Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Re: Seyyidler toplantısı
MesajGönderilme zamanı: 03.01.10, 16:29 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 24.12.08, 14:54
Mesajlar: 417
Maşaallah. Hayırlara vesile olması duasıyla..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Seyyidler toplantısı
MesajGönderilme zamanı: 05.01.10, 10:54 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.03.09, 09:49
Mesajlar: 311
GÜNEYDOĞU ANADOLU'DA SEYYİDLER

Abdurrahman ADAK


Güneydoğu Anadolu'da gelenekçi yapı son zamanlara kadar hüküm sürmüş, seyyidler de bu yapının önemli öğelerinden birini teşkil etmiştir. Modern yaşam tarzına daha erken dönemde adapte olduğu için seyyidlik olgusuna da daha az rastlanan Batı Anadolu'nun aksine, Güneydoğu Anadolu'daki baskın seyyidlik olgusu dikkat çekici bir noktadadır. Makalemizde seyyidlerin bölgeye gelişleri, sosyal yaşam içerisinde seyyidliğin etkileri ve teseyyüd (seyyid olmadığı halde seyyidlik iddiasında bulunma) sorunu ele alınacaktır.

A. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Arapça sâde fiilinden türetilmiş olup sahip, melik, efendi, büyük bir topluluğu idare eden, kendisine itaat edilen kişi anlamlarına gelen seyyid[1] ile yine Arapça şerufe fiilinden türetilmiş olup yüksek konumda olan, onur ve asalet sahibi kişi anlamlarına gelen şerîf[2] kelimeleri terim olarak İslam dünyasının her yerinde Hz.Peygamber'in soyundan gelen kimseler için kullanılır.[3]

Bununla birlikte, tarihi kayıtlar bize seyyid ve şerîf kavramlarının şümûlünün muhtelif zaman ve fırkalara göre değişik şekiller aldığını, Fatimîler döneminde (297-565/910-1171) ise seyyid deyiminin Hasan ve Hüseyin'in evladına tahsis edilmiş olduğunu, daha sonra da Hasan evladına şerif ve Hüseyin evladına da seyyid denildiğini göstermektedir.[4] Günümüzde Güneydoğu Anadolu’da hem Hasan hem Hüseyin evladı için seyyid kavramı kullanılmaktadır.

B. SEYYİDLERİN BÖLGEYE GELİŞLERİ

Değişik zaman ve vesilelerle İslam dünyasının her tarafına dağılan[5] seyyidlerin Güneydoğu Anadolu bölgesine de gelip yerleştikleri görülmektedir. Bölgedeki seyyidlerin göçlerinin Bağdat'tan gerçekleştiği ve bunun orada yaşayan bir hükümdarın yaptığı zulümlerden kaynaklandığı, Güneydoğu Anadolu'da halk arasında yaygın bir kanaattir. Ziya Gökalp, seyyidlere mensubiyeti dolayısı ile ocak olarak kabul edilen ve kendisine hürmet-i mahsusada bulunulan Mardin çevresindeki Kiki aşiretinin reisi Mehmet Ali Bey'in, Bağdat'tan gelmiş Seyyid Rüstem adında bir dervişin sülalesinden geldiğini söylerken,[6] hem Bağdat'tan göç eden seyyidlere bir örnek vermiş olmakta, hem de daha araştırmasını yaptığı 1922 yılında[7] Mardin yöresinde yaşayanlar arasında bu kanaatin mevcut olduğuna işaret etmiş olmaktadır.

Abbasiler'in en ünlü halifesi Harun er-Reşîd (m.786-813)'in Ehl-i beyt'e ve onları sevenlere zulmetmiş olması[8] da halk arasındaki bu kanaatte doğruluk payının olduğunu göstermektedir. Bu durumda kimi seyyid ailelerinin Harun Reşid döneminin tekabül ettiği miladi sekizinci yüzyılın sonları ile dokuzuncu yüzyılın başlarında Bağdat'tan bölgeye göç ettikleri anlaşılmaktadır.

İlerde kendisinden genişçe bahsedeceğimiz Güneydoğu Anadolu'daki seyyidlerin önemli bir kısmını oluşturan Becirman seyyidlerinin atası Seyyid Bilal'in de Bağdat'tan göç etmiş olduğu halk arasında bilinen bir husustur. Seyyid Bilal'in şecerelerinin orta sıralarında yer alması, onun göçünün hicrî tarihin ortalarında gerçekleşmiş olabileceği hakkında bize bir fikir vermektedir. Mevcut şecerelerin yüz yıl önce yazıldığını varsayacak olursak, Seyyid Bilal'in göçünün hicrî VII. yüzyıla tekabül ettiği ortaya çıkacaktır.

Abbasi halifeliğinin Moğollar tarafından ortadan kaldırıldığı 656/1258 yılına yakın veya onu izleyen tarihlerde de Bağdat'tan bölgeye kimi seyyid göçlerinin olduğu görülmektedir.[9] Bu dönemde gerçekleşen seyyid göçlerine örnek olarak önce Güneydoğu, sonra da Doğu Anadolu'ya yerleşmiş olan Arvasi ailesi verilebilir. Buna göre, Bağdat’'ta Mercan camiinde ilim ve tarikat ile uğraşmakta iken Tatarlar'ın istilasına maruz kalan ve Bağdat'ta oturma imkanı bulamayan ataları Şeyh Kasım-ı Bağdadî, mürşidi Hafîd-i Geylânî Şeyh Abdurrezzak'tan hicret müsadesini alarak Musul vilayetine on beş ev akraba ve taallukatı ile sefere çıkarlar. Üç sene Musul'da Celilzâdeler'in mahallesinde ikamet ettikten sonra Mardin'e, üç ay sonra da Diyarbakır'a hareket ederler. Burada beş sene ilim ve tarikat neşrinden sonra Hazro'ya giderler. Oradan Şirvan, oradan da Mukus (Bahçesaray)'a yerleşirler.[10]

İslam'ın ilk dönemlerinde bölgeye yerleşen Bekr b. Vail'in soyundan gelen Benu Bekir, Benu Rebî‘a, ve Benu Mudar kabilelerine mensup Araplar[11] içerisinde bir takım seyyidlerin de yer almış olabileceği muhtemel ise de bunların sayısının çok az olması gerekir. Çünkü göç edenler, adlarından da anlaşılabileceği gibi seyyid olmadıkları gibi, bunların içerisinde Siirt ve Mardin'e yerleşen Hıristiyan Araplar da bulunmaktadır.[12]

Görüldüğü gibi seyyidlerin bölgeye gelişlerini tek bir olaya bağlamak ve belli bir tarihle sınırlandırmak doğru değildir. İslamlaşma sürecinde bölgedeki Arap fetihleri neticesinde kimi seyyidler göç etmiş olabilir. Özellikle Abbasiler döneminde gerek Harun er-Reşîd döneminde, gerekse Moğol istilasını müteakip dönemde bölgeye önemli miktarda bir seyyid göçünün gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu göçlerin gerçekleşmesinde Şam'ın[13] kuzeyinde ve Bağdat'ın da kuzeybatısında yer alan Güneydoğu Anadolu'nun buralara yakın bir konumda olmasının ve Şam ile Bağdat'ı bölgeye bağlayan işlek ticari yolların mevcudiyetinin de büyük etkisi olmuştur. Bu özelliğinden dolayı bugünkü Güneydoğu Anadolu bölgesi, Batı Anadolu ve Trakya'ya yerleşen seyyidler için bir geçiş noktası olmuştur.[14]

Bölgeye gelen seyyidlerin kültürel yapılarında zamanla büyük değişiklikler olmuştur. Siirt ve Mardin gibi daha Emeviler zamanında buralara göç etmiş olan Bekr b. Vail'in soyundan gelen Arap kabileleri arasına yerleşenler dil ve geleneklerini koruyabilmiş iseler de Erzurum ve Erzincan'a göç edenler Türkleşmiş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kalanlar ise Kürtleşmişlerdir.[15]

-----------------------------------------------

[1] İbrahim Mustafa ve diğerleri, el-Mu‘cemü'l-Vasît, İst. ty., s.461.

[2] Mustafa, a.g.e., s.479.

[3] C.Von Arendok, “Şerif”, İslam Ansk., İst.1997, XI, 543.

[4] Murat Sarıcık, Osmanlı İmparatorluğu'nda Nakibu'l-Eşraflık Müessesesi, (Nakîbu'l-Eşraflık), TTK Yay., Ankara 2003, s.4; Cahit Baltacı, "Osmanlılar Döneminde Nakîbu'l-Eşraflık Müessesesi ve Nakîbu'l-Eşrâf Defterleri", IV.Milli Türkoloji Kongresi, 1981, s.1.

[5] Sarıcık, a.g.e., 20, 42.

[6] Ziya Gökalp, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler, Sosyal Yay. İst.1992, s.58,65.

[7] Gökalp'in adı geçen araştırması 1922 yılının ilk üç ayında yapılmıştır. Bkz.a.g.e., s.6-7.

[8] Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmî, İslam Tarihi, sad.M.Rahmi, İst. 1979, s.416.

[9] Ferit Aydın, Tarikatta Rabıta ve Nakşibendilik, İst. 1996, s.238.

[10] Mustafa Kavuncu, Seyyid Ahmed Arvasi, Hayatı-Tefekkürü-Eserleri, İst. ty.,s.9.

[11] Ramazan Şeşen, "Cezîre", DİA, İst., 1993, VII, 509; Nejat Göyünç, Diyarbakır, DİA., İst. 1994, IX, 464.

[12] M.Fahrettin Kırzıoğlu, Kara-Amid (Diyarbakır) Tarihçesi ve Abidelerinin Küçük Kılavuzu, s.3'ten naklen Kara-Amid dergi komisyonu tarafından yazılan "Şehrimizin Eski Adı Amid, Kara Amid ve Bu Ünvanla Çıkan Eser ve Dergiler", Kara-Amid Dergisi, (yıl:1), İst. 1 Eylül 1956, s.242.

[13] Şam'dan bölgeye göç eden Şeyh Hasan b.Seyyid Abdurrahman için bkz. Şerefhan Bidlîsî, Şerefnâme, (çev.M.Emin Bozarslan), Deng yay., İst. 1998, s.190.

[14] XIII.yüzyılda Irak'tan Akşehir'e gelen seyyidlerden Seyyid Mahmud Hayrani ve Tacüddîn İbn Seyyid Şemseddin el-Müsta‘cel ibn Rufâî (Bkz.Yusuf Küçükdağ, "Seyyid Mahmud Hayranî ve Akşehir'de Seyyid Mahmud Hayranî Mahzumesi", İstem, II, 3, Konya 2004) bu güzergahı kullanmış olmalıdırlar.

[15] Aydın, a.g.e., s.238.

KAYNAK: http://www.marife.org/12-adak.htm


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye