 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 31.12.08, 09:14
Mesajlar: 764
Peygamberimizin Kabrinde Diri Olması Ve Namaz Kılması

Peygamber (s.a.v.), kabrinde diri olup namaz kılmaktadır. Aynı zamanda O'nun kabrinde, ümmetinin kendisine olan salât ü selâmlarım tebliğ etmekle mükellef ve müvekkel bir melek bulunmaktadır. Bu suretle Peygamberimiz de kendisine salât ü selâmda bulunanlara mukabelede bulunmaktadır.

El-Esbehânî'nin Terğîb'teki Ebû Hüreyre'den rivayetinde şöyle de­nilmiştir:

"Peygamber (s.a.v.): "Her kim bana, kabrimin başında salât ü selâm ederse, o bana teblîğ edilir" buyurdu. [1]

Ahmed, Nesâî, sahihtir kaydiyle Hâkim, Beyhakî ve Bezzâr; îbni Mes'ûd'dan rivayet ederler.

O şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v.) buyur­du:

"Allah'ın, yeryüzünde dolaşmakta olan birtakım melekleri bulunmaktadır. Bunların vazifeleri, ümmetimden bana salât ü selâm edenlerin salât ve selâmlarını bana ulaştırmaktadır." (Ibni Adiyy de Ibni Abbas'tan bunun bir benzerini rivayet etmiştir.)


Kâdî îsmâîl, "Peygamberimiz'e salât ü selâm'm fazileti" hakkın­daki eserinde Ali'den şöyle rivayet eder:

Resûlüllah (s.a.v.) buyurdu:

"Sizler, nerede bulunursanız bulunun, bana salât ü selam ediniz! Zira sizin salât ü selâmlarınız bana tebliğ olunur." [2]

Kâdî Îsmâîl, Eyyûb'tan şu rivayeti nakletmiştir:

"Bana ulaşan bîr habere göre, Peygamber'e (s.a.v.) getirilen salât ü selamları, O'na ulaştırmakla mükellef ve müvekkel bir melek bulunmaktadır."

ibni Râhâye îbni Abbas'ın şöyle dediğini nakleder: "

Ümmet-i Muhammed'den her kim peygamber'e (s.a.v.) salât ü selâm gönderirse, bu buna müvekkel olan melek tarafından mutlaka Peygamber Efendimize: "Senin ümmetinden falan kişinin sana olan salât ve selâmıdır!" diyerek tebliğ olunur."

Ebû Dâvud, Ebû Hüreyre'den (r.a.) şöyle rivayet eder:

Peygamber (s.a.v.) buyurdu: "Ümmetimden herhangi bir kimse bana sâlât ü selâm getirdiği zaman, Allah mutlaka ruhumu bana iade eder de ben o kimsenin salât ü selâmına karşılık veririm![3]

Ebû Nuaym, Saîd bin el-Müseyyeb'in şöyle dediğini nakleder:

Ben, Harra Gününün gecelerinde Resûlüllah'm Mescidi'nde kaldığım zaman, bu Mescid'de benden başka kimse yoktu. Ben ise, her namaz vakti geldiğinde, Resûlüllah'm kabrinden ezan sesi duyardım." [4]

(Zübeyr bin Bekkâr'm Saîd'den rivayeti de bu merkezdedir.)

Ebû Yâlâ ile Beyhakî'nin Enes'ten rivayetleri ise şöyledir:

Pey­gamber (s.a.v.), bir hadîslerinde şöyle buyurdular: "

Peygamberler, kabirlerinde diridirler ve namaz kılarlar." [5]

Ibni Sa'd, el-Vakıdî tarikiyle Şebel bin Aladan rivayet eder. O da babasından, şöyle demiştir:

Bir gün Peygamber (s.a.v.), Fatıma'ya hitaben buyurmuştur ki: "Kızım, ben vefat ettiğim zaman; "Innâ lillah ve innâ ileyhi râciûn!" diyerek istircâda bulun. Zira Allah'ın indinde her bir musibetin karşılığı, ecir ve sevabı vardır..."


îbni Sa'd'ınAta bin Ebû Rebâh'tan rivayeti de şöyledir:

Resûlüllah (s.a.v.), bir defasında buyurdu ki: "Sizden biriniz bir musibetle karşılaş&tığı zaman, benim hakkımdaki musibetini hatırlasın! (Benim için "Pey-gamberimiz'i kaybetmiş olmaktan daha büyük musibet mi olur?" diyerek, musibetinin acısını hafifletmeye çalışsın...) Zira bir müslüma-nın en büyük musibeti, beni kaybetmiş olması sebebiyle uğradığı musibettir."

Beyhakî ise Ümmü Seleme den nakleder:

O, bir gün, Peygamber'i (s.a.v.) kaybetmiş olmayı hatırlar ve: "Bışımıza çöken, ne büyük bir musibettir, hey!... Biz, Peygamberimiz'i kaybettikten sonra, başımıza gelen musibetlerin her biri, bize çok hafif gelmiştir. Zira, o sırada biz, esas musibetimiz olan Peygamber'i (s.a.v.) kaybetmiş olduğumuzu hatırlar, böylece diğer musibetler gözümüzde küçülür giderdi." demiştir.[6]

dipnotlar.

[1] İbni Kesir, bu rivayetin senedinde Muhammed bin Mervân'ın bulunduğunu ve onun metruk olduğunu söylemektedir.


[2] Kâdî ismâîl bunu Ali bin Huseyn bin Ali tarikiyle şöyle rivayet etmiştir:

"Peygamber (s.a.v.) buyurdu:

Sakın sizler benim kabrimi bayram yerine çevirmeyiniz! Kendi ev-lerinizide kabir hâline getirmeyiniz. Nerede bulunursanız bulununuz, bana salât ü selâmlarınızı getiriniz! Zira sizin salât ve selâmlarınız bana teblîğ olacaktır."

Hafız ibn Kesir ise, bu rivayet hakkında şöyle demektedir:

"Bunun senedinde mübhern bir râvî bulunmaktadır.

Fakat bu rivayet, mürsel olarak bir diğer tarîkten dahî nakledimiş bulunmaktadır."


[3] Bunu yalnız Ebû Dâvûd rivayet etmiştir.

Fakat Nevevi de El-Ezkâr adlı kitabında bunun sahih olduğunu söylemiştir.


[4] Eğer, gerçekten bunu bu şekilde Sâid bin el-Müyesseb söylem işse; O büyük bir zattır. Tâbiin'dendir. Muhakkak doğru söylemiştir. Fakat biz korkarız ki, bu onun adına uydurulmuş bir şeydir.


[5] Herhalde bu, Mirâc ve Isrâ Hadisinden alınmıştır. Zİrâ orada Peygamberimiz; Musa (a.s.)'ı kabrinde namaz kılarken görmüştü. Fakat buradaki Enes Hadisi muztaribtir: Merfu olarak da, mevkuf olarak da rivayet edilmiştir.


[6] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 550-552.

_________________
Ehl-i Bidat-ı Red ve Tahkir Ediyoruz |


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye