Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: İnternet yalanları
MesajGönderilme zamanı: 25.11.10, 13:03 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 14.06.09, 18:48
Mesajlar: 63
İnternet yalanları

Hakan HASTAOĞLU


MOSTAR
68. Sayı


Okulların açılmasıyla birlikte, çevresinde ilköğretim çağında çocuk olanlar “internetten ödev” indirme konusunda yardım talepleriyle sıklıkla karşılaşabilirler. Son yıllarda çok muhatap olduğum ve etrafımdaki insanların anlatımlarıyla eğitim camiasında yaygın olduğunu anladığım bir durum; internet üzerinden araştırma ödevi hazırlamak. Öğretmenler, kendileri bile tam anlamıyla hâkim olamadıkları interneti kullanma konusunda, 12-13 yaşındaki çocukları korkusuzca yönlendirebiliyorlar. Mahalle aralarında faaliyet gösteren internet kafelerin camlarında “TC Kimlik No çıkartılır”, “SSK Dökümü alınır” yazılarının yanında “İnternetten ödev indirilir” yazısını da muhtemelen görmüşsünüzdür. Çocuklarımızın daha o yaşta teknolojiye hâkim olmaları ve internetteki muazzam bilgi kaynaklarına erişebilmeleri sevindirici bir durum tabii ki; fakat 12 yaşındaki çocuk bu enformasyon denizinde “doğru bilgi”ye nasıl ulaşacak? Öncelikle bu sorunun cevabını bulmak gerekiyor.

Kütüphanelere eskiden beri yolu düşenlerin ilk fark edecekleri değişikliklerden biri, artık ansiklopedi raflarında kitapları karıştıran okul üniformalı çocukların olmayışı. Çünkü o öğrenciler, evinin yakınındaki internet kafede, “kafeci abi”nin yardımıyla öğretmenin verdiği edebiyat, tarih veya coğrafya ödevini “indirmek” ve yazıcıda kâğıda basmakla meşgul. Birkaç lira maliyetle “halledilen” ödevler, tam olarak okunmaya bile gerek duyulmadan öğretmenin masasına bırakılıyor. Anlayabildiğim kadarıyla, eğitimcilerimiz açısından da çalışma şartları içerisinde bu ödev yapma şekli daha uygun geliyor. Okul çağında bir çocuğun internet kafelerde tanımadığı insanlardan yardım istemesinin barındırdığı güvenlik zaaflarının yanında asıl sorun bu şekilde kolaycı, düşünmeye gerek duymayan, araştırmadan kaçan, sorgulamadan kendisine verileni alarak yetişen neslin yanlış bilgilerle dimağının zehirlenmesi ve tefekkür melekesinin kaybolması.

Acaba kandırılıyor muyum?
Milyonlarca sayfadan oluşan ve sürekli genişleyen internet evreninde gerçek bilgiye ulaşmak çok zor bir mesele. Çocuklardan bahsediyoruz ama bununla eğitimli, yaşı başı geçmiş insanlar bile baş edemiyor. Her gün önümüze çıkan yüzlerce dolandırıcılık amaçlı elektronik postanın yanında, sırf keyif için hazırlananlarla da başa çıkmaya çalışıyoruz. Kimi zaman Nijerya'dan yazan ve dolar milyoneri olmasına rağmen ülkeden çıkmakta zorlanan işadamının yardım çağrısı, bazen ülkemizin yeraltı kaynakları açısından sahip olduğu zenginliği ve emperyalist devletlerin toryum, bor madenlerini ele geçirmek için giriştikleri mücadeleleri, bazen de Microsoft'un sahibi ve dünyanın en zengin işadamlarından Bill Gates'in servetini millete dağıtacağını ve bundan pay kapmanız için yapmanız gerekenleri anlatan e-postaları okuduk, hâlâ okumaya devam ediyoruz. Farklı gayelerle de olsa temelde internet kullanıcısını kandırmayı amaçlayan bu tip yalanlara çok kimse kandı. Bazıları parasını kaptırırken, bazısı okuduğunu sadece arkadaş listesine göndermekle yetindi. Okuduğunun aldatmaca olduğunu anlayamayan, yazdığı kitaplar ve yaptığı televizyon programlarıyla ulusalcı kesimin baş tacı ettiği Banu Avar gibi bazı aydınlar da bu yalan-dolanı televizyon ekranında gerçekmiş gibi anlatarak kendilerini rezil ettiler. Dünyada çok örneği bulunan bu duruma Banu Avar'ın düşmesinin sebebi, bir internet sitesinde gerçek haber diliyle yazılmış mizahi yazıları ciddiye alan okurlarının gönderdiği elektronik postaları doğru kabul etmesi olmuştu.

Ermenilerin soykırım iddialarını parlamentolarında kabul eden ülkelerden büyükelçilerimizi çektiğimiz dönemde yayınlanan mizahi yazıda, Afrika'daki Sierra Leone'da uzun yıllar görev yapan ve Türkiye'ye dönmek isteyen hayalî büyükelçinin faaliyetleri konu ediliyordu. Mail zincirleri şeklinde elden ele dolaşan yazıdaki mizahı fark edemeyen insanlar, Banu Avar da dâhil, büyükelçinin ülkeye geri çağırılmak için gerçekten Ermeni soykırımı iddiasının Sierra Leone parlamentosundan geçmesi için lobi yaptığını zannettiler. Bu haberi doğru zanneden Banu Avar, bir televizyon kanalında katıldığı programda “ihanet içerisindeki diplomatımızın” eylemlerini eleştirdi. Uydurma haberi doğru zanneden Avar, internet âleminde televizyon programında yer alan görüntülerin paylaşılmaya başlanmasıyla birlikte düştüğü zor durumu anladı, ama cin bir kere şişeden çıkmıştı.

Wikipedia savaşları
İnternette doğru bilgiden bahsederken elbette evdeki ansiklopedilerin yerini unutturan Wikipedia'yı anmamak olmaz. Kullanıcıların birlikte ve özgürce yazdıkları bir ansiklopedi olan Wikipedia, herkesin uzmanı olduğu, doğru bildiği konulardaki makaleleri internet sitesine eklemesi şeklinde gelişen tüm toplumun birlikte yazdığı bir ansiklopedi şeklinde çalışıyor. Fakat sitede yer alan bilginin doğruluğunu kontrol etmek de okuyucuya düşüyor. Sıkça örnekleri görüldüğü üzere, sitedeki, özellikle ünlü şahıslarla ilgili makaleler kasıtlı olarak sabote ediliyor. Siyasi, tarihî şahsiyetlerle ilgili yalan yazmak çok karşılaşılan bir durum. Orhan Pamuk'la ilgili başlığa, romanlarında Türklüğe hakaret etti gibi ifadeler eklemek ve Peygamberimize ait olduğu iddiasıyla resimler yüklemek gibi epeyce Wikipedia vandalizmi örnekleri var. Bu site üzerinde durmamızın en önemli sebebi de; en başta vurguladığımız hadise olan öğrencilerin ödevlerini yapmak için en çok başvurdukları kaynak olması. Televizyoncular, gazeteciler buradan okudukları biyografilerle konuklarına soru hazırlıyorlar. Zaman zaman Banu Avar'ın düştüğü zor duruma düştükleri de oluyor. Mesela, Shane Fitzgerald adındaki üniversite öğrencisi, Oscar ödüllü Fransız besteci Maurice Jarre'ın Wikipedia'daki günlüğüne yazdığı ifadeyi sorgulamadan kullanan gazeteciler, okurlarından özür dilemek zorunda kaldı. Wikipedia'dan yaptıkları alıntıyla Maurice Jarre'in, "Öldüğümde hâlâ kafamda çalan son bir vals olacak" dediğini yazan Guardian, Independent gibi gazeteler ile Daily Mail gibi internet siteleri okurlarından özür dilemek zorunda kalmıştı. Peki, eğitimli, entelektüel insanlar bile bu tip sitelerdeki bilgilerin doğru olup olmadığını anlayamazken 12 yaşındaki çocuk ne yapacak?

İşte tam burada işin zor kısmı başlıyor. Birinci Dünya Savaşı'nda Almanlar yenildiği için biz de yenilmiş sayıldık denilerek yetiştirilen nesillere, karşılaştıkları bilgiyi nasıl sorgulayacaklarını öğretmek oldukça zahmetli bir iş. Bu konuda ailelere de çok önemli görevler düşüyor. Çocuklara internetin imkânları ve tehlikeleri öğretilirken, her yazılana inanılmaması gerektiğini de anlatmamız gerekiyor. Tabii, önce kendimiz buna uyarak… Hâlâ “Hediye kazandınız, hemen bizi şu numaradan arayın” yazan cep mesajları vasıtasıyla dolandırılan insanların haberlerini okumaya devam ederken toplumun doğru bilgiye erişimde kat etmesi gereken epey mesafe olduğunu anlıyoruz.

Devletler, organize gruplar bile kasıtlı olarak yanlış bilgilerle toplumu yönlendirmeye çalışıyorlar. İsrail, Mavi Marmara baskınından sonra bir araya getirdiği editörler eliyle Wikipedia ve benzeri ortamları kendi propagandasını yapmak için kullandı ve bozulan imajını düzeltmeye çalıştı. Bu amaçla, yani internet üzerinde psikolojik harp yürütmek üzere askerî disiplinle çalışan birimler kurulduğu basına yansıdı. Türkiye'de ulusalcı gruplar Ermeniler, Kıbrıs gibi hassas konularda yönlendirme içeren makalelerle propaganda yapmaya gayret gösteriyor. Amerikan istihbarat kuruluşu CIA'in, Wikipedia’daki İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad hakkındaki bilgileri sürekli değiştirdiği, benzer bir işlemin de Vatikan tarafından Sinn Fein lideri Gerry Adams için yapıldığı önceki yıllarda tespit edilmiş vakalar.

Bütün bunların yanında; Kuzey Irak'taki bir PKK mezarlığının fotoğrafı yıllardır Diyarbakır'da yer alıyor iddiasıyla insanlara gönderilmeye devam ediyor ve buna müsaade edildiği iddiasıyla toplum provoke edilmeye çalışıyor. Cehennemde kaydedilen sesler, Hz. Âdem’in dev iskeleti, mağara cininin fotoğrafı gibi gayet iyi hazırlanmış örneklerle de dindar insanların inançları sömürülüyor. En baştan beri vurgulamaya çalıştığımız hususa dönersek, bu tip iddialı başlıklarla gelen haberlere hemen itimat edilmemeli, doğruluğu araştırılmalı. Film endüstrisinde en gelişmiş şekillerinin görüldüğü teknoloji hileleri mahir ellerde ne ürünler ortaya koyuyor. Fotomontaj teknikleriyle gerek zannedebileceğimiz çok çarpıcı ve göreni hayrete düşüren resimler üretilebiliyor. Bu sebeple gördüğümüze, okuduğumuza inanmadan önce bir kere okuyup, düşünmekte fayda var. Biz böyle yapacağımız gibi, çocuklarımıza da doğru bilginin nasıl elde edileceğini öğretmemiz gerekiyor. Hatta bununla da yetinmeden yavrularımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerin de bu hususta daha dikkatli olmalarını sağlamalıyız.

http://www.mostar.com.tr/Detay.aspx?YaziID=626&Sayi=30


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye