Kayıt: 21.12.08, 12:25 Mesajlar: 641
|
48. HİKMET
Muhabbetin deryasında dalgıç olup Marifetin cevherini alasım gelir Tarikatın meydanında kanat çırpıp O tuba dallarına konasım gelir
O tuba dallarını ekse yetişmez Allah diyen aşık kuldan hata gelmez Gerçek aşık eren asla yolda kalmaz Aşık olup Allah yadını diyesim gelir
Aşık kullar Hakk yadından uzak değil Gerçekten bu dünyaya meyletmez Gerçek aşıklar dünya derdini asla almaz Ben dahi bu dünyayı koyasım gelir
Tecellinin nuru ile aklı şaşan Allah diye gönül bağlayıp Tur'a aşan Muhabbetin ateşi ile kaynayıp taşan Ben dahi Allah diye varasım gelir
Allah yadı gönülleri kıldı sevinçli Belh ülkesini terkedip aba giydi Edhem Aba giyip hidayete bastı ayak Hidayete onun gibi ayak basasım gelir
Aba giyen o azizler Hakk'a yakar Çünkü sırları dükkan içinde Hakk'ı bulur Ahlarından dilim dağlar sızıp akar Selim olup o abayı giyesim gelir
Selim olup saf oldu Cüneyd Şibli Nefsini tepip kahr eyledi Hasan Basri Halkı bırakıp yok oldu Zünnun Mısri Azizlere itaat edesim gelir
Allah yadı tekebbürün evini yıktı Şeyhler bu halkayı görkemli düzenledi Çünkü Hu dedim kötülükler doğruya yöneldi Ben dahi o halkada olasım gelir
Şevk şarabını içtim ise kıldı harap Muhabbetin ateşi ile bağrım kebap Cemalini nasib eylese Azim Vehhab Darusselam sarayına giresim gelir
Kul Hoca Ahmed cevher gibi hikmet söyledi Azizlerin medhi ile sözünü yaydı Uzun geceyi gündüze ekleyip kıyamda durdu Dua okuyup durmadan hikmet söyleyesim gelir.
_________________ "Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."
Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]
|
|