sufiforum.com http://sufiforum.com/ |
|
Kırgız Edebiyatında Hoca Ahmed Yesevî http://sufiforum.com/viewtopic.php?f=170&t=12648 |
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) |
Yazar: | yesevihan [ 22.01.13, 11:39 ] |
Mesaj Başlığı: | Kırgız Edebiyatında Hoca Ahmed Yesevî |
Kırgız Edebiyatında Hoca Ahmed Yesevî Bağcılar B. Uluslararası Ahmed Yesevî Sempozyumu Kitabı, İstanbul, 2012, s.114-116 Dr. Bakıt Murzaraimov Kırgızistan OŞDU Araşan Sosyal Bilimler Enstitüsü İlahiyat Fakültesi Din Bilimleri Bölümü Başkanı, Öğretim Üyesi Hoca Ahmet Yesevî, Türk İslam kültürünün paha biçilmez bir zenginliğidir. Onun İslami yaşayışı ve örnek hayatı başka milletleri de hayranlar içerisinde bırakmıştır. Yazdığı eserler ve yetiştirdiği talebeler onun tasavvuf ahlakındaki yer ve önemini daha da arttırmıştır. Halen onun türbesini ziyaret edenler, eserlerini okuyup tanıyanlar ve onun sayesinde İslamla tanışanlar tefekküre dalarak peygamberi hayatı daha da yakından tanıyabilmektedir. Böylesi bir zâtı, bütün dünya tanıyorken ve araştırma konusu yaparken maalesef Sovyet döneminde Hoca Ahmed Yesevî ile bilgiler halktan gizli tutulmaya çalışılmış ve dersliklerde yer almamıştır. Bazı ateist kaynaklı eserlerde ve sözlüklerde onun önemine fazla durmazken, 1984 senesinde Moskova'da basılan üniversiteler dahil, devletin bütün resmi dâirelerinde kılavuz halinde kullanılan 500 sayfalık "Ateizm Sözlüğü" adlı kitapta ise hiç yer almamaktadır. Ancak bağımsızlıktan sonra, halka yönelik dergi ve gazetelerde onun "Hikmetler"inden ve diğer eserlerinden parçalar tercüme edilerek yayınlanmaya başlamıştır. Aynı şekilde Oş Devlet Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Hoca Ahmet Yesevî ve Onun eserleriyle ilgili bir kaç tane lisans tezi hazırlanmıştır. Orta Asya Türklerinden olan büyük alim ve mutasavvuf Ahmed Yesevî, bugünkü Kazakistan'ın Şımkent şehrinin doğusunda Tarım Irmağı'na dökülen Sayram Nehri'nin küçük bir kolu olan Karasu üzerindeki Sayram kasabasında dünyaya geldiği belirtilmektedir.1 Bazı kaynaklarda onun Yesi'de bugünkü adıyla Türkistan'da doğduğu kaydedilmektedir. Ahmed Yesevî'nin hangi tarihlerde dünyaya geldiği kesin olarak bilinmemekle birlikte, şeyhi Hoca Yusuf Hemedanî'nin 1140 tarihindeki vefatı göz önünde bulunursa Ahmed Yesevî'nin XI. yüzyılın ikinci yarısında dünyaya geldiği söylenebilir.2 Hoca Ahmed Yesevî Hazretleri'nin "Divan-ı Hikmet" eserinin tamamını ilk olarak Kırgız diline çeviren Egemberdi Ermatov, Divan-ı Hikmetin 149 beytinde geçen "Yassı" nehrinin şu andaki Kırgızistan'ın Ozkent şehirinden geçen "Yassı" nehri olduğunu belirterek Hoca Ahmed Yesevî'nin Özkent şehrinde doğmuş olabileceğini yazmaktadır* Ahmed Yesevî Hazretleri'nin zamanında Türkistan'a ilk Türk İslam devletlerinden Karahanlılar hakimdi. Bu devlet zamanında İslam dininin göçebe olan Kırgız Kazak memleketlerine kolayca yayılmasını sağladı. Ahmed Yesevî İslam'ın temel esaslarını şeriatın hükümlerini ve tarikatının âdap ve erkânını Türk topluluklarına öğretmek gayesi ile oldukça sâde bir dil kullanmış, halk edebiyatından aldığı hece vezniyle manzumeler söyleyerek yazdığı derin manalı "Hikmet" denen sözleriyle tekke edebiyatının ilk temsilcilerinden oldu ve çok nasihatlerde bulundu.*1 Orta Asya'da İslam'ın yayılmasında etkili olan Hoca Ahmet Yesevî'nin "Divan-ı Hikmef'ini ilk olarak Kırgızlara Hakim Ata lakabı ile bilinen Süleyman Bakırgani getirmiştir. O dönemlerde Kırgız alimleri talebelere ve çocuklara Divan-ı Hikmet'i ve Süleyman Bakırgani'nin sözlerini içeren "Bakırgan Kitabından" hikmetler okutmuşlardır.'1 Özellikle Divan-ı Hikmet'in iman konusunu içeren beyitleri meşhur olmuştur. Hikmet: 86 Işkstzlarnı hem câm yok hem imâm Rcsülullâh sözin aydım mânâ kâm Neçc aylsam eşitküvçi bilgen kanı Bi-haberge aytsam köngtü katar dostlar. Sadeleştirme: Aşkınların hem cam yok, hem imam ; Rasulullah sözünü dedim, mânâ kaynağı Nice desem, işitici, bilen hani? Habersize desem, gönlü katılaşır dostlar. Hikmet: 89 Ultıg kiçik yaranlardın edeb ketti Kız ıı za'İf civanlardın haya ketti ~EI-hayâü mine'l-îmân' dep Resul aytdt Hayasız ham acayibler boldı dostlar. …. Günümüzde ise bu adetler neredeyse unutulmuş ve uygulanmaz hale gelmiştir. Buna kısmen de Sovyet sisteminin etkisinin de olduğunu söyleyebiliriz. Bunun dışında dine ve İslam tasavvufuna olumsuz bakanlar Kırgızistan'ın güney bölgesinde bulunan ve Laçiler diye isimlendirilen bir grubu Vesevîliğin bir uzantısı olduğunu ileri süren fikirler de olmuştur. Fakat bu fikirin gerçekle hiç ilgisi yoktur. Çünkü halk ağzında söylenen bilgilere göre Laçiler senede bir gün kadın erkek bir odada kalarak ahlaksız işler yapmaktadır. Böyle bir şeyin İslamla örtüşmediği ve hele İslam'ın özü olan tasavvufla ve tasavvuf erbabıyla hiç bir zaman örtüşmediği ve örtüşmeyeceği aklı selim olanlara malumdur. Fergana vadisinde XIX. asrın sonlarında görülen Laçiler ve Saçlı İşanlarının da Yesevîlik ile gerçek bir bağlantısı ispatlanamamıştır. Bu grupların bazen Divan-ı Hikmet'ten şiirler okumaları onların Yesevîlikten geldiğini kanıtlayamaz. Çünkü o dönemde tasavvuf ile doğrudan bağlantısı olmayan bazı kadınlar da bir araya gelip Divan-ı Hikmet'ten şiirler okuyabiliyorlardı. Ayrıca İstanbul'daki Nakşibendî tarikatına bağlı Özbek tekkelerinde de Divan-ı Hikmet'ten bazı şiirlerin bestelenerek ilahi şeklinde okunduğu bilinmektedir. Bu grupların kadın erkek birlikte zikretmeleri de Yesevüik ile bağlantıları kanıtlanmaz. Çünkü Ahmed Yesevî hakkında bir menkıbe istisna tutulursa Yesevîlik tarihinde birlikte zikir uygulaması görülmemektedir.6 "Ahmet Yesevî" gerçeği sadece Kazakistan'ın değil; Türk dünyasının değişmez, ortak manevi varlığıdır. Büyük Velî adma Emir Timur tarafından yaptırılan türbe, o tarihlerden bu yana bir inanç merkezi, bir ziyaretgah, özellikle Sovyet döneminde bir manevi sığınak olmuş; her dinden insanların inancını ayakta tutmuştur.7 Türk halk inançlarına göre "Sahabi" olduğu; Hz. Peygamberden aldığı bir "özel" emaneti küçük Ahmet'e teslim ederek O’na bir "misyon" yüklediği kabul edilen Ahmet Yesevî'nin Hocası Aslan Baba Türbesi, "Yesevî Külliye Türbesi"ni ziyaret edenlerin aynı inanç ve saygı ile koştukları bir ziyaret yeri... Bozkırın ortasında bir ribat (küçük kale) görünümündeki yapı, içerisinde mescit ve sandukalarm bulunduğu bölümleri ihtiva ediyor.8 Hoca Ahmed Yesevî, toplumu eğitme konusunda da önemli bir yere sahiptir. O bir çok İslam büyükleri gibi tarihimizde ve kültürümüzde derin izler bırakmıştır. Bunun için onu tanımak ve anlamak önemlidir. Onun hayatı, şahsiyeti ve eserleri günümüze kadar uzanmış ve halen önemini kaybetmemiştir. Onun kimliğini ve eserlerini gelecek nesillere aktarma görevi ise bizlere düşmektedir 1. Namık Kemal Zeybek, Ahmed Yesevî Colu Cana Hikmetter, çev. Baktigul Kalambekova, Ankara, 2003, 118. 2. Kemal Eraslan, "Ahmed Yesevî", DIAc2,159-161. 3. Ermatov E, Kulkoco Ahmed Yesevî Hikmetter Kitebi, Biyiktik yay, Bişkek-2008,4. 4-5 6. Tosun N, "Hoca Ahmed Yesevî ve Takipçilerinin Temel Görüşleri",ASB Enstitüsü İlmi Dergisi, Bişkek 2008,5-6 sayı, 85. 7. http://www.yesevi.edu.tr 8. http://w w w.yesevi .edu .tr/index .php?opüon=com_content& view=article&id=7&Itemid =9 KAYNAKLAR Namık Kemal Zeybek, Ahmed Yesevî Colu Cana Hikmetter, çev. Baktıgul Kalambekova, Ankara 2003. Kemal Eraslan, "Ahmed Yesevî" DIA c. 2 Ermatov E, Kulkoco Ahmed Yesevî Hikmetter Kitebi, Biyiktik yay, Bişkek-2008. "Ahmed Yesevî", Yeni Rehber Ansiklopedisi, Türkiye Gazetesi, İstanbul -1993 Tosun N, "Kırgız Tarıhmda Tasavvuf-Sûfîzm" Ak Başat, Bişkek 2008. Tosun N, "Hoca Ahmed Yesevî ve Takipçilerinin Temel Görüşleri" 7 ASB Enstitüsü İlmi Dergisi, Bişkek 2008 http://www.yesevi.edu.tr/indcx.php?opti ... 7&Itemid=9 |
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) | Tüm zamanlar UTC + 2 saat |
Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group http://www.phpbb.com/ |