'İçi Boşaltılmış Bir Amel' Tehdidi Olarak: Umre ve Hacc
Dr. Hayati Bice7 Eylül 2011
Her yıl yüzbinlerce insan, Hacc ve Umre yapıp geliyor da; ülkemizin manevi atmosferinde bir “iyilik hali”nin egemen olmasına nasıl bir katkıda bulunuyor?Bu yılki Ramazan manzaralarını izlerken okuduğum Prof. Dr. Sadeddin Ökten ile yapılmış bir röportaj, çok çarpıcı bir başlığa sahipti:
“İçi boş bir dindarlık yükseliyor.” Ökten kendisi ile röportaj yapan gazeteci Emeti Saruhan'ın “Ama Muhafazakarlık ve dindarlık yükseliyor, gözüküyor?” sorusuna yanıt verirken şöyle diyordu: “-Biraz içi boş bir dindarlık gibi gözüküyor. Müslümanlar olarak bu çağda bir medeniyet telakkisine sahip değilsiniz. Hayata yön veren, bu çağdaki medeniyet telakkisini, İslam`a yamamaya çalışıyorsanız, bu olmaz. Bir duruş sergileyip o duruş içinde tutarlı bir program uygulamak gerekiyor. Bu çok zor bir şey ama yapılmaz diye bir şey yok.” [1]
Ökten'in bu sözleri, benim gibi birçok kişiye de çarpıcı gelmiş olmalı ki, bu röportaj internette pekçok sitede haber yapıldı, forumlarda paylaşıldı. (Ben de bir haber sitesinde görerek haberdar olmuştum.) Tam da o sırada okuduğum ve umre ve Hacc için Türkiye'den yapılan başvuruların rekor denilen rakamlara ulaştığını bildiren haber ile bu tesbit birleşince bana çok daha anlamlı geldi.
DEVAMI:
http://haber10.com/makale/25327/