Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Türkiye, ABD ve Muhammed Salih
MesajGönderilme zamanı: 06.01.13, 01:20 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 28.09.10, 13:01
Mesajlar: 166
Türkiye, ABD ve Muhammed Salih

Ahmet Bican Ercilasun



11 Aralik 2001

TURK KULTUR VE POLITIKA MERKEZI BULTENI # 64
TURKISH CULTURAL AND POLITICAL CENTER
PO BOX 11173 ARLINGTON, VA 22210, USA

EDITOR: ATILLA ONGUN
YARDIMCI EDITOR: MEHMET OGUZ

http://www.geocities.com/turkishcpc/turkish.html

YAZI KURULU
====================
ALTEMUR KILIC
BUGRA ATSIZ, DR.
HANIFI ALTAS
HUSEYIN MUMTAZ
MEHMET ACA, DOC.DR.
MUSTAFA ERKAL, PROF.DR.
NECIP HABLEMITOGLU, DOC.DR.
ORHAN KETENE
SAKIR BERBER, DOC.DR.
TUGRUL KESKINGOREN
YAKAN CUMALIOGLU

================
ICINDEKILER
================

1) Turkiye, ABD ve Muhammed Salih, Ahmet Bican Ercilasun
2) Olasi Bir Senaryo ve Turkiye, Timur Kocaoglu
3) Sosyal iktidar ve Muhammed Salih, Ahmet Arslan
4) Muhammed Salih:Sair ve teror kurbani, Akif Emre
5) Mezarliga Hos geldiniz sayin Vekillerim!, Bahadir Fayzi
6) Muhammed Salih'e Destek, Taha Akyol
7) Muhammed Salih'e hurriyet, Rahim ER
8) Muhammed Salih hapiste, galiba diktatorler kazanacak, Mehmet
Ocaktan
9) Yine Muhammed Salih, Taha Akyol
10) Bir demokrasi yigidi sanatci M. Salih, Ayhan Katircikara

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

Bugun dusman gulib, dost yiglayan gun,
Umidin bir Allaha baglayan gun!
Ya rab bizi kolla, kapkara Zaqlar
Bulbullar ornida chaq chaglayan gun!

4 Aralik 2001
Prag, Panqrat hapishanasi.
Muhammed Salih


<><><><><><><><><><><><><

1) Turkiye, ABD ve Muhammed Salih, Ahmet Bican Ercilasun

Muhammed Salih 28 Kasim'da Prag'da Çek polisi
tarafindan tutuklandi. Türkiye'yi yönetenler Avrupa
Birligi cenderesinden ve IMF prangasindan kendilerini
kurtarabilirlerse, Özbekistan'in mesru muhalefet
lideri Muhammed Salih'le de ilgilenebilirler. Büyük ve
güçlü bir Türkiye iste böyle günler için lâzim. Ama
ülkemizi gittikçe küçültüp yoksullastiranlar, kendi
yarattiklari bu durumu simdi iktidarlarinin uzamasi
için bir mazeret olarak kullanma gayreti içine
düsmüsler. Böylece dünya siyasetinde belki de ilk
defa, ülkelerinde bunalim yaratanlar, ayni bunalimdam
hayat buluyorlar. Onlar hayatlarini kör topal
sürdürüyorlar ama ülke gittikçe daha fazla
yoksullasiyor, gittikçe daha fazla kölelesiyor. Artik
isçiler ve memurlar maaslarinin artmasi için IMF
yetkililerine basvuracak hâle geldi. Bu arada
Türkiye'nin bölgesinde ve Türk dünyasinda oynamasi
gereken rol de artik unutuldu. Birlesik Avrupa Ordusu
için taviz de veririz; Avrupa Birligi için gerekirse
Kuzey Kibris Türk Cumhuriyetini de feda ederiz.
Muhammed Salih de ne ki? ... Türkiye'nin böyle bir
meselesi mi var? Türkistan'daki kardeslerimiz olarak
böyle bir meselemiz yok; çevremizde güvenli bir kusak
olusmasi açisindan böyle bir meselemiz yok; insan
haklari bakimindan böyle bir meselemiz yok.
Kimden ümitvar olalim? Muhammed Salih'in siirleri için
bir zamanlar takdirkâr bir ön söz bile yazan Bülent
Ecevit'ten mi? Fakat o, bir vakitler hashas ekimi için
dahi ABD'ye kafa tutan Ecevit degil ki ... Köy-kent
tutkusu disinda her konuda degismis olmakla övünüyor;
Muhammed Salih'in simdi sirasi mi?
Baska kimden ümitvar olalim? Altaylardan Tunaya
günlerinin ve esir Türk haftalarinin hatiralarina
dayanarak MHP'ye mi ümit baglayalim? Bir zamanlar
Tanri daglari kadar Türktü basbug. Simdi Or-An tepesi
kadar Türklügümüz kaldi mi bilmiyorum. Biz Ecevit'e
egiliyoruz, Ecevit IMF'ye. Yine de yasasin Tekir
yaylalari! ...
Belki ANAP'a ümit baglayabiliriz. Ne de olsa Türk
dünyasiyla ilk sicak iliskileri bu partinin ilk genel
baskani kurmustu. Hazir içerden muhalefetin güzel
örneklerini de sunarken, üstelik Ankara'nin yolunu
Diyarbakir'dan geçirecek kadar demokrat tavirlar
sergilerken dogrusu bu parti, Muhammed Salih'in insan
haklarina da sahip çikabilir diye ümitlensek hiç de
haksiz sayilmayiz. Hele Muhammed Salih'in de dostu
olan bir dostumuz bu partinin yöneticilerinden biri
iken.
Dokuzuncu Cumhurbaskanimiza ne dersiniz? Gerçi
Muhammed Salih onun zamaninda Türkiye'den çikarildi
ama olsun! Ne de olsa önceki cumhurbaskanimiz, Islâm
Kerimov'un agasi. Bakarsiniz agaligin geregini yapmayi
hatirlar. Hem de hâlâ Türk Dünyasi Kurultayi'nin
hâmiligini yaptigina göre ... Belki de örs üzerindeki
demire çekiç vururken Muhammed Salih hatirina
geliverir. O zamana kadar is isten geçmemis olursa. Su
çekiçli Ergenekon tablosuna ne kadar da yakisan
liderlerimiz var! ... Mavi gömlek mavi kasketli; agir
adim, oynar yüzlü; ak güvercin sekisli aksakallarimiz
... Çizgi sekmez yüzlü, kirpik oynamaz gözlü, Tekir
yaylasi gürleyisli devlet kuslarimiz. Vur, vur daglar
inlesin; bozkurdumuz ulur, yagilar dinlesin!. Ordu'nun
yigit delikanlisini da unutmamak lâzim. Töre
konusturan agabeylerinin güçlü pazusu degil mi o?
Vallahi çekici bir kaldirdi mi, elinden firlayip
meclis lokantasina düser de bir daha kimse haddi
olmayan sandalyelere oturmak cesaretini gösteremez.
Haaa, bir de bizim demokrat mi demokrat basinimiz var.
Her ne kadar olagan üstü durumlarda ihtilâlciler
önünde esas durusa geçme gibi bir aliskanliklari varsa
da basinimizin demokratligina diyecek yoktur. Hele
kartel olani. Eger rakibi olan televizyon 15 gün ceza
yerse demokrasi adina amuda bile kalkar. Son
zamanlarda Azerbaycan prezidenti ile de basbasa
resimler çektirmisken, bazi ortaklari da Özbekistan'da
büyük yatirimlar yapmisken acaba bu büyük
gazetelerimizden Muhammed Salih için bir seyler
umabilir miyiz? Ne de olsa adimiz özgürlük.
Yanilmiyorsam ABD de Muhammed Salih'i Özbekistan'in
mesru muhalefet lideri kabul ediyordu. Afganistan
operasyonu sirasinda Özbekistan'dan üs koparma
karsiliginda Muhammed Salih'i feda ettigi söylentileri
dogru ise bundan böyle ABD'nin demokrasi havariligine
kimse inanmayacaktir. Büyük devletler
inandiriciliklarini kaybettikleri andan itibaren
çöküse geçerler. Haydi bakalim prezident Bush,
demokrasi ideallerini görelim. Ancak senin israrinla
Muhammed Salih birakilir ve ancak o zaman yukaridaki
söylentinin dogru olmadigi anlasilir. Üstelik senin
ülkenin Radio Liberty'si Muhammed Salih'i Prag'a davet
etti. Eger Muhammed Salih'in basina bir sey gelirse
Kerimov'la Bush anlasip Muhammed Salih'e tuzak
burdular; Radio Liberty tarafindan Salih'in Prag'a
davet edilmesi bu tuzagin bir parçasidir,
suçlamalarindan kurtulamazsiniz. Belki de bu
beklenmedik bir olay. Ama ne olursa olsun, ABD'ye ait
bir radyo tarafindan davet edildigi için bir,
demokrasi idealinin öncülügü iddiasinda oldugu için
iki, ABD, Muhammed Salih'i kurtarmaya mecburdur. Aksi
takdirde tuzak kurma ithamlarindan da
kurtulamayacaktir; beni ve Muhammed Salih'i sevenleri
de artik demokrasi ideallerine inandiramayacaktir.
Türkiye'deki siyasîlerden ve basindan ümidi kesenler!
Kipirdamaya mecbursunuz. Ya kipirdayacak, ya basiniza
gelenlerden sikâyet etmeyeceksiniz. Yapilanlara ses
çikarmamak demek, bunlara müstehak olmak demektir.
Bugün Muhammed Salih'in basina gelenler yarin
Türkiye'yi sevenlerin de basina gelir. Türk dünyasinin
bütün gönüllüleri; susmamak zorundasiniz. Mehmet
Tütüncü'nün sitesini, Türk Gazete Toplulugu'nun
sitesini izleyiniz. Oralarda yer alan Muhammed Salih
hakkindaki Ingilizce mektubu, basta Havel olmak üzere
ilgililere gönderiniz. Star gazetesi yazari Halit
Kakinç'a, Türkiye gazetesi yazari Altemur Kiliç'a,
Yeni Safak gazetesi yazari Akif Emre'ye tesekkür
ediniz. Türkiye için, Türk dünyasi için birlik
olmazsak "erk"imiz de, gücümüz de olmaz; yabancilar
tarafindan yedilir, yabancilar tarafindan güdülürüz.
Ak güvercin sekisli, Tekir yaylasi gürleyisli
liderlerin çok çok becerikli politikalarina razi
degilseniz; bu politikalarin sonuçlarina müstehak
olmadiginizi düsünüyorsaniz susmayiniz; kipirdayiniz.
Ilk hareketiniz Muhammed Salih için olsun! Dede
Korkut'u, Türkçülügün Esaslari'ni Özbek Türkçesine
aktaran Muhammed Salih için. Türk dünyasi ülküsüne
gönül veren Muhammed Salih için. Hürriyet ve demokrasi
savasçisi Muhammed Salih için.

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

2) Olasi Bir Senaryo ve Turkiye, Timur Kocaoglu

Prag'da tutuklu bulunan Ozbekistan Erk Demokratik Partisi Genel
Baskani
Muhammed Salih'in kisa bir sure icinde saliverilmesi konusunda
dunyadaki
ileri gelen insan haklari ve af orgutleri, cesitli devletlerin dis
isleri
yetkilileri, Turkistan Bulteni (Newsletter), cok sayida kimse ve
kurulus
yogun caba gosterirken, Turkiye devlet adamlari, Dis Isleri Bakanligi
dipplomatlari, bugunku koalisyon hukumetini olusturan 3 parti (SDP,
Anavatan, MHP), muhalifet partileri, TBMM sessiz kalarak "Bekle ve
Gor"
politikasi veya "Ne sis yansin, ne kebap" felsefesi guduyor.

Turkiye'de kaldigi 3 yil icinde 4 kez bu ulkeden disari cikartildigini
belirten Muhammed Salih'in butun milliyetci duygulari ve saglam
Turkculugune ragmen, Turkiye'de maruz kaldigi bu haksiz ve onur kirici
resmi tavir dolayisiyla kalbinin Turkiye hukumetlerine karsi kirik
oldugunu
tahmin edebiliriz. Oyle sanirim, Muhammed Salih uluslararasi yogun
diplomatik girisimler sonucunda Norvec'e yakinda geri donebilecektir.
Bugun Orta Asya bolgesinde buyuk gelismelere gebe bir durum var. Eger
yakin
bir gelecekte Ozbekistan'da bugun var olan dikta rejimi yikilarak,
orada
demokrasiye gecilir ve yapilacak bir secimde de Muhammed salih
Ozbekistan'in cumhurbaskani secildigi zaman, acaba Turkiye'nin durumu
ne
olacaktir?

Iste, bu olasi senaryo, bence Turkiye icin cok aci olacaktir. Peki,
demokrat, Turkiye asigi ve Turkcu Muhammed Salih'i ulkesinde
barindirmayan,
onu ulkesinden 4 kez ihrac etmis olan ve bugun Prag
hapishanesindeyken ona
hic bir yardim eli uzatmamis olan Turkiye yetkilileri, basinda
Muhammed
Salih bulunan kardes Turk cumhuriyeti Ozbekistan ile nasil yuzyuze
gelecektir? Muhammed Salih'e siyasi siginma hakki veren Norvec'in
yaninda
Turkiye'nin durumu nasil degerlendirilecektir ilerideki ozbekistan
yonetimi
tarafindan? Onlar demeyicekler mi: kardesimiz Turkiye bizim liderimizi
kovar ve kapilarini yuzune simsiki kapatirken, diktator Islam
Karimov'dan
cekinmeyen Norvec liderimizi bagrina basmisti. Acaba siz Ozbeklerin
yerinde
olsaniz, Turkiye ile boyle aci bir tecrubeden sonra, Taskent'e gelen
Norvecli isadamlarini mi, yoksa Turk isadamlarini mi on plana
gecirirsiniz?
Siz Turkiye'yi mi dost sayarsiniz, yoksa Norvec'i mi?

Ayni senaryo, Turkmenistan'da da gerceklesirse, Turkiye ne yapar?
Bugune
kadar Turkmen halkina yaptigi butun zulmune ragmen Saparmurad
Niyazov'a
arka cikan, onun yaptiklarina goz yuman, Turkmenistanli hic bir
demokrat
lidere kapilarini acmamis olan bir Turkiye devlet adami, ilerde
Turkmenistan'a gelen demokratik bir rejimde secimle is basina gecmis
bir
demokrat cumhurbaskaninin karsisina kucaklarini acarak "Vay, benim
kardesim, gel kucaklasalim!" diye cikabilecek mi?

Bu konularda Turkiye yetkilileri ve Dis Isleri Bakanligi "uzman"lari
ne
dusunuyor?

Maalesef, Turkiye'nin bu konulardaki gecmis karnesi de pek parlak
degildir.
Turkiye Istiklal Savasini surdururken, o zaman bugunku
Ozbekistan+Turkmenistan+Tacikistan'in onemli topraklarini icinde
barindiran
kardes Turk devleti olan Buhara Cumhuriyeti cumhurbaskani Osman Hoca
(Kocaoglu)'nun girisimi sonucunda Buhara Millet Meclisi Ankara
hukumetine
100 milyon kulce altin yardim karari almis, bu yardim Moskova
uzerinden
Mustafa Kemal baskanligindaki Ankara hukumetine 1921'de
ulastirilirken,
Moskova bu yardimin yalnizca 10 milyon kulce altinini bir kisim
silahla
birlikte Ankara'ya ulastirmis, geride kalan 80 milyon kulce altinin
uzerine
ise kendisi oturmustu. Ancak, Buhara Cumhuriyeti'nin o 10 milyon kulce
altini ve silah yardimi elbette Istiklal Savasi sirasinda Turkiye'nin
cok
isine yaramisti. Bu yuzden, Ruslarla yaptigi mucadeleyi kaybeden ve
ulkesi
Buhara Cumhuriyeti'ni terkederek 1923'te Turkiye gelen eski
cumhurbaskani
Osman Hoca'ya Mustafa Kemal Ataturk aylik baglayarak onu Turkiye'de
agirlamisti. Sovyet Rusya ise, Osman Hoca'nin Turkiye'den cikarilmasi
konusunda Ataturk uzerinde 1923-1938 arasinda yogun baski uygulamasina
ragmen, Ataturk bu baskilara aldiris etmeden Osman Hoca'nin Turkiye'de
huzur icinde yasamasini sagladi.

Ancak, Ataturk'un 10 Kasim 1938'de olumunden sonra, Moskova'nin
baskilari
yeniden artinca o zamanki cumhurbaskani Ismet Inonu 1939 yili basinda
Osman
Hoca'nin Turkiye'den ihracina razi oldu. 1939 yili basinda bir gun
Osman
Hoca'nin Istanbul'daki evine gelen gorevliler ona 24 saat icinde
Turkiye'yi
terk etme emrini bildirdiler. Osman Hoca 1923'ten beri Turkiye
Cumhuriyeti
vatandasi oldugu halde, bu emri kabul ederek Turkiye'yi terk etmek
zorunda
kaldi ve Turkiye'ye Ikinci Dunya Savasindan sonra ancak 1946'da
donebildi.

Demek, Turkiye kendisine Istiklal Savasi sirasinda altin yardimi
yapmis
olan ve daha sonra kendisine siginmis olan bir kardes Turk
cumhuriyeti eski
cumhurbaskanini bile Ataturk sonrasi donemde "Efendim, Moskova oyle
istiyor, biz ne yapalim?" diyerek yurt disina ihrac edebilmisti.
Aslinda,
Turkiye'nin Osman Hoca'ya 1939'da yaptigini bugun Muhammed Salih'e
karsi
olan tutum ile karsilastirirsak, Muhammed Salih'e yapilmakta olani
belki
"daha hafif" olarak yorumlayabiliriz. Ama elbette, her iki olay da af
edilebilir bir tutum degildir.

Ama, Osman Hoca hic bir zaman Turkiye'ye gucenmedi, 1939'da resmen
kovulmus
olsa bile, 1946'da Turkiye'ye geri dondu ve mezari Uskudar'in
Sultantepe'sindeki Ozbekler Tekkesi (Istanbul) mezarligindadir,
1968'den
beri orada yatiyor.

Muhammed Salih de ona karsi yapilmis olan garip muamele ve tutum
dolayisiyle, elbette Turkiye'ye gucenmis degildir, gucenmeyecektir
de! Ama,
Turkiye'nin devlet duzeyinde dusunmesi gerekiyor: Turk
cumhuriyetlerine
karsi bizim dis politikamiz nasil olmali ve hangi ilkelere dayanmali?
Gecmiste bizim nasil hatalar yaptik ve bugun nasil yanlis adimlar
atiyoruz?
Ilerdeki bir olasi senaryoda biz Cumhurbaskani Muhammed Salih'in
karsisina
gecip yuzune nasil bakacagiz?

Turkiye'nin bunu aci aci dusunmesi gerekiyor...

Timur Kocaoglu

Turkistan Newsletter

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

3) Sosyal iktidar ve Muhammed Salih, Ahmet Arslan

Özbekistan diktatörü Islam Kerimov'un siyasi muhalifi ve insan haklari
savunucusu, sair-düsünür Muhammed Salih Çek Cumhuriyeti'nin baskenti
Prag'ta tutuklanali yaklasik bes gün oldu.

Bir siyasi mülteci olarak Muhammed Salih'in Özbekistan'a iade
edilmesini
önleyebilmek için yogun ve etkili bir sivil inisiyatif gerekiyor.
Süphesiz
bu noktada en büyük görev ve sorumluluk da Türkiye Türklerine düsüyor.

Fakat, tutuklanmanin üzerinden geçen süre içinde Muhammed Salih ve
dolayisiyla Türk dünyasi meselelerinde duyarli çevrelerin basarili bir
performans sergiledigini söyleyebilmek mümkün degildir. Aksine ortada
açik-seçik bir basarisizlik sözkonusudur.

Bu basarisizlik kroniktir, yapisaldir. Sadece Muhammed Salih ve
paralelindeki meselelerle ilgili degildir. Türkiye'de "yerli-milli"
söylemlerden yana olan kitle; sivil inisiyatif ve sosyal iktidara
uzanan
yolda birikimsizdir, beceriksizdir, isteksizdir, samimiyetsizdir,
eyyamcidir; kisacasi basarisizdir.

Bunun nedeninde de ciddi bir "yanlis bilinç" ve kabuller silsilesi
bulunmaktadir. Türkiye'de "yerli-milli" söylemleri kullanan kitleler
siyasal amaç ve basarilarin "hersey" oldugunu sanirlar. Bundan
hareketle de
insan ve toplum hayatina ait her türlü sorunun "siyasal araçlar ile"
çözülebilecegine, hedeflere ulasilabilecegine inanirlar.

Modern devlet ve demokrasilerde siyasal iktidar, varolan iktidar
unsurlarindan sadece birisidir. Hele hele Türkiye gibi ülkelerde ise;
"sosyal iktidar" ayagi eksik olan siyasal iktidarin basari sansi
yoktur.

Siyasal iktidarlar veya yapilanmalar kitlelere, yiginlara dayali iken,
sosyal iktidar bilinçli ve örgütlü duyarliliklara dayanir.

Muhammed Salih tutuklandi; biz bunu Türkiye gündemine dahi
getiremedik.
Türkiye'de yayinlanan gazetelerde dogru dürüst haber bile
yayinlanmadi.
Böylesine çok önemli ve duyarli bir konuyu neden gündeme
getiremedigimizi,
bu mekanizmalari neden olusturamadigimizi sorgulamayip çesitli kisi ve
kurumlara suçlamalar yönelttik.

Bu hastaligin temelinde "bireysel sorumsuzluk hissi" ve eyyamcilik
bulunmaktadir. Bir-iki yerde yarim saat nutuk atarak, bes yilda bir
de oy
kullanarak hayata, ülkeye ve dünyaya ait bütün sorumlulugumuzdan
kurtuldugumuzu zannederiz. Bu asamadan sonra kendimizi ve bütün
sorunlarimizi "emanet" gibi hissederiz. Arkasindan da "Su niçin böyle
yapilmiyor, bu neden böyle olmuyor" diye hayiflaniriz.

Simdi Muhammed Salih'in tutuklanma olayinda da ayni zafiyeti
görüyoruz.
Meselenin bilincinde oldugu noktasinda ipuçlari veren insanlar, görüs
ileri
sürmek ve kisileri-gruplari suçlamaktan öte bir sey
yapmiyorlar. "Öldük,
yandik" diye yine birbirimizi demoralize edip, yillarin sloganlarini
tekrarladiktan sonra hiçbir sey olmamis gibi tekrar kösemize
çekiliyoruz.

Bundan dolayi da hayata ve topluma ait hiçbir talebimizi
gerçeklestirme
gibi bir sansimiz olmuyor.

Çünkü "sosyal iktidar"in önemini idrakten uzagiz.


(03/12/2001 18:40)19
www.internethaber.com

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

4) Muhammed Salih:Sair ve teror kurbani, Akif Emre

Yenisafak 4 aralik 2001

Özbekistan muhalefetinin lideri Muhammed Salih'in içinde bulundugu
durum
terörle mücadelenin nasil yorumlanmak istendiginin; fikir ve inanç
özgürlügünün, siyasi muhalefet yapmanin imkansizlastirilisinin
karanlik
tablosunu çiziyor. Terörle mücadele adina baslatilan uygulamalar,
global
ölçekte, tiranlasan diktatörlüklere karsi siyasi ve entelektüel
muhalefetin, haksizliga karsi çikmanin bastirildigi bir döneme
girildiginin
isaretlerini veriyor.

Muhammed Salih, 28 Kasim 2001 tarihinde Prag Havaalani'nda Çek polisi
tarafindan tutuklandi. 1993 yilinda Özbekistan'la yapilan suçlularin
iadesi
anlasmasini gerekçe gösteren polis muhtemelen Kerimov'a iade edilmek
üzere
tutukladi. Telefonda görüstügüm Muhammed Salih'in kizi, olanca
ugrasilarina
ragmen hâlâ bir sonuç alamadiklarini söylerken uzun bir mücadeleden
gelen
babasinin kaderini paylasan bir ses tonu vardi. Uluslararasi insan
haklari
örgütleri, iadesi durumunda hayati tehlikede olan Muhammed Salih'in
serbest
birakilmasi için kamuoyunu harekete geçirme girisimlerinde bulunurken
"nedense Türkiye'den hiç ses çikmiyor" seklindeki serzenisi karsisinda
utandim.

Üç sair liderin çeliskisi


Ne garip, Muhammed Salih'in tutuklandigi Prag, ayni zamanda onun 1968
yilinda zorunlu askerlik görevi nedeniyle, isgalci Sovyet ordusunda 3
ay
görev yaptigi yer. Çekoslovakya'nin demokratiklesmesi, özgürlüklerin
kazanilmasi için mücadele eden Havel su anda Çek Cumhuriyeti'nin
devlet
baskani. Özbekistan'da demokratik bir yönetimin gelmesi, fikir ve
inanç
özgürlügünün saglanmasi için siyasi ve entelektüel mücadele veren
M.Salih,
ayni mücadeleden gelen bir devlet baskanin polisi tarafindan
tutuklaniyor.

Çeliski bununla da sinirli degil. Özbek siirinin en önemli
isimlerinden
biri olan sair Muhammed Salih'in sair Havel'in polisi tarafindan
özgürlügünün elinden alinmasi ne kadar düsündürücü. Üstelik Kerimov'un
totaliter yönetimine iade edilmesi halinde hayatinin tehlikeye
gireceginden
kusku yok.

Sairlerin yaman çeliskisi bununla da bitmiyor. Sair Muhammed Salih,
sair
Basbakan Ecevit'in ülkesinden de sürgün edilmisti. Özbekistan'da
Kerimov
baskisi artip milletvekillerinin bile tutuklanmaya basladigi dönemde
Türkiye'ye siginan M. Salih'in, Kerimov'un baskisiyla hareketleri de
kisitlanmis ve Türkiye'yi terketmesi istenmisti. Muhammed Salih'in
drami
aslinda üc sair siyasi liderin çeliskisini ortaya koyuyor. Havel,
Ecevit ve
M. Salih... Ilk ikisi devlet yönetiyor, digeri ise siirinin bedelini
ödüyor. Siz kendinizi kimin yerine koymak isterdiniz?

Bir özgürlük sairi


Muhammed Salih'in hayatini, verdigi mücadeleyi yakindan izleyenler su
an
maruz kaldigi siyasal linçi hiç de hak etmedigini görürler. Zorunlu
askerlikten ayrilmasiyla entelektüel çalismalara basladi. Özellikle
Fransiz
siiri ile ilgilendi ve modern Fransiz siirinden bir seçkiyi Özbekçe'ye
tercüme etti. Kafka, Camus, Sartre gibi varoluscu isimlerle ilgilendi.
Yunus Emre ve Dede Korkut' Özbek Türkçesi'ne kazandirarak, Özbek
kültürünün
Anadolu kültürüyle olan baglantilarini göstermeye çalisti.

Siirle ilgisi, Özbek edebiyatinda bir ekol olusturacak kadar derin
izler
birakti. 1977'de yayinlanan ilk siir kitabi hem kendi hayatinda hem
Özbek
siirinde bir dönüm noktasi olusturdu. Metoforik ekol olarak bilinen
ekolun
kurucusu sayildi.

1985 yilinda Gorbaçov'a bir mektup yazarak uygulanan baskilarin,
düsünce
özgürlügünü engelleyen uygulamalarin kaldirilmasini istedi. Aldigi
cevap;
mektuba imza atan 53 genç yazar ve sairin eserlerinin yasaklanmasi
oldu.

Sovyetler'de, 1985'ten itibaren aktif olarak özgürlük mücadelesine
atildi.
Glasnost dönemiyle birlikte bu daha da hizlandi. Daha sonra
Özbekistan'in
bagimsizligi için mücadele verdi. 1988 yilinda Özbek Komünist
Partisi'nin
üyelik teklifini reddetmesiyle baskilar artti, karsi kampanya
yürütüldü.
Etrafinda toplanan entelektüellerle Birlik formunu kurdu, milletvekili
seçildi. Parlamentoya sundugu bagimsizlik deklarasyonu kabul edilerek
21
Haziran 1990'da okundu. Kurdugu ERK Demokratik Parti'nin lideri oldu.
Aralik 1991'de yapilan baskanlik seçimlerine baskan adayi olarak
girdi.
Bilinen yöntemlerle seçimleri kaybettigi ilan edildi. Taskent
Üniversitesi
ögrencileri kitlesel gösterilere basladi. Ve her geçen gün Kerimov'un
siktigi çember iyice daraldi. Muhammed Salih demokratik muhalefete
baslamasinin ardinda Kerimov tarafindan birkaç kez sunulan baskan
yardimciligi rüsvetini kabul etmedi. Ve arkasindan partinin yayin
organlari
yasaklanarak yöneticileri tutuklandi. Milletvekilleri bile bu
kampanyadan
nasibini aldi. Bu durumda M. Salih yurtdisina çikmak zorunda kaldi.

Özbekistan, Türkiye'ye siginan M. Salih'in iade edilmesi için baski
yapmaya
basladi. Türkiye statükodan yana tavir alarak M.Salih'in siginmaci
olarak
bile barinmasina imkan tanimadi.

Muhammed Salih Sovyetler döneminde komunist rejimle isbirligi
yapmamis az
sayida siyasi liderden biridir. Siyasi önderliginden önce entelektüel
birikimi Salih'i Orta Asya'daki diktaci "demokrat" yöneticilerden
ayiriyor.

Dünya kamuoyu diktadan yana mi yoksa özgürlük mücadelesinden yana mi
tavir
alacak? Sair Havel devlet teröründen yana mi yoksa özgürlük sairinden
yana
mi tavir alacak?

Sair Ecevit'in tavrini merak etmiyorum.

Muhammed Salih olayi, "hür dünya"nin global McCarthyizm'e karsi
verdigi bir
sinavdir.

Muhammed Salih'i savunamayan sairler, vicdani hür insanlar yarin
evlerindeki mahremi bile savunmayacaklar demektir.

aemre@y...

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

5) Mezarliga Hos geldiniz sayin Vekillerim!, Bahadir Fayzi

Turkiye Turk Dunyasi icinde nisbeten demokratik gorunume sahip olan
bir ulkedir.

Siyasi partiler vardir, "Demokratlar" vardir, "Milliyetciler" vardir
sagcisi solcusu vardir.

Bugun Turkistan'li aydin Turk milliyetcisi Muhammed Salih Cek
hapishanesinde tutuklu bulunmasina bir hafta
oldu.Ama Turkiye siyasetinde bu mezarlik sessizligini andirian bir
suskuluk devam ediyor.Turkiye'de bir zamanlar
Turk dunyasina "agabey" olma, lokomatif rolu oynama idiasi
vardi.Ankara Turk dunayasi iliskilerine yakindan
yandasacakti.Bunlari bir yana birakalim, cunku bu soylemler artik
gostermistirki Ankara'nin ilgi alaninda degil.Aci
verici olan turk milliyetciligi idasinda bulunan, bir
zamanlar "Turkistan'a ozgurluk" mitingleri yapan MHP'nin
iktidara ortak olmasidir.Gecmisinde Turk Dunyasina yakinlik duyan bir
partinin takindigi tavir cok aci
vericidir.Muhammed Salih Turkistan'da Demokrasinin bir umududur,Turk
milliyetciliginin bir umududur.Beyler
bunlar size hic bir sey cagristirmiyor mu? Savundugunuz ideallara,
davaniza ihanet etmek vicdaninizi hic
sizlatmiyor mu? Turk dunyasinin gelecegi, Turkiye'nin yarinlari diye
bir derdinizin olmadini artik anladik, ama
insan olaraktami hic bir ozelliginiz kalmadi.Insanliginizi ne zaman
yitirdiginiz agalar.

Bagli oldugunuz koltuk hirsi gozunuzu bu kadar mi burudu? Dune kadar
Muhammed Salih'in yakin dostu
oldugunuzu her toplantida soyleyen Turkistan kokenli Ahat Andican,
meclis kursusundan bes dakiikalik konusma
yapmak parti ici siyasatinizden daha mi onemsiz? Hadi iktidarda "uc
maymunu" oynayan Basbakan ve
bakanlarimizi anladik.Siz neye susuyorsunuz ulkucu hareketin
sayin "agabeyleri" Sadi bey, Enis bey, Turk
dunyasinindan sorum(suz)lu Abdulhaluk bey? Davaniz, dostlugunuz
hatiri nerede kaldi? Bilmiyor musunuz eger
Muhammed Salih Allah gostermesin eli kanli katil Kerimov'un rejimine
teslim edilirse Turkistan'da demokrasi
mucadelesi, Turkculuk mucadelesi buyuk bir kaybe ugrayacak.Turkiye ve
Turk dusmani Kerimov'u Turkiye
yanlisi cedidci geleneginin temsilcilsi Muhammed Salih'e tercih
ettiren bu ihanetvari suskunluk korkarim Turk
siyasetcilerinin Turk dunyasindaki yerini ebedi silecektir. Butun
dunya dost dusman Salih'in tutuklanmasina tepki
gosterirken, avrupa ulkeleri, hatta Rusya'daki demokratlar bile
Salih'in hurriyetine kavusmasi icin ugras verirken
siz halen kulaklarinizi tikayiniz. Cunku Moskova ve Avrupa
parlamentarlari Turk dunyasina sizden daha yakin
oyle degil mi "Dava adamlari", "Turk milliyetcisi" beyler. Evet
haklisiniz siz "istikrar"dan yanasiniz terror
olaylarina karsi cok hassas davraniyorsunuz.Bunlari anliyoruz , ama
Muhammed Salih'i terorcularla baglantisina
dunyada Kerimov ve iktidarindan baska kimse inanmiyordu.Orta Asya'nin
istikrarsizlige iten radikal islamcilerin
ocagina cevriren asil Kerimov'un terroru oldugunu artik akli selim
olan herkes bilmiyor mu? Ulkede siyasi
muhalif barindirmayarak kanli yontemlerlerle iktidarini "istikrar'a
kavusturan ve ulkeyi gercekten istikrarsizliga
getiren kerimov'un on senedir yaptigi zulumdur. Simdi bu Zulum
Maratonuna sizde katildiniz! Ugrasiniz kutulu
olsun! Kendi halkini hayvan surusu gibi goren bir
katilin "istikrar'ina sizde ortak oldunuz. Ey siz yuce mecliste
koltuklari isgal eden "milliyetciler" "demokratlar" size
sesleniyorum! Nedir bu gozlerinizi kor eden, kulaklarinizi
sagir eden "siyaset"(siyasetsizlik aski). Ey siz Milletin "vekilleri"
(kabuslari) menfaatlariniz gundeme geldigi anda
genel baskaninizin gozune girmek icin meclisi boga guresi arenasina
ceviren beyler nerede kaldi savundugunz
degerler... Insan sahsiyeti kisilgi bu kadar ucuz mu? Bu ihanetin
karsiliginda nedir elde ettiginiz? Icimden Rahmetli
Osman Yuksel Serdengecti'nin dedigi gibi siz fakat ulkede gubre
sorununu cozmeye yararsiniz! Ulkeyi yoneten
mutareke basininiz ve siz artik bir meftasiniz, sizin Turk
siyasetindaki yeriniz Mezarliktir. Orada sessizliginizi daha
kolay korurusunuz. Istikrarinizi kimse bozamaz milletimin
saygideger vekilleri. Mezarliga hos geldiniz!

----------------------------------------------------------

Yufka yureklilerle cetin yolar asilmaz;

Cunku bu yol kutludur, gider Tanri Dagina.

Halbuki yoldasini birakip donenlerin

Degisilir topu da bir sokak kaltagina.

-------------------------------------------------------

Gun olur ki mertligin ugrar kahpe bir hinca;

Namert bir el arkandan seni vurur kadinca;

Bir gun sabrin tukenir... Silahini kapinca

Haykirarak cikarsin yurdunun daglarina...

Hayatin kamcisiyla sizar derinden kanlar,

Senin buyuk derdinden baskalari ne anlar?

Vicdanini "Paris"e, "Moskova"ya satanlar,

Kufur diye bakarlar senn dualarina.(Atsiz)

Turkistan'nin magrur sairi, ozgurluk yolunda yilmayan dava adami
Muhammed Salih senin bu kara gunlerinde gercek dostlarin herzaman
yanindadir!

Bahadir Fayzi

Pittsburgh, Pennsylvania

Turkistan Newsletter

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

6) Muhammed Salih'e destek, Taha Akyol

Milliyet, 7 aralik 2001

ÖZBEKISTANLI muhalefet lideri Muhammed Salih, su anda, Çek
Cumhuriyeti'nin baskenti Prag'da tutuklu!
Çünkü Özbekistan Devlet Baskani Kerimov, demokrasi isteyen
Salih'i
"terörist" ilan etmis ve hakkinda kirmizi bülten çikarmistir!
Muhammed Salih'in terörle kesinle alakasi yoktur. Yüksek
kalitede bir
entelektüeldir, 'Türkçü' bir liberal demokrattir.
Kendisini yakindan tanirim; dostumdur.
1989'da Sovyet lideri Gorbaçov kapilari açinca, gençligimin tatli
rüyasi "Turan"a gittigimde, Taskent'te Muhammed Salih'in evinde bir
gece
misafir olmustum.
Çalisma odasinda, duvarda çesitli fotograflar vardi; ikisi
kalpakliydi: Enver ve Mustafa Kemal pasalar...
Ötekiler, Sair Çolpan ve Ekmel Ikram gibi Asya Türklügünün "milli
medeni intibah" öncüleri; Stalin tarafindan kursuna dizilen "Ceditçi
ve
Türkçü" akiminin Özbek liderleriydi...
* * *
MUHAMMED Salih, Yunus Emre'yi, öyle bir 'ortak Türkçe' ile
yayimlamistir ki, biz okuyunca da, bir Özbek veya Azeri okuyunca da
ayni
zevki alir, ayni derinlikle anlar.
Türkiye'deki alfabe tartismalari konusunda yazdigim yazi üzerine
bana
Isveç'ten bir e - maille "Türkistan Alfabesi" konulu makalesini
göndermisti.
Salih'in temel tezi sudur: "Ünlü seslerin uyumu, Türk
kavimlerinin
uyumudur."
Bizim kullandigimiz Latin alfabesine üç harf ekleyerek bütün Türk
kavimlerinin okuyabilecegi bir alfabeyi savunmaktadir. Baska bir
yazimda
anlatacagim.
Muhammed Salih böyle bir insandir, bir aydindir.
Kendisinin de lideri oldugu "Erk Partiyasi"nin da terörle hiçbir
ilgisi yoktur.
Agir ekonomik sartlar altinda Özbekistan'da ortaya çikmasi
kaçinilmaz
sosyal muhalefete Muhammed Salih gibi açik fikirli, demokrat bir aydin
önderlik edebilirdi; Kerimov bu hareketi ezdi, Salih Türkiye'ye kaçmak
zorunda kaldi...
Ve sosyal muhalefet, Taliban benzeri illegal radikal gruplarin
eline
düstü!
* * *
TÜRKIYE'DE Muhammed Salih bir yil yasadi. Özbek lideri Kerimov,
bu
yüzden Türkiye ile iliskileri bozdu! Fethullah Gülen'in açtigi
okullari
"Türk okullari" oldugu için kapatti... Türkiye'de okumakta olan 3 bin
kadar
Özbek ögrenciyi geri çekti!
Türkiye, Özbekistan halkiyla ve devletiyle iliskilerini bozmamak
için
Salih'i sinirdisi etmek zorunda kaldi ve o da Isveç'e yerlesti.
Prag'a "Radyo Liberty"nin davetlisi olarak gitmisti... Kerimov'un
"kirmizi bülteni" sebebiyle "terörist" diye tutuklandi!
Bu tutuklamada hem Çek polisinin Stalinci gelenekten tam
arinamamis
olmasinin, hem Bin Ladin belasinin dünyada yarattigi psikolojinin rolü
oldugunu saniyorum.
Muhammed Salih Özbekistan'a iade edilirse, bilin ki, uçaktan iner
inmez kursuna dizilecektir!
Türkiye ile Özbekistan arasinda zaten 'netameli' olan iliskiler
temelli bozulmamali, bu ise hükümet resmen karismamali... Ama basin,
aydinlar, insan haklarinda duyarli çevreler, partiler Muhammed Salih'e
destek vermelidir.

t.akyol@m...

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

7) Muhammed Salih'e hurriyet, Rahim ER

Turkiye, 11 Aralik 2001

Prag denince hep o kizil isgali hatirlariz; Basbakan Dupçek,
demokrasiye
yönelince SSCB, 1968 baharinda tanklarla Çekoslovakya'nin baskenti
Prag'a
girmis, dünyanin gözü önünde Dupçek'i alasagi ederek hapse koymustu.
Artik
Çekoslovakya da Sovyetler Birligi de yok. Birincisi 'Çek' ve 'Slovak'
Cumhuriyeti diye ikiye ayrildi. Ikincisi zaten esyanin tabiatina
aykiri
oldugu için yikildi.
Ayriliktan sonra Prag, Çek Cumhuriyeti'nin merkezi olarak kaldi.
Çeklerin cumhurbaskani ünlü tiyatro yazari Vaclav Havel. Havel,
komünist
dönemde muhalif olmasindan ötürü Pankrats hapishanesine atilmis bir
insan.
Zikredilen hapishanenin yeni misafiriyse Özbekistan ERK Partisi
Genelbaskani Muhammed Salih.
Salih'in kisa kronolojisi söyle. 1989'da Sovyetlerin dagilmasiyla
1990'da
ERK Partisini kurdu. 1991'de Kerimov'a karsi cumhurbaskani adayi oldu.
Seçimi eski lider kazandigi halde rakibinin aldigi yüksek oydan
rahatsizlik
duydu. ERK'e baskilar basladi. Ana muhalefet lideri,
milletvekilliginden
istifa etmek zorunda kaldi. Partisinden bazi isimler hapse atildi.
Muhammed
Salih, aldigi bir ihbar üzerine 1993'te Türkiye'ye geçerek hayatini
kurtardi. 1994'de Cumhurbaskani Demirel, Kerimov'la barismasini
istedi,
Demirel'i kirmadi. Türkiye cumhurbaskani, ayni yil Davos'ta Kerimov'a
da
ayni teklifi yapti, red cevabi aldi. Cevap sasirticiydi. "Süleymanaga
Salih'i en iyisi bize iade edin". Bunun üzerine iki lider arasinda su
tarihi konusma geçer. Demirel, "iade etsek ne yapacaksiniz?" Kerimov,
kisa
bir tereddütten sonra söyle bir karsilik verir "kursuna dizecegim".
Demirel, cevaptan rahatsiz olarak "ne sen böyle bir sey dedin, ne de
ben
isittim" der ve masayi terk eder. Bu konusmayi Muhammed Salih, Moskova
tv'sinin bir haber programinda bizzat anlatmistir. Rakibini
Türkiye'den
alamayan Kerimov, bunun üzerine kizar ve Türkiye'de tahsilde olan 10
bin
Özbek talebeyi geri çeker. Ayri devlet ayni millet iki ülke
münasebetlerinin bozulmasini istemeyen Muhammed Salih, Almanya'ya
gider.
Daha dogrusu Türkiye, sinir disi eder. Ama Özbek gizli servisi
tarafindan
Almanya'da da sikistirilir. Her ân bir suikaste gitmesi mevzubahistir.
Isveç'ten iltica talebinde bulunur ve oraya yerlesir.
Muhammed Salih, geçtigimiz günlerde Prag'da faaliyet gösteren Radyo
Liberty'nin davetlisi olarak bu sehre gelir. Fakat Çek polisi
tarafindan
kirmizi bültenle aranan bir terörist oldugu gerekçesiyle tutuklanarak
Pankrats'a konur. Havel, tiyatro yazari, Salih'se sairdir. Biri dünkü
muhalif, digeri bugünkü. Biri Pankrats Hapishanesi'nin eski mensubu
digeri
yeni. Dolayisiyla Salih'i en iyi anlayacak olan da çek devlet
baskanidir.
Durumunu inceledikten sonra su açiklamayi yapar "Muhammed Salih'in
insan
haklari mücadelesi verdigine ve suçsuz olduguna eminim". Uluslararasi
Af
Örgütü ve diger sivil kuruluslar devredeler. Buna ragmen Salih içerde.
Yakasina söyle bir suç ilistirilmistir. 1999'da Taskent'te meydana
gelen
eylemde bombalar patlar, ölenler olur. Kerimov, suçlu olarak Islami
Hareket
Partisi baskani Tahir Yoldas'la Muhammed Salih'i ilân eder. Iddiaya
Salih'i
de katmasinin sebebi yüklüce bir parayla ele geçirdigi bir
fotograftir.
Salih ve Yoldas 1988'de Istanbul'da bir araya geldiklerinde bu
bulusma bir
de hatiraya dönüstürülür. Bilahare bir kere de Kandehar'da
görüsürler. Iste
bu iki temas Salih'i de Vehhabi harekete katarak radikal göstermek
için
sebep olarak kullanilir. Buradan hareketle de 'iktidari zor
kullanarak ele
geçirecekler' cümlesinden olarak kirmizi bültene dahil edilir.
Kerimov, ne
yapip etmis ve muhalifini terör suçlusu saydirmistir. Hatta güya ERK,
Üsame
bin Ladin'den de para destegi görmüs. Muhammed Salih'in bu iddialarla
zerrece alakasi yok. O bir Türk ziyalisi, aydin, entelektüel. Ülkesine
demokrasinin gelmesi için demokratik yollarla mücadele eden birr
siyasetçi.
Ne Vehhabilikle alakasi var ve ne de terörle. Dünyanin 11 Eylül
münasebetiyle teröre karsi hassaslastigi bir zamanda ERK partisi
lideri
asilsiz bir iddiaya dayanilarak hürriyetinden edildi. Iadesi
isteniyor.
Çekler imtihandalar. Vaclav Havel yönetimindeki ülkenin Muhammed
Salih'i
serbest birakmasi gerekir. Özbekistan'a iade ederlerse ne olacagi
belli.
Özbek devlet reisi, onu 1994'te Demirel'e açiklamis bulunuyor. Bu
arada
Türkiye de imtihanda. Içerdeki hürriyet kahramanin kizi Ümide Salih,
bize
yazdigi mektupta Türk medyasinin konuya duyarsiz kalmasindan
sikâyetçi.
Kibarlik göstermis, devlet adamlarimiz da alakasiz. Imtihanda olan
iki ülke
daha var. Özbekistan ve ABD. ABD'nin igvalara kapilmamasi lazim.
Salih,
hürriyetine kavusturulmazsa Afganistan'a insanlarin hürriyeti ve
demokrasi
için gittigine kim inanir? Ceza ise Muhammed Salih zaten çekmekte. Bir
vatanperverin topraklarindan çikmak zorunda kalmasindan, çoluk-
çocuguyla
gurbette ve takip endisesi içinde yasamasindan büyük ceza mi olur?

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

8) Muhammed Salih hapiste, galiba diktatorler kazanacak, Mehmet
Ocaktan

Yenisafak, 10 aralik 2001

11 Eylül saldirilarinin hemen ertesinde yazdigim ilk yazida, dünyanin
"demokrasi hatti'nda tehlike çanlari çaliyor. Telaffuzu bile insana
aci
veriyor ama, galiba yüzyillarin birikimi olan demokrasi; hukuk,
medeniyet
projeleri 'ikiz kuleler'in enkazina gömülmek üzere..." diye bir
tesbitte
bulunmus ve olusmakta olan yeni dünyaya iliskin endiselerimizi
belirtmistik.

Simdi gelinen noktada, bu endiselerin biraz daha derinlestigini,
demokrasinin ve insan haklarinin kan kaybettigini, diktatörlerin ise
kazanmak üzere oldugunu görüyoruz.

Iki ay önce Usame Bin Ladin ve Taliban için Afganistan'a saldiran
Amerika,
simdilik mutlu sona ulasmis bulunuyor. Amerika'nin destegi ile
isbasina
gelen Taliban, 5 yillik bir maceraya yine ayni Amerika ile noktayi
koydu.
Taliban gitti ama, bölgedeki diktatörler de güç kazandilar.

