2. Hikmet
Ey dostlar, kulak verin söylediğime, Ne sebepten altmış üçte girdim yere? Mirâc sırasında Hakk Mustafa ruhumu gördü, O sebepten altmış üçte girdim yere.
Hakk Mustafa Cebrâil'den eyledi sual "Bu nasıl ruh, bedene girmeden buldu kemal?" Gözü yaşlı, halkın başçısı, bedeni hilal; O sebepten altmış üçte girdim yere.
Cebrail dedi: "Ümmet işi size tam hak Göğe çıkıp meleklerden alır ders Feryadına feryad eder yedi kat gök... " O sebepten altmış üçte girdim yere
Önce "Elestû birabbikum?" dedi bil Hakk "Kalu bela" dedi ruhum, aldı ders Hakk Mustafa oğul" dedi bilin mutlak O sebepten altmış üçte girdim yere
"Evladım" deyip Hakk Mustafa eyledi kelam Ondan sonra bütün ruhlar eyledi selâm Rahmet denizi dolup taş, diye yetişti haber O sebepten altmış üçte girdim yere.
Rahim içinde belirdim, ses geldi; "Zikir söyle!" dedi, organlarım titreyiverdi Ruhum girdi, kemiklerim Allah" dedi; O sebepten altmış üçte girdim yere.
Dört yüz yıldan sonra çıkıp ümmet olacak Nice yıllar dolaşıp halka yol gösterecek On dört bin alimler hizmet eyleyecek O sebepten altmış üçte girdim yere.
Dokuz ay ve dokuz günde yere düştüm; Dokuz saat duramadım, göğe uçtum; Arş ve Kürsü derecesini varıp kucakladım; O sebepten altmış üçte girdim yere.
"İnna fetehna... "yı okuyup anlam sordum; Işık saldı, kendimden geçip cemal gördüm; Hocam vurup "Sus'" dedi, bakıp durdum; Yaşımı saçıp, çâresiz olup durdum ben işte.
"Ey cahil, gerçek bu!" diye söyledi, bildim; Ondan sonra çöller gezip Hakk'ı sordum; Nasip etti, şeytanı tutup bindim; Kararlı olup, belini basıp ezdim ben işte.
Zikrini tamam eyleyip döndüm divaneye; Hakk'tan başka birşey demeyip bilmeyene Mumunu arayıp çırak girdim pervaneye; Kor ateş olup, kavrulup yanıp söndüm ben işte.
Nam ve nişan hiç kalmadı, "Lâ... -La..." oldum; Allah zikrini diye diye "...illâ..." oldum; Halis olup, muhlis olup "...lillah" oldum; "Fena-fillah" makamına geçtim ben işte.
Arş üstünde namaz kılıp dizimi büktüm; Dileğimi deyip, Hakkâ bakıp yaşımı döktüm; Yalancı âşık, sahte sufi gördüm, kötüledim O sebepten altmış ûçte girdim yere.
Candan geçmeden "Hû Hû" demenin hepsi yalan; Bu arsızdan sormayın sual, yolda kalan; Hakk'ı bulanın özü gizli, sözü gizli O sebepten altmış üçte girdim yere.
Bir yaşımda ruhlar bana pay verdi; İki yaşta peygamberler gelip gördü; Üç yaşımda Kırklar gelip halimi sordu; O sebepten altmış üçte girdim yere.
Dört yaşımda Hakk Mustafa verdi hurma. Yol gösterdim, yola girdi, nice günahkar Nereye varsam Hızır Baba'm bana yoldaş O sebepten altmış üçte girdim yere.
Beş yaşımda belimi bağlayıp ibadet eyledim Nafile oruç tutup âdet eyledim Gece gundüz zikrini deyip rahat eyledim O sebepten altmış üçte girdim yere.
Altı yaşta durmadan kaçtım insanlardan Göğe çıkıp ders öğrendim meleklerden; İlgimi kesip bütün tanıdık bağlardan; O sebepten altmış üçte girdim yere.
Yedi yaşta Arslan Baba'm arayıp buldu; Her sırrı görüp perde ile sarıp kapadı Allah'a hamd olsun, gördüm" dedi, izimi öptü; O sebepten altmış üçte girdim yere.
Azrail gelip Arslan Baba'mın canını aldı; Huriler gelip ipek kumaştan kefen eyledi Yetmişbin melekler toplanıp geldi; O sebepten altmış üçte girdim yere.
Namazını kılıp yerden kaldırdılar Bir anda cennet içine ulaştırdılar, Ruhunu alıp "İlliyyin" cennetine girdirdiler O sebepten altmış üçte girdim yere.
Allah, Allah yer altında vatan eyledi Münker-Nekir "Men rabbük?" deyip soru sordu; Arslan Baba'm İslâm'ından beyan eyledi O sebepten altmış üçte girdim yere.
Akıllı isen, erenlere hizmet eyle Emr-i mâruf kılanları aziz eyle Nehy-i münker kılanları hürmetli eyle O sebepten altmış üçte girdim yere.
Sekizimde sekiz yandan yol açıldı; "Hikmet söyle!" diye, başlarıma nur saçıldı; Allah'a hamd olsun, Pir-i kamil mey içirdi; O sebepten altmış üçte girdim yere.
Pir-i kamil Hakk Mustafa, şüphesiz bilin; Nereye varsan, vasfını söyleyip saygı gösterin Salât-selâm deyip Mustafa ya ümmet olun; O sebepten altmış üçte girdim yere.
Dokuzumda dolanmadım doğru yola; Teberrük deyip alıp yürüdü elden ele; Sevinmedim bu sözlere kaçtım çöle; O sebepten altmış üçte girdim yere.
On yaşında delikanlı oldun Kul Hoca Ahmed; Hocalığa bina koyup, eylemeden ibadet; Hocayım, deyip yolda kalsan, vay ne hasret O sebepten altmış üçte girdim yere.
_________________ "Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."
Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]
|