Gümüşhanevî yazdı:
Aklıma takılan bir soruyu sormak istiyorum:
Safer DAL (k.s) hz.leri yerine halife bıraktı mı?
talib yazdı:
Bildiğimiz Ömer Tuğrul İnançer Hocaefendi var ama bunu siz de biliyorsunuzdur muhtemelen...
Yanlış hatırlamıyorsam 1998 yılında bir Cuma akşamı Cerrahi Asitanesi'ne gitmiştik.
Hoş bir tevafuk ile o gece Safer DAL'ın vefatından yaklaşık 2 yıl kadar sonra Cerrahi Asitanesi "post makamı"na Ömer Tuğrul İnançer'in oturma töreni var imiş.
Akşam namazı sonrasında Ömer Tuğrul İnançer ile dar bir halkada sohbet fırsatı oldu. (Ahmed Özhan da orada idi.)
O meclisde teberrüken Ahmed Yesevi kuddise sırruhun Divan-ı Hikmet'i Ömer Tuğrul İnançer'e armağan edildi. Kendisi de öpüp başına koyarak "
Hz. Pîr Yesevî emanetidir" diye teslim aldı. Ahmed Özhan da "
ilk post hediyesi"nin Hz. Yesevîden geldiğini espri ile dillendirdi.
O gece Karagümrük Cerrahi Asitanesi'nin bütün kıdemli dervişleri Pîr postuna oturan Ömer Tuğrul İnançer'e biat ettiler ve manevi otoritesini kabul ettiler.
( Neden 2 yıl sonra bu karara varıldı ; orası bana meçhuldür. Bir de Safer DAL Efendi Hz. ile Muzaffer OZAK Efendi hz.nin ikisi de Fahreddin Efendi Hz. den icazetli imiş ve halen hayatta olan benzeri bazı kıdemli dervişlerin Ömer Tuğrul İnançer'e biat etmedikleri söylenir. )
Dergahı iyi bilen dostlarımız da Ömer Tuğrul İnançer'in posta geçmesinden sonra dergahın mürid yapısında değişim olduğunu ve "genç ve okumuş derviş" sayısının oran olarak ağırlık kazandığını söylerler. Bu değişimin bilinçli bir seçimin sonucu olduğunu söylemek mümkün değildir. Fakat Ömer Tuğrul İnançer'in "bilindik şeyh tipleri"nden farklı olduğu ve bunun da giderek bir farklılaşmaya yol açtığını söylemek mümkündür.
"En az 25 yıldır İstanbul'da yaşıyor olmak" şartı ile biat almak da Ömer Tuğrul İnançer'in uyguladığı bu farklılıklardan birisi olarak değerlendirilmelidir.