Çünkü Amerika için, çikarlarina hizmet ettigi sürece "is tuttugu"
ülkelerin
rejimlerinin demokrasi ya da diktatörlük olmasinin hiçbir önemi
yoktur.
Nitekim, ülkesini adeta "açik hapishane"ye çeviren Özbekistan
diktatörü
Kerimov, su anda Amerika'nin en önemli is ortaklarindan birisi haline
gelmis bulunuyor.

Amerika "sonsuz özgürlük" sloganiyla baslattigi saldirida mutlu sona
erisirken, diktatörlerin "demir yumruklari" da demokratlarin tepesine
inmeye basladi.

Özbekistan'in degerli aydin ve demokrati Muhammed Salih, Prag'da demir
parmakliklarin ardinda "kara günler" yasiyor. Diktatör Islam
Kerimov'un Çek
Interpolü'ne yaptigi iade basvurusu sonucu Prag'da gözaltina alinan
Muhammed Salih, ya Kerimov cehennemine geri gönderilecek, ya da özgür
kalacak.

Bundan sonra, Bati'da Muhammed Salih'le ilgili olarak izlenecek tutum,
özgür dünyanin vicdani açisindan da büyük bir sinav olacak. Eger
uluslararasi insan haklari kuruluslarinin gücü, Muhammed Salih'i demir
parmakliklarin ardindan çikarmaya yetmezse bilelim ki, "yeni dünya"
demokratlar için daha zor bir dünya olacak.

Eger bir aydin ve demokrat olan Çek Cumhurbaskani Vaclav Havel'in bile
Muhammed Salih'i Özbekistan'in kizil diktatörü Kerimov'a teslim
etmemeye
gücü yetmezse, bilelim ki "yeni dünya"nin yeni krallari diktatörler
olacak...

Muhammed Salih'i demir parmakliklarin ardindan özgürlüge çikarmak
için,
Uluslararasi Af Örgütü, Helsinki Yurttaslar Meclisi ve Human Rights
Watch
gibi uluslararasi sivil toplum kuruluslari büyük bir çaba
sarfediyorlar.
Ancak, diktatör Kerimov'un eli daha güçlü gözüküyor, çünkü arkasinda
Amerika var. Çünkü, Afganistan saldirisi sirasinda Kerimov
Amerika'nin en
iyi "diktatör arkadasi" oldu.

Bu arada, uluslararasi sivil toplum kuruluslarinin Muhammed Salih'le
ilgili
çalismalari sürerken, Türkiye'nin adeta sessizlige bürünmesi, galiba
tarihe
"kara" bir sessizlik olarak geçecek. Su MHP'nin "Türk dünyasi"
kahramanlari
nerelerde kaldi acaba? Orta Asya deyince mangalda kül birakmayan "Türk
büyükleri"ni Muhammed Salih için meydana bekliyoruz... Gerçi onlar
bugünlerde, "Salkim Hanim'in Taneleri"ne takiliyorlar. Bu kadar
önemli bir
vatan meselesi varken, Muhammed Salih'in özgürlügü gibi islerle
ugrasmak
dogrusu bu "Türk büyüklerimiz"e de yakismazdi dogrusu...

Isin daha vahimi, böylesine demokrat bir Özbek aydininin bugünlerde
"çirkin" bir muameleye maruz kalmasinda Türkiye'nin büyük sorumlulugu
olmasidir. Çünkü Muhammed Salih, Kerimov'un zulmünden kaçtigi zaman
ilk
olarak Türkiye'ye siginmisti. Ancak Türk hükümeti, hepimizin yüzünü
kizartan bir davranisla Muhammed Salih'i Türkiye'den kovdu...

Ve Muhammed Salih simdi, demir parmakliklarin ardinda bilinmeyen bir
gelecegi bekliyor.

mocaktan@y...

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

9) Yine Muhammed Salih, Taha Akyol

Milliyet gazetesi

MUHALIF Özbek lideri Muhammed Salih'in kizi Ümide Salih'ten
elektronik posta (e posta) ile bir mesaj aldim. Bu vesile ile
Muhammed Salih'in 'hörmetli' esi Aydin Hanim'a, kizi Ümide'ye ve
küçük oglu Timur'a geçmis olsun dileklerimi iletmek isterim.
Biliyorsunuz, Özbekistan hükümetinin haksiz "terörist" suçlamasi
üzerine, Muhammed Salih, Prag havaalaninda Çek Polisi tarafindan
tutuklanmisti.
Halen Pankrac hapishanesinde, Çek adli makamlarinin kararini
bekliyor: Ya hürriyetine kavusacak veya Özbekistan'a iade edilirse
kursuna dizilecek!
Prag'da yayin yapan Radyo Liberty'nin haberine göre:
"Çek Cumhurbaskani Vaclav Havel, Muhammed Salih'in
tutuklanmasini kendi devletinin itibarina büyük leke düsürdügünü
bildirdi.
Çek Cumhurbaskani Havel, Muhammed Salih'e karsi Özbekistan
hükümeti tarafindan isnad edilen suçlamalari ögrendigini ve bunlarin
esassiz oldugu neticesine vardigini söyledi. Cumhurbaskani Havel, Çek
adli mercilerinin de ayni fikirde oldugunu belirtti."
Çok güzel bir haber...
* * *
KENDISINI yakindan tanidigim Muhammed Salih, birakin terörist
olmayi, terör karsisinda duyarsiz bile degildir, kesinlikle teröre
karsi bir aydindir...
Kizi Ümide Salih, babasinin Pankrac hapishanesinden "Prag
halkina" yazdigi Ingilizce mektubun metnini bana da göndermis.
Hapishanede yazdigi mektupta, Kafka'dan fikirler, Andre
Malraux'dan cümleler aktaran Asyali, Özbekistanli vatansever ve
demokrat bir aydin!
Neden teröristlikle suçlandigi anlatiyor...
1997'de Istanbul'dayken, Tahir Yoldasov isimli bir Özbekistanli
kendisini ziyaret etmek istemis... Anavatandan biri gelir de görüsmez
mi? Ondan sonra hiç temaslari olmadigi gibi fikren de, metodca da
anlasamiyorlar... Iki yil sonra Subat 1999'da Taskent'te bir patlama
olmus. Bu patlamayi "Özbekistan Islami Hareketi" adli bir örgütün
yaptigi, Tahir Yoldasov'un da bu örgütün liderlerinden biri oldugu
iddia ediliyor.
Bir zamanlar Istanbul'da bir defa görüsmüslermis, öyleyse Salih
de teröristmis!
Kafaya bakin!
* * *
ÇEK adaletinde Stalinci kalintilar ve Bin Ladin belasinin
kiskirttigi olumsuz önyargilar olsa bile...
Çek Cumhurbaskani Vaclav Havel, kendi eski mücadelesi sebebiyle,
totaliter rejimlerde "muhalif aydin"in ne demek oldugunu herkesten
iyi bilir...
Ayrica Avrupa Birligi sürecindeki Çek adaletinin bu konuda
hukuka ve adalete uygun davranacagina, sonunda Salih'in serbest
birakilacagina inaniyorum.
Tabii, yürekten de diliyorum, dua ediyorum.
"Muhammed Salih'in Haklarini Koruma Komitesi" olayi duyurmak ve
manevi destek saglamak için yogun bir çaba harciyor; e - postalarla
her yere ulasiyor.
Ilgi duyan okurlarim için, daha fazla bilgi alabilmeleri
amaciyla, Salih'in lideri oldugu Erk Partiyasi'nin internet adresini
veriyorum:
http://www.uzbekistanerk.org/aktual - ms1.htm
Salih'e Türkiye'den selamlar, sevgiler, dualar gönderiyorum.

t.akyol@m...


<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><>

10) Bir demokrasi yigidi sanatci M. Salih, Ayhan Katircikara

Turkiye 10 aralik 2001

Özbekistan bagimsizligini kazandiginda epeyi bir müddet Taskent,
Semerkant
ve Buhara'da kaldim. Çok sayida meslektasimla tanistim, onlarin
konugu oldum.
Bunlardan biri de Sair Muhammed Salih Medeniof'tu. Ayni zamanda
muhalefetteki ERK Partisi'nin lideriydi. ERK'nin genel merkezinde
sohbet
ettik. Türkiye'yi ve dünyayi avucunun içi gibi taniyordu. Karsilikli
Necip
Fazil'dan siirler okuduk, Yahya Kemal'i andik. Sonra Hasimi Kafka ve
Malraux'yu tartistik.
Neden milletvekilliginden istifa ettigini sordum. "Ülkenin kötü
yönetimini
protesto için" dedi. Salihe göre; Taskent'te demokrat bir idare
yoktu. Eski
komünistler adina "demokrasi" diyerek ülkeyi marksist yöntemlerle,
despot
ve dayatmaci anlayisla yönetiyorlardi. Özbekistan'in parlak gelecegini
engelliyorlardi.
Bu görüs ülkede taban buldu. M. Salih'in grafigi yükseldi. Alternatif
lider
ve parti durumuna geldi. Cumhurbaskanligi seçiminde tahminleri sarsti.
Yönetim tedbir aldi!
Yazar arkadasim Mehmet Çetin de Taskent ziyaretinde bir espri yapmisti
"Kerimof Berk/Muhammed Salih erk" Özbekler Berk'i baskici anlaminda,
erk'i
özgürlük manasinda kullaniyorlar. Bu gerçeklesti Salih yurtdisina
kaçti.
Türkiye'de Muhammed Salih'in yayinlanan siir kitabinin takriz'i Sair
Basbakan Bülent Ecevit tarafindan yazilmisti. Ancak Ankara, kaç
yönetim
degisirse degissin Salih'e sahip çikmadi. Sirf kardes ülke Özbekistan
ile
iliskilere zarar gelmesin diye, Ancak Taskent yönetimi Ankara'yla
iliskileri askiya aldi okullari kapatti, Türkiye'de okuyan 10 bin
ögrencisini geri çekti. Halen de limonilik sürüyor.
Muhammed Salih Almanya'da yasamaya basladi. Kerimov iktidari
tehditlerini
sürdürüp hayati tehlike bas gösterince Norveç'e sigindi, mülteci
olarak
burada yasamaya devam etti. Ancak Özbek taban Salih'i sevmisti, yalniz
birakmadi.
Madem öyle komplo teorisi hayata geçirildi! 1999'da Taskent'te bir
patlama
oldu. Liderligini Tahir Yoldasov'un yaptigi iddia edilen Özbekistan
Islami
Hareketi'nin, eylemi üzerinde kaldi. Tahir ile de Salih bir kere
Taskent'te, bir defasinda da Istanbul'da görüsmüs. O halde Salih de
terörist. Bu iddiayla Interpol'e basvuruldu. M. Salih Liberte Hürriyet
Radrosu'nun davetlisi olarak gittigi Prag'da tutuklandi.
Allahtan Çek Cumhuriyetinin basinda bir zamanlar rejim muhalifi
sayilan
tiyatro yazari Vaclav Havel var. Bir dönem ayni dertten mustaripti.
Tutuklamanin devletin itibarina büyük leke düsürdügünü açikladi. Ancak
tutukluluk hali sürüyor. Özbekistan'a iade edilirse Salih kursuna
dizilecek. Öldürülecek.
Uluslararasi Af Örgütü Salih için bir kampanya baslatti. Faks ve e-
mail
yoluyla hangi dilde olursa olsun Çek yetkililere ulasilmasini
istiyor. Iyi
ki Çekler Avrupa Insan Haklari Sözlesmesine taraf. Muhammed Salih'in
Haklarini Koruma Komitesi kuruldu. Türk Ocagi Türkiye'de kendisine
yakisani
yapti; Nuri Gürgür, Nevzat Kösoglu gibi aydinlarimiz Salih için bir
kampanya organize etti. ERK Partisi de internetten dünya kamuoyunu
bilgilendiriyor. Iste
adresi "http:/www.uzbekistanerk.org/aktualmsl.htm"
Pankras Cezaevi'nde çileli günler geçiren demokrasi kahramani Muhammed
Salih Taskent yönetiminin mevcut konjonktürden yararlanarak Taliban
belasinin kiskirttigi ön yargilarla bile olsa kim vurduya
gitmemelidir...
Degerli sair Muhammed Salih'in çayini içtigim esi Aydin Hanim'a konuk
oldugumda bize ikramda bulunan, hizmet eden çocuklari Ümide ve
Timur'a da
geçmis olsun.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Türkiye, ABD ve Muhammed Salih
MesajGönderilme zamanı: 06.01.13, 01:22 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 28.09.10, 13:01
Mesajlar: 166
Bir Ülküdaşımızdı.

Şimdi Tanrı katına uçmuş bir Dost, Mandoki Kongur yanımıza geldi ve "bu arkadaşlar Özbekistan'ın en milletçi şair ve yazarlarıdır, hiç çekinmeden davetlerine uyabilirsiniz", dedi. Onun referansı bize kâfiydi. Ancak kongre sahiplerinden de müsaade almamız lazımdı. Yetkililer kibar, fakat kesin bir şekilde programa göre akşam kokteyli yapılacağını ve başka yere gitmemizin doğru olmayacağını söylediler.

Kokteyle katıldık, bir kısmımız sürekli kokteylde kaldı, diğer kısmımız ise yarım saat içinde kokteylden ayrılarak taksilere bindik ve bize tarif edilen eve ulaştık.

O gece böyle başlamıştı.

Türkiye ve Özbekistan edebiyatından bahsettiğimiz, Nazım'dan ve Orhan Veli'den Özbek Türkçesinde şiirler dinlediğimiz gece.

Biz onlara Yahya Kemal'den, Mehmet Akif'ten, Ahmed Haşim'den bahsetmeye çalıştık. İçlerinden biri, kısa boylu olanı meramımızı çok iyi anlamıştı.

"Tamam, bize hep sizin kızıl şairleri tanıttılar, şimdi sizin ak şairlerinizi öğrenmek istiyoruz", dedi o.

Ama o gecenin en dikkate değer cümlesi "bizge Türkçülüknün Esasları kerek" cümlesi idi. Bahçeden evinin kütüphanesine çıkmıştık ve Muhammed Salih bizden Türkçülüğün Esaslarını istemişti.

Doğrusu, önce kulaklarımıza inanamadık.

Sosyalist bir ülkenin başkentinde, henüz demir perdenin dünyaları kaskatı olduğu bir çağda bizden Ziya Gökalp'in eseri istenebilir miydi? Ama istemişti işte. Bir yiğit adam, bir Türkçü adam bizden bu eseri istemişti.

Ve iki ay sonra bu eseri ben ona ulaştırmıştım, aziz dostum Dursun Yıldırım'la.

Ömrümüzde bir daha yaşamayacağımız bu hadiselerin üzerinden yıllar geçti. O yıldızlı gece, o ışıklı yüzler, o kıvılcımlı sözler yüreğimde büyüdü, büyüdü ve bir taşkı oldu ve 1998 yılında Gülnar adlı bir romana döküldü. 1986 yıl Taşkent ve 1988 yıl Baku benim için tozlu yılların ardında kalan bir destana dönüşmüştü. Gülnar da yer yer roman olmaktan çıkıp destana dönüşmüştü. Sadece geçmişin değil, geleceğin destanına.

Hiç şüphe etmiyorum ki, üçüncü bin'in Türk Dünyası için destanlaşacak olaylar 19. asır ve 20 yüzyıllarda yaşandı. Belki, bir süre daha yaşanacak. Tıpkı yerküresinin oluşumunu sağlayan magma tabakaları olduğu gibi madenler, bir alev dalgası ve ateş yumağı halinde kaynayıp köpürerek üçüncü bin yılın Türk Dünyasını oluşturacaklar.

Yeni bin yılın magma tabakası - Balkanlardan Çin'e ulaşan Türk coğrafyası, kaynayan alevler ise bu coğrafyada çarpan yüreklerdir. Gaspıralı İsmailler, Hüseynzade Aliler, Ziya Gökalplar, Süleyman Çolpanlar, Ahmet Baytursunlar, Nihal Atsızlar, Osman Baturlar, Nejdat Koçaklar, Ebulfeyz Elçibeyler, Muhammed Salihler..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye