Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: GUNCEL: İsmail Ağa cinayetleri ve Ergenekon
MesajGönderilme zamanı: 04.02.09, 12:28 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 15.12.08, 02:19
Mesajlar: 253
İsmail Ağa cinayetleri ve Ergenekon

Kamil Yeşil

Araştırmacı-Yazar

03 ŞUBAT 2009
Milli Gazete

Çocukluğumda efsanesi ile yayılan bir Eşref türküsü vardı: Denildiğine göre Eşref bir kanun kaçağı idi. Cinayet işlemiş galiba. Sonra başkaları Eşref'in adını kullanmaya başlamış. Devreye halk muhayyilesi de girince, bir sürü olay Eşref'e nispet edilmiş. Nerde bir cinayet işlenmiş, hırsızlık yapılmış, tecavüz olmuş. "Eşref yapmış." dediler. O günlerde meşhur olan "Aman eşref canım Eşref" türküsü ile bu olay arasında ilgi kuran söylentiye göre Eşref'in bir yakını bu türkünün söylenmemesi için sağa sola başvurmuş, ilgililere bunun için servet teklif etmiş.

Dedim ya bir efsane bu. Adı "Ergenekon" olarak konan oluşum bende böyle bir çağrışım yaptı. Çünkü her bir cinayet, çeteleşme, toplumsal olay bu dava ile ilintilendirilmeye başlandı. En son ilinti Musevi iş adamı Üzeyir Garih'in katli ile kuruldu. Katlden yıllar sonra (7 yıl) katil Yener Yermez'in yazdığı bir mektup cinayetle Ergenekon arasındaki bağlantı olabileceğini düşündürdü ve basından öğrendiğimize göre savcılık bu katl davası ile Ergenekon davasını birleştirecekmiş. Bu arada basına Tuncay Güney adlı kişinin Emine Şenlikoğlu ve çevresi ile yakından görüştüğü haberleri de yansıdı. Bu gelişmelerin ucunu birleştirdiğimizde bizim aklımıza başka cinayetler geldi. Bu cinayetlerin her ikisi de İsmail Ağa Cemaatinin önde gelen iki hocası ile ilgili. Hızır Ali Muradoğlu Hocaefendi, 17 Mayıs 1998 tarihinde, İsmailağa Camii içerisinde uğradığı silahlı saldırı sonucu katledilmişti. İsmail Ağa Cemaati, sekiz yıl aradan sonra bir başka saldırıya daha maruz kaldı. Cemaatin önde gelen isimlerinden Bayram Ali Öztürk Hoca, 3 Eylül 2006 Pazar günü Fatih Çarşamba'daki İsmail Ağa Camii'nde kalbinden bıçaklanarak öldürüldü.

Katil Mustafa Erdal, cemaat ya da bir iddiaya göre beraberinde geldiği üç kişi tarafından linç edildi. Hızır Ali Muratoğlu'nun öldürülmesi ile Bayram Ali Öztürk'ün öldürülmesi arasında konjonktürel bir ortaklık görülüyor. Birinci cinayet, Refah Yol iktidarının yıkılmasına yakın bir dönemde; ikincisi, Ak Parti'nin Cumhurbaşkanı seçimine gideceği bir zamanda gerçekleşti. Eğer bir yerde hükümetin yıkılması, büyük siyasi değişikliklerin gerçekleştirilmesi amaçlanıyorsa orada bütün toplum katmanları ile ilişkilendirilebilecek bazı olaylar tezgâhlanır. Unutmayalım, 12 Eylül ihtilalini yapanlar "şartların olgunlaşmasını" beklerken; aynı gün aynı silahla hem sağcı hem solcu gençler öldürülüyordu. Bu dönemde Milli Görüşçü gençlik silahlı eylemlere çekilememişti ama aktörler yine boş durmamış ve Konya'da 6 Eylül 1980'de Kudüs Günü'nde İstiklal Marşı provokasyonunu gerçekleştirmişti. Ergenekon olayında yer alan kişiler ve kurumlara baktığımızda görüyoruz ki bu oluşum Türkiye'de hatırı sayılır şirket, medya, kurum ve diğer kuruluşlarla şöyle ya da böyle ilişkili veya ilişkili olarak gösteriliyor.

Uğur Mumcu cinayetinden Azerbaycan'da ihtilal yapmaya kadar birçok işle ilgi kuruluyor. Basında yer alan bilgilere göre İsmail Ağa Camiinde işlenen iki cinayetin katillerinden biri linç edildi, ikincisi hakkında "âklî dengesinin yerinde olmadığı" gerekçesiyle serbest bırakıldı ve dosya kapatıldı. İnternetten araştırdım, bazı insanlar, bu cinayetleri yine bugün Ergenekon davası ile ilişkili Türk Ortodoks Cemaati'ni hatırlatırcasına Fener Rum Patrikhanesi'nin statüsü ile ilişkilendirmiş. Bu cinayetlerin işlenişini organize iş olarak gören yazılar da çıkmış basında. Çünkü her iki katil de etkisiz hale getirilmişti. Ancak olayla ilgili soru işaretleri hâlâ cevaplanamamış. Katilin psikolojik rahatsızlığı öne çıkarılmasına rağmen Hızır Hoca'ya düzenlenen suikastın 'profesyonelce işlenmiş bir cinayet' olduğu tespitinde bulunulmuş mesela.

Gene olayın şahidi 17 kişiden hiçbiri katilin 'sunulan' şahıs olduğunu onaylamamış. Cinayetten sonra basına açıklamada bulunan Sadettin Ustaosmanoğlu, olayların arkasındaki gücün 'devlet içindeki çete' olduğunu öne sürmüş. (Radikal) Son dalgalarda tutuklanan kişiler 28 Şubat'ın da aktörleri. Bu süreç içinde işlenen cinayetler ise tam Eşref türküsü efsanesi gibi. Bütün bunlardan sonra Kasım Zengin İsmailağa Cemaatinden özür diliyorum, dedi; bu cemaatle ilgili uydurulan "kadı mahkemesi" haberleriyle ilgili olarak. Acaba bu tür girişimler sadece uydurma haberlerle mi sınırlı kaldı? Mesela, bu cinayetlerle de uçlar birleşiyor olabilir mi? Bizimki bir şüphe. Kamuoyuna hatırlatalım dedik. Belki bir ilgilenen çıkar. Yener Yermez'i yeniden yargılamayı düşünen adalet teşkilatı belki bu olaylardan da bir ipucu bulur, kim bilir?

http://www.milligazete.com.tr/makale/is ... 113307.htm


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye