Okuduğunu yanlış anlıyor, değerlendiriyor ve bu yanlış üzerine de fikirler ortaya koyuyorsun. Anlaşılan senin anlaman için hiç bir edebi sanat kullanılmadan düz cümleler ile konuşmak lazım.
Evvela sen Hocaefendi'nin sözünü değil müfessirlerin piri İbn-i Abbas hz.lerinin sözünü eleştiriyorsun.
<Nitekim İbn-i Abbâs -radıyallâhu anh-, Kur'ânlaşan mü'minlerin o sonsuz kitapta nice nasiplere mazhar olabileceğini, bu sebeple hayât ve Kur'ân'ın ne derece içiçe olması gerektiğini ifâde sadedinde şöyle demiştir:
"Devemin ipi kaybolsa, onu bile Allâh'ın kitâbında bulurdum.." >
Kur'an yol gösterir. Reçetedir bir bakıma, maddi ve manevi hastalıklarımız için. Başımıza gelenler zaten Kur'an'dan koptuğumuz içindir. Buradan nasıl anladın yani, Kur'an'a suçu yüklemeyi. Suç Kur'an'dan uzak yaşayan müslümanlardadır.
Bir de Kur'an'a tapınmaktan bahsetmişsin. Gel de bunu anla. Kur'an Kimin kelamı? Kur'an'a uymak, onu rehber edinmek ne demek? Allah Teala'ya kul olmak demektir.
Sen Kur'an'ın kendisini yalnız bırakan, okuyup amel etmeyenlerden davacı olacağını duymadın herhalde.
Kur'an'a karşı mesuliyetimiz dile getirilmiş. Bu mesuliyet onun Allah kelamı olmasındandır.
|