Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Türkeş’in adı, siyaseten çalınmıştır.
MesajGönderilme zamanı: 12.04.11, 09:31 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 28.09.10, 13:01
Mesajlar: 166
Hepimiz Türkeş’iz!..

ŞÜKRÜ ALNIAÇIK

12 Nisan 2011

Sadece cenazesindeki insan seline bakarak konuşsak bile Alparslan Türkeş’in, önemli ve büyük bir adam olduğunu dünyaya anlatmakta zorlanmayız. Şöyle ki; adam sağlığında kendini zorla sevdirmiş bir diktatör olsa, cenazesi ortada bile kalabilir, çünkü artık kabus bitmiştir. Vasat bir cenaze, ölenin vasat bir insan olduğunu gösterir demiyorum. Belki kendini ifade edemeden, vefa dolu dostluklar kuramadan ölmüş nice garipler vardır ki; onlar Yunus gibi “soğuk su ile yunmaya” bile razıdırlar. Oysa meşhur siyasiler için cenazelerdeki insan sayısı, ölen için bir itibar, toplum açısından da vefa ölçütü haline gelmiştir.

Alparslan Türkeş bir sultan veya kral değildi. Mezarına her Müslüman fani gibi sadece kefeniyle girdi. Mezar taşına da sadece milyonları cezbeden adı yazıldı. Eğer İlkçağda bu kadar sevilen bir devlet adamı törenle gömülseydi mezarına muhtemelen, kir ve pas tutmaz altın süs eşyalarını, bendesi olmuş cariyelerini, bindiği atları, kullandığı silahları filan koyarlar ve üzerini ağır bir taş bloğu ile kapatırlardı. Mezar soyguncuları girmesin diye…

O zamanlar gelenek buydu. Kralları, sıradan insanlardan ayırt eden bir “aynalı mezar” geleneği, yıllarca mezar soyguncularının da aklını kurcaladı, mesaisini çaldı. Bazı ömürler define merakıyla söndü gitti. Kimin kimden neyi çaldığı da pek anlaşılamadı.

Alparslan Türkeş de, geriye soyguncuları tahrik edebilecek büyük bir hazine bırakarak ebediyete intikal etti; ancak bu hazine üç boyutlu nesnelerden oluşan klasik bir define değildi. Bu hazine dört boyutluydu; define, “Alparslan Türkeş”in bir davayla bütünleşmiş olan adıydı.

İnsanlar güçlü bir kral da; zayıf bir derviş de olsalar, isimlerini ancak yaşarken savunabilir ve istediklerine verebilirler. Alparslan Türkeş, ismini emanet etmeye layık gördüğüne göre bizim de Seval Türkeş Hanımefendi'ye saygımız asla eksilmez. Ancak kendisini mezar soyguncuları karşısında daha uyanık olmaya davet etmek de sade bir Ülkücü olarak vazifemizdir.

Resim

Evet, Ahmet Kutalmış Türkeş, yetişmiş bir Ekonomist olduğu için mi, 33 Yaşında bir siyaset dehası olarak temayüz ettiği için mi Tayyip bey tarafından seçilebilir bir noktadan aday yapılmıştır; yoksa Alparslan Türkeş adını kullanarak, iktidar partisine çeşitli sebeplerle katılmış olan Ülkücüleri, “davayı unutun! İşte size bir Türkeş, küçük oğluyla idare edin” diye avutmak için mi? Bu soruyu her vatandaş, muhatabına sormalıdır.

Pek çok taht kavgası izlemiş, fetretler, Düzmece Mustafalar görmüş Bir Tarihçi olarak bu durumun, geçmişte yaşansaydı bir saray entrikası, günümüzde ise bir isim hırsızlığı olduğunu iddia etmekle mükellefim. Hırsızlık itirazı mümkün olmayan bir fiziki mevtadan yapıldığına göre bu bir mezar soygunculuğudur. AKP artık dirileri bitirmiş, ölüleri istismar etmeye başlamıştır.

Daha önce Ülkücü Şehitlerin, şimdi de Alparslan Türkeş’in adı, siyaseten çalınmıştır. Her ikisi de ölü soyuculuğudur. Ölünün ha altın dişini söküp; satmış, para kazanmışsınız, ha isminden oy devşirip, iktidar olmuş ve oğlunuza gemi almışsınız… Ne farkı var?

Bu, sinsi safaricilerle işbirliği içindeki “dişi kaplanın intikamı” konulu hamlenin, bütün Bozkurtlara üzüntü, faillerine de vicdan azabından başka bir getirisi olmayacağını üzülerek iddia ediyorum. Bir yandan da Alparslan Türkeş’in küçük oğlunun devlet korumasına ve erken emeklilik güvencesine kavuşacağını düşünerek teselli oluyor ve kendimi avutuyorum.

Harami siyasetin bir oyununu daha öğrendik. Bir kez daha hınçla dolduk. Olmadı Seval yenge… Böyle olmamalıydı. Bu sinsi mezar soygununu bize haber vermeliydiniz. Biz, sizin Türkeş ismini muhafaza edeceğinizden emindik. Çünkü biz sizi Ülkücü bilirdik. Ama bundan sonra inanmayız. İnanamayız.

Şunu herkes çok iyi bilmelidir ki; Türkiye’de ve dünyada Alparslan Türkeş’in milyonlarca manevi evladı vardır. Bu Ülkücü evlatlar, onun ismini ve eseri olan MHP’yi lekesizce daha yukarılara taşıma yolunda bir bayrak yarışı içindedirler.

Gönlümüz, kendi kanından bir evladının da bu yarışta iyi bir depar atmasını isterdi.
Bu biyolojik evladın, yarışın tam da kader anında bayrağı değiştirmek yerine formayı değiştirmesi bize biraz ağır geldi. Rahmetli Başbuğ yaşasaydı… “Bu pisliği derhal temizleyin!” derdi. Bundan eminiz.


Sen rahat uyu Başbuğum. Biri, birkaçı “çok pis” uyusa da bütün evlatların nöbettedir…

Sen mezarında rahat et!..

Hepimiz Türkeş’iz çünkü…


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye