Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Baymirza Hayıt: Türkistan Kadınlarının Yesevîcilik An’anesi
MesajGönderilme zamanı: 29.09.10, 15:00 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 21.12.08, 12:25
Mesajlar: 641
TÜRKİSTAN KADINLARININ YESEVÎCİLİK ANANESİ

Dr. Baymirza HAYİT

(Almanya)

Ahmed Yesevî'nin "Divân-ı Hikmet" eseri, onun hayatı ve ondan sonra, halk arasında Türk dili vasıtasıyle Allah'a yakınlaşma niyetlerini ifade etmeğin en tesirli bir ruhi kuvveti edi. Tahminlere göre Yesevî'nin "Hikmet" konusu altındaki Elyazmalar 15. asırdan etibaren meydana çıkmışdır. Az sayıda mevcut bulunan Elyazmalar, "Hik¬met'in halk arasında yayılmasına tesirli olamamışlardı. "Hikmet" 19 asır sonuna kadar, dar bir mühit içinde. Yesevî'nin talebeleri, müridleri tarafından ve Yesevî (Dervişlik) Tarikatının takyelerinde çok okunuyor, lakin halk "Hikmet'den uzakta kalmaktaydı. "Hikmet" ilk olarak 1887- yılda Kazan şehrinde. 1880'de Taşkent'de ve 1881'de İs¬tanbul'da çap edilmiştir. Üç yıl içinde Türk âleminin üç kültür şehe¬rinde (Kazan. Taşkent, İstanbul) "Hikmet'in çap edilişi ile işbu eseri okuyanlann sayısı çoğalmışdır. 19. asır sonlanda yayınlanan "Hikmet'lerin nüsheleri 3000'e yakın olmuş. Bunun için çap edinen "Hikmet'ler umum halk'a Yesevî talimatını anlatabilmemişlerdi. Yesevî'nin halk arasında yayan ve onun fikirlerini geniş miktardaki halk grublarıne anlatan yegâne kuvvet, Türkistanlı Türk-Müslüman kadınları olmuşlardır.
Kadınlar arasında Yesevî'nin hikmetlerini öğrenmek ve öğretmek faaliyeti Yesevî'nin hayatı devrinde başlanmıştı. Onun kızı Gevher Şahnaz hanım, babasından öğrenen hikmetleri, önce komşularına sonra etraflarındaki köy ve Aul'lardaki kadınlar arasında okuyor ve onlara "Hikmet'in başka kadınlara öğrenme uslûblarını da öğretmemiştir. Bu ise Yesevî'den ve Gevher Şahnaz hanımdan sonra kadınla¬rın devamlı an'enesi halına girmiştir. İşbu an'ene onikinci asır sonun¬dan beri zamanımıza kadar, sekiz yüzyıl geçen vakt içinde devam et¬mektedir. Gevher Şehnaz hanım devrinde "Hikmeti öğrenmek, öğret¬mek ve okumak bir âdet haline girmişti.
Sonbahardan ilkbahar'a kadar "Hikmeti ezberden okuyan kırk kadın-kızlar, köylerde, şeherlerin mahallelerinde, yurtlar da (çadırlar¬da) toplanıyorlar. Bunlar dört köşeli bir daire teşkil ediyorlar Riva¬yetlere göre bunlar Çiltanları tesvir ediyorlar. Çiltan (Türkiye Türkçesinde: Çitlen: Kırklar) hakkında Türkler arasında çok hikayeler var. Kırk canın yegâne halde tesvir ediyorlar. Bunlar malikelerdir. Başka tesvire göre kırklar, kırk kişinin bir niyet toplumudur. Umumiyetle Çiltanlar insanlara hayırlı olmak niyetini taşıyan toplumdur. Bunun için olabilir ki, kırk kadın-kızlar Yesevi Hikmetlerini umum olarak okumakla Allah yolunda hayırlı hareketlerde bulunduklarını ifade etmek isteğinde bulunmuşlar.
“Hikmet”i ezberden okuyan kırk kadın-kızlar diz çökerek oturu¬yorlar. Onların arkasında dinleyiciler oturuyorlar. Velağata (Belağata HB) yetişen erkek çocukları kadın-kızlar toplumuna girilmiyorlar. Ortada yeşil bir ağaç (1-1,5 metre yüksekliğinde) dikiliyorlar ve onun üstünde şamdanda mum yandırıyorlar. Camları kapatıyorlar. Hikmetler okunmadan önce dua okuyorlar. Dua ve Hikmet okuma sesini arala¬rında bulunan ihtiyar hanım idare ediyor. Kırk kadın-kızlar. "bir defa bismillahirrahmanirrahim dediklerinden sonra, kırk defa Allahu Ekber diye dua okuyorlar. Bunun devamı olarak kırk kadın-kızlardan birincisi On-Kadın. "Hikmet"i okumaya başlıyorlar. Kalan Üç-Onluk grublar okumayı sırasıyla devam ettiriyorlar. Onluk gruplar "Hikmet" parçalarını seçmekte serbesttirler. Okunan parçalar tekrarlanmıyor. Uzun veya kısa okumak için gruplar serbestdirler. “Hikmet”ten oku¬ma merasimi iki saat'a kadar devam edebilir. Okumanın sonunda kırk kadın-kız beraber "Hikmet'in "Münâcât be-dergâh-ı kâdi'l-hâcât celle celâluhu" (Bütün ihtiyaçları yerine getiren yüce Allah'ın, celâli yücedir, dergâhına münâcâat) kısmı şarkı olarak söylüyorlar. Ses ya¬vaş başlanıyor; "münacâtın ortasında sesler yüksekleşirler; en so¬nunda yavaş-yavaş yüksek sesden sakin ses vermeye başlıyorlar. Şarkı bir neyin seslere uygun makamıyla devam etdiriliyor. Hikmet¬lerin okunmasından sonra; "Pîr-i Türkistan" şerefi için dua okunu¬yor. Camları açıyorlar; ortadaki mum-çırasını söndürüyorlar.
"Hikmet" okuma merasiminden sonra, çay içmeye başlıyorlar. Çay merasimi vaktinde 'Yesevîhan"lar (Yesevî'yi iyi bilenler) Yesevî hayatı ve talimatı hakkında hikâyeler sözleyorlar. Hikâyelerin çoğun¬luğu Yesevî'nin Hilvet'daki hayatından bahsediyor. Yesevî Peygam¬ber yaşma (63 yaşına) girdiğinden etibaren, yeraltında kurulan hane¬de yaşaganlığı hakkında hikâyeler vardır. Hoca Ahmed Yesevî yeraltındaki hanede altmış yıldan fazla yaşamış. Bu ise onun Terk-i dün¬ya ettiği manasını bildirmemektedir. O Allah'a sığınış ile Allah'a yakın olmak niyetinde bulunmuştur. Halk arasında bugüne kadar devam etmekte bulunan hikâyelere göre bugünkü Türkistan (=Yese) şehrinde yapılması emir edilen ve Temir'den sonra inşaatı tamamlanan Yesevî Camisi’nin batı tarafında bulunuyordu. Kazakistan İlimler Akademisi 1972-73. yıllarda Yesevî hilvethanesinin bulunduğu yeri öğrenmek için arkeoloji kazımalar yürütmişdü. Öğrendiklerine göre Yesevî hayatı devrindeki küçük Hilvethaneye ilave olarak ondördüncü asır sonunda Büyük-Hilvathane kurulmışdır. Bu bina içinde bir mescid, dört yatakhane, dört teharethane, bir ambar ve bir odunhane bulınmışdur. Bu Hilvethanenln altında bir salon kurulmuş ve zikir için kullanılmıştır.
“Yesevihan”ların hikâyelerinin çoğunluğu Hilvetteki Yesevî haya¬tının görünüşlerini tesvir ediyor. Yesevî'nin sabırlı olduğunu, onun Hilvet'teki altmış yıldan fazla geçiren hayatında tamamıyle Allah ile bağlandığını ve insanın iradesi her bir zahmetini geride bırakabilece¬ği hikâyeler yoluyla anlatılıyor.
Bolşevizm devrinde, ayrıca 1925-1989 aralarında. Yesevî eserleri¬ni okumak, insanlara onun talimatlarını bildirmek, onun zamanının ve günümüz büyük bir mütefekkir insanı, İslâm hayatında ilk defa dinî talimatın halk'a halkın dili ile anlatmaya cesaret eden bilim ada¬mı sıfetinde göstermek yasak edilmişti. Hattâ, Yesevîciliğin gerici bir faaliyet ve bir hayal olduğunu da propaganda etmişlerdi, ama, asırlardan beri kadınlar arasında devam etdirilen Yesevî Okulları Bolşevizm devrinde de gizli olarak yaşatılmıştır. Kadınlar, iş yerlerinde ve ziraat işlerinde, imkân oldukları toplantılarda (meselâ, düğünlerde) Yesevî Hikmet'inden parçalar okumuşdırlar. Türkistan kadınlarının Yesevîcilik an'anesi, bir taraftan Pir-i Türkistan'ın fikirlerini halk arasında yayınlanmasına, genç nesilleri Yesevî talimatı için kazanmaya, Hikmet'in yaşamasına ve himaye edilmesine bir temel olarak hizmet etmişdir. Ben işbu kısa tebliğimde, gördüklerimi, eşitdiklerimi ve İslâm-Doğu ülkelerinde yaşamakta bulunan Türkistanlı kadın-kızlar arasında da Yesevîcilik an'anesini devam etdirmekte olduklarını gördüğüm için işbu konuyu ifade etmeye cüret edebildim.* Kadınlar. Yesevîciliğin kan damarı olarak hizmetde bulundukları hâlde, maale¬sef bu konuda araştırma yapılmamışdır. Kadınlar, “Hikmet”i okuma¬ları ve "Hikmet”i ezberden gençlere öğretmeleri yoluyla Yesevî’nin dili, Karluk-Türkçesi olduğunu bahsedilen fikirlerle beraber, Türk lehçelerini de günümüze kadar yaşatmaya imkân tapa(bula HB)almışlardır. Bu¬günkü Türkistan'da kadınların Yesevî an'anesi yeniden yaşamaya başlamışdır.


(*) Doğu Türkistanlı Abdul-Şekûr Turan’dan (Ankara) işbu an’enenin Doğu Türkistan’da da yaşamakta olduğunu öğrenebildim.

KAYNAK: Baymirza Hayıt, “Türkistan Kadınlarının Yesevîcilik An’anesi”, Milletlerarası Ahmed Yesevî Sempozyumu Bildirileri Kitabı, Kültür Bakanlığı HAGEM Yayınları, Ankara,1992, s.45-47.

_________________
"Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp
Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."


Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye