Adnan Oktar; yaz sonunda HABERTURK.TV'deki programlarından itibaren Cübbeli Ahmed Hoca'yı takibe almış... Sadece O'nu değil mürşidi Hz. Şeyh
Mahmud Ustaosmanoğlu ve hatta
Ali Haydar Efendi Hz.'ni ilzam eden konulara girdiği görülüyor.
Alıntı:
ADNAN OKTAR: Cübbelinin çevresindeki insanlar temiz insanlar, ben daha önce de söyledim. Ben Mahmut hoca hazretlerinin bulunduğu yere de gittim, sohbetine katıldım, yani beni sever normalde, çok değerli alimler var çok değerli insanlar var, tertemizlerdir ama Cübbelinin onlara karşı üslubu onların onurlarını kırıcı. Onları böyle tabiri caizse adam yerine koymayan garip bir üslup kullanıyor yani çok çok şaşırtıcı. Daha önce de söylemiştim tam bir alim psikolojisinde hareket ediyor. İşte ne soruyorsanız gelin bana sorun. Sana niye sorsun insan, yani soracaksak biz ilmihal kitapları var açarız ilmihal kitaplarından okuruz. Ömer Nasuhi Bilmenin ilmihal kitabı var, mesela gayet mükemmel, çok kapsamlı insanların ihtiyacı olan her türlü konu her türlü detay var. Yani yeniden yeni içtihatlar olmayacağına göre, yeni dine yeni bir ilave gelmeyeceğine göre, bunlar artık sabitleşmiş, netleşmiş açık izahlardır. Fakat burada en çok üzerinde durulması gereken şey İslam’ın dünyaya hakim olmasını istemesi lazım, bu farz ve bütün bu zulmün sebebi İslam’ın dünyaya hakim olmamasıdır. Bunu niçin savunmuyorsun diye etrafındaki insanlar bu kişiye sürekli sorması lazım yani bu konuya cevap vermiyorsa çok kuşkuludur durumu ve çok şaşırtıcıdır ve çok hayret vericidir.
SUNUCU: İfadeleri de üstelik hem çelişkili hem de sizin de belirttiğiniz gibi ifadelerde bir hakikaten aşağılayıcı bir tavır var bu çok rahatsız edici yani hem Müslüman bir din adamı olup hem böyle ifadeleri Müslümanlar için kullanmak orada bir çelişki var.
ADNAN OKTAR: Yani bir tane iki tane on tane, yirmi tane de değil yani konuşmalarında insan ne konuşacak diye bekliyor ne acayip söz edecek diye yani dini konuları tenzih ederim. Böyle Müslümanları zayıf, kişiliği çok çok zayıf, karakteri çok çok zayıf insanlar olarak gösteriyor ve öyle bir anlatım yapıyor ki etrafındaki insanları Müslümanları küçük düşürerek güldürmeye çalışıyor. Yahut kendini küçük düşürerek etrafındakileri güldürmeye çalışıyor. Halbuki bu Müslümanın yapacağı birşey değil Müslüman onurludur değil mi, onuruna çok düşkün olur haysiyetine çok düşkün olur, dolayısıyla böyle garip hareketler garip konuşmalar yapmaz ama en vahimi Türk-İslam Birliği’nden bahsetmemesi, İslam Birliği’ni böyle hiç hedef olarak göstermemesi yani bu çok vahimdir, en dikkat çeken o.
SUNUCU: O da kasıtlı gibi sanki değil mi? Onu da kabul etmemesi
ADNAN OKTAR: Yani şimdi, bir yandan Mehdi gelmeyecek derken bir yandan da.
SUNUCU: Bir yandan da onu derse
ADNAN OKTAR: Yani şimdi o bana kilitlenmiş vaziyette yani İslam Birliği olursa mutlaka benim Mehdi olacağım kanaatinde anladığım kadarıyla, Allahualem benim anladığım kadarıyla öyle. Yani ikinci bir ihtimal görse başka türlü yapacak belki yani İslam Birliği olursa o mutlaka Mehdi olacağına, o zaman İslam Birliği’nden hiç bahsetmeyeyim o da Mehdi olmasın. Ya kardeşim ne fark eder, Mehdi kim olursa olsun, yeter ki İslam Birliği olsun. Şu zulüm kalksın dünyadan acı kalksın değil mi? Ne fark eder Hasan, Hüseyin, Ahmet, Mehmet kim olursa olsun. Allah her hangi bir insanı inşaAllah gönderdi ve o da İslam aleminin lideri olacak yani bizim burada İslam aleminin birleşmesinden kastımız ne? Bütün İslam aleminin rahat ve huzur içinde olması barış ve kardeşlik içinde olması sevginin yaşanması yanı Allah herhangi bir şahsı vesile edebilir. Ama bu kitlenmiş vaziyette şimdi bana, o yüzden ağzına alamıyor çok acayip mesela, normalde Suyuti’nin hadislerini bu kolay kolay reddetmez, ısrarla anlamazdan geliyor geçen gün konuşmasında yine anlamazlıktan geliyor, Suyuti’nin diyor; hicri 1500 kadardır diye bir hadisi yok diyor. Kardeşim Suyuti bunu hesapla söylüyor, hesap. Hadis var. 7000 bin yıl diye hadis var, 5600 yıl geçtiği için, 1400 ile 1500 arasında başka bir vakit kalmadığı için bunu söylüyor. Yani, değil mi? Hadise dayanarak net söylemiş oluyor, delilli, ispatlı söylemiş oluyor. Orda uyanıklık yapıyor kendi kafasınca. Suyuti hicri 1500’e kadar ümmetin ömrü vardır demedi diyor. Tamam demiyor, böyle demiyor ama nasıl diyor bunu, 7000 yıldır diyor, 5600’ü çıktığında geriye 1400 kalır, 1400’le 1500 arasında da başka bir vakit yok, dolayısıyla 1500’e kadardır diyor.
SUNUCU: Bu da zaten bir hesap…
ADNAN OKTAR: Aynısı, yine hadis, yine hadis kaynaklı, yine Suyuti’nin sözü oluyor. Öyle diyor, onu sıkıştırdılar diyor o da artık 1500’e kadar sürer dedi diyor, kafadan onu söyledi diyor yani, öyle oradaki insanları susturmak için. Yani ortalığı yatıştırmak için: Ne kadar sürer kıyamet, işte 1500’ü de geçer 1500’e kadardır dedi diyor. Hâlbuki böyle bir olay yok yani böyle bir âlim sırf oradaki insanları susturmak için böyle bir şey söyler mi, mesela Ali Haydar Efendi var büyük Nakşî şeyhiydi, büyük bir âlim. O Cübbelinin hocası olan ve bizim de hocamız sayılır herkes çok sever Mahmut Efendi var Mahmut Efendi Hazretlerinin hocasıydı o. Fakat bu mübarek zat Ali Haydar Efendi vefatından önce bir tarikat halifeliği vermemiş yani silsileyi kendinde kesmiş yani tarikat icazeti kimseye vermemiş. Evet. Ve bunu Mehdi’ye bırakıyor. Yani Hicri 1400’de Mehdi’nin çıkacağını söylüyor birçok talebesi var bunu söylediği yani o devirde yaşamış birçok talebesi var, onlara söylemiş. Cübbeli yaşı genç olduğu için duymamış olabilir, o ben duymadım mantığında onun duyması sanki delilmiş gibi öyle olmaz. Zaten bir icazet kimseye vermemesi Mahmut Efendi Hazretlerinin de icazet vermemesinin nedeni Mehdinin gelmesidir. Ve birçok âlim icazet vermediler. Bir tek o değil. Gerekçe olarak Mehdi geldi artık biz Mehdi’ye verdik dediler, emaneti. Emaneti ona bıraktık dediler. Genel olarak hepsinde öyledir. Şimdi onun, yani Efendi Hazretlerinin, Efendibabanın yani Ali Haydar Efendi’nin icazet vermemesini gelininden ve aile oradaki onların bağırtı çağırtısından çekindiği için vermedi diyor. Yani sanki böyle o kadar alelade bir insan göstertiyor ki ev kavgası yani gelini bağırıp çağırıyor o zaman ben icazet vermeyeyim. Hâlbuki bu insan çok zorlu günler yaşamış, işkence çekmiş, acılar çekmiş, hapiste yatmış bir insan en zor dönemlerde yaşamış bir insan ve son derece yiğit, kahraman bir insan. Gelini diyor diye, yüzlerce seneden beri süren bir tarikat silsilesini durdurur mu?
SUNUCU: Durdurur mu, tabi canım.
ADNAN OKTAR: Ha ne oldu, gelinim kızdı o zaman ben durdurayım. Ayıp olacak şimdi gelinim rahatsız olacak. En iyisi ben buna, kimseye icazet vermeyeyim. Böyle bir mantıkla anlatıyor. Yani böyle bir mantık artık ben buna ne söyleyeyim.
KAYNAK: CÜBBELİ'YE CEVAPLAR - 79
Adnan Oktar: (16 Ekim 2009) Tempo Tv - Kocaeli Tv Röportajı.