Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Şeyh Nazım Adil El-Hakkani, Embriyoloji Dersi Veriyor...
MesajGönderilme zamanı: 28.10.09, 21:41 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 13.03.09, 06:08
Mesajlar: 291
HAKİKİ VARLIĞIMIZ
Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani Sultanul Evliya

Salı, Ekim 27, 2009

Lefke, Kıbrıs


Destur Ya Ricalallah.

Allahu Ekber. Allahu Ekber. Allahu Ekber Lailahe illAllahu Allahu Ekber Allahu Ekber velillahil hamd.

Elfu Selat Elfu Selam.

Binlerce ve binlerce selamlar ve şerefler ve övgüler ilahi huzurda en Sevgili, en Şanlı en Şerefli Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’e. Senin şefaatini istiyoruz Ya Rasurullah. Destur Ey büyüğümüz. Bu dünyanın büyüğü, biz zayıf kullarız, doğudan batıya, bütün milletlere, bütün insanoğluna hitap etmek için destek istiyoruz.

Ey büyük Şeyhim, bu gezegenin sahibi. Cenâb-ı Allah sana daha çok şeref ve şan ve kuvvet versin.

Esselamun Aleyküm ey insanoğlu doğudan batıya, kuzeyden güneye dinleyin ve itaat edin!! O zaman burada ve buradan sonra hedeflerinize ulaşırsınız. Göklerin ilahi emirlerine itaat ederseniz şereflenip, nurlanırsınız.

Ve diyoruz ki " Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahim."

İnsanlar doğru yolu bırakıp yanlış yola gidiyorlar. Şeytandan Rabbimize sığınıyoruz.
Ve diyoruz ki Bismillahirrahmanirrahim, bu kötülüklere ve şeytana karşı kılıcımızdır.

Ya Mevla. Ya Mevla.
Bu bir sohbettir. Bütün peygamberler ilahi haberlerle geldiler ve insanlarla oturdular onlara ilahi haberler vermek için. Kim onları kabul ettiyse onlara göklerden şeref ikram edilmiştir.

Ey insanlar, ilahi şeref isteyin. Bu sizin için iyidir. Bu bizim için en iyisidir. Anlamalısınız, düşünün. Bu dünyada hiçbir şey ve hedefleri sizin aklınıza ve kalbinize hoşnutluk ve şeref vermez. Hoşnutluk ve selameti sadece seni yaratan Rabbinle beraber olursan bulursun. O yarattı, O tektir. Yaratan tekdir, başka bir Yaratan yoktur.

Onun için ey insanlar, 24 saat içinde düşünmek için biraz vaktinizi ayırın. Kendinizi düşünmek için. Bu gezegende kendi durumunuzu düşünmek için. Bir kaç dakika verin düşünmek için. Çünkü düşünmek kapalı veya kilitli kapıları acar. Sadece düşünmek bile acar. Eğer onu düşünmek için kullanırsa. 24 saat içinde sadece 5 dakikanı Herşeye Kadir Olan’a ver. Vakit bulamıyorum deme belki yalan söylersin. Hayır. En azından 5 dakikanı ver.

De ki: “Ey Rabbim, sen benimlesin. Sen bizimlesin Ey Rabbim. Sen bizim hakiki varlığımızdasın. Sen bize hakiki varlık verirsin. Eğer vermezsen biz var olmaya ulaşamayız. Bize vâr olmayı ikram eden teksin. Ey Rabbim. Ey Rabbim. Sen bizi görüyorsun ama biz ise göremiyoruz.”

Bunu söyleyin. Söylerseniz böyle saç gibi ikram edilir. İlahi nur, saçımız gibi sizin hakiki varlığınıza iner. Hakiki varlıkla ne demek istiyorsun? Düşünürseniz bulursunuz. Düşünmediğiniz sürece hakiki varlığı bulamazsınız. Taklit varlığınla bütün hayatını heder ediyorsun. Hakiki varlığı nasıl anlarsın?

Belki annenin rahminde 3 kırk gün durdursun. Bu birşey değildir. Birşey değil. Orada hayat yoktur. O 3 kırk gün sonra Yaratandan ilahi emir gelir. Meleğe emir gelir, bu (melek) sadece senin içindir. Bütün hayatın boyunca, bu hayatı terk ederken ve kıyamet gününe gelinceye kadar. O (melek ) seni Rabbinin huzurunda temsil eder. O ruh annenin rahimde sana ulaşır. O ruh o maddi varlığa ulaşınca “iş tamamdır, orda kalsın.” Çünkü vakit geçmiştir ve o yeni varlık gelecek ve ömrünü ve bu dünyadaki günlerini tamamlayacak. O (ruh) geliyor ve o anda kalp pompalamaya başlar. Bu göklerden hayat geldi demektir. Düşünün.

Ey bilgili insanlar, ey profesörler, ey PhD doktorları düşünün. Eğer biriniz o yeni varlığın kalbinin çalışmaya başladığı zamanı yakalayabilirseniz söyleyin. Kimse yakalayamaz. O ilahi kuvvetin geldiği zamanı anlamak veya bilmek imkânsızdır. Bu bizim hakiki varlığımızın göklerle bağlantısı annemizin rahmindeki yeni varlığa ulaşıyor demektir.

Ne haber doktorlar, bu noktayı biliyor musunuz, bu zamanı yakalayabilir misiniz? Asla! Bu güne kadar kimse bilmedi.

Bu sırrı, ilahi sırrı insanların açması imkânsızdır. Ama onlar sadece görür ki, kalp aniden başlar “tuum tuum tuum tuum tuum tuum”demeye.

Kim bunu yapıyor? Yaratanı nasıl inkâr edersiniz? Nedir bu saçmalık? Nedir bu sarhoşluk?


Neden sizi anneniniz rahminde Yaratana eğilmiyorsunuz?

O insanlar için bir kabahat değil midir ki Allah (cc) yoktur, Yaratan yoktur diyorsunuz? Bu en büyük kabahattir. Bunu nasıl söylerler? İspatları nerede?

İspatları yoktur. Ama onlar şeytanları kendilerinin sahibleri yapmışlar.

Evet.

Bizim hakiki varlığımız annemizin rahminde görünmeye başlar.
O kuvvet büyür, büyür, büyür. Ve zamanı gelince Âlemlerin Rabbi o yeni varlığa dışarıya çıkmasını emreder. “Yeterlidir senin o rahimde kaldığın süre. Şimdi çık.” İlahi emirle dışarıya çıkar. Gelir ve annesinin rahminde secde halinde her zaman yeni birisi çıkar. Böyle (yüzü öne eğilen) çıkan bir bebek bulamazsınız. Her zaman Âlemlerin Rabbine secde yaparak gelirler, Cenâb-ı Allah’a eğilirler.


Ey insanlar onun için zaman zaman hakiki varlığımızla bağlantı kurmaya ihtiyacımız vardır.
Bu beden hakiki varlığımız değildir.
Hakiki varlığımız olsaydı, annemizin rahminde olmazdı.
Veya hakiki varlığımız olsaydı, bu dünyada olmazdı.
Hayır. Bu demektir ki, hergün değişiyoruz ve hergünün görüntüsü değişiyor.

“ O bu resim... Kimdir o kişi?”

“ Bu Doktor Selimin çocukluğu.”

Şimdi o nerede?

O görünen kişi, beyaz sakallı, şimdi yaşlı kişi oldu. Nerde onun hakiki varlığı?
Değişen herşey hakiki değildir. Sabit kalan hakiki varlığımızdır. O hiçbir zaman bir değişme kabul etmez. Bu göklerdeki ruhumuzdur. Ruhlar hiç değişmez. Onun için hakiki varlığımız göklerdedir.

Bize bütün peygamberler aracılıyla, göklerdeki hakiki varlığımızla bağlantıda kalalım diye emredilmiştir. Onun için Âlemlerin Rabbi insanları eğitmek için halifelerini, peygamberlerini gönderdi.

Onlar beyan ettiler; “Ey insanlar, bu dünyadaki varlığınız hakiki varlığınız değildir. Eğer hakiki varlığınız olsaydı, çocukluktan gençliğe, orta yaştan yaşlıya değişmezdiniz ondan sonra da bedeninizi bırakıp ta kayıp olmazdınız. Çünkü hakiki varlık kayıp olmaz. Hakikat kayıp olmaz. Hakikat evvelden ahiredir. Bu çok önemlidir.

Onun için peygamberlerin hepsi takipçilerinin hakiki varlıklarını düşünmelerini istiyorlardı.
Birisi sorabilir, benim hakikatim nedir diye.
Hakiki varlığım çocukken miydi? Yoksa genç olduğum zaman mı o hakiki varlığım mıydı? Yoksa orta yaştayken o hakiki varlığım mı? Yaşlı bir insan olunca o görüntü benim hakiki varlığım mı?
Hakiki varlık tektir. Ama hayatın değişiyor. Kimse diyemez ki, benim hakikatim ve hakiki varlığım çocukluğumdaydı diye. Veya gençliğim ulaşınca veya olgun yaşa ulaşınca veya orta yaşımda veya 90 yaşına gelince hakiki varlığıma ulaştım diyemezsiniz.
Şimdi herşey değişiyor ama hakikat hiçbir zaman değişmez.
Hakikat evvelden ahiredir.

Onun için peygamberler geldi ve dedi ki: “Ey insanlar, düşünün.”
Peygamberler buyurmuştur ki: “ Hakiki varlığınızı düşünün.”
Yüz sene önce nerdeydin? Yüz sene önce biz birşey değildik dersin. Birşey değildik dersin de nasıl oldu da sana birşey olarak görünmek ve birşey olmak ikram edildi? Bu demektir ki senin hakiki varlığın burada değildir. İlahi varlık ilahi huzurda sonsuz hayat okyanuslarında olur. Ruhlarınız sonsuz nurlu okyanuslarda Âlemlerin Rabbinin sonsuz hâkimiyetlerinde olur. Bu noktayı düşünün. Düşünürseniz size hayal edemeyeceğiniz bir anlayış verilir. O kadar şeyler gelir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: " (arapça) ... Böyle durumları düşünmek, bir saat düşünmek sana hakiki varlığını istetir.” Bu gece ne yapacağım diye düşünmeyin. Yarın nereye gideceğim, yeni yılda ne yapacağım, 2010 yeni moda arabası alacağım diye düşünme.

Derler ki, aç bir horoz kendini buğday ambarında olduğunu hayal eder. Acıkınca onu rüyasında görürmüş. Büyük bir ev dolusu otla hayal eder.
Onun için bütün insanlar, rüyalarında görürler ve hayal ederler...

Hanımları der ki: “ Ey sevgilim, 2010 yeni yıl yaklaşıyor. Yeni modaya göre arabamızı değiştirsek iyi olur. Evet. ”

“ Ey sevgilim, bende düşünüyorum ama bana hatırlatmakla sen çok acele ediyorsun. Bende bu ekonomik krizde imkânlarımı düşünüyorum. Düşünüyorum ki, yeni araba yerine arabayı maviden kırmızıya boyasak ne dersin?”

İnsanlar derki, iyidir. “ Komşularımız yeni moda araba almışlar, gidelim bakalım.”

Giderler ve bakarlar.

“ Bakıyorum ki sadece boyası değişmiş.”

“ Evet, ama bizim için önemli olan, ulaşamayacağımız birşeye bazı hileleri kullanarak ulaşmaktır. İnsanlar desin ki, komşularımız yeni kırmızı bir araba almış.”

Ama o aynisidir. Şimdi insanlar bu şekil düşünüyorlar.
Bütün milletleri, bütün insanları kullanıyorlar. Sadece bu geçici hayatta taklit varlıklarını düşünüyorlar. Kimse ileriye bakmayı görmek istemez.
Önce neydik ve sonuçta ne olacağız. Düşünmek insanları eğitir.
Bu çok büyük bir hikmettir.

Peygamberler insanları uyandırmak için büyük hikmetler konuşurlar gelecekleri için, sonları için ve bu hayatı bırakırken. Bu ruhlarımıza kuvvet verir başlangıçlarına bakmak için.

İnsanlar sorsun, ben neydim? Kim beni büyüttü, genç yaptı? Ben gençken kim beni yaşlı kişi yaptı?
Başlangıçta benim bedensel gücüm...başka birşey söyle... maddi kuvvetim böyleydi, şimdi kim bunu azalttı azalttı ve bedenimin gücünü kim idare etti, o kuvveti verdi? Bunu anlamalıyız.

Bütün ilahi haberler insanlara böyle haberler verdi, bunları düşünmek için. Biz sadece birşeyleri anlamak için bir açıklama yapıyoruz. İnsanlar sorsun, ben kimdim ve şimdi kimliğim nedir? Derler ki benim kimliğim şimdi nerde? Kimliğim şimdi değişti. Bu nasıl olur? Bir hayatta kaç tane kimlik taşıyoruz?

Onlar zannedeler ki, herkesin bir kimliği vardır, bu onları hayat okyanuslarından korur diye. Bu sadece maddi varlıkta gözükür. Yaratanın emri ile; “Git erkek ol, git kadın ol.”
Bu insanlara çok şey bildirmesi için böyle ufuklar açar. Hem de kendi içinde hoşnutluk içinde olur. Takvim bitiyor, bu hayatım bitiyor diye ümitsiz olmaz. Asla!! Hayatın bitmez asla!! Çünkü senin Rabbimizin huzurunda hayat okyanuslarında hakiki bir varlığın vardır.

Ümitsizlenme ama hakikatlerin kapılarını açmaya çalış. Hakikatleri öğrenmek için.
Hayatını boşuna heder etme. Bir insanın hayatını boşuna geçirmesi saçma birşeydir.
Ama bu kısa bir süredir ama anlayışını ve kuvvetini toplamak için yeterlidir. Tefekkür, düşünmek sana çok kuvvet verir, sonsuz mutluluk, sonsuz ümit ve sonsuz hoşnutluk verir. Ölürsem telaş etmem diyeceksin çünkü hakiki varlığıma ulaşacağım. Hiçbir şey hakiki varlıksız var olmaz. Karıncalar bile.


Cenâb-ı Allah bizi affeylesin ve bize bir anlayış versin. O anlayış ancak ilahi yollardan gelir. O ilahi yolar da peygamberlere açılır. Ve oradan da varislerine. Onun için ilahi hakikatlere ait olan kişileri arayın ki size hakikatlerden birşeyler versin. Yoksa hayal olursunuz ve toz olursunuz.

“ Dum dum dum dum dum dum dum dum”

Sözsüz anlamalısınız, derse ki:

“ Dum dum dum dum dum dum dum dum”

İnsanoğluna işaretler, hakiki varlıklarına ulaşırlarsa sonsuz hoşnutluk verilir.

“ Dum dum dum dum dum dum dum dum”


Fatiha.

45 dakika?

Bu O’nun şerefine. Maşallah birşey. Bu büyük bir okyanustur, düşünürseniz açarsınız. Ben birşey bilmem ama onlar Rabbimin kulları bana birşeyler gönderiyorlar. Kendim ve sizin için af diliyorum.

Tamam mı?

(herkesin selamı var)

Cenâb-ı Allah onlara selamet versin. Burada ve buradan sonra ebedi selamette olsunlar.

321 000 kişi. Yükseldiler. (Rabbim) nasıl isterse, biz onun emir altındayız. Habibullah’ın emri altındayız, büyüklerimizin emri altındayız. Dinlediğiniz için teşekkür ederiz. Maşallah. Allahu Ekber.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 7 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye