Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Türkiye ve dünyada Ticanilik
MesajGönderilme zamanı: 14.09.09, 09:15 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 31.12.08, 16:59
Mesajlar: 308
Türkiye ve dünyada Ticanilik
Mustafa Özcan


İslam dünyasının en kuzeyinde yer alan coğrafyada ve Kafkaslar'da Nakşibendilik ve benzeri tarikatlar genel olarak Müridizm olarak anıla gelmiştir. Kafkaslar'da Müridizm tarikat ve tarikatların genel sıfatı iken Senagal'de bir tarikatın adıdır.

Senegal'de Müridizm tarikatı 1888 yılında Ahmet Bamba tarafından kurulmuştur. Kadirilik gibi başka tarikatlar olsa da Senegal'de sosyal hayata damgasını vuran iki tarikat vardır. Bunlardan birisi Ticanilik diğeri de Müridizmdir. Özellikle Müridizm Senegal'ın manevi yapısına ve iklimine uygun düşmüş ve bu nedenle de ülkenin siyasi ve sosyal seyrine damgasını vurmuştur.

Hıristiyan asıllı Léopold Sédar Senghor'un bile saygıda kusur etmediği bu tarikat ile Senghor'un halefi Abdu Duyuf arasındaki bilek güreşini Müridizm kazanmış ve Abduh Duyuf yerine tarikatın desteklediği Abdullah Vad yeni cumhurbaşkanı olmuştur. Tuba şehri Senegal'in manevi başkenti hükmündedir ve burası tamamen müridler tarafından tedvir edilmektedir.

Ülke genelindeki ikinci tarikat ise Ticaniye tarikatıdır. Söz konusu tarikat Cezayir asıllı Seyidi Ahmet Ticani tarafından kurulmuş ve Fas ve Senegal gibi ülkelere ve bütün Kuzey Afrika'ya yayılmıştır. Seyyidi Ahmet Ticani, 1737'de Cezayir'de doğuyor ve 1815 tarihinde ise Fas'ın Fas kentinde dar-ı bekaya irtihal ediyor. Türkiye'de Ticanilik tek partili dönemden çok partili döneme geçişte Kemal Pilavoğlu adıyla birlikte anılır ve kötü bir şöhreti vardır. Lakin Kuzey Afrika geneline yayılan Ticanilik'in bizdeki gibi bir imaj sorunu yoktur ve müspet bir mazisi vardır.

Tarikatların siyasetle ilişkileri modern İslami hareketlerden daha sağlıklı olmuştur. Ticanilik tarihi bunun ispatıdır.

*

Bu bağlamda, kimi Ticani mensuplarının Hasan el Benna'ya telkinleri bize İmam Rabbani'nin doğrudan iktidar talebi yerine iktidarın ıslahını esas alan yöntemini hatırlatmaktadır. Senegal'deki Ticani büyükleri siyasetle doğrudan ilgilenmemekle birlikte hareketlerin eksenine siyaseti irşadı da koymuşlardır.

Bu bağlamda, Şeyh El Hac Malik'in evi ve zaviyesi siyasetçilerin uğrak yeri ve manevi rehberlik makamı olmuştur. Siyasi krizlerde daima arabuluculuk rolü oynamışlar ve kargaşaları iyi niyet girişimleriyle yatıştırmışlar ve ülkeyi sahili selamete çıkarmış ve erdirmişlerdir.

Vaktiyle Mısır Ticanilerinin liderlerinden olan Muhammed Hafız Ticani, siyasi noktada doğru yöntem konusunda Hasan el Benna'yı uyarmış ve ona öngördüğü doğru yöntemi tarif etmiş ve ondan buna bağlı kalmasını istemiştir. Hasan el Benna, Müslüman Kardeşler'le alakalı olarak öngördüğü yöntemde siyaseti merkeze oturtmuştur. Onun ötesinde yabancı işgalcilere ve müstevlilere karşı direniş boyutu, faaliyet alanlarından bir kısmını oluşturur. Bugün Hamas, hareketin bu yönünü tevarüs etmiştir.

Muhammed Hafız Ticani ise İhvan'ın doğrudan siyasetle ilgilenmesi yerine siyasetçi kuşağını eğitmesini ve yetiştirmesini salık vermiş ve tavsiye etmiştir. İhvan bunu dikkate almamıştır. Lakin İttihatçıların bir devamı niteliğinde olan Aziz Ali el Mısri, Cemal Abdunnasır ve Sedat gibi 23 Temmuz (1952) darbesine damgasını vuran Hür Subaylar kuşağını eğitmiş ve bu suretle dolaylı olarak Mısır'ın modern tarihine damgasını vurmuş ve kilit bir rol ifa etmiştir. Sedat'ın hatıratı olan 'el Bahsu ani'z zat' kitabında bu konuya temas edilmiştir. Ticani Şeyhi El Hac Malik ise kendisine öncelikli üç uğraş alanını belirler. İslam inanç ve imanını takviye etmek, insan eğitmek ve yetiştirmek ve İslami ilimleri yaymak.

*

Geçen yüzyılın İmam Rabbani uzmanlarından olan ve yönteminden etkilenen Ebu'l Hasan en Nedevi de Muhammed Hafız Ticani'nin Hasan el Benna'ya yaptığı nasihat ve tavsiyelerin aynısını İhvan'a yapar. Siyasi noktada en emsel ve eslem yani manevi tehlikelerden uzak yolun siyaset dairesine girmek değil siyaset dairesini irşad olduğunu öngörmüş ve bu vizyonunu İhvan mensuplarıyla da paylaşmıştır.

Dolayısıyla gerek Müceddidiyye gerekse Ticaniye tarikatlarının siyasetle ilgili yöntemleri irşad ve tevcih yani yönlendirme eksenlidir. Müridler iştigal etse de şeyhler ve mürebbiler olarak doğrudan siyasetle ilgilenmemişlerdir. Bu ilgilenmemek pasifizm değil belki nefsanilikten uzak kalmak ve bağcıyı dövmek yerine birlikte üzüm yeme siyasetidir.

Hasan el Benna'dan günümüze hala İhvan bu tartışmayı aşamamıştır. Yöntemin doğrusunu eğrisini tartışmaktadır. Hatta bu meyanda İhvan lideri Muhammed Mehdi Akif, 'Biz cenaze levazımatçılığına dönsek bile rejim peşimizi bırakmaz' şeklinde bir sözle irşad eksenli faaliyet alanına dönmenin imkansızlığına atıfta bulunmuş ve bunun gerekçesini kendisine göre ifade etmiştir. Halbuki bu gerekçeye dayanarak doğru yöntem reddedilemez.

(Detay için: http://islamyoon.islamonline.net/servle ... FIYALayout. ).

Özetleyecek olursak; Ebu'l Hasan en Nedevi'nin İhvan'a yaptığı nasihatları Ticaniye mensuplarından Muhammed Hafız Ticani de, Hasan el Benna'ya yapmıştır.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye