Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 19 mesaj ]  Sayfaya git 1, 2  Sonraki
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Re: Risale-i Nur Enstitüsün 'den Cübbeli'ye cevap
MesajGönderilme zamanı: 17.12.09, 13:01 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 17.11.09, 20:45
Mesajlar: 92
b. On beş yaşından büyüklerin hepsi aynı kategoride değerlendirilmemiştir. Burada, “masum ve mazlum” Hıristiyanlardan bahsedilmiştir. Masum ve mazlum olan Hıristiyanlardan kastedilen de Hz. İsa’nın din-i hakikisine sarılan Hıristiyanlardır. Zaten Ahirzamanda Hz. İsa’nın din-i hakikisinin İslamiyetle omuz omuza geleceği, tevhid inancında birleşeceği dikkate alınırsa, Hıristiyanların cehennemden kurtulması ya da ölümlerinin “bir nevi şehadet” olarak değerlendirilmesi daha doğru anlaşılabilir.




burada aktarılan metinden anlaşılacağı gibi bu hristiyanlar peygamber efendimizi ve kuranı kerimin iman hususunda ki bağlayıcı hükümlerini kabul etmeden nasıl olrda islamiyetle omuz omuza olabilirler ....


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Risale-i Nur Enstitüsün 'den Cübbeli'ye cevap
MesajGönderilme zamanı: 17.12.09, 13:51 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 19.09.09, 21:50
Mesajlar: 103
m ali bulut dün akşan sıradışı programında risaleleri yani saidi nursinin beyanlarını klasik gelenek içinde yetişmiş cematlar ve tarikatlar tarafından anlaşılamayacağını zira saidi nursi nin çok farklı ve aykırı şeyler söylediğini 20 yerde ehli sünnete muhalif yer var sözünün doğru olabileceğini kendisine göre daha çok meselede "GELENEKLE ÇATIŞTIĞINI. ÇOK FARKLI YAKLAŞIMLAR SERGİLEYEREK ÇOK FARKLI (GELENEKTEN) ŞEYLER SÖYLEDİĞİNİ İTİRAF VE KABUL ETMİŞTİR...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Risale-i Nur Enstitüsün 'den Cübbeli'ye cevap
MesajGönderilme zamanı: 17.12.09, 13:53 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 19.09.09, 21:50
Mesajlar: 103
@ahmethc Ahmet Bey cübbeli şimdi fatih altaylının maskarası olarak ekrana çıkarılarak iyice bilinir hale getiriliyor. Operasyon yakındır!

yukarıdaki beyanlar NUH GÖNÜLTAŞA aittir...twitter nam sitede yazmıştır...

ahmethc nikli kişi ise aynı sitede yazan Ahmet Hakan Coşkun dur...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Risale-i Nur Enstitüsü'nden Cübbeli Ahmed Hoca'ya Cevap...
MesajGönderilme zamanı: 17.12.09, 22:05 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 657
Hocam

[4] cehenneme giripde sonra af ile cennete gidecek olan yani cenabı hakkın kendi tayin etdiği müddet kadar günahlarının cezasını çekmelerini takdir buyurdukları müstesna.!!

Bu maddede söyledikleriniz Müslümanların Cehenneme ceza için girmiş olanları değil mi?


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Risale-i Nur Enstitüsü'nden Cübbeli Ahmed Hoca'ya Cevap...
MesajGönderilme zamanı: 17.12.09, 22:06 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 657
Risaledeki ilgili kısım şudur: Bundan başka bildiğim kadar bahis yoktur. Özellikle kalınlaştırdığım yerlere dikkat ediniz:

Kastamonu Lâhikası | Birden İhtar Edilen Bir Mesele | 79

Üç dört aydır ki dünyanın vaziyetinden ve harbinden (dünya savaşından) hiçbir haberim yokken, Avrupa'da, Rusya'daki çoluk çocuğa acıyarak tahattur ettim (hatırladım). O manevi ihtarın beyan ettiği taksimat bu elîm şefkate bir merhem oldu. Şöyle ki:

O musibet-i semaviyeden ve beşerin zalim kısmının cinayetinin neticesi olarak gelen felâketten vefat eden ve perişan olanlar, eğer on beş yaşına kadar olanlar ise, ne dinde olursa olsun şehit hükmündedir. [COLOR=Red]Müslümanlar gibi büyük mükâfât-ı maneviyeleri, o musibeti hiçe indirir.


On beşinden yukarı olanlar, eğer masum ve mazlum ise, mükâfâtı büyüktür, belki onu Cehennemden kurtarır. Çünkü ahirzamanda madem fetret derecesinde din ve din-i Muhammedîye (a.s.m.) bir lâkaytlık perdesi gelmiş.

Ve madem ahirzamanda Hazret-i İsâ'nın (a.s.) din-i hakikîsi hükmedecek,
İslamiyetle omuz omuza gelecek. Elbette şimdi, fetret gibi karanlıkta kalan ve Hazret-i İsa'ya (a.s.) mensup Hıristiyanların mazlumları, çektikleri felâketler onlar hakkında bir nevi şehadet denilebilir.

Hususan ihtiyarlar ve musibetzedeler, fakir ve zayıflar, müstebit büyük zalimlerin cebir ve şiddetleri altında musibet çekiyorlar. Elbette o musibet onlar hakkında medeniyetin sefahetinden ve küfranından ve felsefenin dalâletinden ve küfründen gelen günahlara keffaret olmakla beraber, yüz derece onlara kârdır diye hakikatten haber aldım, Cenab-ı Erhamürrâhîmine hadsiz şükrettim. Ve o elîm elem ve şefkatten teselli buldum.

Eğer o felâketi gören zalimler ise ve beşerin perişaniyetini ihzar eden gaddarlar ve kendi menfaati için insan âlemine ateş veren hodgâm (yalnızca kendini dert edinen), alçak insî şeytanlar ise, tam müstehak ve tam adalet-i Rabbaniyedir.

Eğer o felâketi çekenler mazlumların imdadına koşanlar ve istirahat-i beşeriye için ve esasat-ı diniyeyi ve mukaddesat-ı semaviyeyi ve hukuk-u insaniyeyi muhafaza için mücadele edenler ise, elbette o fedakarlığın manevi ve uhrevî neticesi o kadar büyüktür ki, o musibeti onlar hakkında medâr-ı şeref yapar, sevdirir.


Kaynak: Risaleara com


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Risale-i Nur Enstitüsü'nden Cübbeli Ahmed Hoca'ya Cevap...
MesajGönderilme zamanı: 17.12.09, 22:31 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 657
Tamamdır hocam, belki yanlış algılanabilir diye sordum.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Risale-i Nur Enstitüsü'nden Cübbeli Ahmed Hoca'ya Cevap...
MesajGönderilme zamanı: 18.12.09, 09:10 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 17.11.09, 20:45
Mesajlar: 92
afitab yazdı:
bu nur talebesiyim diyenler uçmuşlar be abi :shock:


Ve emin olanlar milyon kadardır. Başta Kur'an- kebir ayetleriyle ve hz Ali(r.a) ile imam-ı gazali(k.s) risale-i nur'a işaret etmiş.
O şaşırdı ve kızdı -ne yani Kur'an risaleleri habermi vermiş sen şimdi risalenin ikinci kuran vazifesi gördüğünümü söylemek istiyorsun dedi..
Ben dedim Kur'an madem insanlara indi elbette insanlığı alkadar edecek olaylardan bahsedecek. Nasıl ki efendimiz fatih sultanı haber vermiş çünkü o bir kurtarıcı idi elbet bahsetti. Kur'an daha ziyade insanların başına gelecek iyi şeyleri müjde edecek kötü şeylerden kaçınmamız için onlardan dahi bahsedecek ikaz edecek. (ye'cüc ve me'cüc gibi)
İşte Risale-i nur'da bu dehşetli asrın iman kurtarıcısı olduğu için Kur'an ona işaret etmiştir.

Abiler ve ablalarım birazda fevri konuştum arkadaşımla acaba yanlışmı ettim_? yardımcı olurmusunuz_? '

cevap verenler doğru yapmışsın diye alkış tutuyorlar. :?:




işaret ve haberler olsa ve bunlar tevile açık deliller olmasa sizce bunlar bu delilleri sertac etmezler miydi? Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Fatih sultan hanı haber vermiş ama şahsından ziyade yapacak kişiye işaret etmiş. Sahabi sırf bu müjdeye rağbeten defalarca İstanbul u kuşatmış. Peygamber Efendimiz sallalahu aleyhi ve sellem dah yeni ahirete irtihal etmişken...

ben risalenin manevi şahsiyetine bu kadar işaret olduğunu bilen duyan sahabilerin neden bu -tefsir-!!! yazma işini ertelediğini anlamışta değilim...

kardeşlerim konuyu siz biz onlar ötekiler boyutuna taşımadan aklı selimle yek diğerini yok ve değersiz kabul etmeden idrake çalışmalıyız. herşey vazifesini yapıyor bu fani hayatta...

" er yarın Hak divanında belli olur"


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Risale-i Nur Enstitüsü'nden Cübbeli Ahmed Hoca'ya Cevap...
MesajGönderilme zamanı: 24.12.09, 22:52 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 24.12.09, 22:13
Mesajlar: 145
selamün aleyküm,

tüm yazılanları okudum, arkadaşlarımın bazı sözlerini üstüme almasam da yine alındım. ben risalei nur'u 2. defa okuduğumda elhamdülillah ki, imansızlık dehşetinden, dipsiz kuyusundan kurtuldum (elhamdülillah). risalei nur'u okumayan kardeşlerim lütfen cevap yazmasınlar, ricamdır. risalei nur'un; alışılmış gelen fıkıh, tasavvuf kitaplarından farklı bir dili, üslubu vardır. konuyu ele alışı, soyuttan çok, somuttur ki son rahlesi soyuttur, ruhanidir. bunu ben kendim bizzat gördüm, yaşadım.

Allah (c.c) süphesiz ki birdir, O'ndan başka ilah yoktur. ancak insanlar çoktur, her birinin halleri diğerlerinden farklıdır. amaç, gaye bir olan Allah'a sığınmaksa, bu yolların da birbirine çarpıştırılması, "benimki seninkinden daha ak" mecazi anlamına gelinmesinde bana kalırsa hiç bir fayda ve hak da yoktur.

ben kendim okudum ve gördüm ki, materyalist felsefenin beraberinde getirdiği o yalan yanlış düşüncelerden kurtulmanın belki de en büyük merhemlerinden biri de risale-i nur'dur. risalei nur tekbaşına bir kitap değil ki, ortada gezinsin, o; kur'an'dan bir kitaptır,
hani, denizler mürekkep olsa ve ağaçlar kalem, yine de yazmaya yetmez alemlerin Rabbi olan Allah'ın hikmetlerini, güzelliğini, lütfunu, sözlerini... işte bu risale-i nur da, o mürekkep ve kalemle yazılmış, kur'an'dan bir gölge kelamdır.

yukarıdaki sözlerimde bir yanlışlık varsa, bendendir, affola...

saygılar...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Risale-i Nur Enstitüsü'nden Cübbeli Ahmed Hoca'ya Cevap...
MesajGönderilme zamanı: 25.12.09, 00:56 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 657
Güzel kardeşim, Risale faydasız bir eser denilmiyor. Lütfen iyi anlayalım. Faydası vardır, ama Risale her şeydir denilmesi yanlış olan... Akla, kalbe, ruha, letaife, terakkiye, velayete, kemalata, vs.. her şeye bir ilaçtır diye sunulması yanlıştır. Ne Risale her şeydir, ne Mektubat-ı Rabbani, ne Mesnevi-yi Rumi, ne Bostan Gülistan, ne Muhammediyye, ne Envaru'l Aşıkin, Ne Risale-i Kudsiyye vs... İslam hepsini içine alır ama zahir ve batınıyla bunların da ötesinde ve üstündedir. Şer'i ilimlere ait bütün eserler lazımdır. Batın ilmi içinse kitaplar yetmez. Kalb ehli Hızırlar gerekir. Bunun Kur'an'da çok açık delili var Kehf Suresinde... Açık bir delil var iken gerisi indi mülahazadır.

Aşağıda nakledeceklerimi lütfen iyi anlayalım:

***

"Ne zaman iman ederse nefs, o zaman dinler Allah’ı. O da nefs-i mutmainne mertebesine gelmeden olmuyor. Nasıl olacak, mürşid-i kamilin tedavi yöntemleriyle.. Bunu kitapla yapacağını söyleyenler var. Bizim dersli kardeşlere, bazen telefonda, bazen de yüz yüze görüştüklerinde diyorlar ki 'siz öyle uğraşmayın, okuyun Risale-i Nuru. Fenafillah mı olmak istiyorsunuz, olursunuz. Allah’a mı varmak istiyorsunuz varırsınız. İhlasa mı vasıl olmak istiyorsunuz, varırsınız.' Vallahi varamazlar, yemin ediyorum. Onlar okuyor 40 senedir, neden varamadılar?

Efendimiz buyuruyor ki; 'Ebubekir Sıddık çok Kur’an okumakla, çok namaz kılmakla sizi geçmedi. Biz ona, kalbine akıttık..'

Bakın ‘öğrettik’ demiyor ki ‘akıttık (aktardık)’ diyor. Arapça değil, hafızlık değil, Risale-i Nur hiç değil, zaten yoktu o zamanda.
"

Nusretullah Hocaefendi. Mahmud Efendi Hz.lerinin Avrupa Vekili..


***

Teketek Programında Konuşan Ahmed Hoca, "Risale-i Nur, Dinde yeri var mıdır, nereye kadar vardır, nereye kadar yoktur?" sorusuna şöyle cevap verdi:

(Program videosunun 116. dakikasından itibaren: )

Risale-i Nur, bir tefsir diyorlar ama bir tefsir değildir: Yani Fatiha'dan Başlayıp Nas'tan çıkmaz. Ama Ayetlerden, Hadislerden, içine gelen ilhamlardan o Zat bunları yazmıştır. Epeyce Ayetler var. Bazı Hadis-i Şerifler de var. Ondan sonra ilhami, işari manalara da girebilir.

Ben incelemedim. Ehli değilim. Risale üzerine tedrisat yapanlar var. Nurcu gruplar var, yazıyorlar, okuyorlar, yorumlar (şerhler) yapıyorlar, kimisi diyor hiç yorum yapılmayacak, müsait değildir; böyle gruplar var. Benim ise Risale hakkında bir incelemem, araştırmam yok. Bir kaç kere, Osmanlıcasından bir kaç sayfa okumuşumdur. Okuduğum yerde de bazı Ayetler Hadisler, mesela dünyanın değersizliği gibi; hadisleri, güzel, hikmetli konuları ihtiva eder.

Ama işte Tefsir de bu, Hadis de bu, Akaid de bu, Fıkıh da bu, Tasavvuf da bu, hepsi de budur DENİRSE yanlış olur. Çünkü insanın Tefsir, Hadis, Akaid, Fıkıh; diğer kitapları da okuması lazım. Hele emri yasağı ayırmak için, Fıkhı mutlaka okuması lazımdır. Varsa bu, yoksa bu, hepsi Risaledir, Kur'an budur, Kitap budur, din de budur DENİRSE yanlış olur.
Ama burada da hikmetli ilimler vardır, bakalım, istifade edelim, faydalıdır diye diğer kitapların yanında isteyen, okuyabilen, araştırabilen, anlayabilen okuyabilir.


Baktığım yerlerde ahirete iman, Allah'a iman. Ölüm, mahşerde dirilmek gibi konular da vardı. O zamanda o konulara ihtiyaç duyulmuş. O vakitte iman tehlikesi var. Millet artık inkara gidiyor. Ateistlik başlamış. İmansızlık yayılıyor diye düşünmüş o Zat, ben milleti imana döndereyim demiş. Fakat şimdi, bugün o Zatın yöneldiği noktalarda kalıp da bunun dışında başka kitap okumam. O Zat böyle bir şey dememiş ki... Eğer, cemaati bundan başka bir şey okumayız derseler yanlıştır. Diyenler var mı yok mu bizzat bilmiyorum; bazen bize öyle haberler geliyor. Velakin mutlaka Tefsirden, Hadisten, Akaidden, Fıkıhtan, Tasavvuftan başka eserleri, başka ilimleri de okumaları lazımdır. Bir çiçekle yaz gelmez yani.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Risale-i Nur Enstitüsü'nden Cübbeli Ahmed Hoca'ya Cevap...
MesajGönderilme zamanı: 25.12.09, 01:01 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 657
Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri, bizzat izin vererek internette yayınlattığı 08.11.2007 Perşembe günü kayıd edilen ve yüksek manevi bir makamın emriyle yaptığını bildirdiği bir sohbetinde;

1- Risale-i Nur okumanın zamanının geçtiğini, Risalelerin gençlerimizi bir miktar yaklaştırdığını, lakin ondan öteye götüremediğini, Risale ile iştigal eden gençlerin vakitlerini kaybettiklerini ilan etmişti.

2- Şeyh Efendi Hz., aynı sohbetinde, Risale-i Nur'a sahip çıkanların içinde bulunduğumuz hali ve milletçe düşürüldüğümüz vartaları bilemediklerine de işaret etmişti.

3- Şeyh Efendi Hz., aynı sohbetinde, Risalelerin gidilecek yolu insanlara aşikâr edemediğini de söylemişti.

4- Şeyh Efendi Hz., aynı sohbetinde, farz olan ilimin Tarikat-ı Muhammediyye olduğunu, insanın kurtuluşu ve saadetini kefalet altına alan, kurtuluşuna ve istikbaline dair yol gösteren ilimin “Kalb İlimleri” olduğunu da vurgulamıştı.

5- Cemaat ehlinden kendisini ziyaret edenlerin fikr-i sabit sahibi kimseler olduklarını, ne söylense “Risale’de böyle şey yok” diye karşılık verdiklerini de eklemişti.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 19 mesaj ]  Sayfaya git 1, 2  Sonraki

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye