O Gece Peygamber(sav) Doğduğuna Şahit, Övünüyor
Bir doğum günü ki, Âlemlere rahmet Hz Muhammed(sav) doğuyor. Onu doğum gününü kutlamak yaş pastayla, içkiyle, dansla, müzikle, kendinden geçercesine, sarhoş olurcasına ve dünya tütsülerinde değil, cennetteymişçesine, haşırdan sonra, sırat köprüsünden geçip, Kevser nehrine erişip, çadırına ermek; dilimizde Kur’an kalbimizde iman meclisinde oturmaktır diye coşkuyla kutlamaktır…
Noel Babaya alışmış, yılbaşı denilen ejderhaya tapılmış; dilinde İslam kılıfı tenini sararken, kalbinde dünya diye yalvaran yoksula bir rahmet gecesi olsun o gece…
Karanlığı aydınlatan nur, gözlere başka bir pencereden baktıracaktır o gece.
Dünya onu örnek alan bir Mevlana yılı kutlamışken, affedici, sevgi verici, kin gütmeyen, haset etmeyen, güven veren, barışçıl… Her anlamıyla insanlara model bir örneği dünya tanımıyor maalesef, onun tanınması ve yolunun bilinmesi engelleniyor, o zalimlere bir tokat atmak için dualar edilmelidir o gece!
Güldürene kul, ağlatana düşman olan nefsim; sen ne işkenceler içinde dilinde her an Allah diyen ve sevgisinden asla vazgeçmeyen Rabbine teslim yüce Peygamberimi kendi iyiliğim için anıp, onun metotlarıyla Rabbimi zikrederek onu tanımaya fırsat verdiğim zamanı yaşatmalıyım o gece!
İman aşk üzerine tesis edilmeli, rehberi seçmek bu mertebe çok önemli. Eğer doğru ve bitmeyen aşk, kalbe nakşetmişse, alışkanlıkların ne önemi var ki; bağımlılıkların bir kalemde ecel şerbetini içeceği malumdur. Böyle bir eceli-değişimi talep edeceğimiz ilahi aşka erecek sarhoşluğa erelim o gece!
O gece, çocuklarımız gerçek bir doğum günü nasıl kutlanırmış görmeli. O gece, her lambada elektrik değil nurumuz vermeli ışığını O gece, sanki Resul(sav) doğacakmış gibi heyecan içinde uyumamalı O gece, bir sahabe kimliğinde meclisinden haz almalı O gece, son karanlığımız olmalı yaşadığımız dünyada…
Saffet Kuramaz
|