Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: FG'in mana alemindeki simgesi MAYMUN
MesajGönderilme zamanı: 24.07.16, 22:55 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.03.09, 09:49
Mesajlar: 311
Bir arkadaşıma 2006 yılında gösterilen FGULEN HAİNİ hakkındaki RÜYAYI merak edenler oldu;
Ruyet Tarihi:2006 / Ruyet Sahibi Sufinin iznini aldığım için paylaşıyorum:
***
Alıntı:
FG'in mana alemindeki simgesi MAYMUN / Rahmanî Bir Rüya

Rüyâyı gördüğüm esnâda güneş ışıkları yoğun biçimde yattığım odanın içine giriyordu…
[Bunu nerden biliyorum? Genelde uyanma ânımdan hemen önce rü’yâ görürüm (gösterilir), unutmayayım diye]
Yattığım odanın penceresinden kuvvetli gün ışığının içeriye girmesi gibi, bahsettiğim kişinin evinin salonundan gün ışığı aynı şekilde giriyordu.
Evin içindeki kristal ve cam eşyâların çokluğu dikkat çekiciydi. Gün ışığının üzerlerine düşmesiyle ışıl ışıl parlıyorlardı. Ev züccâciye dükkânı gibiydi.
Bahse konu kişi (FG), salonun ortasında ayakta duruyor ve tam gözümün içine bakıyordu.
O beni görmüyor, evin penceresi yönüne doğru bakıyordu. Ben onu tam karşıdan izliyordum.
Gözlerimi yüzünden ayırdım ve Kıyâfetini incelemeye başladım. Başında bir takke üstünde çok ince sarılmış beyaz bir sarık vardı… Elbisesi ise tek parça, yakasız Arap örfüne mahsûs bir kıyâfet idi… Ev içine mahsûs ince bir kıyâfet gibiydi…
Kıyâfetini incelerken belinde halat kalınlığında bir ip-kuşak dikkatimi çekti. Kıyâfet beyaz, beldeki kuşak ise siyahtı…Bu bağın (kuşağın), Hıristiyân keşişlerin bellerine bağladıkları zünnâra işâret olduğunu anlamıştım.
[Arap örfüne mahsûs entariye benzer bu kıyâfetin ve hiç bir İslâmî kıyâfetin,, bir ögesi olarak bele kalın bir ip gibi bir kuşak dolandırılmayacağını biliyoruz.]
Kıyâfeti incelemeye devâm ediyordum… Hıristiyânların önemli bir alâmeti fârikası olarak bilinen bu kuşağın, tek parça yakasız ve ayak bileklerine kadar uzanan kıyâfetin formunu değiştirdiğini farkettim.
Dümdüz bir kolon gibi bileklere kadar inmesi gereken kıyafetin,, kuşağın da etkisiyle bir etek formu aldığını gördüm.
Bir de baktım ki, ayak bileklerinde bitmesi gereken elbisenin ucu, diz kapağının hemen altında bitiyor, ya’nî elbisenin boyunu kısalmış gördüm. Kuşağın varlığı ve bileklere kadar inmesi gereken kıyâfetin diz kapağın altına kadar kısalması, kıyâfeti etek formuna yaklaştırmıştı. Buna ilâve olarak, elbisenin içinde düz olması gereken beden formunu da hafifçe yamulmuş olarak gördüm.
Uzun bir cübbe veyâ Suud entarisi gibi olan kıyâfet etek gibi olmuştu…
Olağandışı bir şey olduğunu rü’yâmda farketmeden malum şahsı (FG) izlemeye devâm ediyordum. Dikkatimi çeken etek formuna baktığımda bir detay beni irkiltti.
Dizkapağı ve ayak bilekleri arası çok yoğun bir biçimde kıllıydı…
Bu bacağın insân bacağı olmadığını [maymun bacağı] farkettim fakat yine de hiç bir anlam veremiyordum.

Bu duruma bir anlam veremeyişimin hemen ardından, salonun ortasında ayakta duran ve direkt olarak bana bakan (pencere istikâmetine bakan) malum şahıs (FG), büyükçe olan salonun ortasından salonun bana göre sağ tarafına doğru atik bir şekilde yürümeye başladı.
Yüzünün istikâmetini bana doğru dönük tutma gayretiyle [maymun gibi] hafif yan yan gidiyordu.
Maymun gibi yürümesini gördüğümde bu sefer korkuyla karışık irkildiğimi hatırlıyorum.
Bembeyaz kıyâfetin içindeki çarpık, siyah kıllı bacaklar yürürken sekiyor, her adımında [maymun gibi] omuzu bir düşüyor bir kalkıyor, böyle yürürken omuz bir iniyor bir çıkarak salınıyordu. Cübbeyi andırır kıyafetin içinde dehşetli bir manzara izliyordum. Salonun bir ucuna gittikten sonra tekrâr ortasındaki konumuna geldi.
O manzaradan sonra anladım ki baş kısmı hâriç (ellere de dikkat etmedim) elbisenin içi [FG'nin bedeni] maymun bedeniydi.

***
FG'in mana alemindeki simgesi MAYMUN / Rahmanî Bir Rüya

Rüyâyı gördüğüm esnâda güneş ışıkları yoğun biçimde yattığım odanın içine giriyordu…
[Bunu nerden biliyorum? Genelde uyanma ânımdan hemen önce rü’yâ görürüm (gösterilir), unutmayayım diye]
Yattığım odanın penceresinden kuvvetli gün ışığının içeriye girmesi gibi, bahsettiğim kişinin evinin salonundan gün ışığı aynı şekilde giriyordu.
Evin içindeki kristal ve cam eşyâların çokluğu dikkat çekiciydi. Gün ışığının üzerlerine düşmesiyle ışıl ışıl parlıyorlardı. Ev züccâciye dükkânı gibiydi.
Bahse konu kişi (FG), salonun ortasında ayakta duruyor ve tam gözümün içine bakıyordu.
O beni görmüyor, evin penceresi yönüne doğru bakıyordu. Ben onu tam karşıdan izliyordum.
Gözlerimi yüzünden ayırdım ve Kıyâfetini incelemeye başladım. Başında bir takke üstünde çok ince sarılmış beyaz bir sarık vardı… Elbisesi ise tek parça, yakasız Arap örfüne mahsûs bir kıyâfet idi… Ev içine mahsûs ince bir kıyâfet gibiydi…
Kıyâfetini incelerken belinde halat kalınlığında bir ip-kuşak dikkatimi çekti. Kıyâfet beyaz, beldeki kuşak ise siyahtı…Bu bağın (kuşağın), Hıristiyân keşişlerin bellerine bağladıkları zünnâra işâret olduğunu anlamıştım.
[Arap örfüne mahsûs entariye benzer bu kıyâfetin ve hiç bir İslâmî kıyâfetin,, bir ögesi olarak bele kalın bir ip gibi bir kuşak dolandırılmayacağını biliyoruz.]
Kıyâfeti incelemeye devâm ediyordum… Hıristiyânların önemli bir alâmeti fârikası olarak bilinen bu kuşağın, tek parça yakasız ve ayak bileklerine kadar uzanan kıyâfetin formunu değiştirdiğini farkettim.
Dümdüz bir kolon gibi bileklere kadar inmesi gereken kıyafetin,, kuşağın da etkisiyle bir etek formu aldığını gördüm.
Bir de baktım ki, ayak bileklerinde bitmesi gereken elbisenin ucu, diz kapağının hemen altında bitiyor, ya’nî elbisenin boyunu kısalmış gördüm. Kuşağın varlığı ve bileklere kadar inmesi gereken kıyâfetin diz kapağın altına kadar kısalması, kıyâfeti etek formuna yaklaştırmıştı. Buna ilâve olarak, elbisenin içinde düz olması gereken beden formunu da hafifçe yamulmuş olarak gördüm.
Uzun bir cübbe veyâ Suud entarisi gibi olan kıyâfet etek gibi olmuştu…
Olağandışı bir şey olduğunu rü’yâmda farketmeden malum şahsı (FG) izlemeye devâm ediyordum. Dikkatimi çeken etek formuna baktığımda bir detay beni irkiltti.
Dizkapağı ve ayak bilekleri arası çok yoğun bir biçimde kıllıydı…
Bu bacağın insân bacağı olmadığını [maymun bacağı] farkettim fakat yine de hiç bir anlam veremiyordum.

Bu duruma bir anlam veremeyişimin hemen ardından, salonun ortasında ayakta duran ve direkt olarak bana bakan (pencere istikâmetine bakan) malum şahıs (FG), büyükçe olan salonun ortasından salonun bana göre sağ tarafına doğru atik bir şekilde yürümeye başladı.
Yüzünün istikâmetini bana doğru dönük tutma gayretiyle [maymun gibi] hafif yan yan gidiyordu.
Maymun gibi yürümesini gördüğümde bu sefer korkuyla karışık irkildiğimi hatırlıyorum.
Bembeyaz kıyâfetin içindeki çarpık, siyah kıllı bacaklar yürürken sekiyor, her adımında [maymun gibi] omuzu bir düşüyor bir kalkıyor, böyle yürürken omuz bir iniyor bir çıkarak salınıyordu. Cübbeyi andırır kıyafetin içinde dehşetli bir manzara izliyordum. Salonun bir ucuna gittikten sonra tekrâr ortasındaki konumuna geldi.
O manzaradan sonra anladım ki baş kısmı hâriç (ellere de dikkat etmedim) elbisenin içi [FG'nin bedeni] maymun bedeniydi.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye