Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: İNANÇ - SİYASET - KADRO
MesajGönderilme zamanı: 05.04.11, 12:38 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 27.08.09, 16:40
Mesajlar: 44
İNANÇ - SİYASET - KADRO

Rabb-i Kerim'imiz kişilerin tek tek yaratılış gayesinin "Allah'a ibadet" olduğunu Kur'an-ı Hakim'de belirtmektedir.(Zariyat suresi , 56.ayet). Yaratılış gayesine uygun yaşamayan, varoluş hikmetine dikkat etmeyen bir varlığın huzur ve sükun bulması imkansız olduğu için kişi, hayatı boyu sadece ve sadece Allah'a kulluk şuurunu yaşamağa özen göstermelidir. Bu genel kaide bütün müslümanlar için geçerli olduğu için, İslami çizgide siyaset yapmak isteyen müslümanlar da yapacakları faaliyetlerde bu genel çerçeve dışına çıkmamak zorundadır: Yalnızca ve daima Allah'a kulluk...

Hayatını sürdürmek için toplum içinde belirli görevleri yerinde getirmek zorunda olan her insanoğlunun hayatına yön veren ve anlam kazandıran yüce hedefleri olmalıdır. Bu yüce hedeflere ulaşılsın veya ulaşılmasın, göstereceği çabalar kişiye manevi bir haz verir ve ömrünü boşa geçirmediği gibi güzel bir doygunluğa ulaşmasını sağlar. Hayatını İslam çerçevesinde sürdürmek isteyen insanlar hayatları boyunca yapacakları tüm işlemlerde ve fiillerde hem Allah'ın rızasını kazanmalarını sağlayacak hem de hayatlarına anlam verecek hedefleri gözeterek yaşamak gibi bir sorumluluğu üstlenmişlerdir. Toplum üzerine tezleri olan, belirli siyasi faaliyetlere katılan müslümanlar da bu sorumluluk duygusu ile hareket edeceklerdir. Her siyasi hareketin hedefi olan seçim zaferine ulaşmak için gayret göstermek siyasi organizasyonların varlık sebebidir. Siyasi hedeflere ulaşmada uygulanacak yöntem ve usullerin müslüman bir siyaset adamı için Allah rızasına uygun veya en azından Allah'ın gazabını celbedecek eylemlerden uzak olması şarttır.

Bu şart, ülkemizdeki az-çok İslami hassasiyetlere sahip her siyasi grup tarafından tartışmasız kabul edilmesine rağmen, uygulamalar esnasında İslam açısından bazı istenmeyen durumların, yanlış tavırların ortaya çıkması "Allah rızası"nı gözeten bir siyaseti uygulamanın hiç de kolay olmadığını göstermektedir. İslami siyaset yapmanın güçlüğü bazı cemaatleri siyasetten uzaklaştırma gibi bir sonuca yol açmışsa bu o cemaatlerin zor olana talip olmaktan kaçınmaları yanında, gayrıislami yapılanmalara zımnen rıza gösterdiklerini de gösterir.Müslümana düşen zoru görünce kaçmak değil, zor olanı başarmaktır. Toplum içinde haramın ve günahların yaygınlaşması siyaset yolu ile önlenebilir olduğu sürece, hayrın ve hakkın tahakkuku için siyasetin sağlayacağı bazı imkanları kullanılabilirliği mümkün iken siyasi faaliyetlerden uzak durmak bir müslüman için çok zordur. Burada dikkat edilecek husus Allah rızasını tahsil yolunda, Hakk'ın hükümlerinin yeryüzünde cari kılınması yolunda bir vasıta olarak görülmesi gereken siyasi parti ve kadroların başarı kazanmasının nihai hedef haline getirilmemesidir.

Bugün ülkemizde cari olan siyaset, seçimlerde başarı kazanarak,daha çok milletvekilini meclise yollamak ve böylece siyasi iktidara ortak olmak,iktidar olarak da parti hedeflerini tahakkuk ettirecek kadroları işbaşına getirmek şeklinde bir çerçevede cereyan etmektedir. Partiler arasındaki ayrılıklar hedefleri noktasındadır. Ancak bu ayrılıklarda günümüzde kendi parti mensuplarına kredi,teşvik,nüfuz suistimal sağlamak noktasında birleşilmesi sonucu neredeyse kaybolmuştur. Kağıt üzerinde birbirinden çok farklı hedefleri deklare etmiş partilerin devlet imkanlarını parselleme konusundaki mutabakatlarına dayalı birlikteliklerine devam konusunda kendilerini paralarcasına gayret etmeleri bu durumun açıkça görülmesini sağlamaktadır.

Böylesi çamurlu bir siyaset meydanında kendisine yer bulmak isteyen ... gibi İslami hassasiyetlere sahip bir kadronun öncelikle ülkü ve hedeflerine ulaşılmasını sağlayacak politikaların yürütülmesine kendisini adayacak kadroların yetiştirilmesini sağlamak olmalıdır. Tek başına seçim başarısı inançlı bir kadro hareketini gerçekleştirme potansiyeli olmayan bir partinin ideal ve hedeflerine ulaşmasına yetmez. "Adam yetiştirme" faaliyetlerinde belirli bir yöntem geliştirmeden iktidara gelecek bir misyon partisi, hiçbir zaman misyonunun gerektirdiği hedeflere ulaşamayacaktır.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İNANÇ - SİYASET - KADRO
MesajGönderilme zamanı: 05.04.11, 12:40 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 27.08.09, 16:40
Mesajlar: 44
Seçim Stratejileri

Gündem Değişirken Bazı Tesbitler

Ülkemiz gündeminde siyaset, günümüzde büyük bir yer işgal etmektedir. Genellikle siyasi gelişmelerin durulduğu yaz ayları bile bu yıl bilinen siyasi fırtınalarla dalgalandı. Bu sütunlarda şimdiye kadar Yalova'daki belediye başkanlığı seçimleri ile ilgili bir yorum dışında günlük siyaset üzerine hiçbir şey yazmadım. Yeni Hafta okurlarının ise günlük siyaset ile ilgili yazılara daha fazla ihtiyaç hissettikleri okur mektuplarının genel havasından anlaşılıyor; hatta bir okuyucu gazetedeki köşe yazılarının ansiklopedi maddeleri gibi olduğu şeklinde bir ikazda da bulunmuştu. Ayrıca çevremizden de Türkiye'nin siyaset gündemine ilişkin bir şeyler yazmam isteniyor. Bütün bu hususları göz önüne alarak bir kaç hafta bu konular etrafında yazmak istiyorum.

Önümüzdeki aylardan itibaren ister ara seçim, isterse erken bir genel seçim olsun ülkemizde bir seçim atmosferine girileceği anlaşılıyor ; zaten en uzak ihtimalle 2 yıl içinde genel seçimlerin yapılması gerekiyor.Seçim ortamının telaşlı ve tozun dumana karıştığı günleri gelmeden önce seçmen kitlesi, seçmen kitlesinin yaş gruplarına göre analizi ve buna bağlı olarak adayların seçiminde dikkat edilmesi gereken özellikler, seçimde yönelinecek hedef kitle, bu kitleye ulaşabilmede izlenecek yollar üzerine bazı tesbitlerde bulunulması gerekiyor.

Bu gazetenin okur kitlesi genel seçmen kitlesinden farklı olarak bir misyon hareketi olan ... etrafında kümelenmiş bir kadro teşkil ettiği için yapılacak tesbitler bu hareket yönünden dikkatli ele alınması gereken hususlara işaret edecektir. Bu hususları başta genel yönetim kadroları olmak üzere bütün ... mensuplarının tartışmasında yarar olduğuna inanıyorum.

1991 genel seçimlerindeki seçmen kitlesi baz alınarak çalışmalardan seçmen kitlesinin de şehirli ağırlıklı bir yapıya geçtiği anlaşılıyor.1975 yılından bugüne kadar ülkemizdeki şehirli nüfus oranı % 42 'den % 60' a çıkmış bulunuyor ; yani artık her 5 seçmenden üçü şehirlerde oy vermektedir.Ancak özellikle büyük şehirlerin etrafında oluşan gecekondulaşma olgusu ile bir anlamda köylerin şehirlere olduğu gibi taşınması da sözkonusudur.Ayrıca ülkemizde bazı bölgelerinde şehirleşme düzeyi, seçmen bazında şehirli gibi davranmayı gerektirecek bir nitelik değişimi yapacak güce sahip değildir.Sosyo kültürel yönden benzer vasıflar gösteren iller gruplanarak ve bu il gruplarında ... gibi bir misyon partisinin alabileceği sonuçlar üzerine yapılacak tahliller ile nokta hedeflerde yoğunlaştırılacak bir örgütlenme ve propaganda faaliyetine gidilmelidir.

Ülkemizde son yıllarda yaşanan seçim kampanyalarında şehirli kitlelere yönelik propaganda tarzı ağırlık kazanmaktadır.Bunun en iyi bilinen örneği popüler olmuş şarkılara söz uydurularak seçmen kitlesinin etkilenmeğe çalışılmasıdır.Bu yöntem ilk kez kullanıldığı 1987 seçimlerinde oldukça etkili olmuşken son zamanlarda seçmenleri etkileme gücü oldukça azalmıştır.Bunda aynı popüler şarkıyı bazen iki hatta bazen üç-dört partinin sahiplenmesi ve kimi zaman partilerin şarkı kapmaca yüzünden mahkemelik oluşu ile konunun dejenere edilmesi büyük rol oynamıştır.Hemen her parti seçimler geldiğinde kendisine bir şarkı uydurtmakta ve bu şarkıyı bangır bangır bağırtarak şehirlerin sokakalarını gürültüye boğmaktadır ; Yalova'da yaşadığımız son yerel ara seçimde değil partiler adayların bile kendi adlarına şarkı uydurttuklarını müşahede etmemiz bu işin artık iyice çığırından çıktığını göstermektedir.

... gibi henüz toplumun tamamı tarafında tanınmayan bir partinin kendisini duyurmasında bir müzik eserini kullanmasının yararı olabilir; ancak bu müzik parçası her yönüyle titizlikle hazırlanmalıdır.

... ister tek başına isterse herhangi bir parti ile ittifak halinde seçime girsin,seçmen kitlesinin şehirli ağırlıkta oluşunu gözden kaçırmamalı ve propaganda çalışmalarında sonuna kadar açılmış bozuk bir hoparlörden mehter marşı dinletmek gibi genel kitleye kendisini sevimsiz gösterecek şeylerden özellikle ve öncelikle uzak durmalıdır.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye