Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Ferahlatan Düşünceler
MesajGönderilme zamanı: 15.05.11, 23:48 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 15.12.08, 23:23
Mesajlar: 664
Ferahlatan Düşünceler

Gecenin zerrelere hapsedildiği saatlerde, karanlığın yansıması ile sıkıntı bastı göğsüme. Nedeni belli belirsiz, sanki başka bir el ile boğulmaktayım. Yüzümü yıkadım. Cam kenarından dışarıyı seyretmeye başladım. Çöp kamyonları çöpleri topluyorlar, öyle telaş var ve öylesine hareket. Sokakta gezmeden gelen birkaç aile uyuyan çocukları ile sorunlu kıvranışlarla bir an önce eve gitmenin telaşı içindeler. Hava kapalı, hem de kazan karası. Öylesi savaşlar var sanki rüzgâr esiyor, ağaçların dalları savruluyor. Şimşek çakmaya başladığında korku sarıyor yüreğimi. Hemen salâvat getiriyorum korkuyla. Salâvat ile gördüm ki, esnemeye ve ferahlamaya yüz tüten göğüs kafesimin hafifliğini hissettim. Doksan dokuzluk Tespihimi elime aldım. Dilimde akan bir huzur ile, anıları da beraberinde gözüm önüne sermeye başladı.

Orta ikinci sınıfın bitiminde yazın, Kur’an kursuna gitmiştim. 2 katlı ve zengin bir vakfın yeriydi. Rizeli tahmini 25-30 yaşlarında bir hocası vardı. Namaz aralarında, beraberce Kur’an okur, gerekli sureleri öğrenirdim. Bazen vaktinden önce yanına gider beraber çay içer dertleşirdik. O zamanlar havagazlı ocaklar vardı mutfaklarda, sanırım 1975'li yıllardı Ankara'da. Bana öylesine ilginç gelirdi. Mısır’dan bir kızla yazışır ve ne yazdığını benimle paylaşırdı. Babasının Kur’an okuyuşu unutmadığını gözlerinden akan yaşlarla anlatırdı. Sonraları en erken kim Kur’an hatim edebilirliği ile bir yarışma düzenledi. Çok hevesliydim. Günde 50-100 sayfa arası Kur’an okuyor ve okumaktan da haz alıyordum. Buna hocanın katkı payı elbette çok büyüktü. Yaş farkına rağmen arkadaş gibiydik. Onu hayal kırıklığına uğratmamalıyım diyordum. Böylece içtenlikle okuyordum. Beni böyle sürekli Kur’an okuduğumu gören komşular maşallah diyor, hatta bazıları kafayı yiyeceğimden bahsediyor, çok yüklenildiğinden adıma savunma yapıyorlardı. Ben bu ilgiden memnun, kalbim huzur içindeydi. O yaz ki gurup içinde Kur’anı birinci hatim etmiştim. Ailem gururluydu benim adıma, bende sevinçliydim…

Orta son ara tatilinde, hem ergenlikle tanışmış ve trafik kazası geçirdiğim için Kur’an okuyamaz olmuştum. Vicdanımı doğrulayan içimde gerekçeler vardı. Kolum sargıda, abdest alamazdım. Bu uzun süre içinde dinsel doyumdan uzaklaşmış, ergenlik sorunları ile sokak muhabbetini öğrenmiştim. Artık kendimi huzurlu hissetmiyordum. Yaşadığım hayat, başarılarıma rağmen çok bayat geliyordu. Elime Kur’anı almak istemiyordum. Hatta cuma namazlarına telkinlerle gidiyorum. Bulunduğum çevrede dini yaşayan insanlara deli gözüyle bakılıyordu. Hele ben gibi bir yaştaki için ne gariptir acınılıyordu. Rahmetli annem her zaman telkin ediyor, hatta babam eğer Kur’an okumazsam birçok tehditler sıralıyordu. Tekrar Kur’an okumaya başladığımda onu unutmak üzereydim nerdeyse. Cuma geceleri tekrar okumaya başladığımdaki huzuru ve değişikliği ağlayarak hissediyordum. Öyle bir ilahi atmosferdi ki, yaşadığım eğlencelerde bu dozu asla yakalayamıyordum. Her uç noktada mutluluk adına ısrarla günahlara gitsem bu kadar deşarj olamıyordum. Tekrar aynı modu yakalamış, hayatıma farklılıklar gelmeye başlamıştı. Huzur doluydum.

Şimdi aynı huzuru tespih çekerken hissediyorum yeniden. Ne televizyondaki film, ne internetteki gezişim, ne okuduğum kitap bu dozu vermiyor bana. Hele kırkı geçtikten sonra tespih çekmenin gerekli oluşu boşuna değilmiş diye düşünüyorum.

Okudukça hızlanan hararetli tekrarlar, maddesel ağırlığımı yok ediyor sanki. Yerden yükselip uçmak istiyorum adeta. Yeniden huzur ve heyecanlar sardı bile. Dışarıda hala şimşek çakıyor, yollardan mini derecikler akıyor, rüzgâr şiddetini artırıyor, şimşekler odamı aydınlatıyor ve ben korkuyla uğraşmıyorum şimdi. Karanlık derdim değil artık. Sanki tespih benim terapim olmuş, içimdeki kötülükleri ve zehirlenmeleri silip atmıştı. Gecenin bu saatinde içimdeki sıkıntıma çare olacak doktoru nerede bulabilirdim ki, üstelik bedava… Şükrettim.

Rahmetli annemin teselli sözcükleri ile yatağa gittim. Dudaklarım ne zaman sustu bilmeden. Uyumuşum…


Saffet Kuramaz


En son deha tarafından 08.07.11, 13:59 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Ferahlatan Düşünceler
MesajGönderilme zamanı: 08.07.11, 13:00 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 07.12.10, 00:24
Mesajlar: 424
Alıntı:
Orta ikinci sınıfın bitiminde yazın, Kur’an kursuna gitmiştim. 2 katlı ve zengin bir vakfın yeriydi. Rizeli tahmini 25-30 yaşlarında bir hocası vardı. Namaz aralarında, beraberce Kur’an okur, gerekli sureleri öğrenirdim. Bazen vaktinden önce yanına gider beraber çay içer dertleşirdik. O zamanlar havagazlı ocaklar vardı mutfaklarda, sanırım 1975'li yıllardı Ankara'da. Bana öylesi ilginç gelirdi. .. Babasının Kur’an okuyuşu unutmadığını gözlerinden akan yaşlarla paylaşırdı. Sonraları "en erken kim Kur’an hatim edebilir"liği ile bir yarışma düzenledi. Çok hevesliydim. Günde 50-100 sayfa arası Kur’an okuyor ve okumaktan da haz alıyordum. Buna hocanın katkı payı büyüktü.


Ne güzel anılar...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye