Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Futbol Çağımızın Deccalı Sanırım
MesajGönderilme zamanı: 30.03.12, 09:48 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 15.12.08, 23:23
Mesajlar: 664
Futbol Çağımızın Deccalı Sanırım



-Bu haftaki maçlar çok heyecan verici. Sizin takımla oynayacağız

-Doğru söylüyorsun. Sana göre ne olur skor?

-Sorduğun soruya bak. Dostuz ama maçta dostluk olmaz. Elbette bizim takım yenecek.

-aklısın ama bence bizim takım yenecek.

-Var mısın iddia’ya?

-Nesine?

-Bir takım elbiseye. Kim yenerse o alacak.

-Anlaştık.



Maç günü gelir. Trafik kitlenir, medya kanallarında gün boyu yorumlar yapılır, yaşam adeta durur. Hani desen ki taraftara, annen hastanede ölümcül durumda ve seni bekliyor, yine aklı fikri maçtadır. Ezan sesi çınlatır etrafı, namaza gidilmez. Dillerde küfürler, sanki taraftarın arasında şeytansı provokatörler yer alır. Ellerine ne geçerse fırlatır yenilen takım. Adeta savaştan yenik çıkmış gibi yastadırlar. Yenen ise bir devleti almış gibi kutlama peşindedir. İçkiler, kahkahalar arabalarla kornalar sokaklarda uykusuz bir gece geçirirler. Hatta ellerine geçen tabancayla ateş ederler sağa sola. Birçok kişiye bu atılan kurşunlar isabet edebilir, düşünmezler bile. Ölenler olur. Bu kişi belki çocuk, belki bir taraftar bile değildir.

-Biz yendik işte, ne zaman alacaksın benim takımımı.

-Ne takımı ulan! Yenildiğime mi üzüleyim parasızlığıma mı?

- Ben onu bilmem. Sen söz verdin dostum. Bir iddiaya girdik ve alacaksın

-Ben senin dostun falan değilim artık. Almazsam ne olur…

Belki bir bıçak ya da tabaca sesi çınlatır kulakları ve deler teni. Biri ölür mezara diğeri ise hapishaneye girer ve dostlukları bitiverir. Yuvalar yıkılmış, geride gözü yaşlı aileler kalarak…

Ömür çok değerli bir sermayedir değil mi? İnsanı bu kadar meşgul eden spor taraftarlığının özünde ne vardır? Bizi Allah’a koşturacak heyecanlar yerine niçin bu kadar basit bir olay bizi bu kadar etkiliyor ki? Bunun cevabını hac vazifesini yaparken anlamıştım. Bende çılgın bir spor taraftarıydım. Takımımın maçlarını izler, her golde sesim dünyaya yayılırdı. Oysa hacdayken, belli bir süre sonra ibadetin verdiği başka bir âlemi yaşamaya başlamıştım. İlgilerim kutsal mekânlardı. Kâbe’de ezan sesindeydi kulağım. O sesi duyara duymaz koşuyordum namaza. Namaz vaktini kaçırmak ve orada olamamaktı beni üzecek tek şey. Gözlerim Kâbe’de dilimde dualar, coşuyordum adeta o küçük görünen sonrada sonsuzluğuna şahit olduğum nurani karanlık renklerde. Otuz gün kaldım. Takımımın ne sonuç aldığı beni ilgilendirmiyordu artık. Allah demişti ki, Deccalın giremeyeceği yerlerdir haramlar- Kâbe, Medine’de Hz. Muhammed’in(sav) kabri ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa. Deccal’ım Türkiye’de kalmıştı. Adeta mahşer provası oynanıyordu samimi olarak ve dünyanın her özelliği lanetlenmişti orada.

Şimdi yeniden vatanımdayım. Yine her şey futbol yaşadığımız gerçek içinde. Camiler değil, statlar doluyor. Sadece Cuma günleri hatırlanıyor camiler ve insanlar birbirlerini ancak bu şeklide görerek hasret gideriyorlar böylece. Camiye gitmeyince kimse kimseyi tanımıyor. Kimse kimsenin derdinden haberdar değil. Kıl namazı ve hızlıca kaç oradan mesajıyla bitiveriyor Cuma namazları. Hutbelerde günün sorunlarına parmak basılmıyor. Namazlarda cemaat bilmediklerini bilene soramıyor ve sorunlarını tartışamıyor. Kısacası ibadette ruh kalmamış. Sadece ayıplanırım ya da Allah’a karşı vicdanlar rahat etsin diye geçiştirilen bir yer olmuş. Sadece emekliler var camilerde. Yaşı başı geçmiş, belki de evden kovulan ihtiyarlar.

Toplumda ahlaki çöküntü var. Herkes adaletini kendi almak istiyor. Herkes heyecanını kendince yaşıyor. Kimse yan komşusunu merak etmiyor. Taraftarlık bir ortak alfabeye dönüştü adeta. Takımı için-vatanı için değil, ölmek isteyen bir nesil var şu anda. Yıllarca bölündü bu toplum kimseye bir faydası olamayan hiziplerle. Sağ-sol oldu. Alevi-Sünni oldu. Şimdi Türk-Kürt oldu. Aynı takımdaysa bu karşıt fikirli kişiler dost oldu statta. Sonra sokağa çıktı yeniden başka bir amaç için savaştı. Yıllarca ülkemizde Deccal başka bir isimle yaşadı. İmanımızı çaldı. Çalmaya da devam ediyor.

Lütfen okuyalım. Neye inandığımızın alfabesini öğrenelim. Bu kâinat Allah’ın, ölümlülerin değil, Deccal’ların ise asla. Bizim başımıza ne geldiyse millet olarak cahillikten, bize yapılan dayanılmaz işkencelerden değil.



Saffet Kuramaz


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye