Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Tasavvuf ve Tarikatlar / M. Şevket Eygi
MesajGönderilme zamanı: 01.04.10, 09:40 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 31.12.08, 16:59
Mesajlar: 308
Tasavvuf ve Tarikatlar

Mehmed Şevket Eygi


Tasavvuf ve tarikat elden gidince işte böyle olur. Ne mi olur? Dinî hayatta yozlaşma başlar... Tasavvuf ve tarikatın elden gitmesi en fazla Şeriat'a zarar verir...

Tasavvuf ne demektir?

Mevlânâ demektir.

Şah Muhammed Bahaüddin Nakşibend demektir.

Abdülkadir Geylanî demektir.

Muhyiddin Arabî demektir.

Diğer bütün pîran demektir.

Onlar mâneviyat güneşleridir.

Yasaklanmadan önce tarikat ve tasavvuf hayatında bozukluklar görülüyormuş. Bu ididayı kabul ediyorum. Lakin, tasavvufun ve tarikatların yasaklanmasını kabul etmiyorum.

Tasavvuf İslâm'ın bir boyutudur. Ahlâk, fazilet, irfan, mürüvvet, fütüvvet, bilgelik boyutudur. Onlar işte bu boyutu baltaladılar.

Tasavvuf ve tarikat gidince ruh da gitti.

Büsbütün gitmedi ama denetim gitti.

Meşihat-ı İslâmiye makamında (Şeyhülislâmlık dairesinde) "Meclis-i Meşâyih" (Şeyhler meclisi) vardı. Dergahları, tekkeleri, zaviyeleri, şeyhleri kontrol ediyordu. Bu kontrol, Şeriatın Tarikatı kontrolüydü, işte bu kalktı.

Mevlânâ'sız, Hacı Bayram Velî'siz, Akşemseddin'siz, Şabanı Velî'siz, Sezaî-i Gülşenî'siz, Merkez Efendi'siz, Sünbül Efendi'siz Anadolu mânen ayakta kalabilir mi?

Aşk, şevk, ihlâs, muhabbet, zühd İslâm'ın temel ahlâkî değerlerindendir. Bunlar tasavvufla güçlendirilir.

Gerçek sûfî haram yemez, rüşvet alıp vermez, gıybet etmez, dünyaya tapmaz, parayı din iman haline getirmez, nefsini başı boş bırakmaz, lüks ve aşırı tüketime kapılmaz, riyaset hırsına mağlup olmaz.

Tasavvuf ve tarikat merasimden, eski tâbirle ism ve resmden ibaret değildir. Hırka ve tac değildir. Tasavvuf yüksek İslâm ahlâkı ve yüksek karakter demektir.

Sûfî kurt değildir, melek hasletlidir.

Sûfî sövene dilsiz, dövene elsizdir.

Sûfînin bir eli âsümana açıktır, öbür elinden zemine, insanlık âlemine feyz saçar.

Ah, her şeyi yıktılar, mahv ettiler. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Serbest bıraksalar da...

Türkçe (Osmanlıca), Arapça, Farsça kitap yazacak Efendileri nereden bulacaksın?

Şeyh Galib nerede?

Dede Efendi nerede?

Ahmed Amiş (eş-Şabanî)Efendi...

Nerede Abdülhakim Arvasî?

Şeyh Erbilli Es'ad Efendi...

Tarikat ve tasavvuf kemâli, fazileti, hikmeti temsil eder.

Tarikat Derviş Yunus'tur.

Tarikat, şeyhinin dergahına kırk yıl odun taşımak ve bu kırk yıl içinde bir tek eğri odun getirmemek demektir.

İnsanlık âleminde kötülükler, noksanlıklar, ahlâk zaafları, nefsanî ihtiraslar hiç eksik olmaz. Tasavvuf ve tarikat bunları azaltır, dizginler, asgarî (en az) seviyeye indirir.

Şarlatanlar, şarlatanlar, şarlatanlar!..
Yaygara kopartmayınız, susunuz... Tarikat uçmak değildir, ayağını zemine sıkı basmaktır.Şeriat namazı dosdoğru kılmak, cemaate devam etmek, orucu hakkıyla tutmak, zekatı vermek, nefs ile büyük cihad yapmak, dünya dükkânını yağmaya vermek demektir.

Ne konuşup duruyorsunuz? Tasavvufsuz ve tarikatsız şu halimize bakınız. Şu fesad-ı ahlâka bakınız... İslâmcıların şu ahval-ı perişanına bakınız.

Türkiye'yi bırakınız, Arabistan'a bakınız.

Ben elbette gerçek tarikatı isteyen ve arayan bir Müslümanım.

Elbette holding veya anonim şirket gibi tarikat istemem.

Tasavvuf ve tarikat dünya menfaatine, nefsanî ihtiraslara, süflî çekişmelere âlet edilemez.

Mevlânâ Celalüddin Rûmî, kaddesallahu sirrehüssami hazretleri vekilharcına sorarmış: "Bugün evde ne var?.." Her şey var, hiçbir eksik yok cevabını alırsa "Eyvah!.. Evim Fir'avun evine dönmüş..." diyerek eseflenirmiş. "Evde bir şey yok..." cevabını alırsa "Oh!.. Evim peygamber evine benzedi..." dermiş.

Tasavvuf gösteriş ve tantana değildir, budur.

Bu azgın, bu çılgın, bu yerinde duramayan, bu bin türlü beşerî ihtirasla çırpınan, çeşit çeşit şehvetlere uyan bu azmış toplumu tasavvuf ve tarikat zapt etmeye, islâmî bir disiplin içine sokmaya çalışıyordu.

Artık çok geç. Konya'da Mevlânâ dergâhını açsalar, posta oturtacakları icazetli bir mürşid-i kâmil bulabilecekler mi?


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye