Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: İran coğrafyası üzerinden Karabağ sorununun çözüm yolları
MesajGönderilme zamanı: 29.03.12, 16:32 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.03.09, 17:58
Mesajlar: 123
İran coğrafyası üzerinden Karabağ sorununun çözüm yolları

Mübariz Ahmedoğlu


Siyasi İnnovasyon ve Teknolojiler Merkezi Başkanı

Bu projeyi değerli Türk kamuoyuna, Türkiye’nin saygıdeğer yetkililerine ve uzmanlarına sunmanın ne kadar büyük bir sorumluluk gerektirdiğinin farkındayız. Projenin ana metnine geçmeden önce aşağıdaki açıklamaların okunmasının yararlı olacağını düşünüyoruz.İran Dağlık Karabağ sorunu coğrafyasına komşu tek yabancı ülkedir. Azerbaycan’ın Fuzuli rayonu (rayon- ilden küçük, ilçeden büyük idari birim) topraklarının bir kısmı Ermenilerin işgali altında olsa da, bir kısmı Azerbaycan’ın kontrolündedir. Ama Fuzuli bölgesinin hem Ermenilerin işgal altındaki, hem de Azerbaycan’ın kontrolü altındaki kısmı İran ile sınırdır. Fuzuli rayonunun Azerbaycan Cumhuriyeti kontrolünde kalan kısmındaki sivil insanlar ve askeri birlikler İran sınırları içerisinde sadece bir kilometre mesafe kat ederek işgal altındaki Ermeni askeri birliklerinin arkasına yerleşebilirler. İran İslam Cumhuriyeti resmi olarak sorunun barışçıl yollarla çözümünü desteklemektedir. Azerbaycan’ın Horadiz (İran sınırında) kasabasında yaşayan vatandaşları Azerbaycan’ın Horadiz’e komşu Ermenistan işgali altındaki köylerine gitme arzularını gerçekleştirmek için ya Ermenilerle çatışmak ya da İran topraklarını kullanmak durumundadırlar. İran’ın resmi tutumu gereği Azerbaycan ordusunun birliklerine onun topraklarını kullanarak işgal altındaki topraklara geçiş olanağı sağlaması gerekmektedir. Fakat günümüze kadarki çabalarından anlaşıldığı kadar İran’ın resmi tutumuyla Azerbaycan’ın çıkarlarıyla tam aykırılık teşkil eden reel tutumu ciddi aykırılık teşkil etmektedir.

Aslında Dağlık Karabağ sorununun çözümüne ciddi katkıda bulunması açısından İran için sadece birkaç saat yeterlidir. Fakat İran geride kalan 19 yılda Azerbaycan’a bu birkaç saatini ayırmak istememiştir.

İran’ın Ermenistan’ı desteklemesinin özel anlamı bulunmaktadır. Yakın geçmişte İsrail’i Araplara karşı destekleyen ve güçlenmesine ciddi katkılar yapan İran, günümüzde Ermenistan’ı Türkiye’ye ve Azerbaycan’a karşı güçlendirmeyi hedeflemektedir. İran’ın Dağlık Karabağ sorununun çözümü sürecine ilişkin böylesine orijinal ve biraz da garip tutumunu ülke içerisinde ve dışarıda maskeleme çabası da Ermenilerin ve bu arada İran’daki yönetimin çıkarlarına uygundur.



Bu projeyi önerirken temel amacımız İran’ın, Azerbaycan’ın, Türkiye’nin ve tüm İslam dünyasının sivil toplum kuruluşlarının, aynı zamanda bu toplumların inançlı kesiminin daha da aktif olmalarını sağlayarak sorunun barışçıl yollarla çözümüne katkı yapmaktır.

İran İslam Cumhuriyeti coğrafyasından yararlanmak suretiyle Karabağ sorununun barışçıl yollarla çözümüne ilişkin planın taslağı

Giriş

Dağlık Karabağ sorunu ve bu soruna ilişkin yaşanan gelişmeler çağdaş, küreselleşmiş dünyada ek nitelikler de kazanmıştır. Bahsi geçen sorun konfliktoloji açısından sadece geçmiş ve gelecek örneğinde tarihin farklı dönemlerini değil, aynı zamanda farklı coğrafyaları da birleştirme özelliğine sahip olmuştur. Günümüzde bu sorun çeşitli coğrafyalara, bu arada İran’a doğru da yön alabilir.
Bahreyn’e, dünya Şialarının günümüzdeki bunalım durumuna giden yol aslında 20-25 yıl bundan önce Dağlık Karabağ’dan başlamıştır.

Dağlık Karabağ sorununun barışçıl yollarla çözümüne ilişkin süreç pek umutverici bir görüntüye sahip değil. AGİT Minsk Grubu’nun arabuluculuk çalışmaları sadece yaşanan değişimleri kayda geçiren noter görevine dönüşmüştür. Değişimlere gelince ise onları da zaten uzun süredir göremiyoruz. Dünyanın üç büyük gücü olan Fransa, Rusya ve ABD’den oluşan bu arabuluculuk faaliyetinin başarısızlığının en önemli gerekli yetkilerle donatılmamaları ve buna rağmen kararların konsensüs yoluyla alınması zorunluluğudur. Arabulucu devletlerin her üçünün ve Ermenistan’ın Hıristiyan olmaları din birliği etkenini gündeme getirmişse de bazı Müslüman devletlerin Ermenistan’a özel ilgisi de dahil olmak kaydıyla bazı diğer boyutlar bu tezisin tam geçerli olmadığını göstermektedir.
Dağlık Karabağ sorunu coğrafyasının bir tek komşusu var. Bu, İran İslam Cumhuriyeti’dir. Sorunun ister barışçıl, isterse de askeri yolla çözümü sürecine İran kadar etkide bulunma olanağına sahip ikinci bir ülke yok. Dağlık Karabağ sorununun çözümü açısından ABD’nin ya da Avrupa’nın yıllara, Rusya’nın aylara ihtiyacı olduğu halde, İran için belki saatler bile yeterli olabilir. Bunun için sadece İran İslam Cumhuriyeti’nin sorunun çözümü yönünde bir iradeye sahip olması yeterlidir. Dağlık Karabağ sorununun çözümüne ilişkin bir irade sergilememesi bir tesadüf ya da unutulmuş bir konu değildir. İran’da Dini Lider, cumhurbaşkanı ve parlamento arasında ciddi görüş farklılıkları olduğu bilinmektedir. Bu görüş farklılıkları hatta İslam devrimine ilişkin konuları bile kapsayabilmektedir. Çok az sayıda konuda, örneğin dini törenlere ilişkin konularda, Azerbaycan topraklarının işgal altında kalması konusunda, Azerbaycan ve Türkiye karşıtı politikalar doğrultusunda Ermenistan’a destek verilmesi konusunda bu üç kurum arasında görüş birliği mevcuttur. Dini Liderin ya da cumhurbaşkanının Dağlık Karabağ sorununun çözümüne katkıda bulunma niyeti olsaydı, bunu gerçekleştirebilirdiler. Çünkü İran’ın askeri yapıları bu iki kurum arasında paralel olarak paylaşılmıştır.
İran’ın Dağlık Karabağ sorununun çözümüne ilişkin tutumunun net olarak ortaya konması sorunun çözümünün geleceği bakımından büyük önem taşımaktadır. İran Ermenistan’ın bu aşamada Dağlık Karabağ sorununun çözümüne yanaşmayacağından tam emin gözükmektedir. Türkiye ile normalleşme protokolleri imzalayan Ermenistan’ın sorunun barışçıl yollarla çözümüne yanaşması teorik olarak olanaksız değil. Çözüme ilişkin bir anlaşma imzalanacaksa eğer, bu anlaşmanın uygulanması için asgari süre yedi yıl olacaktır. Yedi yıl içerisinde İran’ın sessizce bu süreci izleyeceğini düşünmek ise pek gerçekçi bir yanaşma olamaz. Dini Liderlik kurumuna ilişkin değişiklikler ya da yeni cumhurbaşkanının seçilmesi Dağlık Karabağ sorununun çözümü sürecinde İran’ın konumunu değiştirebilir. Bu süreçte İran asıl niteliği Ermenistan yanlılığı olan “Azerbaycan yanlısı” tutum takınabilir. Bu durumda, Ermenistan ile Azerbaycan arasında imzalanmış anlaşmanın şartlarını ihlal etmeye zorlanan Azerbaycan sorunun çözümü sürecinde diplomatik ve diğer kayıplara uğrayabilir.
Dağlık Karabağ sorununun ister barışçıl, isterse de asker yöntemlerle çözümü açısından hareketlilik yaşanması ve belirli adımların atılması kaçınılmazdır. Hareketlere kısıtlama getirildiği ya da gereken adımlar atılmadığı sürece sorunun çözümü uzamakta ve zorlaşmaktadır. Ermenistan’ın en çok güvendiği konulardan birisi Dağlık Karabağ sorununa ilişkin hareketsizliğin devam etmesidir. Hatta ilk başta Azerbaycan karşıtı gibi görünebilecekler de dahil her türlü çaba Dağlık Karabağ sorununun çözümü açısından Azerbaycan’ın lehinedir. Çünkü hareketsizlik Dağlık Karabağ sorununun unutulması ya da göz ardı edilmesi şeklinde Ermeni tarafına yarar sağlamaktadır.

Dağlık Karabağ sorununun barışçıl yollarla çözümü açısından İran İslam Cumhuriyeti coğrafyası üzerinden atılabilecek adımların veya İslami geri dönüş hareketlerinin tasnifi:

Azerbaycan’ın işgal altındaki bölgelerine İran üzerinden gidecek bir grup Müslüman’ın bu bölgede namaz kılmaları. Namaza katılacakların Azerbaycan Cumhuriyeti ya da İran İslam Cumhuriyeti vatandaşları veya din adamları olmaları çok önemli değil; fakat beraberce olursa daha güzel olur.
İşgal altındaki bölgelerdeki Müslüman mezarlıklarının ziyaret edilmesi. Bu faaliyete önceki faaliyete katılanlara ek olarak işgal edilmiş bölgelerden olan, fakat Ermenistan işgali zamanı orayı terk etmek zorunda kalmış insanların katılmaları çok önemlidir. Mezarlık ziyaretlerine katılımın giderek artırılması çok gereklidir. Unutulmamalıdır ki, AGİT Misnk Grubunun BM’nin verdiyi yetkiyle bölgeye ilişkin hazırladığı son gözlem raporunda mezarlıkların ziyaret edilmesi özel olarak tavsiye edilmiştir.

Azerbaycan ordusunun askerlerinin Horadiz-Gubadlı arasındaki belirli bölgeye taşınmalarını sağlamak. Çünkü, namaz ve mezarlık ziyaretlerindeki yoğunluğun artmasına paralel olarak Ermeni tarafı provokasyonlarda buluna ve silahsız insanlara karşı güç kullanabilir. Ermenistan İran’dan emin olduğundan işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarının İran ile sınır teşkil eden kısmında askeri önlemler almamış, alanı mayınlamamıştır. Bazı mayınlanmış alanlar bulunmakla beraber bu alan büyük olmadığından İran ve ya Azerbaycan ordusu kısa sürede bu alanları mayınlardan temizleyebilir.
İran üzerinden işgal altındaki Azerbaycan topraklarına gidecek olan Azerbaycan askerleri İran’ın barışçıl amaçlı adımlarına olumlu adımlarla karşılık vermesi gerekir. Bu doğrultuda Azerbaycan ordusunun İran karşısında Ermenistan askerlerine ilk ateş etmeme yükümlülüğünü üstlenmeleri gerekir. Sadece eğer Ermeni askerleri Azerbaycan ordusuna saldırırsa askerlerimiz kendisini savunma durumunda kalabilir ve hatta bu savunma başarılı bir saldırıya dönüşebilir.

Toplu geziler gerçekleştirilebilir. Köken itibariye işgal altındaki bölgelerden olan binlerce Azerbaycanlı o bölgeleri dolaşma ve ziyaret edebilirler. Onlara diğer Azerbaycanlılar da katılabilirler. Toplu gezilerin Azerbaycan ordusunun birlikleri bahsedilen bölgelere yerleştirildikten sonra gerçekleştirilmesi gerekir.
Sınır belirleme çalışmaları da önem taşımaktadır. İran ve Azerbaycan işgal altındaki bölgelerden geçen sınırlarına ilişkin ortak çalışmalar yürütebilir, uyuşturucu kaçakçılığının önlenmesine yönelik çeşitli girişimlerde bulunabilirler. Sınır çalışmaları sivil vatandaşların ya da askerlerin ilgili bölgelerini engelleyici bir amaç içermemelidir.

İslami geri dönüşün özneleri:

Azerbaycan Cumhuriyeti ve İran İslam Cumhuriyeti vatandaşları. Bu kişilerin inançlı ve ibadet eden kişiler olması gerekir.
Dünya Azerbaycanlıları
Türkiye Caferileri ve Alevileri

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı R.T. Erdoğan’ın kullandığı dini retorik ya da dini siyasal bilgelik. Haziran seçimleri öncesinde AK Partili bir grup İran coğrafyası üzerinden Azerbaycan’ın işgal altındaki bölgelerine geçerek toplu namaz kılabilirler. Türkiye’deki diğer partiler de bu konuda toplu adımlar atabilirler.
İslam Konferansı Örgütü, Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı AGİT Sahra Misyonunun hazırladığı son rapordaki mezarlık ziyaretlerine ilişkin öneriyi temel alarak İKÖ ile AGİT Minsk Grubu’nu ilişkilendirebilir. İKÖ İran İslam Cumhuriyeti’ni bu yöndeki çalışmalara resmi olarak zorlayabilir.
İslam dünyasının önemli şahsiyetlerinden Yusuf Gardavi. Yusuf Gardavi bu konuyu İslam dünyasında gündeme taşıyabilir ve Hıristiyan dünyasında oluşabilecek olumsuz bakışı zayıflatabilir.

Medya kuruluşları. Sürecin baştan sona kadar medyada tam şekilde aydınlatılması önemlidir.
Ciddi zorunluluklar doğdukça resmi kurumlar da sürece katıla ve destek verebilirler.

Olanaklar:

Rus Ortodoks Kilisesinin ya da Moskova ve Tüm Rusya Baş Piskoposu’nun sürece katılımı ricasında bulunulabilir.
Bakü yönetiminin ek olanakları da mevcuttur.

Özet:

Bu plan gerçekleştiği taktirde en azından üç yönde yarar sağlayacaktır:

Azerbaycan topraklarının bir kısmı işgalden kurtulacak ve bu sayede Dağlık Karabağ’ın da Azerbaycan’ın kontrolüne geri dönmesinin önlenemez temeli atılacaktır.
Bölge, bu arada İran da önemli bir tehlikeden kurtulacaktır;

Tüm dünya Müslüman ibadetinin, namazın kudretini görecek, çünkü süreç namazla başlayacaktır. Müslümanlar namaz kılarak, dünyanın üç büyük devletinin 20 yıl boyunca çözemediği ya da çözmek istemedikleri bir sorunun çözümünü başlatacaklardır.

Bu planın gerçekleşememesi için tek engeli İran İslam Cumhuriyeti oluşturabilir. O zaman Yusuf Gardavi ve İslam dünyasının tüm önemli din adamları Azerbaycan topraklarının Ermenistan işgali altında kalmasının nedenlerini araştırma ve açıklama zorunluluğu hissedeceklerdir.

http://www.turkishnews.com/tr/content/2 ... m-yollari/


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye