Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: 'Pek muazzez efendim'
MesajGönderilme zamanı: 30.04.09, 08:27 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 15.12.08, 02:19
Mesajlar: 275
'Pek muazzez efendim'

Beşir Ayvazoğlu

Zaman


30-04-2009

27 Mayıs'ta yapılan askerî darbenin ardından Demokrat Parti yöneticilerine açılan davalardan biri de "Örtülü Ödenek Davası" adını taşıyordu. Bu davanın iki sanığı vardı: 1950-1960 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı yapan Adnan Menderes ve müsteşarı Ahmet Salih Korur.
Davalı taraf, örtülü ödeneğin suistimal edildiği iddiasına karşı, kendisini, bu ödeneğin zaman zaman istihbarat faaliyetleri dışındaki maksatlar için de kullanıldığı, Tek Parti devrinde bunun teamül haline geldiği, esasen örtülü ödeneğin hesabını tutma mecburiyetinin bulunmadığı şeklinde savunmuştu. Menderes'in kendisinden önceki başbakanlara örtülü ödenekten verilen ikinci maaşı reddettiği gibi, yapılan harcamalarla ilgili evrakı da, "Bir gün sorulursa cevabını veririz!" diyerek imha ettirmediği de biliniyordu.

Menderes, örtülü ödenek harcamalarında Tek Parti devri alışkanlıklarına son vermekle beraber, yayın dünyasını desteklemeye devam etmişti. Harf İnkılâbı'ndan sonra tirajlar bir anda sıfırlandığı için basın ve yayın dünyasını ayakta tutmak amacıyla örtülü ödeneğin de kullanıldığı bir gerçektir. Devrin şartlarında, gazete ve dergilerin devlet desteği almadan yaşaması çok zordu. Emine Gürsoy Naskali tarafından yayımlanan Örtülü Ödenek Davası zabıtlarından anlaşıldığına göre, Nadir Nadi, Peyami Safa, Orhan Seyfi Orhon, Necip Fâzıl Kısakürek, Mithat Perin, Etem İzzet Benice, Kâzım Nami Duru, Necdet Rüştü Efe, Burhan Belge, Yusuf Ziya Ortaç gibi Türk basınının ünlü isimleri örtülü ödenekten desteklenmişlerdi. Bunlar Yassıada'ya şahit olarak çağrılmış, fakat hepsi sanık gibi sorgulanmışlardır. Özellikle Peyami Safa ve Necip Fâzıl, bu dava yüzünden basında çok hırpalandılar.

27 Mayıs'tan sonra bazı gazetelerin Peyami Safa'ya saldırı gerekçelerinden biri de, Türk Düşüncesi dergisi için örtülü ödenekten para aldığı iddiasıydı. Gazetelerin 12 Ağustos 1960 tarihli sayılarında, örtülü ödenekten yararlanan gazete, dergi ve ajansların listesi yayınlanmıştır. Peyami Safa, Havadis gazetesinin 13 Ağustos 1960 tarihli sayısında çıkan "Örtülü Tahsisat ve Basın" başlıklı yazısında, Başbakanlıktan aldığı paranın, Türk Düşüncesi'nin yıllık abone bedellerinin toplamı olduğunu ve her yıl bu abone bedelini Başbakanlığa gönderdiği dergilerle ödediğini, dergisinin iktidarı övmek şöyle dursun, zaman zaman ağır eleştiri yazıları da yayımlayan bir kültür dergisi olduğunu, dünyanın her yerinde ciddî fikir dergilerinin devlet tarafından çeşitli şekillerde desteklendiğini söyler.

Örtülü Ödenek Davası zabıtlarına göre, Peyami Safa, Türk Düşüncesi dergisi için, 25 bini derginin kuruluş masrafı, 24 bini de abone bedeli olmak üzere sekiz yılda toplam 49 bin lira almıştır. Burhan Belge'nin 1950-1957 yılları arasında her ay muntazaman beş yüz lira aldığı, milletvekili seçildikten sonra da kendisine bir defaya mahsus olmak üzere üç bin lira ödendiği kayıtlara geçmiştir. Yusuf Ziya Ortaç'la Orhan Seyfi Orhon'a Akbaba'yı tekrar çıkarmaları için 25 bin lira, Midhat Perin'e ise 15 bin lira verilmiş.

Necip Fâzıl'ın Büyük Doğu için aldığı paraya gelince: Toplam 147 bin lira.

Önceleri CHP'nin bir devamı olarak gördüğü için uzak durduğu Demokrat Parti'ye, Menderes'in meşhur İzmir nutkundan sonra yakınlık hissetmeye başlayan Necip Fâzıl, "Zeybek" diye andığı Başbakanla ilk defa 1952 yılında görüşmüş ve Büyük Doğu'yu yeniden ve günlük gazete olarak çıkarmak amacıyla örtülü ödenekten yardım almayı başarmıştı. Ancak önce ünlü masonları deşifre ettiği bir yazı dizisi, daha sonra da Ahmet Emin Yalman'a düzenlenen suikast sebebiyle ilişkileri bozulmuştur.

Bu inişli çıkışlı ve sancılı ilişki sırasında Necip Fâzıl'ın Adnan Menderes'e yazdığı mektuplar, Doç. Dr. Alaattin Karaca tarafından Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi'nde bulunarak yayımlandı: Necip Fâzıl-Adnan Menderes İlişkisi: Mektuplarla ve Belgelerle (Lotus Yayınları, İstanbul 2009).

Bunlardan "Pek muazzez efendim" hitabıyla başlayan mektubun son cümlesi, Necip Fâzıl'ın Menderes'e bağlılığının derecesini göstermesi bakımından dikkat çekicidir: "Ellerinizden, dudaklarımı derinize yapıştıracak ve hiç ayırmayacak bir hararet ve merbutiyetle öperim."

Kitaptaki önemli metinlerden biri de, Necip Fâzıl'ın el yazısıyla yazıp Menderes'e gönderdiği ünlü Malatya Müdafaanamesi'dir. Müdafaalarım'daki şeklini bu orijinal metinle karşılaştırarak aralarındaki farkları gösteren Karaca'nın kitabında, Necip Fâzıl'ın Büyük Doğu'yu çıkarmak için nasıl bir mücadele verdiği, Adnan Menderes'le ilişkilerinin nasıl seyrettiği, hangi engellerle karşılaştığı vb. arşiv belgelerine (mektup, rapor vb.) dayanılarak anlatılıyor.

Necip Fâzıl biyografisine ciddi bir katkı sağlayan Necip Fâzıl-Adnan Menderes İlişkisi'ni Emine Gürsoy Naskali'nin Örtülü Ödenek Davası (Kitabevi Yayınları, İstanbul 2005) adlı kitabıyla birlikte okumakta fayda var.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 6 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye