OLUP BİTENLERİN İÇYÜZÜ NEDİR?
Mehmed Şevket Eygi
29 Ekim 2009
Memleket gerçekten allak bullak... Yakın tarihimizin en büyük çalkantısı içindeyiz... Kökten bir değişime doğru gidiyoruz...
Ne oluyor?.. Ne yapılmak isteniyor?.. Bu işlerin aslı astarı nedir?..
Olup bitenleri nasıl gördüğümü kısa kısa, madde madde arz ediyorum:
1. Gerçek cumhuriyete doğru bir gidiş var.
2. İki devletli (biri bildiğimiz, gördüğümüz devlet, ötekisi derin, esrarlı, gizli, "Kırmızı Anayasalı" devlet) sistemden tek devletli sisteme geçilmek isteniyor.
3. Seçimle gelenlerin seçimle gidecekleri bir sistem oluşturulmak isteniyor.
4. Evrensel insan hak ve hürriyetlerinden çoğunluğun da yararlanması isteniyor.
5. Resmî ideoloji sultasına son verilmek, ideoloji özelleştirilmek isteniyor. İsteyen inansın, istemeyen inanmasın, bu konuda zorlama, baskı, zulüm yapılmasın.
6. Vesayet demokrasisi ve sistemi kaldırılarak, hukukun üstünlüğü sistemine geçilmek isteniyor.
7. Sabataycıların tesiri, gücü, ağırlığı azaltılmak isteniyor.
8. Toplumsal barışa, millî mutabakata zemin hazırlanıyor.
Bütün bunlar çok güzel gelişmelerdir.
Ülkede olumsuzluklar da var:
(1) Uluslararası temizlik ve şeffaflık notumuz, 10 üzerinden 4'tür. Yani kokuşmayla mücadelede henüz geçerli not alamamış vaziyetteyiz. Bu durumdaki bir ülkenin, bir halkın, bir devletin, bir iktidarın işi çok zordur.
(2) Kırsal kesim, varoş, bedevî kültürü (veya kültürsüzlüğü) bataklığına düşmüş vaziyetteyiz.
(3) Şifahî toplum statüsünden yazılı, medenî kültüre geçemiyoruz.
(4) Eğitim sistemimiz ve üniversitelerimiz son derece yetersizdir.
(5) Büyük medya büyük ölçüde halktan kopuktur.
(6) Toplumda dağılma, çözülme emareleri görülmektedir.
(7) Ahlak bakımından büyük bir yıkım ve çöküş vardır.
(8) Din ve inanç hürriyeti konusundaki olumsuzluklar (biraz azalmış olsa da) devam etmektedir.
(9) Haram yeme, rantçılık yaygın hale gelmiştir.
Roma imparatorlarından Marcus Aurelius "Benim atımın ayaklarındaki nallardan birinin bir çivisi eksik olsa bütün Roma İmparatorluğu bozuk demektir" diyor. Türkiye'nin şu anda yerinden oynamamış bir tek çivisi bile kalmamıştır. Genel bir gevşeme, yerinden oynama müşahede edilmektedir.
Üzerinde hemen hemen hiç durulmayan bir konu: Yazılı, edebî kültür lisanımızın hali yürekler acısıdır. Halk dedelerinin, atalarının mezar taşlarını okuyamayacak derecede cahil bırakılmıştır. Birkaç yüz kelimelik konuşma ve günlük iletişim diliyle sınırlanmış durumdayız. Lisanın, yazılı kültür ve edebiyatın yozlaşması devlete, millete, ülkeye büyük zarar verir.
Varoş ve bedevî kültürü bilhassa İslâm'a ve Ümmet'e zarar vermektedir.
Edebiyat ve mimarlık/şehircilikte büyük yozlaşma ve kalitesizleşme görülmektedir.
Bizim eğitim sistemimiz ve üniversitelerimiz Japonya, Güney Kore, Tayvan, Hong Kong, Singapur'dakiler gibi kaliteli değildir. Bu çok büyük bir eksikliktir. Yıkımımıza sebep olabilir.
Sosyal adalet, millî gelirin âdil bir şekilde dağılımı konusunda manzara parlak değildir.
Ülkemizde çok güzel gelişmeler oluyor... Maalesef kötülükler de var... Ümid ve temennimiz iyiliklerin gerçekleşmesi, kötülüklerin azalıp bitmesidir.
|