Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 60 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6  Sonraki
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Re: İmam-ı Rabbani (K.S.) ve Said-i Nursi (Rh. A.)
MesajGönderilme zamanı: 06.02.10, 21:58 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
Abdurrahman Tagi Hazretleri, Muhammed Piri Sami Hz.lerine yazdıkları icazetnamede buyuruyor ki:

"Hazreti Muhammed Mustafa'nın (sallahu aleyhi ve sellem'in) Şeriatına (dinine) uymak üç şeyle olur: İlim, amel ve ihlas..

İlim; ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat'in rehberleri ve alimlerinin görüşleri ışığında iman ve akidedir. Amel; fıkıh alimlerinin derleyip geliştirdiği şer' i hükümlerle amel ederek bunu ispat etmektir. İhlâs ise; bilhassa bu zamanda ancak tasavvuf ehlinin tarikatlarına girip yol alarak mümkün olur.
"


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İmam-ı Rabbani (K.S.) ve Said-i Nursi (Rh. A.)
MesajGönderilme zamanı: 06.02.10, 22:05 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
Erbilli Şeyh Esad Efendi Hazretleri buyurmuşlardır ki:

"Tarikat erbabından bir Zata (Mürşid-i Kamil'e) müracaattan maksat yalnız zikir telkini değil, salikin kabiliyet toprağına ilahi marifet tohumlarının ekilmesidir. Zira zikir telkini tasavvufi kitapların mütalaası ile de elde edilir." (4. Mektup)

Esad Efendi Hzretleri, bir şiirinde de bu mevzuya şöyle değinir:

Dergah-ı Pir-i muganda hak-i pay ol Esada.
Ol zaman anlarsın rütbe-i bâlâ nedir.


(Ey Esad! Gerçek ve hakiki mürşidin dergahında ayağının toprağı olursan ancak o zaman en yüce rütbenin ne olduğunu anlarsın.)




Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İmam-ı Rabbani (K.S.) ve Said-i Nursi (Rh. A.)
MesajGönderilme zamanı: 07.02.10, 00:43 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
El Hac Mahmud Ustaosmanoğlu (Ofi) Efendi Hazretleri buyurmuştur:

* Bir bölük topluluk da vardır ki bunlar kendi kendine çalışırlar. Yani onlar, bir mürşide intisab etmeden kendi kendilerine uğraşıp dururlar. Kitaplarda tarikat sırlarını görüp, onları yapmaya çalışır. Kendilerini helâk edecek yerler, çok defa onlardan uzakta (gizli) kalır da, onları fark edemeyip içine düşerler.

* "Şeriat kenzi Hak miftah Tarikat.": Şeriat Hak Teala'nın hazinesi, tarikat ise o hazinenin anahtarıdır. Tarikat velâyetin mukaddimesidir.

* Eğer şeriat ve tarikat ehli olursanız, size toz konmadan yaşarsınız; sonunda da imanla ölürsünüz. Ama kendimize güvenmek de yok; hepsi Allah’ın Celle Celâluhû izni ile olacaktır.

* Tarikatsız olmaz. Tarikat, Şeriat’ı dikkatli yaşamaktır.

* Büyüklerimiz, ecdâdımız hep tarikatlı idi. Bu sayede huzurlu yaşamışlardı; düşmanlarını mağlûb etmişlerdi. Şimdi bazıları tarikatı inkâr ediyorlar. Mevlâ Teâlâ bu sebeple onlara kapı açmıyor. Anahtarsız kapı açılmaz. Tarikat, anahtardır. Dertlerine, zikrullahı derman yapmaları lâzımdır.

* “Ey mü’minler! Allah’tan korkun, sadıklarla beraber olun.” (Tevbe Suresi: 119) (...) Âyet-i celîlede geçen beraberlikten maksat rabıta, yani gönül beraberliğidir.

* İnsan ilâhî bir sevgi ile rabıta etse, şeyhindeki bütün kemâlât ve hünerler ona akseder.

* İmam-ı Rabbânî Hazretleri, mürşidsiz Allah’a kavuşulamayacağının sırrını açıklamaya mecbur oldu.

* Mevla Teala'ya kavuşmak için İLLA TARİKAT LAZIMDIR. Ve tarikatın vermiş olduğu vazifeyi illa yerine getirmek lazımdır. BAŞKA TÜRLÜ OLMAZ. Başka bir tabirle her bir şeyh (Peygamberimize ulaşan zincirde) bir halkadır. Bir mürşide eklenmeyen yani elinden tutmayan BOŞTADIR. O, ŞEYH OLAMAZ, ONDAN KAÇ



Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İmam-ı Rabbani (K.S.) ve Said-i Nursi (Rh. A.)
MesajGönderilme zamanı: 07.02.10, 00:49 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
İmdi mürşit görse ki bir kimse kendiliğinden esmaya ve perhize devam eder; ona der ki, "sahibinden izinsiz bahçeye hırsızlığa niçin girersin?”

Pes imdi tarikat ve hakikat ilmi Mürşid-i Kâmilin bahçesi ve mülküdür. Ve Allah’ı zikretmek ve perhiz ol bahçenin kapısıdır. Her kim ki kendiliğinden sülûk eyler; bir gayrı kimsenin bağına hırsızlığa girmiş gibi olur.

İmdi azizin bu beyitten muradı, Mürşitsiz “ben tarikata ve hakikate kendi bildiğim ile amel etmekle vasıl olurum.”diye çalışanların ahvalini temsil tariki ile beyandır. Yani mesele böyle olan ve mürşitsiz yola giden kimsenin hâli; her meyve hangi ağaçta bittiğini bilmeyen ve gönlü üzüm istedikte erikte biter ve erik ağacı diye ceviz ağacına çıkan ve cümle renkleri siyah sanan kör gibi olur.


Niyazi Mısri Hz.leri, Yunus Emre Şerhi'nden


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İmam-ı Rabbani (K.S.) ve Said-i Nursi (Rh. A.)
MesajGönderilme zamanı: 07.02.10, 00:56 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
Nakşibendîlikte asıl önemli olan, kalbi ıslah etmektir. Zikirden maksat, kalbi bütünüyle çalıştırmaktır. Çalışmaya başlayan kalp, saat gibi işler. O zaman kalbin sahibi hangi işle meşgul olursa olsun, kalp zikretmeye devam eder. Böylece insanın her ânı zikirle ve ibadetle geçer.

Seyyid Abdulhakim Bilvanisi Hz.(k.s)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İmam-ı Rabbani (K.S.) ve Said-i Nursi (Rh. A.)
MesajGönderilme zamanı: 07.02.10, 01:00 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
Abdulgadir Geylani Hazretleri, Fethu'r Rabbani’de buyurur ki:

* İlim, kâmil âlimlerin ağzından öğrenilir. Âlimlerin meclislerinde hüsn-ü edeple oturunuz. Ta ki, ilimlerine siz de nail olasınız. İlim ve irfanlarının bereketi size de gelsin. Faydaları, size de şamil olsun. Ariflerin yanında, sükut ederek oturunuz.

Önce beni ziyaret et. Sonra da Kâbe’ye git, orayı ziyaret et. Ben Kâbe’nin kapısıyım. Bana gel, ta ki nasıl haccedeceğini sana öğreteyim.

* Mürid’e behemehal bir kılavuz, bir rehber lazımdır. Zira o öyle bir çöldedir ki, orada akrepler, yılanlar, afetler vardır. Susuzluk vardır. Yırtıcı, vahşi hayvanlar vardır. İşte kılavuz, onu bu afetlerden korur. Su bulunan yerleri gösterir. Meyvalı ağaçların bulunduğu bölgelere götürür. Halbuki tek başına, kılavuzsuz olduğu takdirde, yırtıcı hayvanların, akreplerin, yılanların, afetlerin bulunduğu bölgelere düşer. Perişan olur, mahvolur.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İmam-ı Rabbani (K.S.) ve Said-i Nursi (Rh. A.)
MesajGönderilme zamanı: 07.02.10, 01:27 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
İmam Kuşeyri rahimehullah diyor ki:

"İslam devam ettiği müddetçe asırlardan hiçbir asır şu sufiyye taifesinin şeyhlerinden boş kalmaz; mutlaka her asırda Tevhid ilmini güzel bilen, kavmin imamlarından bir şeyh bulunur. Elbette o vakitte yaşayan ulema kendilerine teslim olurlar, ona boyun eğerler, onunla bereketlenirler. Onlarda bir meziyet olmasaydı, bunca ulema kendilerine teslim olmazlardı, bilakis onlar ulemaya teslim olacaklardı. (Tıpkı İmam Şafii'nin, ümmi bir çoban olan Şeyban-ı Rai Hazretlerine bağlanması, teslim olması gibi..)"

er-Risalet-ul-Kuşeyriyye s.198, Netaic-ul-Efkar'ın kenarında Ahkam-ud-Delale ala Tahrir-ir-Risale c.4 s.206


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İmam-ı Rabbani (K.S.) ve Said-i Nursi (Rh. A.)
MesajGönderilme zamanı: 07.02.10, 01:34 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
Hace Muhammed Lütfi Hz. nazmen buyuruyor ki:

"Şeriati terk edersen, tarikati red edersen hakikati bulamazsın! Hakikati bulamayanın da imanı hakikate ulaşmaz.. (Hakke'l Yakin imana erişemez).."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İmam-ı Rabbani (K.S.) ve Said-i Nursi (Rh. A.)
MesajGönderilme zamanı: 07.02.10, 01:39 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
Şeyh Ali Kara Hazretleri buyurmuşlar ki:

* Tarikat, Şeriatsiz olmaz! Şeriat de Tarikatsiz Olmaz.

* İnsan gönlünü Allah'tan gayri düşüncelerden arındırmadıkça hakiki tasdike ulaşamaz.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İmam-ı Rabbani (K.S.) ve Said-i Nursi (Rh. A.)
MesajGönderilme zamanı: 07.02.10, 01:50 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
İnsanların mertebece en mükemmelleri peygamberlerdir. Peygamberlik yani nübüvvet ve risaletin kapısı kapanmıştır, lakin mirascıları devam etmektedir. Ulemadan irşada kabiliyeti olan yani veli-i mürşid, Peygamber’in zamanından itibaren kıyamete kadar devam edecekler.

Demek irşad ve velayet kapısı kapanmayacaktır. Bunun kapanması, dinin ortadan kaldırılması demektir.

Allah Teala bir kulunu hidayet etmek murad ettiğinde onu veli-i mürşide (Kamil Mükemmil Mürşide) sevk eder. Kalbi samimiyet ve ihlas şartıyla, eli veli-i mürşidin eli içindeyken tevbe etmesiyle hidayete erer. Bu da hidayet için Adetullah’tan biridir. Hidayet ettiği vakitte veli-i mürşide sevk eder; dalalete sevk etmek murad ettiğinde de, veli-i mürşidi ondan uzaklaştırır. Nitekim El-Kehf süresinin,

“...Allah kimi hidayete erdirirse, işte o hakikaten (sırat-ı müstakime) ulaşmıştır. Kimi de sapıklığa sevk ederse, artık elbette onun için de (irşad edecek) bir veli-i mürşidi bulamazsın.”

mealindeki 17’nci ayetinde veli-i mürşide işaret edilmiştir.


Ehli Sünnetin Nazarı İtikadın Ölçüsüdür, İsmail Çetin rahimehullah


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 60 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6  Sonraki

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye