Evvelkilerin ve sonrakilerin efendisi bulunan Peygamberimiz (S.A.V.) i ziyarete gelince; gönlün kırık, zelil ve yoksulluk hâli içinde, dile getirilen şeyleri kat kat fazlası ile yaparsın. Zira o şefaati reddolunmayan bir, şefaatçidir. Onu ziyaret kasd eden kimse mahrum bırakılmaz. Onun bulunduğu yere müsafir olan, onunla meded dileyen,hüsranda kalmaz. Zira Resûl-i Ekrem (S.A.V.) kemâl dâiresinin kutbu ve arûs-ı memlekettir.
Âlimlerimiz dediler ki:
Kim onunla tevessülde bulunursa, veya onunla rahmet dilerse, yahut ondan ihtiyaçlarını isterse (dileği) reddolunmaz ve hüsrana uğramaz. Zira tecrübe ve eserler, buna şâhidlik etmektedir.Resûlüllah Efendimiz'in ziyaretinde, küllî bir edebe ihtiyaç vardır.
Âlimlerimiz, demişlerdir ki:
Ziyaretçi; Peygamber (S.A.V.) in huzurunda, hayâtında iken durduğu gibi durulacağını anlamalıdır. Zira onun ölümü ile hayatı arasında bir fark yoktur.
Ben; Peygamber (S.A.V.) in ümmetini müşahede edeceğine, onların hallerini, niyetlerini, hâtıralarını bileceğine işaret ediyorum.
Bir kimse, suâl yöneltip
"Bunlar, noksan sıfatlardan münezzeh bulunan Mevlâya mahsustur" derse,
bunun cevabı şudur:
Ahirete göç eden mü'minler , çok kere, hayatta olanların hâllerini bilirler. Bu husus, onlarda vâkî olan bir çok hikâyelerle sabit olmuş durumdadır.
Her sözü doğru 'Olan Peygamber Efendimiz, onlara, amellerin arzo-lunduğunu haber vermiştir. Binâenaleyh bunun vukuu muhakkaktır.
Bunun nasıl olduğu bize malum değilse de, ALLAH onları daha iyi bilir.
Bu hususta açıklama olarak Resûlüllah Efendimiz'in şu hadis-i şerifi, yeterlidir.
"Mü'min, ALLAH'ın (kalbe koyduğu hidâyet) nuru ile bakar. Al-lah'ın nurunu hiçbir şey perdeliyemez.".
Bu kabiliyet, hayatta olan mü'minler içindir. Âhirette onların durumunun nasıl olacağını düşünmelidir.
İmam Abdullahü'l-Kurtubî, "Tezkire" adlı eserinde Abdullahı 'bnı Mübârek'den rivayetle şöyle demiştir.
Ensârdan bir adam, Minhâlü'bnü Amr'dan haber verdi. O da, Saidü'bnü Müseyyeb'in şöyle dediğini haber verdi: Günlerden bir gün olmamıştır ki ümmetinin yaptıkları sabah ve akşam Peygamber (S.A.V.) e arzedilmiş olmasın. Onları simaları ve işleri ile tanır. Bu sebeple onlar üzerine şâhidlik yapacaktı...
kaynak: şeyh yusuf nebhani şevahidü'l hak
_________________ Ehl-i Bidat-ı Red ve Tahkir Ediyoruz |
|