Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 6 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Müştak Baba'nın "ANKARA Başkent Olacak" İstihracı
MesajGönderilme zamanı: 14.02.11, 14:19 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 10.11.09, 16:02
Mesajlar: 30
Müştak Baba Kimdir? Müştak Baba'nın Kehanetleri Nedir?

Serdar Turgut

NOSTRADAMUS'tan bile daha büyük bir kâhin olduğu düşünülen Müştak Baba'nın kehanetlerini cuma gecesi "Öteki Gündem" programımızda konuştuk.

***

NOSTRADAMUS'tan bile daha büyük bir kâhin olduğu düşünülen Müştak Baba'nın kehanetlerini cuma gecesi "Öteki Gündem" programımızda konuştuk. Müştak Baba, dünyanın ilgisini ilk kez Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunan divanının tek bir satırının gizeminin çözülmesinden sonra çekmiştir. Müştak Baba şiirlerini; gizemleri, kehanetleri bir çözüm anahtarının ardına gizleyerek yazardı. Bu şiirlerdeki kehanetlerinin amacının, özellikle Türkleri ve dünyayı ileride karşılaşacakları konusunda uyarmak olduğu açıktır.

ANKARA SINIR ŞEHRİ
O çözülen tek bir satırda Müştak Baba, Ankara kelimesi bile kullanımda değilken 100 yıl kadar sonra 1923 yılında Ankara'nın Türkiye'nin başkenti olacağı kehanetini yazmıştı. Uzmanlar, tutan bu kehanetten yola çıkarak Müştak Baba şiirlerinin çözüm anahtarına yaklaştılar. Ve çok yeni bulgular ortaya çıkmaya başladı.

Şiirlerinin çözümünde ebced hesabının yapılması, yani her harfin sembolize ettiği rakamı toplayarak sonuçlara varmak mümkün oluyor. Çözümleme yöntemini bilen uzmanlar, Müştak Baba'nın çok net ifadelerle ve kesin tarihler vererek kehanetlerde bulunduğunu söylüyorlar.

Bu uzmanların önde gelenlerinden biri olan Serhat Ahmet Tan, cuma gecesi konuğumuzdu. Ahmet Tan, Müştak Baba'dan yeni çözümlemeler yaptı ve bugünlerde piyasaya çıkacak yeni kitabında da bulduğu yeni kehanetleri yazdı.

Yeni bulunan kehanetlerden hemen yarınımızı ilgilendirdiği için çok da heyecan veren İstanbul'un tekrar başkent olmasıyla ilgili kehanetti. Müştak Baba'nın divanında yeni çözümlenen bir satırda, İstanbul'un 2011 yılı içinde yeniden başkent ilan edileceğinin işareti verilmiş.

İstanbul'un tekrar Osmanlı dönemindeki gibi başkent olmasıyla Ankara'nın bir sınır şehrine dönüşeceği de söyleniyor.

Peki Müştak Baba'nın şiirlerinde İstanbul'un neden yeniden başkent ilan edileceği konusunda bir şey söyleniyor muydu? Bunu sorduğumuzda Serhat Ahmet Tan, şiirlerde Doğu'dan gelen tehlikeden bahsedildiğini söyledi. Anlayacağınız, önümüzdeki yıl içinde Türkiye kendisine Doğu'dan bir tehlike gelmekte olduğunu düşünerek başkentini daha batıya yani İstanbul'a kaydıracaktı.

Tehlike İsrail mi?
MÜŞTAK Baba'nın kehanetlerinde Türkiye'nin yakın gelecekte alacağı yolun haritası çiziliyor gibi. Bu kehanetlerde 2029 yılının özel bir önemi var. Müştak Baba, 2029 yılının Türkiye ve dünya açısından bir kırılma noktası olacağını düşünüyor. Bu kırılma Türkiye'nin taraf olacağı bir savaş da olabilir, tek vuruşluk büyük bir olay da. (Ben bunu duyunca "Acaba nükleer bomba mı?" diye de sordum ama net cevap alamadım.)

Müştak Baba'nın kehanetleri içinde İsrail'in çok özel bir yeri var. Yine en azından 100 küsur yıl önceden İsrail'in kurulmasına giden yolu açan siyonist kongreyi tarih vererek bilmişti Müştak Baba doğacağını gördüğü İsrail'le ilgisini hiç kaybetmedi, şiirlerinde bu ülkenin de yol haritasını çizdi bize.

İşin ilginç tarafı, Türkiye ile İsrail'in yolları bu gelecek seyahatlerinde sık sık çakışıyor.
Bundan sonra anlatacaklarımı ilk kez duyduğumda inanın tüylerim ürperdi. Çünkü anlatılanlar son derece gerçekçi ve hatta bir kısmı şu anda bile olmaya başlamış hadiselerden ibaret.

Müştak Baba'nın kehanetine göre, Türkiye ve İsrail, İstanbul'un başkent olmasından itibaren daha yoğun olmak üzere birçok alanda rekabet içine girecekler. İsrail'le bu tartışmalarında ilk önce Türkiye başarılı oluyor gibi görünüyor, hatta İsrail'de birçok kriz çıkacak ve bu ülke karışacak. Türkiye 2029 yılına kadar eli güçlü bir şekilde bu işi götürecek ama daha sonra İsrail'de işlerin böyle gitmeyeceğini düşünen sertlik yanlısı bir grup idareyi ele alacak ve bunlar Türkiye'ye karşı sert bir tutum içine girecekler.

İsrail'deki bu değişim sonucunda 2029'da bir kırılma olacak. Bu kırılma büyük olasılıkla iki ülke arasında bir savaş ya da tek atımlık bir vuruştan ibaret. Anlayacağınız, iki ülke birbiriyle çatışarak, kavga ederek 2029 yılına kaçılmaz olarak sürüklenecek.

TÜYLERİM ÜRPERDİ
Dediğim gibi bunları ilk duyduğumda çok heyecanlandım, tüylerim de ürperdi. Çünkü bugün bile bu hadiselerin önemli bir bölümü olmaya başlamış durumda. Türkiye, Osmanlı geleneğini kendisine merkez alan bir dış politika söylemi tutturmuş gidiyor; İsrail'le bölgede hemen her konuda tartışıyor, şu anda İsrail'e karşı bölgede bir üstünlük sağlamış gibi görünüyor. Ama Müştak Baba'nın da dediği gibi, İsrail de boş durmuyor tabii ki, Türkiye'yi birçok yönden çevirmeye başladı. İleride bir güç yüzleşmesine hazırlanıyormuş gibi sessiz ve derinden çalışıyor. Bu bağlamda Yunan adalarına füze bile yerleştirdi, Akdeniz'de önemli manevraları var. Üstelik Müştak Baba'nın "Timsah" şiirinde belirttiği gibi Karadeniz'e çıkma yolunda planları da bulunuyor.

TÜRKİYE, K.IRAK'TA
Müştak Baba'nın kehanetleri arasında Türkiye'nin büyük ihtimalle 2012 yılında Kuzey Irak'a gireceği de anlatılıyor. Türkiye bu bölgede güzel karşılanacak ama İsrail'in Kuzey Irak'ta Türkiye'yle çatışacağı kehaneti de bulunuyor.

Bu bağlamda Müştak Baba'nın "Doğu'dan gelen tehlike" sözüyle İsrail'i kastetmesi ihtimali büyük görünüyor.

"Gelecekten istihbarat getirmek" diye bilinen bir kavram var. Müştak Baba gibi kâhinler, ileride meydana gelecek olaylara dikkat çekerek ülkelere dikkatli olmaları ve gereken tedbirleri alma ipuçlarını verirler. İşte bu yüzden İsrail, Rusya ve Amerika gibi ülkeler, geleceğe yönelik kehanetlerde bulunan veya bunları çözümleyen uzmanlarla sürekli çalışırlar. İsrail'in bunu yaptığını biliyorum; çünkü bir defasında Washington'da İsraillilerin politika kararlaştırırken alacakları her kararı din adamına sorduklarını bizzat gördüm.

Bugünlerde Türkiye'yle bölgedeki çatışmalarıyla ilgili tutulacak yol hakkında da din adamlarına sorular sordukları kesindir. İsrail'de de önemli kâhinler bulunduğundan ve dahası Müştak Baba'dan kesin haberleri olduğundan bugün Türkiye'yle rotalarını bu kehanetlere uygun çizdiklerini ve onların da 2012 yılına hazırlandıklarını söyleyebiliriz.

ERDOĞAN BİLİYOR MU?
Ben bazen Erdoğan'ın davranışlarına ve Türkiye'yle ilgili çizdiği rotaya bakınca, "Acaba Başbakan da bu tür kehanetlerden haberdar mı veya yanında sürekli bu kehanetleri bilen uzman bulunduruyor ve ona soruyor mu?" diye düşünüp merak ediyorum. Çünkü bugünlerde Türkiye'nin dış politikada attığı her adım, Müştak Baba'nın kehanetleriyle tamamen uyumlu ve dahası Başbakan kehanetleri iyi biliyormuş gibi kendinden emin tavırlar da alıyor.

Bu arada Müştak Baba divanında AK Parti'ye de atıfta bulunulduğunu hatırlatarak bitirelim konuyu.

(...)

Haberturk.com

***

Alıntı:
Divan-i Müştâk Baba adıyla 1847’de yayınlanan divanının 29. sayfasında yer alan 73 numaralı, Ankara’nın başkent olacağını sembolik dille açıklayan beş beyitlik şiiri

şöyledir.

mef û l ü / fâ i lâ tün / mef û lü / fâ i lâ tün

1
Me’vâ-yı nâzeninde kim elf olursa efser
Lâ-büdd olur o me’vâ İslambol ile hem-ser

2
Nun vel kalem başından alınsa nun-i Yunus
Aldıkta harf-i diger olur bu remz azhar

3
Miftah-ı Sûre-i Kaf serhaddi kaf ta kaf
Munzam olunmak ister ra-yı Resûl Peygamber

4
Hay huy ile ahir maksud oldu zahir
Beyt-i veliyy-ül-ekrem el-hâc iyd-i ekber

5
Ey pâdişah-ı fahham sultan Hacî Bayram
Ruhan ister ikrâm Müştâk abd-i çâker


***

Alıntı:
MÜŞTAK BABA KİMDİR?

Müştâk Baba, 1759-1832 arasında yaşamış bir sûfî şairdir. Adı Muhammed Mustafa’ dır. Bitlis’ lidir. Soyu Abdülkadir Geylanî vasıtasıyla Hz.Ali’ye dayandırılır. Amcası Şems-i Bitlisî tarafından eğitilmiş, Hasan Şirvanî tarafından aydınlatılmış; Bağdat’ta Nâkibül-eşraf Hasan Efendi ve İstanbul’da Mesnevihan Hoca Neşet Efendi’den yararlanmıştır. Müştâk mahlasını Neşet Efendi takmıştır.

Avrupa’dan Hindistan’a çok yer gezmiştir. Uzun yıllar İstanbul’da Eyüp Selâmi Efendi dergâhında kalmış ve II.Mahmud’un has nedimi olmuştur. Eğitime ve bilime çok değer verir. Arapça ve Farsça bilir. Döneminin seçkin kültürlü insanları arasındadır. Vahdet-i vücud anlayışıyla Hakk’ı insanda arar. Mevlânâ hayranıdır. Edebî yönü ve hitabeti güçlüdür. Aruzla yazdığı şiirlerinde sembolik dil kullanmayı sever. Musikî eğitimini Şirvani’den almıştır. İcralara udu ve sesiyle katılacak kadar musikiye aşinadır. Bu niteliği dolayısıyla, postnişin olduğu Kadirîye içinde, musikî ve semaya özel önem veren Müştâkiye şubesi kendi ekolü olarak kurulmuştur.

Müştâk Baba, 1832 yılında Bitlis’i ziyarete giderken, konakladığı Muş’ta düşmanları tarafından 75 yaşındayken öldürülür. Şiirlerini kapsayan divanı, ölümünden sonra, 1847 yılında basılmıştır. Yayınlanmamış başka eserleri de vardır.

Kaynak: http://ankarasayfasi.com/


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Müştak Baba'nın Kehanetleri
MesajGönderilme zamanı: 14.02.11, 19:48 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 06.07.10, 17:50
Mesajlar: 277
Me’vâ-yı nâzeninde kim elf olursa efser
Lâ-büdd olur o me’vâ İslambol ile hem-ser
Nun vel kalem başından alınsa nun-i Yunus
Aldıkta harf-i diger olur bu remz azhar
Miftah-ı Sûre-i Kaf serhaddi kaf ta kaf
Munzam olunmak ister ra-yı Resûl Peygamber
Hay huy ile ahir maksud oldu zahir
Beyt-i veliyy-ül-ekrem el-hâc iyd-i ekber
Ey pâdişah-ı fahham sultan Hacî Bayram
Ruhan ister ikrâm Müştâk abd-i çâker

Bu şiirin hangi beytinde Ankara'nın başkent olacağı işaret ediliyor acaba ?
Merak ettim !


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Müştak Baba'nın "ANKARA Başkent Olacak" İstihracı
MesajGönderilme zamanı: 15.02.11, 11:12 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 07.12.10, 00:24
Mesajlar: 417
Şiirde A-N-K-A-R-A harfleri verilmektedir.

İstanbul'a eş olarak değerleneceği ve Hacı Bayram işareti de cabası...

Biraz dikkat !

:)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Müştak Baba'nın "ANKARA Başkent Olacak" İstihracı
MesajGönderilme zamanı: 15.02.11, 11:47 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 06.07.10, 17:50
Mesajlar: 277
hayatiata yazdı:
Şiirde A-N-K-A-R-A harfleri verilmektedir.
İstanbul'a eş olarak değerleneceği ve Hacı Bayram işareti de cabası...
Biraz dikkat !:)


Kusuruma bakmayın ama, bizde böyle bir seza ve fehim bugüne kadar asla görülmedi-olmadı !
Bundan sonra da olacağını hiç zannetmiyorum. Bu durumda, Müştak Babanın şiirlerini bütün sezâilerin incelemesini ve geleceğe dair davranışlarını da bu şiirlere göre şekillendirmelerini tavsiye etmekten başka bir şey elimden gelmiyor. Kolay gelsin.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Müştak Baba'nın "ANKARA Başkent Olacak" İstihracı
MesajGönderilme zamanı: 15.02.11, 13:47 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 10.11.09, 16:02
Mesajlar: 30
İthal malı Nostradamus'u bırak yerli malı Müştak Baba'ya bak

Murat Bardakçı


13 OCAK 2010


Papa'nın ölümünden sonra, Türkiye'de bir Nostradamus modasıdır başladı. Ebced ve cifir yoluyla gelecekten haber veren nadir kişilerden biri şair Müştak Baba'dır. Ankara'nın başkent olacağını 100 sene öncesinden şifreli şiiriyle söyledi.

Papa'nın ölümünden sonra, Türkiye'de bir Nostradamus modasıdır başladı. Açık söyleyeyim: Nostradamus, zannedilenin aksine, gelecekle ilgili açık-seçik hiçbir şey yazmamıştır. Kehanet olduğuna inanılan şiirleri karmakarışık ifadelerle doludur ama bu ifadeler hiç durmadan yorumlanmış ve bu yorumlardan bir máná çıkartılmasına çalışılmıştır.

Bizim ise, Nostradamus'a rahmet okuyacak derecede güçlü bir káhinimiz vardır: ‘Büyücülük' yaptığı iddiasıyla 1830'larda idam edilen şair Müştak Baba... Temeli sayılara dayanan ve geleceği öğrenmeye de yaradığına inanılan ‘Ebced' ilminin üstadı olan Müştak Baba, şiirlerinde sıra sıra kehanetlerde bulunmuş, hatta öldürüleceğini bile yazmıştır! İşte, Müştak Baba'nın bir kehaneti: Şairin, Ankara'nın 1923'te başkent olacağını tam 100 sene öncesinden söylemesinin belgesi...

DÜNYANIN dört bir tarafında ardarda yaşanan ve onbinlerce kişinin hayatına málolan depremlerden hemen sonra Papa Jean Paul'ün önceki hafta Hazreti İsa'ya kavuşması, böyle her ses getiren olayın sonrasında olduğu gibi, 16. yüzyılda yaşamış olan káhin Nostradamus'u hatırlattı. Gazetelerimizde günlerden buyana ‘Nostradamus, bütün bu olacakları asırlar öncesinden bilmişti' gibisinden yazılar çıkıyor ve yorumlar yapılıyor.

Nostradamus konusunda, işin şu tarafını iyi farketmemiz gerekir: Dünyanın en büyük káhini olduğuna inanılan sözkonusu zát, söylenenlerin aksine, gelecekle ilgili olarak açık-seçik hiçbir şey yazmamıştır. Dörtlüklerden meydana gelen ‘Yüzyıllar' isimli eserindeki şiirleri aslında karmakarışık ifadelerle doludur, bu ifadeler hiç durmadan yorumlanmış ve söylediklerinden bu yorumlarla bir máná çıkartılmasına çalışılmıştır.

Şiirlerine ve sonradan yapılan yorumlara bir örnek vereyim: Nostradamus, bir dörtlüğünde ‘Allah'ın şehrinde büyük bir gümbürtü kopacak / Çıkan kaos, iki kardeşi helák edecek / Güçlü kale zorluklara tahammül ederken yüce lider dayanamayacak / Büyük şehir yandığı sırada büyük savaşların üçüncüsü patlayacak' diyor. Nostradamus yorumcularına sorarsanız, şiirde geçen ‘Allah'ın şehri', New York'tur. ‘Helák olan iki kardeş' 11 Eylül saldırısına maruz kalan İkiz Kuleler, ‘güçlü kale' yine o gün saldırıya uğrayan Pentagon, ‘yüce lider' de Birleşik Amerika'dır ve artık sırada Üçüncü Dünya Savaşı vardır!

Şimdi gelin, Nostradamus'un aynı şiirini 2000'ler'in Türkiye'sine uyarlayalım, daha doğrusu canımızın istediği gibi şerhedelim:

‘2002'de yapılacak olan genel seçimler, Allah tarafından korunan şehirde, yani evliyaların en büyüklerinden olan Hacı Bayram Veli'nin yattığı Ankara'da büyük bir gümbürtü kopartacak, iktidar el değiştirecek. Siyasi görüşleri aynı olmasına rağmen bir türlü biraraya gelemeyen düşman kardeşler, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller silinip gidecekler. Kale gibi güçlü olan devlet bu gümbürtüye dayanacak ama yüce lider Süleyman Demirel'in bütün ümidleri suya düşecek ve siyaset sahnesini terkedecek...'

Nostradamus'un şiirinin ilk üç mısraını böyle yorumladıktan sonra ‘Büyük şehirde bir yangın çıkacak ve bu yangının hemen ardından Üçüncü Dünya Savaşı patlayacak' dediği satıra da istediğiniz mánáyı verebilir, yani uydurabilirsiniz!

Bize áit hemen herşeyi tamamen unutup kültürü bile Batı'dan ithal etme merakımıza şimdi káhinler ve kehanet bahisleri de iláve edildiğinden olacak, tarihin en güçlü káhinlerinden birinin vaktiyle Türkiye'de yaşadığını unutmuş vaziyetteyiz.

‘Büyücülük' suçlamasıyla 1830'ların başında öldürülen Müştak Baba adındaki şairden sözediyorum...

Tam adı Mustafa Müştak Efendi olan Müştak Baba, 1750'lerde Bitlis'te doğdu. Medresede okurken tasavvufa merak saldı ve Kadiriye tarikatine girdi. Sonra, uzun seyahatlere çıktı; İstanbul'a da geldi, Selámi Efendi Dergáhı'na şeyh oldu ve zamanın hükümdarı İkinci Mahmud ile Sadrazam Ákif Paşa'nın yakın çevresine girdi. Derken memleketini özledi ve Bitlis'e dönerken uğradığı Muş'ta ‘sihirbazlık ettiği' gerekçesiyle öldürüldü, bir iddiaya göre de idam edildi.

Zamanının kuvvetli bir şairi olan Müştak Baba ‘her harfin bir sayı değeri taşıması ve bu sayılar vasıtasıyla gelecekten haber verilmesi' temeline dayanan ‘Ebced' isimli sistemi kullanarak kehanetlerde bulunmuş ve kehanetlerini şiir şeklinde yazmıştı. 1846'da basılan ‘Divan'ındaki bazı şiirlerde çok sayıda kehaneti vardı, hattá basılmayan şiirlerinde de gelecekten haber vermedeydi, üstelik günün birinde ániden öldürüleceğini bile yazmıştı ve en önemli kehaneti, Ankara'nın 1923'te İstanbul'un yerini alıp başkent olacağını 100 küsur sene öncesinden söylemesiydi!

‘Müştak Baba Divanı'nın elyazması kütüphanelerinde çok sayıda nüshası bulunuyor ve onlarca şiir, ebced sisteminin gelecek tahminine uyarlanmasını bilen kişiler tarafından şifrelerinin çözüleceği zamanı bekliyorlar.

Bu sayfadaki kutularda ‘Ebced' adı verilen sistem hakkında bazı bilgilerle Müştak Baba'nın bir kehanetinin, Ankara'nın başkent olacağını 100 sene öncesinden açık seçik yazdığı mısralarının açıklaması yeralıyor. Darısı, Müştak Baba'nın diğer şiirlerinin başına!

İŞTE, EBCED HESABI

Ertuğrul Özkök, isim değerlendirmesinde Tayyip Bey'in önünde

‘EBCED' hem batı, hem de doğu dünyasında çok eski zamanlardan kalma, harflere dayalı bir hesap sistemidir ve şiirden gizli ilimlere kadar birçok alanda kullanılmıştır.

Temeli, alfabedeki her harfin belli bir rakam değeri taşımasına dayanır. Meselá eski alfabemizin ‘elif'i 1, ‘ye'si 10, ‘rı'sı 200, ‘kef'i 20, ‘lám'ı 30, ‘mim'i 40 kabul edilir, her harfin ayrı bir sayı değeri vardır ve dolayısıyla harflerden meydana gelen kelimeler de kendilerini meydana getiren harflerin değerlerinin toplamı olan sayılara karşılıktırlar. Meselá ‘Hülya Avşar' isminin ebced karşılığı 1145, ‘Tayyip Erdoğan'ın 1289, ‘Ertuğrul Özkök'ün de 1512'dir. Ebcedi bilenlerin bu sayılar vasıtasıyla kişilerin geleceğinden haber verdiklerine de inanılır ama, o bahislere hiç girmeyelim!

Ebced, bir olayın meydana geldiği tarihi şiir şeklinde ifade etmeye de yarar ve bu işe ‘tarih düşürmek' denir. Kelimedeki yahut cümledeki harflerin değerlerinin toplanmasından çıkan sayı, bir olayın meydana geldiği tarihi verir. Meselá 1754'te Marmara Denizi'nin donması üzerine söylenen ‘Deniz altmış sekizde dondu, buzdan bendeniz geçtim' mısraının değeri 1168 Hicri yani 1754 Miladi, ‘Amma yaptın yahu doktor' cümlesinin karşılığı da, ebcede göre 811'dir.

Şiirde ve tarihte böylesine işe yarayan ‘Ebced'den gizli ilimlerde, meselá geleceği tahminde yahut büyüde veya hastaya şifa verme konularında da istifade edilir. Ebcede dayanan ama çok daha karmaşık bir hesaplama sistemiyle yapılan gelecek tahminlerine, yani tam kehanete ‘cifir' denir. Geçmişin büyük álimlerinin neredeyse tamamı kehanete merak salıp cifirle uğraşmış ama olacakları çok az bir bir kısmı tutturabilmiş ve kehanetler açık şekilde değil, mutlaka şifreyle yazılmışlardır. Káhinlerin kanaatine göre kafa karıştırıcı şifreleri kullanmak şarttır, zira kehanetler sıradan kişilerce değil, bu ilimlere vákıf olanlar tarafından çözülmelidir.

İşte, ebced ve cifir yoluyla gelecekten haber veren nádir kişilerden biri de Müştak Baba'dır. Yerli Nostradamus'umuzun Ankara'nın Hicri tarihle 1341'de yani 1923'te başkent olacağını 100 sene öncesinden haber verdiği şifreli şiiriyle söylediklerinin açıklaması, diğer kutuda...

Ankara'nın başkent olacağını 100 sene öncesinden bilmişti

MÜŞTAK Baba'nın, Ankara'nın 1923 yılında başkent olacağını söylediği şiiri, orijinal diliyle şöyle:

‘Me'vá-yı názenine kim elf olursa efser / Lá-büdd olur o me'va İslámbol ile hemser // Nun ve'l-kalem başından alınsa nun-ı Yunus / Aldıkda harf-i diger olur bu remz ızhár // Miftáh-ı sure-i Kaf ser-had-i kaf tá kaf / Munzamm olunmak ister Rá-yı Resul-i Peyamber // Háy-ı huy ile áhir maksud oldu záhir / Beyt-i veliyyü'l-ekrem Elhác Abd-i ekber // Ey pádişáh-ı fehhám Sultan Hacı Bayram / Revhán ister ikram-ı Müşták-ı abd-i çáker'

Şimdi, şiirin günümüz Türkçesiyle basit ama serbest tercümesini yapalım:

‘1000 mánásına gelen ELF sözü, güzeller beldesinin başına EFSER, yani tác olarak konursa, o belde İstanbul'dan farksız bir hále gelir. Sonra, Yunus Suresi'ndeki NUN ve Kaf Suresi'ndeki KAF harfleri alınır. Resul'ün, yani Hazreti Peygamber'in RI harfi de bunlara iláve olunmak ister ve maksad ‘háy-ı huy' sözündeki ‘HE' harfi ile tamamlanır. Ey anlayışlıların padişáhı olan Sultan Hacı Bayram! Senin bulunduğun o güzel belde, bu değersiz kul Müştak'tan hürmet istiyor!'

Müştak Baba, şiirin ilk mısraında ‘1000' mánásına gelen ‘elf' ve ‘tác' demek olan ‘efser' sözlerini veriyor ve ‘efser'in başına ‘elf'in iláve edilmesi gerektiğini söylüyor. Ebced hesabıyla 341 tutan ‘efser'e ‘elf'in, yani ‘1000' sayısının ilávesiyle, Ankara'nın başkent yapıldığı 1923'ün Hicri takvimle karşılığı olan 1341 tarihini elde ediyoruz.

Şair, daha sonra beş mısrada sırasıyla ‘elif', ‘nun', ‘kaf', ‘rı' , ‘he' harflerini veriyor. Bu harfler, bu sırayla yazıldıklarında ortaya ‘Ankara' kelimesi çıkıyor. Yani, Müştak Baba, ‘Ankara'nın eski harflerle yazılışı olan ‘A-N-K-R-H' harflerini sıralıyor, ‘Güzeller beldesi ve Hacı Bayram'ın memleketi olan Ankara, 1341 yılında başlara tác olacak ve İstanbul'dan -yani, şiirin yazıldığı zamanın başkentinden- farksız hále gelecek' diyor.

Kehanet, Müştak Baba'nın yaptığı gibi, olayın yaşanacağı yerin adıyla ve tarihiyle işte böyle yazılır ama Nostradamus'ta bu şekilde tek bir ifade bile yoktur. Dolayısıyla, ithal malı káhinleri bir yana bırakalım ve bu işlere merakımız varsa, açık-seçik konuşan kendi káhinlerimizin söylediklerinin üzerine eğilelim beyler!

http://www.narteks.net/index.php?option ... ectory=134


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Müştak Baba'nın "ANKARA Başkent Olacak" İstihracı
MesajGönderilme zamanı: 07.07.11, 17:12 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.07.11, 23:19
Mesajlar: 2
ahirzaman yazdı:
Müştak Baba Kimdir? Müştak Baba'nın Kehanetleri Nedir?

Serdar Turgut
....
Bu uzmanların önde gelenlerinden biri olan Serhat Ahmet Tan, cuma gecesi konuğumuzdu. Ahmet Tan, Müştak Baba'dan yeni çözümlemeler yaptı ve bugünlerde piyasaya çıkacak yeni kitabında da bulduğu yeni kehanetleri yazdı.
...


Serdar Turgut'un bahsettiği Serhat Ahmet Tan'ın Müştak Baba'nın şiirlerinden çıkardığı sonuçların yanlış olduğunu söyleyen kaynaklar. Yorumları daha çok İsrail'i destekleyen tarzdaydı. Araştırmacı Oktan Keleş onun bazı yorumlarına karşı çıkıyor. Bir yazısında "Müştak Baba’yı İsrail’e göre yorumlayanlara karşı, KARA SANCAKLILAR ANKARA GÖREV BAŞINDA." yazmış. Ayrıca HaberTürk'teki bir programın sonlarında bu konuya değiniyor ve Türkiye'nin bölünmeyeceğini tam tersine büyüyeceğini söylüyor.

Yazı için: http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=542

HaberTürk'teki program için: http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=220


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 6 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye