Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 46 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Re: Prof. Dr. Ahmed Akgündüz uyarıldı...
MesajGönderilme zamanı: 02.02.10, 11:52 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
tanhu yazdı:
TûTî yazdı:
................

ben hakircağız şunu bir kez daha ifade edeyim: üstad said-i nursi hz.ni mazanne-i kiram'dan ve ulema-i meczûbin'den sayar kendisini cidden severim (ve ahyanen makalelerini de okurum) lakin şu var: bu zatın hakkında aşırı mübalağa sığalarıyla meddahlık yapılması ve bu meyanda turuk-i aliyye'ye ve onun ulu âsarına, aziz pirlerine, varislerine, hocalarına ve dervişlerine karşı -adeta- cebhe alırcasına bir 'tefaddul' davasıyla kıyam edilmesi bendenizi (ve aziz ihvanımızı) gayet derece infiale sevketmektedir..

.........


aziz ve muhterem TûTî hocam,
üstad Said-i Nursi hz.nin adı ile meddahlık yapılması doğru olmadığı gibi, zaten onun eserlerinde ve fikirlerinde turuk-i aliyye'ye ve onun ulu asarına herhangi bir ilişme yada benzeri bir itham yoktur zaten olamaz da. Zamana dair söylenmiş bir sözü vardır, malumunuz amma o da kesinlikle turuk-i aliyye'ye söylenmiş bir söz değil, belki onun yerini ve konumunu muhafaza için de söylenmiş bir sözdür.

belki sevenlerinin sevgilerinden kaynaklanan bir takım sözler söylenmiş olabilir, zaten bunları da ne Said-i Nursi ne de Risale-i Nur'larla ilişkilendirmek mümkün değildir.

Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi'nin kişiliği ve kimliği üzerinde konuşmak, Risale-i Nur gibi bir külliyat var iken, hakiki bir gerçeğin batınîsi gözümüzün önünde durur, ama biz onun zahirîsi ile uğraşırız olayına benzer kanaatimce....

vesselam.


Muhterem kardeşimin bu yazısı üzerine, kendisinin risaleden kulaktan dolma bilgilerden gayri haberdar olmadığını düşünüyorum. Zira onun dediği gibi değildir. Biz Risaleden hepsini bizzat yerinde okumuşuzdur.

Şu Mektup risaledendir, tek bir örnektir, bunun gibi onlarca başka örnekler getirilebilir:

Alıntı:
Beşinci Mektub Mektubat 5. mektub

بِاسْمِه_ 16; سُبْحَان_ 14;هُ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّح_ 15; بِحَمْدِ_ 07;ِ

Silsile-i Nakşi’nin kahramanı ve bir güneşi olan İmam-ı Rabbani (R.A) Mektubat’ında demiş ki: “Hakaik-i imaniyeden bir meselenin inkişafını, binler ezvak ve mevacid ve keramata tercih ederim.”

Hem demiş ki: “Bütün tariklerin nokta-i müntehası, hakaik-i imaniyenin vuzuh ve inkişafıdır.”

Hem demiş ki: “Velayet üç kısımdır: Biri velayet-i suğra ki, meşhur velayettir. Biri velayet-i vusta, biri velayet-i kübradır. Velayet-i kübra ise; veraset-i nübüvvet yoluyla, tasavvuf berzahına girmeden, doğrudan doğruya hakikate yol açmaktır.”

Hem demiş ki: “Tarik-i Nakşi’de iki kanad ile süluk edilir.” Yani: Hakaik-i imaniyeye sağlam bir surette itikad etmek ve feraiz-i diniyeyi imtisal etmekle olur. Bu iki cenahta kusur varsa, o yolda gidilmez. Öyle ise tarik-ı Nakşi’nin üç perdesi var:

Birisi ve en birincisi ve en büyüğü: Doğrudan doğruya hakaik-i imaniyeye hizmettir ki, İmam-ı Rabbani de (R.A.) ahir zamanında ona süluk etmiştir.

İkincisi: Feraiz-i diniyeye ve Sünnet-i Seniyeye tarikat perdesi altında hizmettir.

Üçüncüsü: Tasavvuf yoluyla emraz-ı kalbiyenin izalesine çalışmak, kalb ayağıyla süluk etmektir. Birincisi farz, ikincisi vacib, bu üçüncüsü ise sünnet hükmündedir.

Madem hakikat böyledir; ben tahmin ediyorum ki: Eğer Şeyh Abdulkadir-i Geylani (R.A.) ve Şah-ı Nakşibend (R.A.) ve İmam-ı Rabbani (R.A.) gibi zatlar bu zamanda olsaydılar, bütün himmetlerini, hakaik-i imaniyenin ve akaid-i İslamiyenin takviyesine sarf edeceklerdi. Çünkü saadet-i ebediyenin medarı onlardır. Onlarda kusur edilse, şekavet-i ebediyeye sebebiyet verir. İmansız Cennet’e gidemez, fakat tasavvufsuz Cennet’e giden pek çoktur. Ekmeksiz insan yaşayamaz, fakat meyvesiz yaşayabilir. Tasavvuf meyvedir, hakaik-i İslamiye gıdadır.

Eskiden kırk günden tut, ta kırk seneye kadar bir seyr ü süluk ile bazı hakaik-i imaniyeye ancak çıkılabilirdi. Şimdi ise Cenabı Hakk’ın rahmetiyle, kırk dakikada o hakaika çıkılacak bir yol bulunsa; o yola karşı lakayd kalmak, elbette kar-ı akıl değil...

İşte otuz üç aded Sözler (yani risalenin tamamının), böyle Kur’ani bir yolu açtığını, dikkatle okuyanlar hükmediyorlar. Madem hakikat budur; esrar-ı Kur’aniyeye ait yazılan Sözler, şu zamanın yaralarına en münasib bir ilaç, bir merhem ve zulümatın tehacümatına maruz heyet-i İslamiyeye en nafi’ bir nur ve dalalet vadilerinde hayrete düşenler için en doğru bir rehber olduğu itikadındayım. Bilirsiniz ki: Eğer dalalet cehaletten gelse izalesi kolaydır. Fakat dalalet, fenden ve ilimden gelse, izalesi müşkildir. Eski zamanda ikinci kısım, binde bir bulunuyordu. Bulunanlardan ancak binden biri irşad ile yola gelebilirdi. Çünkü öyleler kendilerini beğeniyorlar; hem bilmiyorlar, hem kendilerini bilir zannediyorlar. Cenabı Hak şu zamanda, i’caz-ı Kur’anın manevi lemaatından olan malum Sözler’i, şu dalalet zındıkasına bir tiryak hasiyetini vermiş tasavvurundayım.

اَلْبَاقِ 1616;ى هُوَ الْبَاقِ_ 09;

Said Nursi


Bakınız bakalım burada ne anlatılıyor?


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Prof. Dr. Ahmed Akgündüz uyarıldı...
MesajGönderilme zamanı: 02.02.10, 12:36 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 24.12.09, 22:13
Mesajlar: 147
muhterem ve mübarek kardeşim Ruhan,

ben bu 5.mektub'ta hiç bir yanlışlık göremediğim gibi tamamı ile de aklen ve kalben kabul etmişim.

burda yazılanları elbet benden daha iyi anlamışsınızdır, burda da dendiği gibi
"tasavvuf" demiş Üstad, yoksa tarikat dememiş ve de eklemiş,
": Eğer dalalet cehaletten gelse izalesi kolaydır. Fakat dalalet, fenden ve ilimden gelse, izalesi müşkildir. "
ve de demiş:
"ben tahmin ediyorum ki: Eğer Şeyh Abdulkadir-i Geylani (R.A.) ve Şah-ı Nakşibend (R.A.) ve İmam-ı Rabbani (R.A.) gibi zatlar bu zamanda olsaydılar, bütün himmetlerini, hakaik-i imaniyenin ve akaid-i İslamiyenin takviyesine sarf edeceklerdi. "

evet aynen öyledir.

benim felsefenin ve aldığım üniversitede okuduğum fizik biliminin de bir sonucu olarak kafam iyice karışmış, artık sorularım kalbimi ezer olmuştu. ya "red" diyecektim yada "taklidi olarak evet" diyecektim. ancak sonra imdadıma Risalelerdeki imanî konular imdadıma yetişti de,
Allah'ın da izni ile aklen ve kalben "evet" dedim.

zaten bu sırrı teklif kalksa Ebu Bekir ile Ebu Cehil'in arasında bir fark kalmaz, kömür ile elmas aynı kefeye gelirdi. ondan Rabbim imani konuları da bir sırrı teklif kaidesince kapamış. ama Kur'anın bir ayetini sırrı teklif perdesini aralayarak gösterebilen bir cihaz / cihazat olsa, buna göz kapamak akıllı bir durum hiç değildir.

vesselam..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Prof. Dr. Ahmed Akgündüz uyarıldı...
MesajGönderilme zamanı: 02.02.10, 14:35 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 24.12.08, 14:54
Mesajlar: 417
Sizin kabullerinize göre olsa idi, dünya abilerin etrafında dönmesi gerekirdi. Hiç böyle bir durum yok.

Meşhur kalp mütehassısı bir ağabey, bir anlık coşku ile, sohbet esnasında bağırmak zorunda kalıyor. "Sen zamanının Abdülkadir Geylani'si değil misin?"

Mahviyet ve mahfiyet sahibi mübarek Sami Ramazanoğlu hz.leri, başlarını önüne eğip, sükut ediyorlar. Hayır dese yalan olacak, evet dese tevazuya uygun düşmeyecek.

Bizce zamanımız Abdülkadir Geylanilerden, İmamı Rabbanilerden hâlî değildir. Görmek isteyen gözlerini Menzil'e, Kıbrıs'a, İsmailağa'ye ve sair yerlere çevirsin. Şeytanın aldatmacalarından biri de zamanın mürşidi kamillerini inkar ettirmektir.

Alıntı:
"ben tahmin ediyorum ki: Eğer Şeyh Abdulkadir-i Geylani (R.A.) ve Şah-ı Nakşibend (R.A.) ve İmam-ı Rabbani (R.A.) gibi zatlar bu zamanda olsaydılar, bütün himmetlerini, hakaik-i imaniyenin ve akaid-i İslamiyenin takviyesine sarf edeceklerdi. "

evet aynen öyledir.


evet, aynen öyle olduğuna deliliniz nedir? Fakir tahmin değil, yakinen biliyorum ki, zamanımızın mürşidi kamilleri, aynen o büyüklerin yollarını devam ettirmektedirler ve onlardan kopuk değillerdir.

Sami Efendi'nin halifesi hakkında, büyük velilerden bir zat buyurmuş ki, vallahi billahi peygamber efendimizden icazetini aldığına bizzat ben şahidim.

Geçmişte takılı kalmak ya da geçmiş büyükleri kendimizce konuşturmak yerine şimdiki büyükleri takip etmek lazımdır. Sizin bir bağınız olmasa da onların irtibatı devam etmektedir. Bunca söz ve nakiller bunu anlatmak içindi. Umarım anlaşılmıştır.

Saidi nursi hz.leri vazifesi gereği risaleleri yazmış ve yaymıştır. Genel için yazdım dese de maalesef bir cemaat olmuşlardır. Ve bu cemaatin ileri gelenleri de üstünlük mülahazaları çok şeyler söylemişlerdir.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Prof. Dr. Ahmed Akgündüz uyarıldı...
MesajGönderilme zamanı: 02.02.10, 14:48 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 24.12.08, 14:54
Mesajlar: 417
tanhu yazdı:
"ben tahmin ediyorum ki: Eğer Şeyh Abdulkadir-i Geylani (R.A.) ve Şah-ı Nakşibend (R.A.) ve İmam-ı Rabbani (R.A.) gibi zatlar bu zamanda olsaydılar, bütün himmetlerini, hakaik-i imaniyenin ve akaid-i İslamiyenin takviyesine sarf edeceklerdi. "

evet aynen öyledir.

benim felsefenin ve aldığım üniversitede okuduğum fizik biliminin de bir sonucu olarak kafam iyice karışmış, artık sorularım kalbimi ezer olmuştu. ya "red" diyecektim yada "taklidi olarak evet" diyecektim. ancak sonra imdadıma Risalelerdeki imanî konular imdadıma yetişti de,
Allah'ın da izni ile aklen ve kalben "evet" dedim.

zaten bu sırrı teklif kalksa Ebu Bekir ile Ebu Cehil'in arasında bir fark kalmaz, kömür ile elmas aynı kefeye gelirdi. ondan Rabbim imani konuları da bir sırrı teklif kaidesince kapamış. ama Kur'anın bir ayetini sırrı teklif perdesini aralayarak gösterebilen bir cihaz / cihazat olsa, buna göz kapamak akıllı bir durum hiç değildir.

vesselam..


Evvela bu sözün söylendiği zaman için geçer bir söz olduğu herkesin kabulüdür. Zaman tarikat zamanı değildir sözü de o zaman için söylenmiş ve mutlak hakikat olarak görülmemekle birlikte, öncelik meselesi olarak hakikatten payı vardır denilmiştir. Buna itiraz yok.

Şu zaman ise çok değişti. Artık her yerde özgürlük rüzgarları esiyor. Görülüyor ki dünyadaki en büyük hizmeti, şehsi kemalatları kazandırmakla birlikte tarikatlar ve meşayih efendilerimiz yapmaktadırlar. Nurcu kardeşler de bu hizmetten uzak değillerdir. Fakat iki meselede de her neden ise durmadan bir üstünlük çalabilme gayreti vardır. Bu ise hakikatin hilafına bir iddiadır. Her şey de ortada iken. Tarikatlar ve ehli konumları gereği reklamdan uzak hizmet ederler.

İmandan bahseden tek eser risaleler değildir. Siz onu tanımış ve size kafi gelmiş olabilir. Fakir hiç ihtiyaç hissetmedim. Sizin kafanızı karıştıran mevzuular bizim için sıradan, basit mevzuular olabilir. Bizce cevabı olabilir.

Niceleri halen Mesnevi okuyarak müslüman oluyorlar. Demek ki mesnevi o zaman içindi lafı da ortada kalıyor biraz.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Prof. Dr. Ahmed Akgündüz uyarıldı...
MesajGönderilme zamanı: 02.02.10, 15:00 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
Nursi mektubu, İmam Rabbani Hz.leri Mektubat'ta böyle diyor diye başlıyor. Maalesef, alıntıların hiç biri Mektubat-ı Rabbani'de yoktur. Nursi mektubunda yapılan velayet ayrımı geçersizdir. Hatta "Vüsta" (orta) diye bir velayet çeşidi de yoktur. Konuyu bilenler bu ayrıma tebessümle bakmaktadırlar. Velayet-i Kübra, tasavvuf berzahına gerek bırakmayan (!) bir Velayet çeşidi değildir. İmam Rabbani Hz.leri der ki "Nakşiler, Velayet-i Kübra ile ittisal ederler (ulaşırlar, vasıl olurlar)". Hani Velayet-i Kübra, tasavvufa gerek bırakmıyordu? Risale öyle dedi diye, onun hatırına Nakşileri de mi tasavvuftan saymayacağız şimdi? Aklınız alıyor mu?

Nursi Mektubundaki alıntılar Mektubat'ta yoktur. Mektubat-ı Rabbani'de aksine tavsiyeler vardır. İmam Rabbani Hz.leri özetle der ki: "Kamil bir Şeyhi talep etmek Şeriat emirleri arasındadır" Kamil bir Şeyh demek Tasavvuf ilmi demektir. Onun ocağı da Tarikattır. Tasavvuf ve tarikatı birbirinden ayıramazsınız.

İkincisi, ahir ömründe İmam Rabbani Hz.leri başka bir yola süluk etti diye iddia ediliyor; ne mübarek oğullarından, ne mübarek torunlarından; ne izini ocağını sürdürenlerden, ne de alimlerden böyle bir haber gelmiştir? Ahir ömründe başka bir yola süluk haberini 400 sene sonra Mektubu yazana (*) kim fısıldamış olabilir ki?

Üçüncüsü, risale okumakla bütün alınacak menzillerin 40 dakikada katedilebileceği konusunun ispatı yoktur. 40 dakikada bu mesafeleri alan bir nurcuya, 40 dakikada bu işleri hallettiğine dair diplomayı kim verir, kim verecektir? Şimdiye kadar kime verilmiştir? Kendi kendine mi şahidlik edecektir? Tarikat Meşayıhının silsile sırrından haberdar olanlar, ne demek istediğimizi kolayca anlarlar. Mesela, Şeyh efendisi bu forumdan, nefsim hariç, her hangi bir kardaşımızı çağırsa, şahidler huzurunda sen sülukunu tamamladın dese, iş orada biter. Diploması tasdik olunur. Peki, muhterem tanhu kardeşim, siz risale okudunuz: 40 dakikada bu menzilleri aldınız mı? (tamamı 50 bin senelik denilen bir seyir) Aldığınıza dair diplomanızı bize gösterir misiniz?

(*) Şeyh Said Palevi'nin torunu Şeyh Muhammed Said Fırat'ın anlattıklarından sonra, Risalede yazılanların Said Nursi Hz.lerine ait olup olmadığı tartışmalı hale gelmiştir.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Prof. Dr. Ahmed Akgündüz uyarıldı...
MesajGönderilme zamanı: 02.02.10, 15:39 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.01.10, 04:41
Mesajlar: 345
Ruhan efendi, Allah razı olsun kardeşim..

meratib-i velayet ve velayet-i Kübra hakkında serd edilen o görüşler risale-i nur'da dahi geçse (ki tevilsiz açık bir surette geçmiş) itibar olunmaya zira o galat bir tasniftir.. çünki hazret -bazı mevadda- keşf-i hayal ile yazmıştır ve bunda ma'zurdur..

biz bunları söylerken üstad said-i nursi hz.ni dahi müdafaa sadedindeyiz, reddiyemiz konuya tamamıyla fransız (yabancı) kalan nurcu kardeşlerimizedir..

imam-ı Rabbani hazretlerinin (ks.) tahkikleri ortadadır.. ya niçün sorarım: Cübbeli hocamız ASIL ve EHEMM olarak bunları anlatmadı!.. ASLINDA bütün velvele burdan kopuyor alemin haberi yok!.. zira sair tevakkuf mahallerinin mebdei bu noktadır..

bu fakirin ne demek istediğini anlayan anlar..

vesselam..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Prof. Dr. Ahmed Akgündüz uyarıldı...
MesajGönderilme zamanı: 02.02.10, 15:43 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.01.10, 21:01
Mesajlar: 488
TûTî yazdı:
ya niçün sorarım: Cübbeli hocamız ASIL ve EHEMM olarak bunları anlatmadı!..

ASLINDA bütün velvele burdan kopuyor alemin haberi yok!..

zira sair tevakkuf mahallerinin mebdei bu noktadır.. bu fakirin ne demek istediğini anlayan anlar.. vesselam..


Hayy ömrüne bereket...

Nice zamandır şunu yazacağım da "kimileri anlamayacak da başka tarafa sapıtacak" deyu çekinirdim.

Risaleci kardaşlara güceniriz de evliyaullaha ve silsilemize yan baktıkları için;

ya mesleğinin ne idüğünden bi-haber ehl-i tasavvuf ihvana ne demeli ?


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Prof. Dr. Ahmed Akgündüz uyarıldı...
MesajGönderilme zamanı: 02.02.10, 15:50 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 31.12.08, 09:14
Mesajlar: 764
TûTî yazdı:
ya niçün sorarım: Cübbeli hocamız ASIL ve EHEMM olarak bunları anlatmadı!.. ASLINDA bütün velvele burdan kopuyor alemin haberi yok!.. zira sair tevakkuf mahallerinin mebdei bu noktadır..

bu fakirin ne demek istediğini anlayan anlar..

vesselam..


hocam o söyleşi bir 4-5 saat olsa sanırım nur camiasında kıyametler kopardı.. ne paksu ne de diğeri hocanın karşısında duramazlar idi..

_________________
Ehl-i Bidat-ı Red ve Tahkir Ediyoruz |


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Prof. Dr. Ahmed Akgündüz uyarıldı...
MesajGönderilme zamanı: 03.02.10, 17:49 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.01.10, 21:01
Mesajlar: 488
eş-Şehîd Bayram Ali Öztürk Mektubat-ı Rabbani birikimi ile şu kudsî mektubatı bir "hap" haline getirebileydi ...

Ne çok ihtiyaç var...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Prof. Dr. Ahmed Akgündüz uyarıldı...
MesajGönderilme zamanı: 01.04.10, 12:41 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 01.04.10, 00:05
Mesajlar: 220
Üçüncü önemli özelliği, bu bence en önemli özelliğidir. Bu iki üstünlüğünün yanında, Bediüzzaman’ın şahsiyetini tanıyabilmesidir. Bu özellik kendisini bütün âlimlerin üzerine çıkarmıştır. Çünkü asrın müceddidi değil sadece, Kutb-u Azam’ı, ferdiyet makamına gelmiş bir insanı ve benim itikadıma göre de Ahirzamanın Hazret-i Mehdisini tanımış bir âlim olmak, çok büyük bir imtiyazdır

Ahmet Akgündüz bunları demiş...Klasik nurcu utanmazlığı,arlanmazlığı...

Görüyorsunuz,Bedi'üzzamânı o denli yüceltiyor ki Onu gören bir alim bile bütün diğer alimlerin fevkine çıkıyor!!!Buların tabiin ve tebe-i tabiinleri de vardır belki.
Dahi Müceddid ve Kutb-u Azam demeleri yok mu...Kimin ne derecede olduğunu biliyoruz.
Bir de ahir zaman mehdisi demiş.Utamazlığın bu kadarı...Çatlayassıya risale okuyacağına biraz hadis-i şeriflere göz ataydım bu rezilce iftirayı atmazdın!!!

Ve ferdiyyet makamı diye bir şey uydurmuşlar...Bizim üstadımızın velayeti tek başına,ferdidir...Bir silsileye muhtac değildir diye.

Yazıklar olsun....Muhammed Mustafa (s.a.s) gibi bir önder varken kim ferdî olabilir?Herkes Onun (s.a.s) silsilesinin incisi değil mi?
----------
----------
Nurcular,Akgündüzün dediği gibi risaelelere öyle bir yücelik atfederler ki,islam tarihinde hiç bir dehanın çözemediğini çözmüş diye...Bunun içinde haşir risalesini örnek gösterirler..Dostlarım açın Platôn nam Yunânî feylesofun phaedon adlı kitabını okuyun.Benzerliği görünce şaşıracaksınız!!!Platônun haşr ispatlarıyla Nursi (h.z) lerinin ispatları o kadar paralel ki adam soruveririyor:hani bunu kimse düşünemezdi?

_________________
Ne Dervişlikte, ne Şeyhlikte, ne İmamlıkta iş yok... İş, Allah'ın rızasını kazanabilmekte!.. İş, Allah'ın rızasını kazanabilmekte!.. İş, Allah'a kul olabilmekte!..(MZK)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 46 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye