Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 6 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Nifak Nedir? Münafık Kime denir?
MesajGönderilme zamanı: 04.03.09, 17:15 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
MÜNAFIK: İnanmadığı hâlde, müslümanları aldatmak için, inanmış gibi görünen kimse demektir..

Münafıkta görülen haller de NİFAK olarak adlandırılır.

Allah c.c. Kur'ân-ı Kerîm'de Münafıklar ile ilgili ayetlerde meâlen buyuruyor ki:

Rahman ve Rahim olan Allah adıyla

"İnsanlardan birtakımları (münafıklar) vardır ki, inanmadıkları halde Allah’a ve ahiret gününe inandık derler. Çünkü onlar, güya Allah’ı ve mü’minleri aldatırlar. Halbuki ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir. Onların kalplerinde nifak ve haset hastalığı vardır. Allah da onların bu hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elim bir azap vardır. Onlara, yeryüzünde fesat çıkarmayın denildiğinde, biz ancak ıslah edicileriz derler. Kesin olarak biliniz ki onlar ancak kötülük yapan bozgunculardır. Lâkin anlamazlar. Onlara insanların iman ettikleri gibi siz de iman ediniz, denildiği vakit, biz hiç, sefihlerin (akılsız kişilerin) iman ettikleri gibi iman mı edeceğiz? derler. Biliniz ki akılsız ve ahmak olanlar yalnız kendileridir. Fakat bunu bilmezler." (Bakara-8-13)

Ey münâfıklar! Allah sizi kendi hâlinize bırakmaz. Hâlis mü'minleri münâfıklardan ayırır. (Âl-i İmrân: 179)

"Onlara: Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) ve Resulüne gelin (ihtilaflarımızın halli için onlara başvuralım) denildiği zaman, münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün." (Nisa-61)

"Şüphesiz münafıklar Allah’a oyun etmeye çalışıyorlar. Halbuki Allah onların oyunlarını, başlarına çevirmektedir. Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı da çok az hatırlarlar." (Nisa-142)

"Onların sadakalarının kabul edilmesini engelleyen onların Allah ve Resulünü inkâr etmeleri, namaza ancak üşenerek gelmeleri ve istemeyerek sadaka vermelerinden başka bir şey değildir." (Tevbe-54)

"Münafık erkekler ve münafık kadınlar, birbirlerindendir. Çünkü onlar kötülüğü emreder, iyilikten alıkoyarlar ve onlar ellerini sıkı tutarlar. (Allah için harcamak hususunda cimrilik gösterirler.) Allah’ı unuttular. Allah da onları unuttu. Muhakkak münafıklar fasıkların tâ kendileridir." (Tevbe-67)

"Şeytan onları (münafıkları) istila etmiş, onlara Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar, şeytanın taraftarıdırlar. İyi bilin ki şeytanın taraftarı mutlaka kaybedenlerdir." (Mücadele-19)

"Demek sizler (münafıklar) iş başına gelecek olursanız yeryüzünde bozgunculuk yapacak, akrabalık bağlarını da koparacaksınız öyle mi? İşte bunlar Allah’ın kendilerini lânetlediği, bu yüzden kendilerini sağır ve gözlerini kör kıldığı kimselerdir." (Muhammed-22-23)


***

Ayet ve hadislere göre dört şey münâfıklık alâmetidir:

1.Emânet olunana hıyânet etmek,

2. Konuştuğunda yalan söylemek,

3.Vaâdini bozmak ve ahdine vefâ göstermemek (verdiği sözde durmamak) ; szö verip sebepsiz yere sözünden caymak,

4.Mahkemede doğruyu söylememek; yaptığı sözleşmeleri menfaati için çiğnemek...

(Hadîs-i şerîf-Buhârî)

Münâfıkın ahvali (halleri) ise kendisini ele verir ki bunlar da dörttür:

1. Yalnız olduğu zaman tembeldir. Yanında birisi olduğu zaman çalışkandır.

2. Bütün işlerinde övülmeyi çok sever.

3. İmâm-ı Mâlik'e göre Mescide giren münâfıklar, kafesteki serçe kuşlarına benzer; kafesin kapısı açılır açılmaz kaçarlar. (Mescidde huzursuz otururlar ve namaz bitse de kaçsak der gibi hareket ederler.)

Münafıklık konusunda ümmetin Rasulullah'tan sonra en bilgilisi kabul edilen Huzeyfetü'l-Yemânî bunlara bir durumu daha ekler:

4. Huzeyfe-t-ül-Yemânî 'ye göre MÜNAFIK neredeyse durmadan İslâm'dan bahseder, fakat İslam'ın emirlerine uygun amel etmez.

İşte bu durum özellikle günümüz toplumunda "inançlı çevreleri" sarmış bir hastalık halini almıştır.

(ALINTI)

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Nifak Nedir? Münafık Kime denir?
MesajGönderilme zamanı: 04.03.09, 17:34 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Munafikun suresi: 8.ayet:

Yekulune lein reca'na ilelMedîneti leyuhricennel'e'azzu minhel'ezelle,
ve Li_llahil'izzetu ve Li_RasûliHİ ve Lil_mu’minîne ve lakinnelmunafikîne la ya'lemun..

(O münafıklar) derler ki: “Andolsun ki eğer Medine’ye geri dönersek, en Aziz olan, en zelil olanı oradan mutlaka çıkaracaktır”...
Halbuki izzet Allah’ındır, O’nun Rasûlü’nündür ve mü’minlerindir...
Fakat münafıklar bilmezler.
***
Bu ayetlerin sebeb-i nüzülünde şöyle bir olay var:

Bir münafık olan Abdullah b.Übeyy, MustalıkOğulları gazvesinde bir hadise vesilesi ile Hz.Rasûlullah için: “Andolsun ki eğer Medine’ye geri dönersek, en Aziz olan, en zelil olanı oradan mutlaka çıkaracaktır” diye haddini aşan bir söz söylemiş ve bunu duyan Zeyd b.Erkam bu sözü Hz.Rasûlullah’a haber vermiştir...

Hz.Rasûlullah kendisine sorunca da yemin ederek inkar etmiştir...

Bunu duyan Abdullah b. Übeyy’in samimi bir mü’min olan oğlu Abdullah, eline bir kılıç alarak babasının önünü kesip Medine-i Münevvere’ye girmesine engel oldu da ; Hz.Rasûlullah’ın oğluna haber gönderip izin vermesiyle Medine-i Münevvere’ye girdi (kimin Aziz olduğunu zilleti yaşayarak gördü.)...

Ne hikmettir ki Medine-i Münevvere’ye döndükten kısa bir müddet sonra da Abdullah b.Übeyy hastalanıp ölmüştür..

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Sünnete Göre Münafıkların Alametleri
MesajGönderilme zamanı: 04.03.09, 17:51 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Sünnete Göre Münafıkların Alametleri

M. Beşir VAROL


1- “Münafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman yerine getirmez ve ona güvenildiği zaman hıyanet eder.” (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai / Camius-Sağir, İmam Suyuti, H. No:25)Müslim rivayetine göre şu ek de vardır: “Oruç tutup, namaz kılar ve Müslüman olduğunu iddia etse bile.”(Cem’ul Fevaid: H. No:8099)


Allahu Teâlâ’ya layıkıyla hamd; Resulü Efendimiz Muhammed’e, O’nun pak âline, mücahid ashabına ve onlara tabi olanlara salât ve selam olsun.

Geçen yazımızda münafıkların alametleriyle ilgili bazı ayet-i celileleri tefsir ve izah etmeye çalışmıştık.

Bu sayıda da bu hususta bazı hadisleri şerh ve izah etmeye çalışacağız inşallah.

Şöyle ki:

1- “Münafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman yerine getirmez ve ona güvenildiği zaman hıyanet eder.” (Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai / Camius-Sağir, İmam Suyuti, H. No:25) Müslim rivayetine göre şu ek de vardır: “Oruç tutup, namaz kılar ve Müslüman olduğunu iddia etse bile.”(Cem’ul Fevaid: H. No:8099)

Bazı âlimlerin dediği gibi, münafık kelimesinden amaç, hadiste geçen alametleri ahlak ve adet haline getirendir. Çünkü nadir de olsa birçok Müslüman da bu hatalara düşmektedir.

Diğer bazı âlimlere göre de amaç “ameli münafıktır”; ancak İmam Müslim’in rivayetindeki “Oruç da tutsa, namaz da kılsa ve Müslüman olduğunu da iddia etse bile” ek,i büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

2- “Kimde dört vasıf bulunursa halis münafık olur. O dört şeyden biri kendisinde bulunan kişi ise onu terk edinceye kadar münafıklıktan bir haslet bulunur. Bunlar: Kendisine bir emanet bırakıldığı zaman ihanet eder; konuştuğunda yalan konuşur, anlaştığı zaman sözünde durmayıp bozar. Bir kimseyle çekiştiği zaman aşırı giderek karşısındakinden fazla kötülük yapar.”(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai/Cem’ül Fevaid, H. No: 8097)

Önceki hadis için verdiğimiz izahat bu hadis için de geçerlidir. (Konu uzamasın diye fazla izahata yer vermek istemiyoruz.) Bu hadisteki “Kimde dört vasıf bulunursa o halis münafık olur.” cümlesi “münafık” kelimesindeki amacı daha fazla netleştirmektedir. Onun için biz hadiste sayılan bu nifak alamet ve vasıflarından küfürden uzak durduğumuz gibi uzak durmalıyız. Bu alamet ve vasıflar kimde ahlak ve adet halini almışsa ona karşı nihayet derecede temkinli, tedbirli ve mesafeli olmalıyız.

3- “Münafıkların kendilerini ele veren alametleri vardır: Selamları lanettir, yemekleri gasp ve yağmadır. Ganimetleri hile ile kazançtır. Mescitlere aralıklı yaklaşırlar. Camide kılınan namazın sonuna ancak yetişebilirler. Kibirlidirler. Ne sevilirler ne de severler. Gece odun gibi sessiz, gündüz gürültücüdürler.”
(İmam Ahmed ve Bezzar/Cem’ul Fevaid, H. No: 8110)

Müminler; etrafındaki insanlara selamı dağıttıkları ve yaydıkları gibi münafıklar da laneti dağıtıp yayıyorlar. “Selam olsun!” yerine hep “lanet olsun!” demeyi adet edinmişler. Müminler, hep nazik, edepli ve düşünce ürünü olan kelimeleri sarf ederler. Böylece şeytanın ondan yanlış bir mana çıkartıp muhatabın kalbine vesvese vermesine mahal bırakmazlar; şeytana arayı bozma fırsatı vermemeye çalışırlar.

Münafıklar, muhatabın kalbine dikkat etmezler, vurdumduymazdırlar, hatta çoğu zaman bilinçli olarak böyle davranırlar.

Müminler; yediği lokmayı titizlikle helalden seçer. Ateşten kaçtığı gibi haram rızıktan kaçar. Münafıklar ise helale, harama dikkat etmeden gasp ve yağmayla ellerine geçirdikleri her şeyi mideye indirirler. Yarın bu haram lokmaların başlarına neler getireceğini düşünmezler, gaspçıdırlar. Gasp ise şer’i ölçüleri dikkate almadan elde edilen maldır. Tabii gasp haramdır; her haram da ateştir.

Müminler, mazeretleri olmadığı müddetçe camiye düzenli bir şekilde giderler; çünkü onları camiye sevk eden ilahi bir mes’uliyettir.

Münafıklar ise mescide düzensiz, eksik niyetle kesik kesik giderler...

Müminler mütevazı, alçak gönüllü, hiçbir menfaatin hesabını yapmadan sırf Allah rızası için, insanları sevdikleri için çevreleri tarafından sevilirler.

Münafıklar ise kibirli, gururlu olduğu ve hep menfaate dayalı hesaplar yaptıkları için hiç kimseyi sevmezler, sadece kendi menfaatini severler. Etraflarından hep haddinden fazla saygı bekler ve hep onlardan bir şeyler kapmaya çalışırlar. Saygı göstermeyi değil saygı görmeyi, vermeyi değil hep almayı severler. Onun için de en yakın insanlar bile onları sevmez ve onlardan nefret ederler.

Müminler, Allah (cc)’ın katında makbul olan amelin ihlâsla yapılan amel olduğunu bildikleri için hep ihlâsı gaye yapmaktadırlar. Onun için de gizli amel ve ibadeti severler. İbadet ve amellerindeki ihlâsın zedelenmemesi için tenha zaman ve mekânlarda ibadet etmeye gayret ederler. Bunun için gecenin en tenha anını herkesin uykuda olduğu saatlerini seçerler.

Münafıklar ise ihlâs umurlarında olmayıp ibadetlerini de sırf gösteriş için yaptıklarından geceleri düşer ve sabaha kadar uyurlar. Gündüzleri ise takvadan, amelden, ibadetlerden dem vurup vaiz ve abid kesilirler. Onları gören, zamanın en ihlâslı abidi ve vaizi zanneder.

4- “Bizimle münafıkların arasını ayıran alamet, bizim yatsı ve sabah cami cemaatinde bulunmamızdır. Onlar (münafıklar) buna güç yetiremezler.”
(Said bin Mansur ve Beyhaki / Camius Sağir, İmam Suyuti, H. No: 26) Hadisteki münafık kelimesinden amaç “ameli münafık” olabilir; ancak hadisin onlara mutlak olarak münafık demesinde onlara büyük bir tehdit vardır” (Feydü’l-Kadir-geçen hadisin şerhinde…)

5- “Münafıklara ağır gelen namazlar, yatsı ve sabah namazlarıdır.”
(Buhari ve Müslim / Feydü’l-Kadir İmam Menavi, geçen hadisin şerhi(26))

Biz canlılık ve neşeyle bu namazlara katılmak için camiye gidebiliyoruz; fakat münafıklar bu canlılık ve kolaylıkla bunu yapamıyorlar. Zira iman sinmemiştir kalplerine. Bu namazlar onlara çok ağır gelmektedir. Hele bu vakitlerde camiye gitmek ve cemaate yetişmek onlara çok daha ağır gelmektedir. Nasıl ağır gelmez ki? Yatsı vakti, gündüzün bütün işlerinden sonra istirahat vakti ve sabah namazı vakti uykunun en tatlı olduğu saattir.

Ancak Müminlerin köklü imanlarıyla Allahu Teâlâ’dan umdukları büyük sevap, ulvi derece, ebedi saadet ve cennetteki sayısız nimetler, onlara en ağır ve zor işleri de kolaylaştırmakta ve zevkle yaptırmaktadır. İnsan, gerçek manada sevdiği ve inandığı bir şeyin yolunda hiçbir zorluk ve eziyete aldırış etmemektedir. Gülü seven dikenlere; balı seven arılara; ücreti bekleyen hamal yükün ağırlığına; fani bir yare gönül kaptıranın yolun uzaklığına aldırış etmemesi gibi.

Evet, “Yâr-ı yâra” (Allah’u Teâlâ’ya) ve Muhammed Mustafa’ya s.a.v. gerçek manada gönül verenler, iman edenler; ne yatsı vaktindeki istirahata, ne sabah saatlerindeki uykuya ne cihad meydanındaki yara ve ölüme ne zindanlara aldırış etmemektedirler.

Tabi fani maşuklarla, geçici zevklerle, tablolardaki baharlarla, sanal dünyalarla ömür geçiren münafıklar bunu bilmezler.

Müminlerin gerçek âleminden haberdar olmadıkları ve anlamadıkları için ona beş para vermezler ve bir dakikalık istirahatlarını bile bozmazlar; ancak ne zaman ki elektrik gitti, ekranlar karardı, sanal dünya son buldu, fani dilberler tatlı rüyadan uyanmakla fenaya göçtü, geçici zevkler ebedi azaplarla son buldu, gerçek âlemin rüzgârı cennetvari bahar tablolarını etrafa savurdu ve gerçekler dışında her şey görünmez oldu; işte o zaman münafıklar; caminin, namazın, cihadın, Allah (cc) için eziyet çekmenin ve zorluklara katlanmanın değerini anlayacaklar. Hayallerle ömür geçirirken ne kadar değerli gerçekleri kaybettiklerinin farkına iyice varacaklar. Ancak o zaman çok geç olacak ve hiçbir pişmanlık da fayda vermeyecek.

Ne mutlu o kimseye ki daha fırsat kaçmadan elektrikler gitmeden, hayat sanal ekranlarını kapatıp gerçek hayata adım atana, geçici lezzetlerden el çekene ve ebedi saadeti için geçici zorluklara göğüs gererek yüzü ak olarak “Yâr-ı yâra” ve yaranlarıyla randevu noktasında buluşana!

6- “Münafık, iki sürü arasında kâh birine kâh öbürüne yanaşan şaşkın koyun gibidir.”(Müslim ve Nesai/Cem’ul-Fevaid, h.no:8101)
“Tibi (r.a) bu hadisin şerhinde şu açıklamada bulunmuştur: ‘Münafık fahlı (koçu) arayan koyun gibidir. Nefsanî istek ve kötü amaçları peşinde koşar, sürekli istikrarsızdır.

Bunun içindir ki Kur'an-ı Kerim’de de bu vasıfla vasıflanmışlardır. “Onlar (münafıklar) küfürle iman arasında bocalayıp durmaktadırlar. Ne bu müminlere ne de şu kâfirlere bağlanırlar. Allah kimi saptırırsa sen artık ona bir yol bulamazsın.” (Nisa:143) (Feydu’l-Kadir geçen hadisin şerhinde…)

Mümin, imanına ve akidesine göre yer alır.

Münafık ise nefsanî isteklerine göre davranır. Nerde nefsanî istekleri tatmin olabiliyorsa o tarafa kayar.

Müminler güçlü göründükleri ve galip geldikleri zaman, münafıklar onların yanında yer alır ve “biz sizdeniz” derler. Kâfirler güçlü görünüp galip olsalar hemen saf değiştirip “biz sizdeniz” derler. Allahu Teâlâ da bu imtihan diyarında bu tip insanların gerçek yüzlerini ortaya çıkartmak, sonra da hak ettikleri cezayı onlara verdiği zaman hükmüne itiraz etmemeleri ve daha birçok sebebe ve hikmete binaen bazen Müslümanları ve bazen de kâfirleri galip getiriyor.

7- “Münafık, gözlerine hâkim olup istediği şekilde ağlayabiliyor.”
(Deylemi / Cami’us Sağir, İmam Suyuti H. No:9237) Çünkü sürekli iki renklidirler. Bir görünen bir de görünmeyen renkleri vardır. Ortama göre renk değiştirirler. Rol icabı ağlamalarına şeytan yardım ediyor.

Malik bin Dinar (r.a) diyor ki: “Ben Tevrat’ta gördüm: ‘Münafığın nifakı kemale erince gözlerine hâkim olabiliyor.’

Bundan dolayı hep deniliyor ki; ‘Kötü insanlar gözlerine hâkimdirler. (istedikleri gibi ağlayabiliyorlar)” (Feyd’ul - Kadir, geçen hadisin şerhinde)

8- “Kim ki kalbindeki Allah korkusundan daha fazlasını insanlara göstermeye çalışırsa o münafıktır.”(İbn-i Neccar / Cami’us Sağir h. no:8383)

Mümin tek yüzlüdür. Yaptığı amelin ücretini Allah (cc)’tan bekler. Hiçbir şeyin ondan gizli olmadığını bilir. Gösterişin ona hiçbir fayda kazandırmayacağını bildiği için ona ne ihtiyaç duyar ve ne de teşebbüs eder.

Münafık ise Allahu Teâlâ’dan gafil olduğu ve insanlardan ödül beklediği için kendini daha takvalı ve daha iyi göstermekle daha fazla kazanacağını düşünür. İnsanların gaybı bilmemelerinden ve zahire göre hüküm vermelerinden dolayı onları münafıklıkla kandırıp kendini onlara sevdireceğine inanır. Oysa durum hiç de öyle değildir. Kalpleri yönlendiren Allahu Teâlâ’dır.

İstediği şekilde çevirip yönlendiriyor. Bazı insanlar vardır ki insan onları sevmek ister de bir türlü sevemez.

Bazı insanlar da vardır ki insan onları sevmeden duramaz.

Gerçek müminlerin düşmanları bile onları övdüğü ve istemeyerek de olsa onlara bir sevgi besledikleri halde, münafıkların en yakın dostlarının bile onlardan hoşlanmamaları ve kalben onlardan bir ağırlık hissetmeleri, nefret duymaları bunun en bariz delilidir.

9- “… Kadınlarınızın en kötüleri tesettürsüz olan ve mahremleri olmayan (yabancı) erkeklere görünenlerdir. Münafık kadınlar onlardır. Onlar -çok azı hariç- cennete giremezler.”
(Beyhaki/Cami’us Sağir/İmam Suyuti H. No: 4092)

Zerre miktar imanı olan kadınlar, Hz. Resulullah aleyhissalatu vesselam’ın bu ağır yürek titretici tabirlerinden korkmalı, kendi hal ve hareketlerine dikkat etmeli ve bu tür davranışları olan kendine çeki düzen vermeli, helal ve haram çizgisini muhafaza etmelidir. Yoksa nifak ve münafıklık az bir günah değildir.

Bakın Allahu Teâlâ onlara ne tür bir azabı hazırlamıştır: “Allah, münafık erkeklere, münafık kadınlara ve kâfirlere içinde sürekli kalacakları cehennem ateşini söz vermiştir. Bu onlara yeter. Allah onlara lanet etmiştir. Onlar için sürekli bir azap vardır.”(Tevbe: 68)
...
Hâsılı zikrettiğimiz hadis-i şeriflerde bulunan münafıkların alamet ve özellikleri kimde varsa o, ya gerçekten münafıktır ya da münafıkça amel etmektedir.

Kalp gizli olduğundan Müslüman, amele göre hüküm vermekle mükelleftir. Kalp Allah (cc)’a malumdur, O ona hükmeder.

Mademki Hz. Resulullah aleyhissalatu vesselam münafıkların özelliklerini taşıyanlara “münafık” ismini takmıştır; öyleyse münafıklardan olmamak veya münafıklardan zarar görmemek için nifaki ahlaklardan korunarak sünnet-i seniyeye sığınmalıyız.

Allahu Teâlâ hepimizi nifak ve münafıklardan korusun!

Amin!

M. Beşir VAROL

Çeçen-Online©2008

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Nifak Nedir? Münafık Kime denir?
MesajGönderilme zamanı: 04.03.09, 17:54 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
İnançtaki kanserin adı münafıklıktır !..

Mevlüt Özcan

Milli Gazete


Her insanın itikadî bir eğitimden geçmesi zarureti vardır. İtikadî eğitim görmeyenlerin inanılması gerektiği gibi inanmadıkları olması gerektiği gibi huzurlu bir hayat yaşamadıkları ortadadır.Toplumda yapmadıkları şeylerin yapılmasını söyleyenlerle emrolunmadıkları şeyleri yapanların hayat dengelerini bozdukları gayet açıktır.

İtikatlarını sağlam zeminlere oturtamayanlar münafıklık hastalığına mübtelâ olurlar. Bu hastalık inançtaki kanserin adıdır. Münafıklık, Hak ile bâtıl arasında gidip gelmekle geçen hayat sürecini ifade eder. Her konuyla ilgili en doğru bilgi Kur’ân-ı Kerîm’den alınır.

Bu konuyla ilgili Kur’ân’da zikredilen ayetlerden birkaç tanesinin mealini buyrun birlikte okuyalım:

* “Münafıklar Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Halbuki Allah, onların oyunlarını başlarına geçirecektir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar, Allah’ı pek az anarlar.” (Nisa sûresi, âyet: 143)

* “Münafıklar küfür ile iman arasında bocalamaktadırlar. Ne bu mü’minlere ne de şu kâfirlere bağlanırlar. Allah, kimi doğru yoldan saptırırsa, sen artık ona kurtuluş yolu bulamazsın.” (Nisa sûresi, âyet: 144)

* “Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah’a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?”

* “Şüphesiz ki münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara bir yardım edici de bulamazsın...”

* “Tevbe edenler, kendilerini düzeltenler, Allah’ın emirlerine sımsıkı sarılanlar ve Allah için dinlerine sımsıkı bağlananlar müstesna. İşte bunlar, mü’minlerle beraberdirler. Allah, mü’minlere büyük bir mükafaat verecektir.” (Nisa sûresi, âyet:144-145- 146)

Münafıklık, nifakın kaynağıdır.

Münafıklık, dinde kararsızlığın hayata yansımasıdır.

Münafıklık, neye inandıklarına ve neyi inkâr ettiklerine karar verememiş kişiliksizliklerin tutarsızlığıdır.

Münafıklık, Yahudi merkezli bir Hıristiyanlar kulübü fitnesine yaltaklık etmektir.
....

Münafıklık, kimliksizliktir.

Münafıklık, seyyar kıble anlayışıyla yaşamaktır.

Münafıklık, nifak virüslerinin kalblerine ulaştığı ve hayatlarına yansıdığı kimselerin tavır ve davranışıdır.

Münafıklık, kâfirlikle dost olmaktır. Bundan dolayı Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır (rahmetullahi aleyh) der ki: “Mü’minleri bırakıp kâfirlerle muvalât etmek/dostluk kurmak, münafıkların açık bir bürhanıdır/delilidir.” (Hak Dini Kur’ân Dili, C/3, Sf: 1503, İst- 1971)

Kur’ân-ı Kerîm’de 11 sûrede 50’ye yakın ayette münafıkların durumları açıklanmış mü’minler uyarılmıştır.

Münafıkların alâmetleriyle ilgili hadisler, mü’minlerin hallerini islah ile alâkalıdır.

Çünkü nifak çok gizli bir hastalıktır, birçok şubesi mevcuttur.

Asıl münafıklık imanda mürailiktir, iki yüzlülüktür.

Amelde münafıklık da olur. Amelde münafıklığı anlatan hadislerden biri de şudur:

Münafıklığın alâmeti üçtür:

1-Konuştuğunda yalan söyler,
2-Vaadinden döner,
3-Emanete ihanet eder.

İşte bu hadis amelde münafıklığı anlatır.

Ödemelerini zamanında yapmayan, çeki geri dönen, senedi protesto olan, alacaklıları kapısında dolaştıran insan emniyet sıfatına haiz değildir; nifak üzere yaşamaktadır...

İnançtaki kanserin adı da münafıklıktır.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Nifak Nedir? Münafık Kime denir?
MesajGönderilme zamanı: 04.03.09, 19:24 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator

Kayıt: 01.01.09, 18:04
Mesajlar: 142
Konum: http://askinsonhecesi.com
http://www.talhahakanalp.com/index.php? ... &Itemid=59

hocanın derslerinden birisi de nifakla ilgili

Dördüncü Ders : Nifak

Allah razı olsun


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Nifak Nedir? Münafık Kime denir?
MesajGönderilme zamanı: 06.03.09, 20:54 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 03.01.09, 22:40
Mesajlar: 904
Allah cümlemizi esirgesin nifak kokusu taşıyan işlerden...

_________________
" Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 6 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye