Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 6 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Ömer Lütfi Mete vefat etti
MesajGönderilme zamanı: 19.11.09, 11:13 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 03.01.09, 22:40
Mesajlar: 926
Ömer Lütfi Mete vefat etti

Kadirî dervişanımızdan gazeteci-yazar Ömer Lütfi Mete tedavi gördüğü hastanede vefat etti.

Ömer Lütfi Mete kalp krizi tedavisi görüyordu.

Ömer Lütfi Mete geçen yıl geçirdiği kalp krizi sonrası uzun süre yoğun bakımda tedavi görmüştü.

Ömer Lütfü Mete, Kurtlar Vadisi dizisinin ilk sezonlarında yapımcılık yapmış ve senaryosuna katkıda bulunmuştu. Derin devlet ve çeteler konusunda kitapları ve araştırmaları bulunan Mete'nin halen dizinin senaryosuna katkı yaptığı belirtiliyordu.

ÖMER LÜTFİ METE KİMDİR?
Rize'de doğan Ömer Lütfi Mete, ilk ve orta öğrenimden sonra bir dönem Kur'an Kursları'nda okudu. Aynı kurumlarda okutucu olarak görev yaparken Rize Lisesi'ni bitirdi ve 1970 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne girdi.

1971 yılında önce matbaa çıraklığıyla başlayarak gazeteciliğe geçti. 1972'de İktisat Fakültesi'nden ayrılıp Atatürk Eğitim Enstitüsü'nü bitirdi. Kısa bir süre mezun olduğu lisede ve Rize Meslek Yüksek Okulu'nda Edebiyat öğretmenliği dışında gazeteci ve senaryo yazarı olarak çalıştı.

Babıali'de Sabah, Bizim Anadolu, Tercüman (Halka ve Olaylara), Türkiye, Yeni Haber, Orta Doğu, Yeni Şafak, Ayyıldız, Yeni Binyıl, Sabah (gazete) gazetelerinde editör, yönetici ve yazar olarak çalıştı. Türk Edebiyatı, Boğaziçi ve Çağrışım dergilerinde makale, mizahi öykü ve şiirleri yayınlandı.

_________________
" Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Ömer Lütfi Mete vefat etti
MesajGönderilme zamanı: 20.11.09, 09:36 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 03.01.09, 22:40
Mesajlar: 926
Ömer Lütfi Mete, son yolculuğuna uğurlandı

Gazeteci-yazar Ömer Lütfi Mete, son yolculuğuna uğurlandı. Mete, dün ikindi vakti Altunizade İlahiyat Vakfı Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Çengelköy'deki aile mezarlığına defnedildi.

Cenazeye Mete'nin yakınlarının yanı sıra senaristliğini yaptığı Kurtlar Vadisi dizisinde Polat rolünde oynayan Necati Şaşmaz ile Ekmek Teknesi dizisinde Heredot Cevdet'i oynayan Hasan Kaçan da katıldı. Şaşmaz ve Kaçan, mezarlığa cenaze arabasına binerek gitti.

Önceki gün geçirdiği kalp krizi sonucu vefat eden Ömer Lütfi Mete'yi son yolculuğuna ailesi ve çok sayıda seveni uğurladı. Cenazeye Ömer Lütfi Mete'nin eşi, çocukları ve yakınlarının yanı sıra TBMM Başkan Vekili Meral Akşener, Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, DP eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu, MHP İstanbul İl Başkanı İhsan Barutçu, Ali Müfit Gürtuna, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, İyidere Belediye Başkanı Ahmet Mete, Necati Şaşmaz, Hasan Kaçan, İzzet Altınmeşe, Oktay Kaynarca, Avni Özgürel, Mahir Kaynak, İsmail Türüt, Şadan Kalkavan, Gani Rüzgar Şavata gibi sanat ve siyaset dünyasından isimler de katıldı. Cenaze namazının kılınması ve helallik istenmesinin ardından Mete'nin tabutu omuzlara alındı. Necati Şaşmaz da, Mete'nin tabutunu bir süre taşıdı.

_________________
" Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Ömer Lütfi Mete vefat etti
MesajGönderilme zamanı: 20.11.09, 13:38 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 03.01.09, 22:40
Mesajlar: 926
Derviş bir adamdı.

İnna Lillahi ve inna İleyhi raciûn..."

_________________
" Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Ömer Lütfi Mete vefat etti
MesajGönderilme zamanı: 20.11.09, 14:32 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 10.11.09, 16:04
Mesajlar: 43
Ömer Lütfi Mete'nin vasiyet gibi kitabı

Taha Kıvanç


Yeni Şafak


Hasan Kaçan'ın davetiyle Pana Film'in merkezine yolum düştüğünde karşılaşmıştım Ömer Lütfi Mete'yle; son görüşmemiz olduğunu bilmeksizin... Bir süre sonra meşgale yoğunluğuna kalbinin isyan ettiği, önceki gün de vefat haberi geldi.

Daha çok yazar olarak ve televizyon tartışmalarındaki performansıyla tanındı. Senaryosunu yazdığı hayli film olduğunu sanıyorum; 'Kurtlar Vadisi' dizisinin senaryo ekibindeydi. Son kitaplarından birini 'vasiyeti' olarak kabul edebiliriz.

Türkiye'yi sekiz yıldır esinini İslâm'dan aldığı düşünülen muhafazakâr bir iktidar yönetiyor. Sabancı Üniversitesi'nde birkaç gün önce tanıtımı yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre halkın yüzde 95'i kendini değişik derecelerde 'dindar' olarak tanımlayan bir ülke burası. Sürekli tartışılan konunun 'eksen kayması' olduğunu düşünür, çeşitli yabancı medya organlarında “Türkiye'ye İslâmcı çizgi egemen” türü eleştiriler çıktığını aklınızda tutarsanız, etrafınıza baktığınızda hayli zengin tezatlarla karşılaşırsınız.

Nasıl bir Müslümanlık bu, ne tür bir muhafazakârlık yaşanıyor ülkemizde?

Sabah'ta Hasan Bülent Kahraman “Türkiye'de muhafazakâr bir hükümet var, ama muhafazakârlık ve muhafazakâr yok” iddiasını sıkça işler yazılarında. Kitaplaşmış iki önemli değerlendirmeyi aramızdaki sohbetlere sık sık dahil ederiz. Geçen yılın ağustosunda burada tanıtımını yaptığım farklı değerlendirmeyi hak eden iki kitaptan biri Ömer Lütfi Mete'nindi. (Diğeri Prof. İsmail Kara'nın 'Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslâm' kitabıdır).

Önce şu uzun kitap adı üzerinde düşünmenizi isterim: “Aşksız, Zevksiz... Allah'sız Müslümanlık... Gerileme Sürecinde İslâm'ı Yaşama Sorunu' (Profil Yayıncılık). Daha önce başka adla yayımladığı birkaç baskı yapmış kitabını yeniden elden geçirdiğinde meramını ancak bu uzun başlığın ifade edebileceğini düşünmüş Mete...

Günümüz 'Müslüman' kimliğinin iki farklı geleneğini temsil ediyor İsmail Kara ile Ömer Lütfi Mete: Biri İmam Hatip, diğeri Kur'an Kursları geleneği... Zaman zaman çatıştığı varsayılan bu iki geleneğin günümüzdeki iki önemli temsilcisinin hassasiyetleri neredeyse tek yürek halinde atıyor bu kitaplarda... İkisi de pek çok alanda katedilen ilerlemenin gözlerini kamaştırmasına izin vermiyor; yeni bir durum muhasebesi yapmanın zamanının geldiğine inanıyor.

Ömer Lütfi için, zihin çalıştırıcı unsur, yanından geçen başı örtülü genç bir kadından aldığı 'keskin parfüm kokusu' olmuş... O günlerde kendisiyle 'tasavvuf musikisi' üzerinde konuşmaya gelen Kanadalı şarkıcı Loreena McKennitt ise bir sadelik âbidesiymiş... “Değil açık havada arabanın içinde bile ondan bir parfüm esintisi gelmediğini hatırlıyorum” diyor.

Bir dizi başka örnek olay ve mülâhaza sonucu kendini sorgulamaya başladığını anlatıyor kitapta: “İslâm dünyasında neredeyse 'yerleşik' hal almış bunca geriliğe, ezikliğe ve yenikliğe rağmen niye hâlâ Müslüman olarak yaşamaya devam edeyim?” İlk soru bu. “İslâm iyi ama Müslümanlar kötü' demekle ezikliğin ruhsal etkilerini yenmemiz mümkün olabilir mi?” Bu da önemli bir soru. “Kişi hem iyi bir Müslüman, hem çağdaş olabilir mi?”

Görüyorsunuz sorular bitmiyor... Bunları soran kişi, ülkedeki 'cemaat ölçekli İslâmi yaklaşım, eğitim, öğreti ve uygulamaların hemen hemen tamamını yakından tanıma fırsatı bulmuş' birikimli biri... Gördüklerini sorgulamayı, yaşadığı ve gözlediği çelişkileri kurcalamayı hiç bırakmamış...

İşte bir tespiti: “Dindar Müslüman çok daha fazla çelişki yaşamak zorunda kalıyor. O başka bütün insanlardan çok daha fazla kuralla yükümlü bulunduğuna inanıyor veya en azından inanması gerektiğini düşünüyor ama elinde olan veya olmayan sebeplerle bunların pek az bir kısmını yerine getirebiliyor.”

Bir başka tespiti de şu: “Eğer inancımızı kendi marifetimiz değil de Yaratıcı'nın hediyesi olarak kabul edebiliyorsak, 'yoldan çıkma' korkusu duymadan özgürce ve cüretle düşünebilir, çelişkilerin üstüne gitmekten çekinmeyiz. Çünkü böyle bir durumda niyetimizden eminiz. Allah'ın tanrılık haklarını tamamıyla anlamayı ve tanımayı temel ilke sayarak sadece gerçeği aramaya çalışıyoruz.”

Savrulmayan, fakat kendini hiçbir tarafa çıpayla bağlı hissetmeyen bir aydındı Ömer Lütfi Mete; keseri tek taraflı çalışmıyordu. Okuyalım: “Doğrusu şahsen köktencilerin tepkilerini izledikçe, onlara karşı çıkanların yanında yer alma eğilimine kapılırım. Hemen aynı demde düzenin düzenbazlıklarını gördükçe köktencilerin yanında yer almayı tercih ederim. / Yine de kendimi her zaman ortada tutmaya çalıştım. Ortada kalabildiysem, ortada kalmam da isabetliyse, bunu kendi becerimden ve tercihimden çok iki tarafın neredeyse eşit iticiliklerine borçlu olduğumu itiraf etmem gerekir.”

Allah rahmet eylesin...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Ömer Lütfi Mete vefat etti
MesajGönderilme zamanı: 20.11.09, 16:46 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 24.12.08, 12:10
Mesajlar: 26
Haberi dün TV'de gördüm, üzüldüm. Allah rahmet eylesin.

Şiirleri çok kaliteydi.

Olmaz Olsun

Gidene söven
Geleni öven
Garibi döven
Güçlüyü seven
Bu çağın düzeni
Bu çağın düzeni
Olmaz olsun
Alçağın düzeni

Kuduza pençe
Taşa kelepçe
Villaya peçe
Konduya kepçe
Bu çağın düzeni
Bu çağın düzeni
Olmaz olsun
Alçağın düzeni

Yarına safra
Vurguna şifre
Zengine sofra
Yoksula tafra
Bu çağın düzeni
Bu çağın düzeni
Olmaz olsun
Alçağın düzeni

Koltuklar beleş
Kuzgunlara leş
Yigide kalleş
Kahpeye kardeş
Bu çağın düzeni
Bu çağın düzeni
Olmaz olsun
Alçağın düzeni


http://www.omerlutfimete.com/


Bir de şöyle bir köşe bir yazısı var arşivimde...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: "Deliyürek" bir yazarın ardından
MesajGönderilme zamanı: 23.11.09, 17:53 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 03.01.09, 22:40
Mesajlar: 926
"Deliyürek" bir yazarın ardından

MUSTAFA ÜNAL

m.unal@zaman.com.tr

Yazılarını, kitaplarını okumuştum ama Ömer Lütfi Mete'yi Başbakan Erdoğan'la çıktığımız bir gezide gerçek anlamıyla tanıdım.

İçtenliği, samimiyeti dikkat çekiciydi, kendisiyle barışıktı. Yol uzundu, Türklerin ata yurdu Moğolistan'a gidiyorduk. Namaz konusundaki hassasiyetini yakından gördüm.

Vakit girince koltuğa dizüstü oturdu, çevresiyle ilişkisini tamamen kopardı ve kıbleye yöneldi. Huşu içinde namazı eda ederken ibadetteki derinliğini görmemek mümkün değildi. O sıralar 'The İmam' filminin senaryosunu yazıyordu. Gezi boyunca 'Yetiştirmem lazım.' diyerek odasına kapanıyordu.

Filmi izledikten sonra bir imam-hatipli olarak aradım, 'Ömer abi eline sağlık, çok güzel olmuş.' dedim.
İlginin azlığından yakındı ve 'Keşke imam hatipte okuyanlar izleseydi.' dedi.

Seyahat sırasında fırsat buldukça Deliyürek'i, Kurtlar Vadisi'ni konuştuk. Bir sahneye çok kızdığını anlattı.
'Benim senaryosunu yazdığım filmlerde kahramanlar alkol alır ama sonra zararını mutlaka görür.
İçkiyi kesinlikle özendirmem...' dedi.

Senaryo yazarlığı yaptığı Deli Yürek dizisinde Yusuf Miroğlu karakterinin kendisinden habersiz içki masasına oturtulduğunu görünce çok bozulmuş ve derhal jenerikten isminin çıkartılmasını istemiş... 'Bir daha olmayacak' diyerek güçlükle ikna edilebilmiş.

Başbakan her defasında 'Ömer Abi' diye hitap etti. 'Samimiyet hemşerilikten mi geliyor?' diye sorduğumda 'Sadece hemşerilik değil, belli bir hukukumuz da var' dedi. Son zamanlarda hükümetin politikalarını eleştirmesine rağmen Erdoğan'ın sıcak davranmasından memnun olmuştu.

Sinema âleminden konuştuk, isim isim hemen hepsini yakından tanıyordu. Şener Şen'i, Halil Ergün'ü, Kadir İnanır'ı sordum. Hissediyordum ama doğrusu o parıltılı dünyanın arka yüzünün bu kadar iç karartıcı olduğunu tahmin etmiyordum. 'Polat Alemdar' deyince 'O başka, şeyhimin oğlu.' dedi.

Bir diziye adını veren 'Deli Yürek' belli ki kendisiydi. Senaryosuna katkı yaptığı tüm film ve dizilerde mutlaka bir 'deli yüreğe' rastlanır. Çarpık ilişkilerin, olağan dışı eğilimlerin 'rol model' olarak başrollere taşındığı sinema sektöründe delikanlılık vurgusu takdire değer.

Ömer Lütfi Mete'yi hafta içinde kaybettik, çoktandır hastaydı, aylar önce geçirdiği kalp krizinden yatıyordu. Kendine geldiği bir gün hastane odasında gazeteciye 'Kalp krizi geçirdiğimi söylediklerinde çok şaşırdım. Çünkü ben kendimi bir yalıda dinleniyormuş gibi hissediyordum.' dedi. Bu satırları okuyunca umutlanmıştım, kaldığı yerden tekrar başlar diye bekliyordum...

Ömer Lütfi Mete, Kur'an kursu hocalığı da, edebiyat öğretmenliği de yaptı. Hem iyi bir şair, hem de romancıydı. Şiirleri Deli Yürek ve Kurtlar Vadisi gibi dizilerin etkisiyle geniş kitlelerin dilinde şarkı olurken, ödüllü romanlara da imza attı. 12 Eylül darbesinin ardından ülkücülerin yaşadığı dramı "Çığlığın Ardı Çığlık" romanıyla anlattı.

1970'lerden bu yana basının içinde, matbaa çıraklığıyla başladığı meslek hayatında köşe yazarı, yönetici olarak çok sayıda gazetede görev yaptı. Son yazılarından birinin başlığı ise "Nalet olsun şu içimdeki gazetecilik sevgisine" adını taşıyordu. Derin devlet denince akla gelen ilk isimdi.

Yazdığı senaryolar ve kitaplar derin devlet üzerineydi. Hiç istihbaratçı dostu olmadığını söylerken 'derin'le ilgili bilgilerini "Her türlü suçluyla da düşüp kalkabilirim. Ben gazeteciyim." sözleriyle dile getiriyordu. Ancak ülkede bir "derin devletin varlığına" inanmıyordu. Ona göre olan "Türkiye'de derin devlet değil derin çeteler" vardı.

Gençliğinde ülkücü hareketin içinde yer aldı. İdealistliğini hiç yitirmedi. Bir ara MHP'den milletvekili adayı oldu. Daha sonra "İyi ki seçilemedim. O dönemde mutlaka haram ekmek yiyecektik, Cenab-ı Hak bizi korudu." dedi.

Tasavvuf ehlinden olduğunu saklamadı. Bir gazeteye verdiği röportajda "Ben Kadiriyim benim şeyhim Kadiri'dir. Diğer tarikatlar ile de muhabbetlerimiz derindir." dedi.


Türkü olan bir şiiri şöyledir:

'Bu şehir girdap gülüm
Girdapta mehtap gülüm
Feleğin bir suyu var
Su değil kezzap gülüm

Feleğe dayandım gülüm
Öldüm de uyandım gülüm
Öldüm de uyandım...'.

Ömer abi öldü ama gerçek hayata uyandı...

m.unal@zaman.com.tr

22 Kasım 2009, Pazar

_________________
" Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 6 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye