sufiforum.com http://sufiforum.com/ |
|
Sohbetname / Osman Bedreddin Erzurumî http://sufiforum.com/viewtopic.php?f=107&t=750 |
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) |
Yazar: | arsiv [ 23.01.09, 10:09 ] |
Mesaj Başlığı: | Sohbetname / Osman Bedreddin Erzurumî |
Gülzâr-ı Sâminî Sohbetler "İmam Efendi" Osman Bedreddin Erzurumî -Q- Osman Bedrüddin Hazretleri'nin elinde sohbet, âdetâ ölü canlara can bahşeden bir iksirdir. Sohbetlerinde en çok üzerinde durduğu konu, bir Mürebbi-i hakiki eliyle nefs-i terbiye ederek, insan varlığı için zararlı bir unsur olmaktan çıkarıp, nefis bir hale getirmektir. Çünki Nefs, bize Rabbimizi unutturmaya; Ruhumuz ise, bizi Rabbimize yöneltmeye memur iki unsurdur. Birinin zararlı faaliyetini kontrol altına alır ve zararsız hale getirirken, diğerinin makbul olan memuriyyetini kolayca ifa edebileceği bir güce kavuşturmak, insanın nihâi kurtuluşu konusunda hayâti bir ehemmiyet taşır. Osman Bedrüddin Hazretleri'ne göre: İnsanın bütün niyet ye davranışları ancak Allah için olmalıdır. Çünkü ortaya Allah için konulmayan her niyet ve harekette nefsin payı vardır. Yâni Allah için olmayan her şey nefs içindir. Bu itibarla, kaynağı münhasıran bedeni arzu ve isteklerimiz olan niyet ve davranışlarımızın, bizi dünyevi ve uhrevi perişanlığa sürüklemesi mukadderdir. Böyle korkulu bir perişanlıktan her iki âlemde de kurtulabilmenin yolu ve tek çaresi, mevhum varlığımız ve bu varlığa ait istek, arzu ye taleplerimizi, Hakk’ın mutlak varlığı karşısında ifnâ etmek sûretiyle, yalnız Allah için yaşayan, Allah için niyet ve hareket eden biri olabilmektir. Dünyâ hayâtı, Hazret’e göre, yalnız bu yönüyle insan için mühimdir. Onun dünyâya gönderilişinde, bu hikmet gizlidir. Ve insan bu hikmete bağlı şekilde yaşarsa, dünya hayatı onun âlemdeki saadet ve huzûra açılan müstesnâ bir kapıdır. Bu hikmetten uzak şekilde yaşandığı takdirde ise, dünyâ hayatı, bunalımlara, felâket ve perişanlığa, kıvrantı ve tedirginliklere açılan bir kapı olur. Yani idrak ye yaşayış şeklimize göre Dünya; ya huzur ve saadetimize, veya perişanlık ve felâketimize sebeb olur. Öyleyse âkil olan, Allah’ın bahşettiği bu imkânı felâketinde değil, huzur ve saadetine vesîle olacak şekilde değerlendirmeli ve aldatıcı şeyler peşinde harcayarak heder etmemelidir. Bunu yapabilmek ise, tabiî ki, incelik ve derinliği bulunan bazı konuların bilinmesine onları, hayat ve yaşayışımızın vazgeçilmez prensipleri haline getirmemize bağlıdır. Böyle olabilmek ve böyle davranabilmek insan için pek büyük bir hünerdir. Böyle bir hünerin elde edilebilmesi ve hedeflenen neticeyi hasıl edebilmesi ise, insanın kendi kendine tahakkuk ettirebileceği bir şey değildir. Bir mütehassıs doktor’un tavsiyelerine uygun olmayan, tarifesiz bir şekilde gelişigüzel kullanılacak olan, bir ilaçtan herhangi bir fâidenin elde edilemeyeceğini söyleyen Osman Bedruddin Hazretleri: “Cenâb-ı Hakk’ın tarifi, Peygamber (sav) Efendimiz Hazretleri'nin ve O’nun hakiki varisi durumunda bulunan Evliyaullah'ın bizzat yaşayış, buyruk ve tavsiyelerine uygun bir şekilde öğrenilip yaşandığı takdirde, dünya hayatı, Mâ’rifetullah ve Vuslat-ı ilahiyyeye vesîle olur. Böyle değil de yerinde olmayan bir şekilde kullanılırsa, ahlaksızlığa ve Hak’dan yüz çevirmeye sebeb olur. Hatta insanı, zevali iman’a kadar sürukleyip götürür.” diye buyurduktan sonra; "bir kalpte hem Allah hem de mahluk korkusu"nun birleşemeyeceğini anlatır. Birgün müridânından birinin suâline cevap olarak şöyle buyurur: “Tasavvuf kitap satırlarından okunarak elde edilen bilgi değildir. Tasavvufa dair kitaplar, yalnız usûl ve adaba taalluk eden şeyleri öğretir. Tasavvufun bizâtihi kendisinin tahsili, ancak bir mürşid-i kâmil’den amelî ve tatbîki bir yolla, kişinin kendi vücut kitabını okumasıyla mümkündür.” O’na göre: "Tasavvuf , Kitab ve Sünnet-i Seniyyeye dayanan ilâhî ve Rabbânî hikmet’in adıdır. Mevzuu ise: Gafletten sakındırıb, insana, huzûr-u dâimi hâlini kazandırmaktır. Bu yolla kişiyi nefsin kötü huylarından arındırıp, Mevlâ’ya lâyık bir kul haline getirmektir.Bu hüviyyeti ile Tasavvuf , iş, yaşayış, hal ve ahlâk’tır. Bu işi, hâli ve ahlâk’ı öğrenmenin zaruri yolu ise, bir öğretici ve eğiticiye müracaattır. Nitekim sahabe-i kirâm efendilerimiz, Kur’an-ı Kerim ellerinde ve önlerinde olduğu halde, nefslerinin tezkiyesi ve ruhlarının tasfiyesi ile o yüksek ahlâkı, yalnız Peygamber (sav) Efendimiz'in Fem-i Saadetlerinden ve Sünnet-i Seniyelerinden aldılar. Onlar severek, dinleyerek, görerek ve yaşayarak öğrendiler ve öğrettiler." Ve sonra da şöyle buyurur: “Câlib-i dikkattir ki onlar, Peygamber (sav) Efendimiz'e: “Yâ Rasulâllah, ne yapalım ki daha cok sevâba nail olabilelim?” diye değil, “Ne yapalım ki Muhabbetullah ve Muhabbet-i Resûlullâh’a daha çok mazhar ve muhatap olalım” diye sual ederlerdi...” *** MAHMUD SAMİNİ HAZRETLERİ(K.S.) BUYURUYOR Kİ: Tasavvuf bir arı kovanına benzetilmiştir.Yani tasavvufta muvaffak olmak için,arı gibi çok ve muntazam çalışmak,arı gibi bal yapmak ve karıncalar gibi kanaatkar olmak lazımdır. İnsan bal yapmak derecesine yükseldiği zaman da,bu şifalı baldan müslüman kardeşlerine tattırmak şarttır.Çalışanlar bu balın tadını alırlar.Çalışmayanlara gelincede,onları çalıştırmak o zatın vazifesidir.Bilindiği gibi mahlukatın yaratılışındaki güzelliklerde İlahi hikmetler vardır.Ve bu hikmetler sır doludurlar.Veliler iğnenin ufacık deliğinden Hindistanı seyrederler.Bu hal ise Alem-i Misalin altında bir haldir.Alem-i Misal bunun üstündedir. Veliler sevgili Peygamberimizden nurlarını alırlar.Ve ondan sonrada vahdet sarayının ezeli ve ebedi varlığına ererler.Benliklerinden sıyrılırlar. http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=10091 |
Yazar: | erbainer [ 16.06.10, 15:20 ] |
Mesaj Başlığı: | Re: Hz. Şeyh Osman Bedreddin Erzurumî -Q- Sohbetleri |
Hz. Şeyh Osman Bedreddin Erzurumî -Q- 'dan: HATM-İ HACEGAN NUTKU Ey sine nâr-i âşk-a yan, bul bir hayatı cavidan, Olsun nasibin her zaman, etmar-ı hatm-i hacegân. Ervâh-ı cümle evliya, gelmiş diyorlâr merhabâ, Eyler gönüller pür ziyâ, envar-ı hatm-i hacegân. Bu halkaya kimki ehak,cezb eylemiş bizzat-ti hak; Ehli hüdâya hoş sebak, etvar-ı hatm-i hecegân. Dönmüş gönüller hayrete, aldanmamışlar kesrete, Benzer rüyasın cennete, gülzarı hatm-i hacegân İnmiş melâik safe saf, bu halkayı eyler tavâf, Allah-a olmuştur muzaf, hurrası hatm-i hacegân. Eyler teveccüh piri aşk, diller dolar tesir-i aşk, Olmuş bütün tevsir-i aşk, güftarı hatm’i hacegân. Yok iptida ve intihâ, bu halkadır vahdet nüma, Neşr eyliyor nur-i hüdâ, serdar-ı hatm-i hacegan. Pür nur-i bir cennettedir, aynen demi vuslattadır, Allah’a ünsiyettedir, bidâr-i hatm-i hacegân. Nur-i velayet berk urur, agâh olanlar hep görür; Uşşak’a mutlak fehm olur, esrar-ı hatm-i hacegân. Bu sofra fahri alemin, bu feyz o zat-ı erkemin, Eyler mutahhar herdemin, ezkar-ı hatm’i hacegân. Ey Bedrî-i sahib zaman, müstehraf-i feyz-i cihan; Bahş eyliyor bir taze can, tekrarı hatm-i hacegân *** Hz. Şeyh Osman Bedreddin Erzurumî -Q- Vefatına Tarih: Alıntı: Erzurumî Şeyh Bedrüddin Efendi kim bu zat, Sâha-i irşadda bir Pîr-i pür temkîn idi. Etti vaktâ ki üfûl ol Pîr-i Peygamber zamir, Rûmi üç yüz kırktı, tarih evvel teşrin idi. *** İMAM EFENDİ(K.S.) HAZRETLERİ ŞÖYLE BUYURDULAR; Bir hadis-i şerifte;"İmanın yarısı sabır yarısı da şükürdür" buyurulmuştur.Kuran-ı Azimuşşanda da sabredenler ve şükredenler hakkında pek çok Ayeti Celile vardır.Sabır ve şükürle ittisaf eden Zevat-ı Kiram,sıfat ve ahlak-ı İlahiye ile ahlaklanarak tahakkuk nimetine ulaşır.Şükür ve sabır için tabii mertebeler vardır. Şeyh Efendimiz Mahmud Samini Hazretleri (K.S.) de bize öyle emir buyururlardı ki;"_ Hafız! Kuran-ı Kerimde sabredenler çoktur fakat şükredenler azdır.Ben Cenab-ı Allah' dan öyle niyaz ederimki o azlardan olayım." Lakin Efendi Hazretleri bunu böyle buyururken vücudu mübarekleri hasta idi.İbtiladan(hastalıktan) hiç hali kalmazdı. Biz 18 sene huzuru seniyyelerine gitik geldik kendine bir büyüklük ve kemal isnat ettiklerini katiyyen görmedik.Hiç kimseden de işitmedik.Kendini Şeyh saymazdı.Buna rağmen pek varlıklı ve azametli görünürdü. Çok kere buyururlardı ki;"Dünyanın ne kadar harap olduğunu benden anlayın.Bir zaman Şeyh Ali Sebti (K.S.) Hazretleri gibi bir zatı muhterem bu halkı Hak Teala Hazretlerine davet ve irşad buyururlardı,şimdi ise bu halka söz söylüyoruz". Heyhat! Heyhat! İMAM EFENDİ(K.S.) HAZRETLERİ BUYURDULAR: "Şeyhim Hacı Saadeddin Efendi(K.S.) 'nin son ölüm anında 72 saat dili tutuldu ve uzun bir süre konuşamadı.Ama yanına yaklaştığımda nefeslerinde hep ALLAH dediğini duyuyordum. Efendiler! bizlerde bu kalbimize her daim Allah demeyi alıştırırsak biz uyusak bile o uyumaz gece sabahlara kadar kalbimiz "Allah" der. Ehl-i Huzur demek bir tek nefesin Allah'sız olmaması demektir.Tilenzit köyünde düğün olduğu zaman davulcular utandıklarından dolayı Şeyh Hacı Saadeddin Efendi'ye görünmemek için saklanırlarmış. Bir gün nasıl olmuşsa davulcunun biri Efendi Hazretlerinden kaçamayıp yüzyüze gelmişler.Efendi Hazretleri bu davulcunu kulağına bir şeyler söyleyip camiiye gitmişler.O rada bulunanlar merak edip davulcudan ne söylediğini sormuşlar. Davulcu da demiş ki;_Bana dediki Efendi Hazretleri (Oğlum ben bu köyde senelerdir vazu nasihatde bulunuyorum,bu millete Allahın emirlerini anlatıyorum.Ama çok az insan benim etrafıma toplanıyor.Şimdi bakıyorumda sen bu davulun tokmağına bir vuruyorsun,hepsi senin etrafında toplanıyor. Merak ettim bu tokmakta ne keramet var?) dedi. Bu millet ne zaman ki,can-u gönülden yeniden tam bir ihlasla Allah'a dönerse inanın her kesimde de huzur ve sükun hakim olacaktır.Bunu haricindeki yollar ise çıkmaz sokaklar olup, bu çıkmaz sokaklara girenler Hakk'a ulaşamazlar. |
Yazar: | erbainer [ 16.06.10, 15:41 ] |
Mesaj Başlığı: | Re: Hz. Şeyh Osman Bedreddin Erzurumî -Q- Sohbetleri |
Sohbetname'den: KELİME-İ TEVHİDİN ÜSTÜNLÜĞÜ (Lailahe illalah)dört kelimeden ibarettir.Bir günde dört kısımdan ibarettir.yani gündüzün nısf-ı evvel ve ahiri ile gecenin nısf-ı evvel ve ahiri olmak üzere bir gün 4 kısımdır.Bu dört zamanda edilen günahlar bir kere (lailahe illalah)demekle af ve mağfiret olunur.Zira bu dört kelime-i münciye-i mübareke ,o kadar büyük,o kadar şerif ve azimdirki ,eğer bu kelime-i tayyibeden büyük bir kelime olsaydı ve bu din-i mübin-i islamdan akvam ve ekmel başka bir din olaydı Hazreti ALLAH bu kadar peyganber-i zişanı,hususan Habib-i ekrem-i o kelime üzerine ve o din üzerine ba's buyururdu.Bir taraftan bu kelime-i mübareke ile günahları af buyuruyor.bir taraftanda tevbe istiğfar ederiz.O da af buyurur.zira Hazreti ALLAH tevvab dır.yani günahlardan kullarının tevbe etmesine müştaktır.Biz niçin bu iştiyak-ı ilahiyi yerine getirmeyelim. İnsan beşerdir.kusur etmemek olmaz.Fakat kusur ettik diye durmakta olmaz.Tevbe ve inabe icabeder ki,günah ve masiyet zulmetinden kurtulalım.Murad-ı ilahi kulların kendisine vuslatıdır.Sebeb-i icad ve hılkat budur.Cenab-ı Hak kulun vaslına müştaktır.Cenab-ı hak ise nurdur.Zulmet olursa kul vuslat edemez.Nur nura vuslat edebilir.Binaenaleyh zulmet-i maasi ve maharimden kurtulmamız lazımdır ki,ona vasıl olalım.Peygamber Efendimiz Hazretleri için (sen olmasaydın,sen olamasaydın yeri göğü yaratmazdım)buyuruyor.Yani onları sizin için,sizi de benim için halk ettim.demektir.Biz neden sebeb-i hilkatimizi ifa etmeyelim.B u emir ve müştak-ı ilahiyi yerine getirmeyelim.Allah içinse müslümanlara müminlere yakışan o nurul envara vuslattır. Onun için rızasını tahsildir.Buda başka suretle olmaz,biraz bu murdar nefsimize zahmet vermekle onu tezkiye ile Allah'a layık ve vasıl etmeğe himmet ve gayret etmekle mümkündür. Kur'an-Kerimde (Ey nefs-i mütmainne razı olduğun ve razı olunduğun halde Rabbine dön.Kullarımın arasına katıl ve cennetime gir) buyuruyor. Bu ayeti celileden evvel emirde şu anlaşılıyor ki,(dön)emri nefs-i mütmainneye hitab olunduğunda ,makamı mütmainneye yetişmemiş bir nefs Allaha rücu edemez. Gerçi herkesin rücüu Hazreti Allah'adır. Bunda şüphe yoktur. Fakat cenab-ı hakkın celalına kahr ve gadabına ricat etmekte var,cemaline ricat etmek te var. Allah muhafaza buyursun. Celaline ricat edenler için artık her nevi azap mukarrardır. Cemaline ricat edenler içinde her nevi nimet ve saadet mev'ut ve muhayyadır.O halde evvel be evvvel bu nefsi, mütmainne etmek ve bilahare ayet-i kerimede emir buyurulan (radiye)ve (mardiyye)derecesine ulaşmak lazımdır.Bunun usülünü tarikinide bu ayeti kerimenin maba'dı gösteriyor.(Kullarımın arasına katıl) buyuruluyor. Yani cenab-ı Hak kendi zatına nisbet buyurduğu kullarına (evliyaullaha karışınız) diye emir ferman buyuruyor.Böyle yapılmakla yani evliyaullaha mulekat ve muhabbet ve mütebaatle nefsimiz mutmainne,radiye,mardiyyeve belki kamile ve safiyye olur. İşte o vakit de :Cennet-i zatıma giriniz diye emir buyurulur. Bir hadisi kudside Mevla-yı Müteal hazretleri: "Ey adem oğlu hazretimin huzurunu dilersen...yani mülk ve meleküt ve ceberruta iltifat etmeyin" diye emir buyuruyor. Mülk ve meleküttan murad dünya ve ukbadır; hatta ceberruta da iltifat etmeyin diye emir buyuruyor ve eğer bunların birine iltifat ederseniz tardedilenlerden olursunuz diye emir buyuruyor. Meleküta,ceberrüta alem sınıfına iltifat etmeyin diye emir buyurulursa ,artık bu alem-i mülk ve şehadet, bu mürdar nefis ,bu heva ve tabiat bunlar nerede kalır. Bizzat zatına rücüumuz emir buyuruluyor. Bu ne şeref, bu ne seadet,bu ne devlettir. İşte gerek bu ayet-i kerimeden ve gerekse bu hadis-i kudsiden anlaşılan mana budur. |
Yazar: | erbainer [ 18.06.10, 10:32 ] |
Mesaj Başlığı: | Re: Hz. Şeyh Osman Bedreddin Erzurumî -Q- Sohbetleri |
Sohbetname -Hizmet Rehberi- 3 Cilt Takım İmam Efendi (Osman Bedreddin Erzurumi) Hazırlayan: Cemalettin Emiroğlu Elazığ, 1983-1984-1985, 1. baskı, 1. hamur kağıt, 682 sayfa, karton kapak, 16 cm x 24 cm Bu eser 1982 yılında Elazıg`ı ziyaretimde bazı arkadaşlarımla sohbetim esnasında fiile çıkma imkanı buldu. Bu tarihe kadar ben, hep İmam Efendi`nin sohbetlerini kitap haline getirmeyi düşünüyor ve bu konuda tam on yıldır bir çıkış yolu arıyordum. Ancak nasib bu günde ve bu eserin meydana gelmesinde çalışan arkadaşlara aittir. İçindekiler: CİLT 1: İmam Efendi`nin Türbesinin Dıştan Görünüşü İmam Efendi`nin Türbesinin İçten Görünüşü Takriz İmam Efendi`nin Hayatı İmam Efendi`nin Kendi Elyazısı İle Tarikat-ı Aliyye-i Nakşibendiye-i Saminiyenin Evrad-ı Yevmiyesinin Tertip ve Âdabı Tarıkat-ı Aliyye-i Nakşibendiye-i Saminiyenin Evrad-ı Yevmiyesinin Tertip ve Âdabı Önsöz Lâilâhe İllahlah`ın Üstünlüğü İbadet Allah İçin Olmalıdır İbretli bir Söz Âlem-i Kebir ve Âlem-i Sağir Taharet-i Kamile ve Aklın Üstünlüğü İmam Şafii Hazretlerinin Cömertliği Mü`minin Bir Mü`minin Yüzüne Sevgi İle Bakması Üç Adam Cenab-ı Hakka Yol Bulamaz Herşeyden İbret Almalıdır İnsan Pek Acaib Yaratılmıştır Kibir Çok Kötüdür Sadakanın Allah Katındaki Derecesi Seyyid Sadaka; Efendim Hakikat-ı İttiba Nedir Din Nedir ? İstidatların Zayedilmesi Uygun Değildir Halid-i Bağdadi Hazretlerinin Bir Vakası Tevbe ve İnâbe İman Eksilip Artmaz Evliyaullahın Halleri Çeşitlidir Malik Bin Dinar Hazretlerinin Bir Vak`ası İbtilâ Allah`a Yakınlığa Vesiledir Müftü Kemal Efendinin Bir Hikayesi Sırri Sakatî Hazretlerinin Bir İsteği İnsanlar İki Kısımdır İmam Şazeli Hazretlerine Sorulan Suâla Verilen Cevap Dünyada Dost Olanların Kıyamette Bazılarına Düşman Olacağı Bu Ümmetin Hayırlı Bir Ümmet Olmasının Sebebi Dört Şeyi Terkeden Dört Şeye Nail Olur Nakşilerin Büyüklerinden Evliya-ı Kebir Hazretleri Rical Kimlerdir ? Mukallidlerin İmanı Sahihdir Cenabı Hakın Ne Yer Yüzünde Ne De Vücudda Fesadı Sevmediği Hakkında Evliyaullahın Sözleri Bâlığ Olan İnsana Teklif Teveccüh Eder Musavvir Melundur Kelime Neye Derler Gönlümüz Bir Hâne-i İlâhidir Ehl-i Sünnet Rü`yetüllah`a Kaildir Halkı Su-i Zanna Düşürmekten Sakınmalıdır Ehl-i Tevhid Bir Nurdan Yaratılmıştır Kelime-i Semâniyenin İzâhı Saray-ı İzzete Vüsûl Ve Dühûl Kolay Değildir İki Türlü Huzur Vardır Sünnet Üç Kısımdır İki Kavm Halas Bulur Ahd-ı Ezeli Dörttür Ye`se Düşmemelidir Şeyhin Ümmi Olması Bağdat Valisi Beni İsrail Salihlerinden Biri Takvânın Madeni Âriflerin Kalpleridir Bir Âyet`in Nüzulu Ve Ka`be-i Muazzama Vahdet-i Vücud`a Dair Şeyh Ali Septinin Halifeleri Çoktur Allah İçin Halk Üç Kısımdır İlk Yaratılan Nedir Sâlikler İçin Keşf ve Kerâmet Evliyâ Sahabe Mertebesine Erişemez Hz. Ali (K.V.) Alimleri Seviniz Cihad Niçin Farzdır İnsan Mükerrem Yaratılmıştır Zâhir ve Batın Azaların Sıhhati Cenab-ı Hakk`ın Güzel İsimleri Kıyamet Gününün Tarif Olunamayan Korkulu Bir Gün Olduğu Yirminci Asırda İslâmiyet Beni İsrail`in Teklifi Halka Merhamet Etmek Hataların İkaz Edilmesi Bizi Salihler Zümresine Kat Mesnevi`den Bir Hikaye Bir Rü`yâ Bir Saygı Örneği İbâdet ve Dövülen Mücdehit İş Allah İçin Olursa Abdulvahhab Bin Zeyd Nefisten Kurtulmak İçin Tarikata Girmek Yer Gök Süsleniyor Ameller Niyyetlere Göredir Emirlerden Maksad Nefsin Tezkiyesidir Mâ-i Muhabbet Lûgat *** CİLT 2: İmam Efendi`nin Türbesinin Dıştan Görünüşü İmam Efendi`nin Türbesinin İçten Görünüşü Takriz İmam Efendi`nin Hayatı İmam Efendi`nin Kendi Elyazısı İle Tarikat-ıAliyye-i Nakşibendiye-i Saminiyenin Evrad-ı Yevmiyesinin Tertip ve Âdabı Tarıkat-ı Aliyye-i Nakşibendiye-i Saminiyenin Evrad-ı Yevmiyesinin Tertip ve Âdabı Önsöz Emanetleri Ehline Veriniz Muhabbetsiz Mahbub Elde Edilemez İlk Görüşte Yapılan Dua Ben Bilinmez Bir Hazine İdim İnsan-ı Kaamil Aramalıdır Mâna Anlamak Lazımdır Sekiz Önemli Temel Kaide Bir Kötülüğün Ardından Hemen Bir İyilik Sen Aralarında Oldukça Fayda ve Zararı Bilmeyen Bir Zelle ve Cennetten Çıkış Hevâ Ne Demektir Emr-i Mürşide İtaata Bir Örnek Fâtiha Sure-i Celilesi Allahtan Gaflet Sü-u Edebtir İyi Niyet Bol Sevap Nefsin Hilesi Nefis, Din ve Dünya İnsanlar Dört Kısımdır İbadet ve Taat Allahın Yardımlarıyladır Hak Daima Galiptir Önemli Üç Sıfat Ehl-i Tevhid Meslekleri Şeytanın Müttakilere Vesvese Vermesi Cehennemden Geç Cennete Gir Kötü Arkadaştan Sakınmalıdır Vahdetciler Duysunlar Nakşibendi Takikatı Hz. Mehdiye Müntehidir Allah İçin Sevmek Allah İçin Sevmemek Kalbin Görevi Esnay-ı Sülukta Karşıma Çıkan Bir Levha Arzı Üçe Ayırırlar Allah`ın Koruduğu Kitap Allah Davet Ediyor İnsanlar Dört Kısımdır Zikrullahın Hem Nârı Hem Nuru Vardır Başlangıç Allah, Dönüşte Allahadır Tab`ına Uygun Geleni Seç Allah Birine Kulum Derse Tasavvuf Haldir Söz Değil Tarikat Varlıktan Kurtulmak İçindir Cennet-i Adn Günah ve Mağrifet Çeşitleri Küçük Bir Çocuk İken İlim, Amel ve Âlim Bir Zelle Bin Hikmet Mükâfatın Hikmeti Zikredenler Üç Kısımdır Vesile Edinmek Bahr-ı Vahdetten Müstefid Olmalıdır Allahtan Başkasını Dost Edinmeyiniz Şehvet İki Türlüdür Hak`tan Gafil Olmamak Bu Deli Değil Veli Sözüdür Rabıta ve İlham Ölüm Unutulmamalıdır Belânın Büyüğü Nefse Razı Olmaktır Cemaline Talib Ol Sohbette Bulunmak Sûfi Kime Denir Sünnete Tabi Olmak Temkin Makamı Rıza Ni`meti Kerâmet-i Kevniyye ve İlmiyye Hıdır (A.S.) ve Ebu Bekr Kenani İki Ayrı Söz Namazın Hakikatı Tedavgi İçin Sebebe Gerek Vardır Şeytanın Aldatması İman Kalbe Nufüz Etmelidir Adeti Terkediniz Nefi ve İsbat Macunu Şeytanın ve İnsanın Görevi Sevgi Hakiki Olmalıdır İlahi Azabdan Emin Olmamalıdır Ezeli Muhabbet Mekruhlar Nedir? Şehvetler Nedir. İnsanlardan Öğrenilen İlim ve İlm-i Nâfi Allahı Sevenler Hilafet İki Türlüdür Üç Güzel Haslet Havâtır, Usul ve Makam Cennet-i Zâta Lâyık Olmak Kur`an`ı Anlamak ve Yorumunu Yapmak Kul Olmanın Gereği İtaattir Yokluk, Acz ve Fakr Dört Şeyden Allaha Sığınmalıdır Peygamberin Nesline Hürmet Sâlik Ebede Dikkat Etmelidir Lokman Hekimin Oğluna Öğüdü Üç Kısım Vird Sahibi Vardır İlâhi Mahluk ve İlm-i Billah Ümmetine Salih Olan Peygamber Hakk`ı Bilmek ve Bulmak Ne Yolla Olur İnsan Kadir ve Menzilini Nasıl Bilir Bozuk Zamanda Nasıl Davranmalıdır Sabrın Mükâfatı Zat-ı İlâhidir Allahı Zikredenlerin Celisi, Allahtır Dinde En Güzel Şey Malayaniyi Terktir Önce Arkadaş Sonra Yol İmam Zeyn-ül — Abidin`in Bir Sözü ve Hakka Hizmet Fatiha Suresinin Fazileti İçe Ait Ameller Nisbet-i Muhammedi İnsan İstidadını Zayetmemelidir Mahmud-u Sâmini Hazretleri Lûgat *** CİLT 3: İmam Efendi`nin Türbesinin Dıştan Görünüşü İmam Efendi`nin Türbesinin İçten Görünüşü Takriz İmam Efendi`nin Hayatı İmam Efendi`nin Kendi Elyazısı İle Tarikat-ı Aliyye-i Nakşibendiye-i Saminiyenin Evrad-ı Yevmiyesinin Tertip ve Âdabı Tarıkat-ı Aliyye-i Nakşibendiye-i Saminiyenin Evrad-ı Yevmiyesinin Tertip ve Âdabı Önsöz Gülzar-ı Sâmini`den Kullar Hakk`a İki Şekilde Cezb Edilirler İhsan Sahibi «Ehl-i Husus» Var mı? Gafillerden Olma Kemale Ermek İki Şeye Muhtaçtır Yok Yoktur Ayıpları Örtünüz Tevbeye Vesile Olunuz Nefis ve Kalbin Yardımcıları Uzlet ve İhtilât Kalacağın Kadar Dünyada Çalış Olgunluk Sohbetin Neticesidir İnsan ve Dünya Arayınız ve Bulunuz En Büyük Ni`met Oyun ve Eğlence Fecirden Gruba Kadar Terk-i Dünya Tabip Beni Gördü Çok Şeyhle Görüştüm Tevhidin Üç Mertebesi İslâm Alenidir, İddia İle Olunmaz Cemal ve Celâl Sıfatları İle Tasarruf Usul, Yani Bab-ı İlahî İkidir Nefsi Dizginlemelidir Saadet ve Şekavet Ehli Nefsin Hoşlandığında Hayır Yoktur İman, İlim, Amel Burunları Yerde Sürünsün Sünneti İhya ve Rical Olanlar Kadri Bilinmeyen Ni`metin Cezası Mahrumiyettir Müminler Kardeştir Dinlenci At Üstünde de Olsa Veriniz Allahtan Gelen Belâ Ancak Çekilir Hac Yolları Kapanmadan Mümin Hurma Ağacı Gibidir Kamil İnsan Yetişmelidir Her Arifin Bir Lisanı Var Ehl-i Kur`an Ehl`lûllahtır Mürşid O`dur ki Tek Sermayem Seyyiatımdır Cenab-ı Hak Ğayyurdur Kadri Bilinmeyen Ni`metin Cezası Beş Önemli Söz Ulemay-ı Rüsum Kadir Gecesi Amel İle Geliniz, Neseble Değil Cenab-ı Hakk`ın Tevvâb Olduğuna İnanmalıdır Ne Yaparsan Allah İçin Yap Kardeşine Nasihatte Bulun Sen de İhsanda Bulun Ceza, Amelin Cinsinden Olur Ölüme Her An Hazır Ol Kabul Edilirse Tevbenin Alâmeti Evliyâullah Yalın Kılıca Benzer İki Kişiden Biri Sen, Zatını Vasvettiğin Gibisin Şekil, Hâle İşârettir Hulasay-ı Kuran Bu Ekmek, Su İstemek Değil Takat Getirilsin Emre Uymak Büyük Bir Şereftir Tasavvuf Nasıl Tahsil Edilir İsm-i Asgâr Var mı ki Arif İle Vasıl Emre İfaat, Yasaklardan Sakınmak Gerekir Sapmayı Hak Etti Üruc ve Nüzûl Yaptırmayınca Vazgeçmeyen İstek İtikat ve Bilgi Sakınmayı İcab Eder Kalbini Düzelt de Düzeleyim Hakkı Taklid Câizdir Ferd İçin Ferd Olun Sebeb-i Hilkat Ma`rifettir Allah`tan Gerektiği Şekilde Korkun Son Zamanda İman ve Amelin Değeri Günahkârlara Acıyınız Niyyet Sadık Olmalıdır Şerr, İnsanı Hakka Döndürür Kokusu Var İnsan, Kendini Unutmamalıdır Allah`ı Unutmak Büyük Günahtır Yaratılmışı Hoş Gördük Yaradandan Ötürü Ahlâk İki Kısımdır Tevbe ve Dua Nasıl Olmalı Kıssada Hisse Var Beytimi Temizleyiniz Bir Âyet Bir Hisse Dinde Terakki Vardır Ben Diyen Kamil Değildir İbtilânin Sebepleri «Hak İle Hak İçin» Niyyet Kul, Kusursuz Olmaz Meşreb-i Muhammedi Üzerine Olmayınız Şeriat-ı Mutahharanın Kadri Olacak Olur, Hüküm Yerini Bulur Tedavi Çareleri İlmin Nihayeti Yoktur Allahın Askerleri Allahı Unutanlar Gibi Olmayın Akıl Sahipleri İnsanlar İyileşirse Herşey İyileşir Sev Sevdiğini Sevme Sevmediğini Mü`min ve Münafık Başka Yerden Alamadık Cenab-ı Hak Birliğine Şahittir Göklerin ve Yerin Hazineleri Kerâmet-i İlmiyye Dünya Bu İşe Engel Değildir İnsan Kalbiyle İnsandır Hakkıyla Korkmak ve Biat Kopardığın Yere Tekrar Yapıştır Vahdet-i Zata Erenin Dili Lâl Gerek Bir Sinek Kadar Değeri Yoktur Dünya, İnsan, Saadet Namazda Maksat Her Talip, Allah`a Talip Sayılmaz Ruh ve Nefis Kur`an Kalplere Şifadır Şüpheli Olandan Sakınmalıdır Şeytan, Azıttıklarıyla Cehennemdedir Ümmet-i Muhammed`in Hususiyeti Korkanlar Alimdir Cennet ve Cehennem Ashabı Yeyin İçin Afiyet Olsun Hidayet ve Delâlet Senden Sana Sığınırım Mi`metlere Şükretmelidir İrşâd Sevdasına Düşmek İnsan Emrâz-ı Batıniyye İmanda Şek ve Şüphe Küfürdür Son Nefes ve Kelime-i Tevhid İbret Almak Gerekir Tartışmayı Bırak, Kâr Etmeğe Bak Elhamdü Lillah, Sübhanelah İşitmek, Hakka Duymaktır İhsanın Karşılığı İhsandır Allah`ı Anmanın Zamanı Gelmedi mi? Gülzâr-ı Kalbe Ğars Olunan Kelime-i Münciye İrade - Meyl ve Talep Herkes, Kendi Yanındaki İle Övünür İnsanlar Hubb`dan Yaratıldı Kur`an-ı Mü`bin Sen Hatırlat Zengin Kimdir Burda Taş Kesmeğe Yer Yok Ni`met ve Hizmet Ruh, Ya`kub Gibidir Cenab-ı Hak İsteyeni Seçer Hidayet Eder Allah İçin Olan Amel En Makbul Olanınız Müttakilerdir Mevt-i İrâdi ve Fıtrî Affetmek, Bağışlamak, Vazgeçmek İlm-i Bâtın Tahsili Dine Aldırmamak Olmaz Kalbi Zikir Afdaldır Ni`metlere Hamdetmelidir Da`va Değil Allah`a Davet Garip Bir Dostun Hattıyla «Kuy`u Dildar`a» Tazarru Bibliyografya 1 |
1. sayfa (Toplam 1 sayfa) | Tüm zamanlar UTC + 2 saat |
Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group http://www.phpbb.com/ |