Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Yürekteki Sancıların Dili
MesajGönderilme zamanı: 08.06.11, 11:39 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 15.12.08, 23:23
Mesajlar: 664
Yürekteki Sancıların Dili


Aynadan yansır gibi suya bakarken, titreyen teninden yansıyan dalgalar ay ışığının mum gibi görünen çaresizliğinde eriyordu yüreğinde. Her gölge bir canlı izi, her hışırtı geçmişinden gelen kabus, her yel sarsıntıyla haykıran depremler gibi anılarında can çekişiyordu. Suya girmek, sudan bir parça olmak, serinliğinde Kuzey kutbuna sürüklenmek, Titanik gemisine sığmış bir ömrü, çığlıklarında sona erdirmek geçti bir an içinden. “Yalnızlık Allah’tan kopmak ve ölümse ona kavuşmaktır!” derinden bir ses geldi kulaklarına:

“Söyle, eğer çok insan olsa etrafında kendini yalnız hissetmeyecek misin ki?”

“Söyle, seni anlamaya çalışan bir insan gördün mü yaşadığın ömürde”

“Söyle, adı hep taviz olan hep orta yola gitmek zorunda kaldığın, esaretine ne demeli ki?

“Söyle, sen kendine, kendin için ne yaptın ki… Ölümü bu kadar ucuz ve kurtuluş olarak görüyorsun”

“Söyle, her girdiğin ve paylaştığın tuvalin içinde renkleri eleştirdin, dengeleri bozdun, yaratılanı değiştirmek istedin, yinede mutlu olmadın değil mi?”

“Oysa emanetine tanık şu yeryüzü, tuvalini kuşatan olmazsa olmazdın. Çöpleri kırıntı yaptın. Savaşlarla, yangınlarla, kavgalarla… Yıprandın, yıprattın! Özüne bakmak yerine gölgesiyle, hayaliyle ilgilendin. Sen ormanı yakmakla, aldığın nefesi öldürdün, yiyeceğini aldığın tarlaya erozyon dedirttin. Sen yaratanın yarattığını beğenmedin. Bu kadar mahvedişin, seni yokluğa sürükledi. Tövbe et, tövbe et… Gir bu nehre, ama ölmek için değil, yıkanmak için… Temizlendiğinde, aynaya doğru yönden baktığında, tuvalinde gördüğün gerçek kulu göreceksin. Ölüm yok, yok olmak yok… Makberine girmiş çiçek gözyaşı ile yunduğunda yeryüzünde boy gösterecektir, senin gibi.”

Ses yok oldu… Yoklukta! Yıkandı loş karanlık, güneş yavaşça seherinde görünmeye başladı. Her iz uyandı. İzlerinde yeni bir yaşam başladı. Yunmuş ten, ruhuna yansımakta o izleri takip ederken. Bütüne karıştı, sorgu sual etmeden. Yaratılmışlık içinde sıradanlığına itiraz etmedi artık.

Sorgulamadı… Ol diyene tabi, o sese yöneldi. Ten bütünde eridi. O an yeni doğmuş, ana karnında esaret kaldığı günleri unutmuş, her boyutun içinde yeniden doğarak sonsuza koşmuştu. Ne mekan, ne zaman, ne ses… Vardı!


Saffet Kuramaz


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye