Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Şeyh Nazım Adil El-Hakkani: Türbeleri Yıkanlara Lanet Yağar
MesajGönderilme zamanı: 22.10.10, 16:26 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 13.03.09, 06:08
Mesajlar: 291
Kabirleri ve Türbeleri Yıkanlara Allah Lanet Eder

Sultanul Evliya Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Salı, Eylül 28, 2010

Lefke, Kıbrıs



Destur Ya Ricalallah.

La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Muhammed Rasulullah Aleyhi Salâtullah.
Sümme Vesselatu Vesselam Ala Cemiyil Enbiya Vel Murseliyn Ve Mentebiahum Bi İhsani İla Yevmiddin…

Sümme Selâmu Aleyh Ya Sahibel Zaman…

Esselâmun Aleyküm, ey bütün doğudan batıya katılanlarımız!

Cenâb-ı Hak bizi affeylesin ve bize ilahi şereflerinden ikram eylesin. Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz.
(Şeytan) hiçbir zaman burada ve buradan sonra insanoğluna şeref ulaşmasını istemez.
Cenâb-ı Hak onu her zaman alçaltsın. Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz ve kılıcımızı çekiyoruz: Bismillahirrahmanirrahiym.

Ey insanlar! Ey katılanlar!
Hoşgeldiniz, hoşgeldiniz.
İlahi kimseler tarafından karşılanmak isteyenler istesinler. Ve bu ilahi kimseler tarafından ilahi sohbettir çünkü Kıyamet Günü için vakit bitmiştir. Bilinmesi için herşeyin bir işareti vardır. Evet. Ve Peygamberler Mührünün (s.a.v.) bahsettiği Kıyamet Günü hakkında işaretler vardır. Ve de bu insanoğlunun başından, Seyyidina Âdem (a.s.)’dan başlayarak bütün peygamberler Kıyamet Günü hakkında konuştular ve insanoğlunu Kıyamet Gününe dikkat edin diye ikaz ettiler. Bu ikaz her zaman baştan sona kadardır çünkü her peygamber, “Beşiren ve Neziren,” ikazcı ve müjdeleyici olarak geldiler.

Ey insanlar! Biz inananlarız, yaratıldığımıza inanmalıyız. Hiçbir şey kendini yaratamaz. Ama biz insanların hakiki ilimlerini kullanmadığı bir zamanda yaşıyoruz. İinsanların çoğu sarhoşturlar ve “Kimse yaratmadı” derler. Estağfurullah, af istiyoruz. Bu ağır bir sorumluluktur ve insanlara en fenasını getirir. Bir karıncaya, “Seni kim yarattı?” diye sorsanız “Benim yaratanım âlemlerin Rabbi, bütün kâinatın Rabbidir” der.

Karınca bunu söyleyebilir. Şimdi pekçok insan yaratıldıklarını inkâr ederler. Onlar anne ve babalarından meydana geldiklerini zannederler. Bunu söylemek insanların en büyük ayıbıdır. Bu çok büyük ayıptır. Onlar bunu söylemeye utanmıyorlar çünkü asla göklere ait olan akıl ürünlerini kullanmıyorlar. Onun için mübarek insanlar dünyada yaşayan bütün insanlara, Müslüman ve gayri Müslüman dünyası dâhil, çok üzgün ve öfkeliler. “Yaratan yok” derler. Yaratan yoksa varlıklar nasıl olur? Bir kimseye, “Bu arabayı yapan yoktur. Bu kendi kendine meydana geldi” desek, o sorumlu kimse, “Bu kişi aklını kayıp etti. Bu bizim aramızda en tehlikeli olandır çünkü aklını, anlayışını kayıp etti. Bu kişi asla hislerini kullanamaz çünkü abuk sabuk konuşuyor” der. Bir arabanın vesile olmadan düzenlenemediğine inanmazsınız. “Hayır, bu araba dört fabrikadan çıkar” dersiniz. "Bu araba kendiliğinden Mercedes’ten çıktı." Kapıda bekleyip nasıl kendi kendine çıktığını bekleyip onu yakalayıp içine binip gidecek miyiz? Nedir bu saçmalık?

İnsanoğlunun en büyük sorumluluğu, “Biz insanları yönetiyoruz” diyenlerindir. Ama sizin yönetmeniz yanlış yönlendirmektir veya yanlış yola sevk etmektir. Kendi kendine mi gelmek? Bir muz ağacı görüyorum ve “Siz nasıl meydana geldiniz?” diye soruyorum. “Kendi kendinize mi geldiniz yoksa göklerden yere büyük sepetlerle mi geldiniz?” Ağaçlar bu akılsız insanları suçlarlar ve “Siz bu gezegende nasıl rehberler veya liderler olursunuz? Bunu nasıl söylersiniz?”derler. Yağmur yağar ve kuru şeyler, otlar yeşerir. Bugün bütün yerlerimiz kurumuş otla doludur. Bir ay sonra yağmur gelir ve toprağımız yeşerir. Bunu kim yapar? Kendi kendine mi? Bu nasıl olur? İnsanlar asla hakiki bir anlayış için sormazlar ki biz anlayış için yaratıldık.

Âlemlerin Rabbi bazı özel kimseler, seçilmiş kimseleri anahtarlarla gönderdi. Bu anahtarlar nedir? Anlayış anahtarları. Ve anlayışlar hazineler gibidir. Anlamazsanız bu hazinelerin incilerinden bir payınız yoktur demektir. Neden? Neden Selefi ulemaları ayağa kalkıp şeytan ve şeytani ajanlar ve şeytanî ordulara karşı savaşmazsınız? Neden ayağa kalkıp, “Biz şeytan ve şeytanî fikirlere karşı savaş ilan ediyoruz” demezsiniz? Neden oturuyorsunuz? Neden Müslüman gruplara karşı savaşıyorsunuz? Onlar en azından, “Biz Rabbimizin varlığına ve tekliğine inanıyoruz” derler. Peygamberler Mührü (s.a.v.) buyurmuştur. Bir kimse birisini öldürdü ve Peygamberin mubarek huzurunda böyle böyle şeyler oldu dedi. "Bir kimseyle karşılaştım ve o bana 'Esselâmun Aleyküm' dedi. Ama o bu selâmı kendisinin kurtulması için söylediğini zannettim, onun Müslüman olduğuna inanmadım ve onu öldürdüm” dedi.

Evet, ve Ayet-i Kerîme indi. Cenâb-ı Hak, Yaratan buyurdu,

(Nisa:94) وَلَا تَقُولُواْ لِمَنۡ أَلۡقَىٰٓ إِلَيۡڪُمُ ٱلسَّلَـٰمَ لَسۡتَ مُؤۡمِنً۬ا
<<Size selam verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek "Sen mümin değilsin" demeyin>>

Sadakallahul Aziym.

Doğru değil mi? Sözleriniz nedir? Ve Rasul Aleyhi Vesselatu Vesselam, “Onun kalbini yarıp içine bakıp da iman olmadığını mı gördün?” dedi ve onu suçladı. Neden söylersiniz?

Onun kalbine bakıp inanmayan olduğunu görüp de mi onu öldürdün? Âlemlerin Rabbi, “Bir kimse sana selâm verirse o Müslüman değildir demeyin” buyurur. Ve sizin doğru olmayan mezhebiniz her zaman “Şirk, küfür, haram, bi’dat” hakkında konuşur. Fikriniz nedir söyleyin? Bana anlatın, ey Selefi ulemaları! Siz yanlış yönlendiren insanlarsınız. Siz hakiki hedefi bilmiyorsunuz. Siz yanlış yoldasınız, yanlış anlayıştasınız. Şeriatul İslamın ismi nedir? Şeriatul Muhammedi ayırt ediyorlar. Cenâb-ı Hak ve Peygamberin emrettiği tolerans nerede? Siz yanlış yola sevk eden insanlarsınız. Ezher-i Şerif ulemalara sorun: söylediğimiz yanlış mı yoksa onlar yanlış yola mı sevk ediyorlar? Söyleyin! Elhamdülillah bizim konuşmamızı doğru yola getiriyorlar. Bu göklerden gelen bir ikazdır çünkü zaman bitmiştir. Kıyamet Günü için zaman bitmiştir ve anlamalısınız.

Siz yanlış anlayışınızla yüzlerce ve binlerce insan öldürdünüz (Selefi ulemaları ve Vehhabi imamları zamanında.) Vehhabiler akılsız insanlardır, onların vicdanları yoktur. Onlar aynı şekilde öldürüyorlar ve onların en mühim vazifesi insanları bilinsin diye işaret koydukları kabirleri yıkmaktır. Bu onların vazifesidir.

Doğru yola gelin! Gelmezseniz ilahi kimseler tarafından vurulusunuz, dünya değil. Dünya insanları fakirlerdir. Doktorlarımız akılsızdır ve Ezher-i Şerif ulemaları uyuyorlar. Ezher ulemaları neden böyle açıklamalar yapmazlar? Siz bunu yapmazsınız; onun için herkese açıklama yapsın diye böyle sıfır insana gönderirler ve siz ulemalarsınız. Pekçok kitap yazarsınız ve heryeri doldurursunuz. Neden? Kitap yazmak mühim değil, hayır. Mühim olan insanların kalplerine girip akıllarına iyi bir anlayış vermektir.
Neden kabirleri yıkan ve bu budur, şu şudur diye işaret edenleri yıkanlarla savaşmazsınız?
SubhanAllah, hatırlatın!

İnsanlara her iki taraftan bir anlam gelir. Onlar ulemalar, âlimlerdir, onlar insanları uyandırmak için birşey söylerler. Kabirlerdekiler, insanlara, yaşayan insanlardan daha fazla ilim verir. Onlara ölüm gününü, Kıyamet Gününü hatırlatır. Ve Seyyidel Evveliyn vel Âhiriyn Rasul ne buyurur? Ve kefa bil vaizen Ya Ömer! Siz bunun ne olduğunu daha iyi bilirsiniz. Kabristana gidince, (görürsünüz ki) pekçok kabir taşları vardır. Ve kefa bil vaizen Ya Ömer! Şimdi bir araziye gidince üstünde birşey yoktur. Bu bir anlayıştır, bunu Mısır ulemalarına, Ezher-i Şerif şerif ulemalara söylüyorum, onlar konuşmazlar.
Bir kimse Seyyidina Hüseyin’in (r.a.) makamına gidince, kendisine ahiret ve son günler hakkında birşey verilir. Onların kabirleri insanlara nasihatlar verir ve titrerler. “Bu Seyyidina Hüseyin’in makamı” derler. Ve onlara ölüm ve sonrası hakkında birşey verir. Ölümü hatırlatır mı hatırlatmaz mı?

Şimdi Suudi Arabistan’a gidin, orası bir çöldür. size ne veriyor?
O ulemalar, Selefi ulemaları; kendilerinin bildiklerini kimsenin bilmediğini zannediyorlar. Onlar herşeyi bildiklerini ve başkaları birşey bilmez zannediyorlar. Onlar yanlıştır. Onlar kabirleri yıkamazlar çünkü kabirler insanları ölüm ve kıyamet günü hakkında uyandırır. Onların yaptığı yüzde yüz yanlıştır!

Mekke-i Mukerreme’de, Cenneti Bâki’de ve Cenneti Mualla’da, bu doğudan bütün ulemalar için en büyük ayıptır. Onlar birşey söylemezler. Ben birşey değilim ama herkesin evet demesi gereken birşey söylüyorum. Ve “Biz ulemalarız” demekle çok mutlusunuz.
Ve akılsız Vehhabiler! Sizin şerefiniz nedir? Ne yaptınız? Siz sadece İslamın hükümlerini yıktınız.

Estâuğuzubillah.

Vel budna min şa`airillah, "Develer Allah'ın işaretlerinden bir işarettir!" Budna nedir? Söyleyin! Sadece Kabe'ye giden bir devedir. Ve Cenâb-ı Hak buyurur,
(Hacc:32) وَمَن يُعَظِّمۡ شَعَـٰٓٮِٕرَ ٱللَّهِ فَإِنَّهَا مِن تَقۡوَى ٱلۡقُلُوبِ
<<Her kim Allah`ın işaretlerini yüceltirse, şüphesiz bu, kalplerin takvâsındandır>>

Bir deveye saygı duymalısınız, çünkü o Kâbe için gönderildi. Peki ozaman, Peygamber ve sahabelerinden ve onların yollarında olanlar hakkında ne düşünürsünüz?!!!

La Hâvle Vela Kuvvete İlla Billâhil Aliyil Aziym.

Sizin anlayışınız anlayış seviyesinin altındadır, konuşmayın. Doğruları konuşacak melikleriniz nerede? Onlar ne içindoğrular nedir diye sormazlar? Ama onlar dünyayla meşguller ve böyle şeylere bakmazlar. Cenâb-ı Hak birgün onları hüküm için ilahi huzuruna çağıracak. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Ey insanlar! Gelin dinleyin ve doğruları kabul edin. O zaman burada ve buradan sonra selamette olursunuz yoksa onlarla birlikte düşersiniz.

Cenâb-ı Hak bizi en şerefli olan Seyyidina Rasul hürmetine affeylesin.

Fatiha.

Allah Allah Allah Allah Allah Allah Aziz Allah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah Kerim Allah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah Subhan Allah

Bir kimse Kâbe’ye gelip bunu (zikri) söylerse hemen gelip “Hayır, hayır, bu bi’dat! Burada bağırma” derler. Ben bağırıyor muyum yoksa Rabbimi zikir mi ediyorum?
Nasıl gelip beni Kâbe’den dışarıya atarsınız?
Bir insanı Harameyni Şerif’ten dışarıya atma yetkisini size kim veriyor?
Onlara göklerin intikamı gelecek.

Allah Allah, bizi affeyle ya Rabbi.

Fatiha.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye