Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Nurculuk iflâs etmek üzere!
MesajGönderilme zamanı: 27.05.10, 08:25 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.01.09, 10:20
Mesajlar: 239
Nurculuk iflâs etmek üzere!

Hüseyin Yılmaz

huseyinyilmaz@timeturk.com

24.05.2010

Her kademeden hocanın resm-i geçidini tâkib ediyoruz. Profesörler, doçentler, asistanlar bir biri ardı sıra kürsüye geçip tebliğlerini takdim ediyorlar. Tebliğlerin müşterek tarafı, “Risale-i Nur”... İşte başlıklardan bir kaçı: “Risâle-i Nur ve Modern Sanat, Bediüzzaman ve Sinema, İnsan ve Estetik, Kılasik ve Modern Edebiyat Bağlamında Risale-i Nur’un İşlevi” ve diğerleri.

İyi niyetle tertiplendiği muhakkak olan toplantının ismi: “Risâle-i Nur ve Sanat Çalıştayı”... Hatiblerin dillerinden ruh ve aklıma hafakanlar yaşatan “tilcik”ler, hastahaneden fırlamış akıl hastalarının derbederliği içinde dökülüyor:

“Çalıştay, sezgisel, söylem, süreç, bilimsel, bilim, kutsallaştırmak, geleneksel, şiirsel, esinlenmek, kamusal, görsel, kurgusal, fiziksel, sanatsal, kurumsal, içsel, zihinsel, duygusal, toplumsal, bağlam, özümseme, sorun, etken, öyküleme, tanık, yaşam, özgün, yönseme, kavram, biriciklik...”

Kirli, yıkıcı bir akıntının sürüklediği bu süprüntülerin bir Risâle-i Nur toplantısında işi ne, diye haykırmamak için dişlerimi sıkıyorum. Altı bin sayfalık cuhânşümûl bir külliyatta yeri olmayan bu soysuz, köksüz, mûsikîsiz “tilcik”ler Nur Talebelerinin dillerinde ne arıyor? Tahribkârlığı hıyanete çok yakın bu şuursuzluğa, Nur Talebeleri nasıl râzı oldular?

Bugün bütün dünyanın müşterek malı olma istidadı taşıyan ve o yolda ilerleyen Risâle-i Nur Külliyatı’nın bağrında çiçekler açtığı bir dili öldürmek için bizzat şâkirdlerinin bu kadar heveskâr davranmaları anlaşılabilir şey mi? Bediüzzaman ve Risale-i Nurların dilini yaşatmak, herkesten önce şâkidrlerinin vavzifesi; iman, iz’an ve haysiyet borcu değil mi?

Maksadı tam da bin yıllık bir irfânı, târihi ve İslâmiyet’i gizlemek, ölüme mahkûm etmek olan dil tahribkârlığına teslim-i silâh etmenin ötesinde, bu kadar istekli olmak kabul edilebilir mi? Bediüzzaman’ın hasımlarının maksadına bu kadar hizmet eden bu şuursuzluğu müsamaha ile karşılamanın imkânı var mı?

Görülmüyor mu ki, beş on yıl sonra bu şeni gidişatın tabiî neticesi, Risale-i Nurları sadeleştirmeye mecbur kalmaktır. Risâle-i Nurları sadeleştirmenin en dürüstçe ifâdesi: Bediüzzaman ve Risale-i Nurları öldürmektir. Bin yılda teşekkül etmiş, bütün mefhum ve kelimeleri ile irfân, târih, mefâhir ve dinimizden nişanlar taşıyan bu zengin ve mutantan dil ile hayat bulmuş bu muazzam eser külliyatını üç beşyüz “tilcik”e aktarmak, bütün yıldız ve güneşlerini söküp mumların zifirî karanlığına uçsuz bucaksız asumanı mahkum etmektir.

Risâle-i Nurları kesin bir zaruretle dünyanın belli başlı dillerine tercüme etmekle, Türkçe konuşanlar için sadeleştirmek arasında benzerlik kurmak, akıldan istifa etmek demektir. Bir ummanı bir başka ummana bağlayabilirsiniz, ırmağa değil... Kabiliyetleri Osmanlıca’ya yakın sair dünya dillerine tercüme etmek, hem çok daha kolay, hem de zarurîdir. Ama kasıtlı bir müdâhale ile istikrarına izin verilmeyen, devamlı ve hızlı bir şekilde tahrib edilen zavallı bir dilin enkazına Nurları aktarma gayreti, Süleymaniye’nin zengin malzemesi yağmalanmış döküntü enkazıyla mabed yapma gayretinden daha zavallıcadır.

Tüarkiye’de dil dâvâsı, din dâvâsıdır: Din, irfan ve târih dâvâsı... Herkesten çok bu dâvânın şuurunda olması gereken Nur Talebelerindeki bu gafleti kabullenmenin, iyi niyetle izâh etmenin imkânı yok.

Türkçe konuşan ve Türkçe yazan herkesi daha şuurlu, daha dürüst ve daha haysiyetli olmaya dâvet ediyorum. Bilhassa Nur şakirdlerini...

http://timeturk.com/yazardetay.asp?Newsid=22866


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: “Nurculuk iflâs etmek üzere!” için isteksizce bir tavzih...
MesajGönderilme zamanı: 27.05.10, 08:26 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.01.09, 10:20
Mesajlar: 239
“Nurculuk iflâs etmek üzere!” için isteksizce bir tavzih...

Hüseyin Yılmaz
huseyinyilmaz@timeturk.com

26.05.2010

Geçtiğimiz hafta sonu Ankara’da gerçekleştirilen “Risâle-i Nur ve Sanat Çalıştayı” güzel bir toplantıydı. Her şeyden önce iyi niyetle tertiplenmişti. Maksat, Risale-i Nurlardaki san’at ve bediiyata “akademisyen”lerin gözüyle baktırmak ve dikkatleri çekmekti. İlim adamlarının tesbitleri dikkat ve takdire şâyândı; tartışılıp tekemmül ettirilmeleri için iyi bir adım atılmıştı...

Toplantı ile ilgili haberler, neredeyse canlı yayın sür’atıyla Risalehaber’de yer almış, tebliğlerin de ilk fırsatta neşredilecekleri müjdelenmişti. Yâni neticeleri itibariyle umumî efkâra açık bir toplantı idi...

Yazılarımı tâkib edenler veya benimle temas hâlinde olanlar, çok kişiye mübalâğalı gelebilecek ölçülerde uydurukçaya karşı durduğumu, Risâle-i Nurların dilinin hıfzı noktasından hassasiyet gösterdiğimi bilirler. Sebeb olarak da, Türkçe’ye yönelmiş Cumhuriyet devri dil tahribkârlığının hedefinin bu milletin evladlarını bin yıllık irfân ve mefâhirinden, bilhassa da dinlerinden koparmak olduğunu izaha çalıştığımın da farkındalar. Yine bu nokta-i nazardan harf inkılâbının asıl hedefinin dilsizleştirmek ve dinsizleştirmek olduğunu defalarca yazdığım mâlûmdur.

Harf inkılabı ve dil tahribkârlığının önünde yıkılmamış tek hisarın Risale-i Nur külliyatı olduğunu, onun da yıkılması durumunda dâvânın bütünüyle kaybedileceğini feryad-ü figânlarla anlatmaya çalışıyorum. Hazindir ki, son yıllarda Nur câmiası da dil noktasından hassasiyetlerini büyük ölçüde kaybetmiş, hangi zarurete dayanırsa dayansın, hiç olmaması gerektiği şekilde uydurukçaya teslim olmaya başlamıştır. Bu gidişatın durdurulması gerektiği inancıyla, böyle gitmesi durumunda bir kaç yıl sonra kimsenin Risale-i Nurları anlayamaması gibi elim bir netice ile karşılaşılacağını ve bu neticenin sadeleştirme düşüncelerine bir nevi meşruiyet kazandıracağını, elem ve ızdırab içinde anlatıp duruyorum. Böylesi bir durumun da Nurculuğun iflâsını netice vereceğini, uydurukçanın Risale-i Nur’un tefekkür ve ilmini taşıyamayacağını söylüyorum...

Bahis mevzuu toplantıda hatiblerin bol miktarda, âdeta sözleşmiş gibi uydurukçayı kullanmaları bu husustaki efkâr ve hissiyatımı kamçıladı. Toplantı, sadece bu noktadan “Nurculuk iflâs etmek üzere!” başlıklı yazıya zemin teşkil etti. Yâni,yazının toplantı ile yegâne münasebeti kullanılan dil ile sınırlıydı.

Yazık ki, bu çok hayatî mevzuda, ne söylediğimi anlamak istemeyen, toplantı ile şu veya bu şeklide temasları olanların bir kısmı, gurub ve gayretlerinin hedef alındığı zehabıyla, havsalamın almadığı bir şiddetle ve maalesef edebsizce taarruza geçtiler. Taarruza geçenler cihâna edeb dersi veren Nur talebeleri değil de, cemiyetin en sefil sınıflarından kişilerdi sanki. İdrâk seviyelerindeki zayıflığa mı yanayım, kırmızı görmüş boğa tavrı içindeki hücumlarına mı, cidden kestiremedim.

Bu yazı, isteksizce bir tavzihtir... Ruh ve gönül dünyamda yeri çok yüksek olan ve kırk yıldır emek verdiğim bu câmiayı bu zelil unsurlarının şahsında gölgelemek istemem. Ama derin bir hayâl kırıklığı yaşadığımı söylemeye mecburum: Çok üzüldüm...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye