|
Şeyhim lütfen bir an evvel tekkenize dönünüz
Mevlüt Özcan
Milli Gazete
2010-09-18
Selâm ve hürmetlerimle ve kemal-i edebimle ellerinizden saygılarımla öperim.
Zât-ı âlilerinizle kurduğum bu irtibatımda haddimi aşan ifadelerde bulunursam şimdiden affımı talep ediyorum...
Muhterem efendim,
Zâtınız tekkemizi terk edeliden bu yana müridanınızı yetim bırraktınız. Herkes sizi çok özlüyor. Size bakıp feyiz almak istiyor. Bulunduğunuz mekâna da kimse ulaşamıyor. Başında bulunduğunuz makama bağlı müridanınız, size bakıp islâmî yaşantınızı görüp, hayatını bu yaşantıya uydurmak istiyor. Malûmaliniz günümüzde örnek alınabilecek kişiler tek sayılarla ifadelendirilecek kadar azaldı. Başta zatınız olmak üzere onlar da inzivaya çekilirlerse bu ümmetin hâli yürekler acısı olur. Bundan dolayı biran evvel tekkenize dönmelisiniz. Müridanınıza kapınızı açık bırakmalısınız. Herkes fırsat bulunca ihtiyacı da olunca sizin nurlu yüzünüzü görmeli, feyiz almalı, siz de problemini gidermeli, nasihatlerinizle dirilmelidir. İnanın müridanınızın buna çok ihtiyacı var.
Şeyhim, etrafınızdaki etten duvarı da kaldırmalısınız. Kapınıza yüz süren herkes zatınızla görüşmelidir. Eskiden olduğu gibi her sabah namazdan sonra ve haftada bir gün nasihatlerinizi dinlemeli.Eksikliklerini gidermelidir.
Ülkemizin birçok yerinden sizi görmek için gelenler "şeyhimizi göremedik, elini öpemedik, nasihatlarını alamadık" diyerek hüzünle memleketlerine geri dönüyorlar. Sizden alacakları enerji ile dirilemiyorlar.
Referandumda oy kullanmak için sandığın bulunduğu okulun önü erkek-kadın müridanınızdan duyanlarca doldu. Sizi göremeyenlerin oradan ağlıyarak evlerine döndüğüne ben şahidim. Ne olur şeyhim tekkenize lütfen dönünüz. Müridanınızı daha fazla yetim bırakmayınız.
Biliyorum sağlık sorunlarınız da var. İnanıyorum ki, birlikteliğinizde karşılıklı oluşacak enerji Allah'ın lütfuyla şifaya dönüşecek, herkes için devâlar olacaktır.
Zât-ı âliniz herkesten çok daha iyi biliyor ki, âlemlere rahmet Hz.Muhammed (SAV) Efendimiz dünyadan irtihalinden önce çok az bir zaman kalıncaya kadar ashabının arasından ayrılmadılar. Namazları bizzat kıldırdılar. Nasihata ihtiyacı olanlara nasihat, direktif vermesi gerekenlere de emirler verdiler. Ashab-ı Kiram hazeratı herhangi bir engelleme ile karşılaşmadan son nefeslerine yakın ana kadar O'nu (SAV)'i gördüler. Direktiflerini dinlediler.
Bizler de sizi görmek, sözlerinizi dinlemek, sıkıntılarımızı dinletmek istiyoruz. Sizi çok özlediğimizi duyurmak istiyoruz.
Şeyhim, sizler buradan ayrıldıktan/uzaklaştıktan beri burada işler iç açıcı gitmiyor. Duyduklarımız, şahid olduklarımız inanın kanımızı donduracak vehamette cereyan ediyor. Başta komşu haklarına riayet edilmiyor. Ehli ve eğitimi olmayanlar boylarını aşan işlere girişiyorlar. Hataları ve hoyratlıkları kişileri Kur'ân düşmanı olmaya sürüklüyor. Komşu haklarını gasbedenler Kur'ân'a hizmet edebilirler mi hiç? Veballer çığ gibi büyüyor. Şahsen ben bile hoyratlıklardan müştekiyim. Kanımızı donduracak bilgi ve belgeleri zat-ı alinize arz etmek istiyorum. Size ulaşamadığımdan dolayı bu vasıta ile sesimi duyurmak istedim. Haddimi aştımsa affımı diliyorum.
Şeyhim bir an evvel tekkemize dönmenizi talep ediyorum.
Saygı ve hürmetlerimle...
|
